İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çözüldü Misyar Nikahı Nedir?
- Konbuyu başlatan mübahis
- Başlangıç tarihi
- Durum
Çevrimdışı
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;
Misyar; “yürümek veya seyahat etmek / seferde bulunmak” anlamına gelen “seyr” kelimesinden türediği veya Necid bölgesinde halk dilinde günlük ziyaret anlamına gelen bir kelimedir.
Misyar Nikahı ise, evlenirken kıyılan nikahta sadece iki şahidin bulunması ve kimseye duyurulmaması, ilan edilmemesi, aile, akraba ve yakınlardan gizlenerek yapılmasıdır. Bu da nikâhta bulunması gereken aleniyet niteliğini taşımadığından dinin nikâh ve aile hayatı ile ilgili genel ilkelerine aykırıdır. Sadece iki şahidin bildiği bir nikâh akdin gizli nikâhtır.
Rasulullah (a.s.) da şöyle buyurdu: “Haram olan nikah: “Evlilikle helal olan evlilik arasındaki ayırıcı özellik def çalmak ve duyurmaktır.”
(Tirmizî, Nikâh, Bab 6, Hadis no: 1088; İbn Mâce, Nikâh, Bab 20, Hadis no: 1895; Nesâî, Nikah: 72; Buhârî, Nikah: 49)
Bu konuda Âişe, Câbir, Rubeyyi binti Muavviz’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Muhammed b. Hatıb’ın hadisi hasendir.
İbn Mâce : Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Alimler bunun senedindeki ravi Halid bin İlyâs Ebül-Heysem el-Adevî'nin zayıflığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Hattâ, İbn-i Hibbân, Hâkim ve Ebû Said en-Nakkaş onun mevzu hadîslerinin bulunduğunu söylemişlerdir.
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. Nikahı gizli değil ilan ederek yapın kalabalık yerler olan mescidler gibi kalabalıklarla yapın nikah yapıldığı belli olması için def çalın.”
(Tirmizî, Nikâh, Bab 6, Hadis no: 1089;
Tirmîzî: Bu konudaki bu hadis garib hasendir. İsa b. Meymun el Ensarî’nin hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. İbn ebî Necîh’den tefsir rivâyet eden İsa b. Meymun güvenilen bir kimsedir.
Bekar bir kızın velisinin izni Hanefi mezhebi hariç cumhur mezhebde nikahın şartlarındandır. Nikahı ilan etmek, duyurmak nikahın şartlarından olmasa da gereklerindendir. Nikah ilan edilmelidir, aksi taktirde fitne çıkar. Bu sebeble misyar nikahı istismara açık ve câiz görülmeyen art niyetli nikahtır. Şii'lerin haram kılınmış Mut'a nikahını savunamayıp sizde de var diyerek reddedilen Misyar nikahını ortaya sürmelerine itibar edilmez. Misyar nikahını hiç bir ehl-i sunnet âlim savunmaz, kıymaz.
Misyar; “yürümek veya seyahat etmek / seferde bulunmak” anlamına gelen “seyr” kelimesinden türediği veya Necid bölgesinde halk dilinde günlük ziyaret anlamına gelen bir kelimedir.
Misyar Nikahı ise, evlenirken kıyılan nikahta sadece iki şahidin bulunması ve kimseye duyurulmaması, ilan edilmemesi, aile, akraba ve yakınlardan gizlenerek yapılmasıdır. Bu da nikâhta bulunması gereken aleniyet niteliğini taşımadığından dinin nikâh ve aile hayatı ile ilgili genel ilkelerine aykırıdır. Sadece iki şahidin bildiği bir nikâh akdin gizli nikâhtır.
Rasulullah (a.s.) da şöyle buyurdu: “Haram olan nikah: “Evlilikle helal olan evlilik arasındaki ayırıcı özellik def çalmak ve duyurmaktır.”
(Tirmizî, Nikâh, Bab 6, Hadis no: 1088; İbn Mâce, Nikâh, Bab 20, Hadis no: 1895; Nesâî, Nikah: 72; Buhârî, Nikah: 49)
Bu konuda Âişe, Câbir, Rubeyyi binti Muavviz’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Muhammed b. Hatıb’ın hadisi hasendir.
