Soru Mezhepleri Taklid Etmenin Gerekli Görülmesi Ne zaman Başlamıştır?

selamun aleykum. kardeşler 4 mezhep imamının kendilerine taklid ve mutlak itaatten sakındırdığını bildiğimiz sözleri naklediliyor. fakat buna rağmen bazı şeyler okuyup dinlediğimizde öyle anlatıyorlar ki sanki taklid etmeyen dinden çıkmış, 2 yol varmış ya mukallid ya müçtehid olacakmışsın, "sen ebu hanifenin derecesine erişmeden fetvasını reddedemezsin" diyenleri de oluyor. pek çok talebesinin ebu hanifenin görüşlerini reddettiği olmuş, e onlar ebu hanifenin derecesinde değillerdi?! ...

benim demek istedğim taklidin vacib, mübah, haram bunlardan hangisi olduğunu sormak değil bu mezhepleri taklidi gerekli görmenin ne zaman başladığına dair bilgi almaktı. bilen var ise paylaşırsa memnun olurum.

benim bu meseleden anladığım şu eğer bir alimsen kimseyi taklit etmeyeceksin ictihatını yapacaksın eğer mukallidsen sana fetva vereni kontrol edebilecek kadar ilmin olmak şartıyla taklit edeceksin.yani biz soruları çözemeyiz ama çözülmüş soruların yanlışlığını anlayabiliriz.özellikle bazı önemli meselelerde anlamak zorundayız yoksa alimin hatası bizi de yanlış yere sevkeder.diyelim bir alim bize fetva veriyor yaptığı her fetvayı didikleyemeyebilirim ilmim yetmez taklit ederim ama başka bir alim onun bir fetvasını tenkit ediyorsa mecburen diğer çözüme de bakmam lazım .bunun için de birçok alimi dinlemek gerekli.tabi bunu kötüye kullananlar olabilir.bunu bazıları doğruyu bulmak adına değil de rahatını düşündüğü için yapabilir ve kolay fetvalara kaçabilir.bunu yapan kişi zaten günahkar biri olduğu için islam bu metodun yapılmasından bir şey kaybetmez ama bu metodla dürüst bir şekilde doğru fetvayı arayan ve hatalarını düzelten bir müslümanı kazanır.

aleykumselam akhim selef alimlerinin sözlerine bakılırsa o dönemde de taklid edenler varmış fakat alimler onları tenkid edip delile uymak gerektiğini hatta kendilerinin taklidini de yasaklamış bu yasaklama da var olan bir yanlıştan geliyor olmalı...o dönemlerde başlamış gibi görünüyor hatta mezhep taklidini bırak Allah'ın onlar atalarının dinine uydular sözü de körü körüne bir taklidin varlığına işaret Allah daha iyi bilir...

Cafer el-Firyabî şöyle diyor: Bana, Ahmed b. İbrahim ed-Durkî rivayet etti (ve dediki) bana, el-Heysem b. Cemîl rivayet etti ve dediki İmam Mâlik'e "Yâ Eba Abdullah! Bizim orada bir kısım insanlar var kitabları önlerine koyuyorlar, sonra içlerinden biri, falan falandan o'da Ömer'den şöyle şöyle rivayet etti ve falan da İbrahim'den şöyle şöyle rivayet etti diyorlar. Ömer'in sözünü terkedip İbrahim'in sözünü alıyorlar, dediğimde Mâlik bana Ömer'in sözü onlara göre sahih midir? dedi. Ben de, İbrahim'in sözü onlara göre nasıl bir rivayet ise Ömer'in sözü de öylece bir rivayettir dedim. Mâlik, onlar tövbeye davet olunurlar dedi. Doğrusunu Allah bilir.

İmam Mâlik'te açıkça "Her kim İbrahim en-Nahaî'nin sözünden dolayı Hz. Ömer'in sözünü terkederse, o kimse tövbeye davet edilir" demiştir.