İbn Mâce : Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir : Alimler bunun senedindeki ravi Halid bin İlyâs Ebül-Heysem el-Adevî'nin zayıflığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Hattâ, İbn-i Hibbân, Hâkim ve Ebû Said en-Nakkaş onun mevzu hadîslerinin bulunduğunu söylemişlerdir.
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur. Nikahı gizli değil ilan ederek yapın kalabalık yerler olan mescidler gibi kalabalıklarla yapın nikah yapıldığı belli olması için def çalın.”
(Tirmizî, Nikâh, Bab 6, Hadis no: 1089;
Tirmîzî: Bu konudaki bu hadis garib hasendir. İsa b. Meymun el Ensarî’nin hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. İbn ebî Necîh’den tefsir rivâyet eden İsa b. Meymun güvenilen bir kimsedir.
Bekar bir kızın velisinin izni Hanefi mezhebi hariç cumhur mezhebde nikahın şartlarındandır. Nikahı ilan etmek, duyurmak nikahın şartlarından olmasa da gereklerindendir. Nikah ilan edilmelidir, aksi taktirde fitne çıkar. Bu sebeble misyar nikahı istismara açık ve câiz görülmeyen art niyetli nikahtır. Şii'lerin haram kılınmış Mut'a nikahını savunamayıp sizde de var diyerek reddedilen Misyar nikahını ortaya sürmelerine itibar edilmez. Misyar nikahını hiç bir ehl-i sunnet âlim savunmaz, kıymaz.
Çözüldü - Nikahın Gizlisi Olur mu?
Nikahın gizlisi olmaz ama, sizlerin akidesin de olan biriyle , bir şekilde tanıştım, nikah yapmaya karar verdik ama herkesten gizlemek istiyor .Selefi salihin menhecin de böyle bir nikah caiz mi? Verdiğiniz yanıtları kendisine delil olarak göstereceğim.
islam-tr.org
İlmi Konu - Nikahın Hükmü, Şartları, Kıyılış Şekli
Evliliğin Şer'i Hükmü Evlilik, Kitab, sünnet ve icmâ ile sabittir. Kitap'tan delili: "Hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayınız" (Nisa, 3) ve "İçinizden bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden sâlih olanları evlendirin" (Nur, 32). Sünnetten ise Rasulullah...
www.islam-tr.org
Çevrimdışı
Hocam bu konuda Yusuf el-Kardavi'nin bir kitabı var ve orada bunu kadının evlilikten sonra kendi evinde kaldığı ve mesken, geçim nafakası ve kasem/eşler arası eşitlik gibi haklardan feragat ettiği bir nikah olarak tarif ediyor. Nikahın ilan edilmesinin şahitlerle gerçekleştiğini söyleyerek, bunlarla nikahın sahih olduğunu ifade ediyor. Misyarı savunmamakla birlikte (geçim nafakasına muhtaç olmayan) zengin ve (yeniden evlenmeleri toplumda yanlış olarak iyi karşılanmayan) dul kadınlar için bunun faydası olduğunu da belirtiyor. Tabi bu kadınlar ikinci eş olarak alınıyor genellikle ve birinci eşten çoğu zaman gizli kalıyor bu evlilik. Bununla birlikte resmiyette nikahın gizli tutulacağına dair bir kayıt yok, hatta resmi yolla tescil edildiği de oluyormuş.
Bu Arabistan başta Körfez ülkeleri için böyledir. Bunun ötesinde Misyar nikahı Mısır'da da yaygındır ve burada nispeten fakir kadınlar internet üzerinden Körfezli adamlar ile tanışıp nikahlanıyor. Burada ilkinde olan kadın için iffetini koruma maksadı kalmıyor, hatta kadınlar fakir olmakla zayıf durumda kalıyorlar ve kocalarının uzakta olmasıyla eşler arası adaletin tahakkuk ettiği şüpheli kalıyor. Misyar eleştirisi daha çok buradan geliyor sanırım: para karşılığı cinsel faydalanma dışında bir maksat gütmeyen bir nikah olarak görülüyor.
Mısır'a değinmemekle birlikte, Şeyh Karadavi şeri nikahın nesil büyütme gibi maksatlarının Misyar'da genel olarak tümüyle tahakkuk etmediğini kabul ediyor, ancak bunu sosyal şartlara bağlayarak nikaha engel teşkil etmediğini belirtiyor.
Özetle şu sorular öne çıkıyor:
- Nikahın maksatları açısından durum. Nikahtaki nesil yetiştirme gibi maksatlar göz ardı edilerek cinsel faydalanma (temettü) öne çıkıyor. Ancak kişiye göre değişen bazı şartlarda iffetini koruma gayesi gerçekleştirilebiliyor.
- Birinci eş açısından durum. İkinci nikahın gizli kalmasıyla kandırılmış oluyor.
- Misyar ile nikahlanan kadın (ikinci eş) açısından durum. Zengin bir kadın bu tür bir evliliğe razı olabilir belki, ama bekar ve fakir kadın bazı hak ve ihsanlardan mahrum kalıyor, hatta bu istismar derecesine varabiliyor eleştirilere göre.
Her hâlükârda Muta nikahını Misyar geleneği ile kıyas etmeleri geçersizdir, çünkü Muta'da olduğu gibi Misyar kendine has bir nikah çeşidi değildir, kendine has hükümleri yoktur. Bu "yıldırım nikahı"ndan bahsetmek gibi, bazı insanların şeri nikahın ötesinde kendi ortaya koydukları tavırları. Bir adamın sık sık boşanıp zevk için yeni biriyle evlenmesi de buna benzer: rükünlerde şartlarda bir şey değişmiyor, sahihtir, zina değildir, ama nikah ibadetiyle uzaktan yakından alakası yoktur.
Muta ile Misyar arasındaki belli başlı farklar:
- Misyar'da şahit şartı var Muta'ya karşın.
- Dört kadından fazlasını nikahta tutmak caiz değildir. Muta akdi yapılan kadın ise Şiilerde bu kapsama girmez. Örneğin dört eşli biri üstüne muta yapabilir.
- Misyar'da süre tahdit edilmiyor akitte.
- Muta süre bitince kendiliğinden sona erer, talak yoktur. Misyar ise şeri nikah gibi talak ile sona erer.
- Misyar'da kadının iddet değişmiyor (3 hayız dönemi). Muta'da ise iki hayız dönemi yahut 45 güne indirgeniyor.
- Diğer tüm şeri hükümler de aynı Misyar'da.
- Misyar yukarıda açıklandığı üzere sırf faydalanma gayesini gütmüyor, yalnız bazı kimseler zayıf kadınları istismar ediyor.
Son düzenleme:
Çevrimdışı
Misyar nikahın tarifinde de aslında ihtilaf var. Dul kadınların ikinci, üçüncü eş olarak sadece iki şahidin haberiyle insanlardan gizlenen (zaten bekar kızlar açısından nikahın şartlarından -Hanefi mezhebi hariç- Velinin izni yerine gelmiyor) bu nikah fitneye davetiyedir.
Dul kadının nikahında 1. eşin haberinin veya izninin olup olmaması veya resmi nikah diye bir şart yoktur. Bu durum zina haramına düşmemek için yuva kurmaktan ziyâde erkek için belden aşağısını düşünen bir anlayış, kadın için ise bunun yanında ayrıca maddiyattır. Nikah'ın şartları açısından geçerli olsa da fitne ve istismarla iç içe çevrili bir nikahtır!
Çevrimdışı
Bu nikah türlerinden bağımsız olarak bir şey söylemek istiyorum. İslami toplumda nikah konusunda, hristiyanların evliliğin bir kere olması ömür boyu ve hatta ahirette de devam etmesi gibi bir anlayış yayılmış benim anladığım kadarıyla. Ve bunu kafirlere benzemek açısından yanlış buluyorum. Bizim dinimizde evlilik de var boşanma da var. Hatta muta kelimesi kuranda da geçiyor. Evet kötüye kullanan çok (günümüzdeki imam nikahını bile) misal eski eşten nafaka alabilmek için sadece imam nikahı yaptıranların sayısı araştırılsa sonuçlarından korkarım. Ama böyle kötüye kullananlar var diye ya benimdir ya kara toprağın anlayışı da tamamen hristiyanlardan geçmiştir.