İmam Ebu Davud şöyle diyor: İmam Ahmed'e İmam Evzâi, İmam Mâlik'ten daha mı çok ittiba ediliyor? Dediğimde bana, "Dininde bunlardan hiç kimseyi taklit etme! Rasûlullah (s.a.v.) ve ashabından gelen şeyleri al, ama tabiinde kişi muhayyerdir" dedi. Ve, İmam ahmed taklitle ittibayı birbirinden tefrik etti.

selam aleykum kardeslerim,
önce yanliz 4 meseb yok ehli sünnete bagli baska meseblerde var ama kaynaklari bügüne kadar 4 mesebteki gibi bizleri ulasmamis öyle olsaydi 4 hakk meseb degil belki 14 hakk meseb degerdik neyse asil konumuza dönelim önce ya bilen ya bileni tabi olan olmaliyiz zaten kuranda "bilmeyenler bilenlerden sorsun,örensin." diye ayetde var malum herkez her konuda bilen olmaz

simdi gelelim konumuza benim ilmi tesbitlerim odurki bizler bilmeyen oldugumuz icin malum bilenlei tabi olmakla mükelefiz meseb taklitinde mesela bir islam devleti hangi fetva ümmetin maslahitna uygun ise onu secmekle mecburdur sünkü herkez azimet ehli olamaz halkin icinde temel kural budur.

Gelelim sahislarin kendi özel hayatina kisiler ibadetlerde hangi görüs dogru olma ihtimali kuvetli ise onunla amel eder muamelat ve hukuk gibi günlük sosyal iliskilerimizde ise kisi hangi meseb görüsü kisinin maslihatina uygun ise onunla amel eder hem sonra ne zaman basladigindan daha ziyade ne sekilde amel etmeliyiz bu bizim icin önemli ama sen özel bir calisma yapiyorsan bu calismanla alaali bilgi istiyorsan o zaman meseb tarihlerine konu alan kaynaklari bakacaksin

selamlarimla

teşekkürler verdiğiniz bilgiler için, fakat dediğim gibi mezheplerin önce bir müçtehidin görüşlerinin derlemesiyken sonradan sistemleştirilmesi ve kitlelerin buna tabi olmaya bi yerden sonra zorlanması nasıl gerçekleşiyor benim öğrenmek istediğim bu. bazı ilmihaller var öyle anlatıyorlar ki mezhebin bir fetvasına zıt giden büyük vebal işledi(!), ben bu kadar taassuba varmadığı sürece fıkhi mezheplerin gerekli bile olabileceğini kabul ederim ancak bu kadarı biraz fazla geliyor.

Mezheb - Mezheblerin Çıkış Sebebleri Ve Hukmu
https://www.islam-tr.org/konu/mezheb-mezheblerin-cikis-sebebleri-ve-hukmu.21532/

Mezheblerin Ve Taklidin Hak Oluşu ?
https://www.islam-tr.org/konu/mezheblerin-ve-taklidin-hak-olusu.42707/

Mezheb Ve Mezhebcilik?
https://www.islam-tr.org/konu/mezheb-ve-mezhebcilik.21883/

Mezhebler - Mezheblerde Neden Farklı İbadet Şekilleri Var?
https://www.islam-tr.org/konu/mezhebler---mezheblerde-neden-farkli-ibadet-sekilleri-var_.2216/

Mezheb Taasubcuları Selefileri Neden Eleştirir?
https://www.islam-tr.org/konu/mezheb-taasubculari-selefileri-neden-elestirir_.29905/

Bilakayduşart taklid islamda yeri yoktur.Taklid hayvanlara has bir kavramdır.İnsanın aklını kenara koyup ,bir mürşidi kamile bağlanır gibi ,tam bir güven çerçevesinde bir mezhebe ,bir şahsa kayıtsız şartsız bağlanması ,her dediğini kabul etmesi ,verilen bir fetvada ,veya emirde islama uymayan şer görmesine rağmen ses çıkarmaması ,hayra yorması ,nehyi anil munker yapmaması , irdeleyici olmaması islamın temelinde yoktur.
EFELEM TEKUNU TAĞKILUN ..VURGUSU boşuna değildir..
Taklid bizi kurtarmaz
imamlar bizi kurtarmaz
bizi ancak biz kurtarırz.
Tabi buda akılla,düşünmekle olur.
Aakıl tam doğruyu bulmada yetersizdir.Aklın doğruyu görmesi için bir impuls gereklidir.İşte bu impuls ,kurandır ,peygamberlerdir .ilim ehlidir..
İlk ikisi seni daima hakaniyete çağırırken ilim ehli hakkada çağırabilir ,batılada çağırabilir.Dikkatli olmak lazım..