Çevrimdışı
İslam'da evlenmede boşnmada olduğu doğrudur, hatta bizim toplumda "Evlenmek sünnet, boşanmak farz" denilmiştir.
Boşanmak niyeti ile evlenilmez, allah muhafaza gerçekten gerekrse tabiki boşanmakta bir ruhsattır o ayrı mesele. Boşanmak niyeti ile yapılan evliliklere gizli muta denilmiştir, böyle bir nikah sahih değildir, daha sonra işler yolunda gitmez, boşanırsın bu apayrı bir konu.
Evliliğin ahirette devam edeceği inancı ise Hristiyanlardan geçmiş bir inancı değil, bizzat Müslümanlarında inandığı bir şeydir.
İslam'da zaten kadının hiçbir şekilde eski eşinden nafaka alması mümkün değildir, ancak ortada çocuk varsa ve çocuk, kadının yanında kalıyorsa çocuğun masrafları için para isteyebilir. Yoksa boşanmış kadına bakmak velisinin "Baba, dede, amca, kardeş, kuzen vs" sorumluluğundadır. Kimsesi olmayan kadının ise velisi, halife yada devlet başkanıdır.
Çevrimdışı
Müslümanların inandığı derken dua ettiği bir durum tabi mümkündür ama evliliğin ahirette devam edeceğine dair bir hadis var mı?
Çevrimdışı
Akhi bu nafaka meselesi hakkında bizim kulaktan duyma bildiğimiz işte 3-5 ay nafaka verilir görüşü varmı?
A
Çevrimdışı
Esselamu Âleykum we Rahmatullâhi we Berekâtuh
Evet var Müslüman kadının ahirette son evlendiği kocasıyla beraber olacağına dair.
Çevrimdışı
Araştırdım da birden fazla evlilik yapan kadınların hangi eşiyle birlikte olacağına dair tartışmalar buldum (sonuncusu en kuvvetli görüşmüş) dolayısıyla bu konuda hadis varmış. Evlenmeyen veya boşanmış halde ölen kadınlara ne olacağını bulamadım. Bilen varsa aktarabilir.
Çevrimdışı
Osmanlı şeyhülislamlarından Mustafa Sabri Efendi kadın hakkındaki kitabında (Kavli fil Mera, tercümesi mevcut) tam da bu duruma değiniyor ve eşlerin mutlu olmadıkları takdirde ayrılıp yeni evliliklere girmelerinin daha uygun olacağını, bunda bir beis olmadığını anlatıyor. Gerçekten boşanmak toplumda mekruh görülür. Buna karşın bir tarih profesöründen duyduğuma göre eski zamanlarda (1200 civarı mevzuydu) boşanma günümüzden daha sık oluyormuş. Boşanmanın kötülenmesine sebep olacak bir zayıf bir rivayet var, Mustafa Sabri Efendi'nin de üzerinde durduğu: "Allah'a en sevimsiz helal (abghad al-halal) talaktır" şeklinde. Ancak böyle bir kerahiyet varsa da talağın kendisinde değil, sebep ve neticelerinde olur. Maide suresinde geçen "onları güzellikle salın" ayetine uyulmaması gibi. Ki talak modern öncesi dönemde tek taraflı boşamayı ifade ederdi, iki kişinin rıza ile boşanmasını değil. Tek taraflı boşama ise kadını mağdur edebilir belli hallerde ve bu sebepsiz gerçekliyorsa hüsnü muaşerete, ahlaka uymadığından mekruh olur. Ki bunu açıklayıcı bir hadis (zayıf isnatla) varit olmuştur: "Allah zevkçileri (yani zevk almak için evlenip boşananları) sevmez" şeklinde.
- أبغضُ الحلالِ إلى اللهِ : الطلاقُ.
الراوي: عبدالله بن عمر | المحدث: الألباني | المصدر: ضعيف الجامع
الصفحة أو الرقم: 44
خلاصة حكم المحدث: ضعيف
التخريج: أخرجه أبو داود (2178)، وابن ماجه (2018)
- لا تُطَلِّقُوا النساءَ إلا من رِيبةٍ ، فإنَّ اللهَ لا يُحِبُّ الذَّوَّاقِينَ ولا الذَّوَّاقاتِ.
الراوي: أبو موسى الأشعري | المحدث: السيوطي | المصدر: الجامع الصغير
الصفحة أو الرقم: 9807
خلاصة حكم المحدث: ضعيف
الراوي: عبدالله بن عمر | المحدث: الألباني | المصدر: ضعيف الجامع
الصفحة أو الرقم: 44
خلاصة حكم المحدث: ضعيف
التخريج: أخرجه أبو داود (2178)، وابن ماجه (2018)
- لا تُطَلِّقُوا النساءَ إلا من رِيبةٍ ، فإنَّ اللهَ لا يُحِبُّ الذَّوَّاقِينَ ولا الذَّوَّاقاتِ.
الراوي: أبو موسى الأشعري | المحدث: السيوطي | المصدر: الجامع الصغير
الصفحة أو الرقم: 9807
خلاصة حكم المحدث: ضعيف
Son düzenleme:
Çevrimdışı
Şu and ayak üstü kaynağı ile beraber bunu bulabildim:
"Hangi kadın, kocası ölür de ondan sonra evlenirse o, cennette (dünyada iken nikâhında öldüğü) son kocasının eşi olur." (Elbani; "Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha").
3-5 ay değil iddet müddetince, tabi kadının hamile olması vs durumlarıda var. Mesele uzun
Çevrimdışı
Çözüldü - Birden Fazla Erkekle Evlenen Kadın; Ahirette Hangi Kocasıyla Evlenir? Dünyada Kendisine Nasib Olmayan Sevdiği, Ahirette Nasib Olur mu?
Arkadaşlar benim öğrenmek istediğim bişi var, allah nasip kısmet ederde cennete gidersek, bu dünyada istediğimiz ama Allahın nasip etmediği eşi, öbür dünyada isteyebiliyomuyuz? o eş bizi istemezse bile...
islam-tr.org
Çevrimdışı
Soru cevab bölümündeki konulara normalde konuyu açan üye haricinde kimsenin cevab yazması yasaktır. Fakat bu konuya verilen cevablar faydalı olacağını düşündüğümden dolayı bir defaya mahsus cevabları kabul ettim ve yayınladım. Oldukça uzun yazışmaya dönen konu burada nihayete ermiştir. Herkese cevablarından ötürü teşekkürlerimi bildiririm.
Konu kilitlendi.
Konu kilitlendi.
- Durum
Benzer konular
-
Video Cübbeli En Büyük Yemini Yaptı: Nikahını Ortaya Koydu- Başlatan İlimSeven
- Cevaplar: 22
-
Soru Kocam Oy Kullandığı İçin Nikahımız Düşer mi?
- Başlatan lavanta27
- Cevaplar: 0
-
Çözüldü Evli Kişi Dinden Çıktıktan Sonra Tevbe Edince Nikahı Devam Eder mi?- Başlatan Abdulmuizz Fida
- Cevaplar: 0
-
Soru İslam'a Göre Müşriklerin nikahı kılınır mı?- Başlatan eL_Muhacir
- Cevaplar: 0
-
Çözüldü Annem ve Babamın Durumları, Nikahım ve Memurluk Sözleşmemin Durumları Nedir?
- Başlatan Salih63
- Cevaplar: 2
-
-
Çözüldü Kayınvalideden Tahrik Olunca Nikahın Düşmesi ?- Başlatan Şamil Basayew
- Cevaplar: 2
-
Çözüldü Kafir Çiftin, İman Getirdikten Sonra Nikahın Hükmü?
- Başlatan Leyla ummu M.İ.
- Cevaplar: 2