Kadın için İslam’ın en büyük imtihanlarından biridir tessettür.
Belki artık erkekler için de aynından bahsedilebilir…
Kimi kadın annesini o hal üzere gördüğünden, kimi içine ilham edildiğinden, kimi kocası istediği için örtmüştür başını…
Kimi siyahlara bürünmüştür, kimi allara morlara. Peki bunun doğrusu nedir? Bir standartı var mıdır?
Bundan on yıl önce belki sokaklarda bu kadar örtülü bayana rastlanmıyordu. Rastlanılanlar ise belli bir yaş üstünde pardesü ve başörtülü hanım(hanımcık)lardı sadece. Şimdi bu kadar genç nesil nereden çıktı bilmiyorum.Gün geçtikçe kafamda oluşan soru sayısında artış, cevap sayısında azalma hasıl oldu.
Şimdi eğer bir bayansanız bu soruların muhattabı sizsiniz.
Yok eğer değilseniz, mutlaka yanınızda yamacınızda bir bayan vardır, anneniz, eşiniz, kızkardeşiniz, kız arkadaşınız…
İşte tam biz bunları düşünürken ,yazının dört kahramanı, mistik! bir cafede oturmuş muhabbet ediyorlar.
Öteki , Beriki’ne diyor ki
-Beriki, senin için hanımın örtünmesi ne kadar önemlidir?
Beriki cevap veriyor
-Olmazsa olmazdır!
Şu yandaki karışıyor söze
-Olmalıdır tamam ama bazı durumlar istisna
Bu yandaki ekliyor
-Tesettür füruattır…
Öteki hiç yorum yapmıyor sözlerine devam ediyor
-E peki ne giyecek bu hanımlar
Beriki
-Anamız ne giydiyse onu giyecek tabi
Şu yandaki Berikine üsten üsten bakarak
-Olur mu canım hangi devirdeyiz? Etek var ceket var pantolon var…
Bu yandan mırıl mırıl bir ses
-Ne isterse onu giyer kardeşim, nereye isterse oraya gider, bir engeli yoktur!
Beriki karşı çıkıyor
-Bu devirde kadının çarşı Pazar dolanması mı? Tövbe tövbe…
Şu yandaki derin düşünceler içinde ekliyor
-Aslında, ben tesettürsüz biriyle evlensem de biraz gezsek tozsak sonra kapanır nasıl olsa…
Öteki
-Kapalı kızları kim alacak o vakit?
Şu yandaki kutsal bir görev yapma edasıyla
-İyi de ben ‘Hayırlara Vesile’ olacağım, hem önemli olan kalbi temiz olsun, ben ne kapalılar biliyorum.
Bu yandaki anlatmaya başlıyor
-Ablam, diyor
-Örtündü…
Beriki şevkle
-Hay maşşşaallahhhh! Bu yolda yürüyecek bir nefer daha!
Öteki
-Yalnız örtünmekle olmuyor , yaşayışına bakmak gerek
Şu yandaki
-Ablan evlenmiş miydi?
Bu yandaki düşünceli
-Peki diyor, ya başaramaz da yine açılırsa
Beriki
-Aaaaa, bak o zaman dinden çıkar alimallah!
Öteki
-Ben bakmam bir daha yüzüne!
Şu yandan kısık bir ses
-Herkesin kendi tercihi, ne yani o kılık değiştirdi diye kendi de değişmedi ya takılmayın böyle şeylere…
-Birgün diyor , Öteki , bir gün mini mini bir kızım olacak. Yumuk yumuk elleri, ipek gibi teni, cennet kokusu, daha şimdiden, şimdiden hissediyorum onu ve özlüyorum…
Ama korkuyorum, şefkatimin aklımın önüne geçmesinden, korkuyorum onu üzmemek için taviz vermekten, korkuyorum hüsrandan, kendimden korkuyorum…
Beriki
-Elbet , diyor , elbette seveceksin ama seviyorsan…
Bu yandaki
-Bunları düşünmenin vakti midir? Çocuk büyür ve kendi kararlarını kendi verir…
Öteki, Beriki, Bu yandaki ve Şu yandaki Mistik Cafede sohbete devam ededursunlar biz kendimize dönelim.
Biz giyinirken nelere dikkat ediyoruz?
Dikkat çekmemeye mi?
Temiz ve bakımlı olmaya mı?
Orjinaliteye mi?
Beğenilmeye mi?
Toplumda envai çeşit örtülü nüfusun artması;
Yeni neslim maneviyata ziyadesiyle önem vermeye başladığına mı?
Yoksa bunun evden kaçış için bir kostüm olduğuna mı?
Çok renkliliğin hayatı ebru sanatına çevirdiğine mi?
Yoksa hiç birşeyin umurumuzda olmadığına mı delalet?
Ya emanete hıyanet?
Elif Şahin
Belki artık erkekler için de aynından bahsedilebilir…
Kimi kadın annesini o hal üzere gördüğünden, kimi içine ilham edildiğinden, kimi kocası istediği için örtmüştür başını…
Kimi siyahlara bürünmüştür, kimi allara morlara. Peki bunun doğrusu nedir? Bir standartı var mıdır?
Bundan on yıl önce belki sokaklarda bu kadar örtülü bayana rastlanmıyordu. Rastlanılanlar ise belli bir yaş üstünde pardesü ve başörtülü hanım(hanımcık)lardı sadece. Şimdi bu kadar genç nesil nereden çıktı bilmiyorum.Gün geçtikçe kafamda oluşan soru sayısında artış, cevap sayısında azalma hasıl oldu.
Şimdi eğer bir bayansanız bu soruların muhattabı sizsiniz.
Yok eğer değilseniz, mutlaka yanınızda yamacınızda bir bayan vardır, anneniz, eşiniz, kızkardeşiniz, kız arkadaşınız…
İşte tam biz bunları düşünürken ,yazının dört kahramanı, mistik! bir cafede oturmuş muhabbet ediyorlar.
Öteki , Beriki’ne diyor ki
-Beriki, senin için hanımın örtünmesi ne kadar önemlidir?
Beriki cevap veriyor
-Olmazsa olmazdır!
Şu yandaki karışıyor söze
-Olmalıdır tamam ama bazı durumlar istisna
Bu yandaki ekliyor
-Tesettür füruattır…
Öteki hiç yorum yapmıyor sözlerine devam ediyor
-E peki ne giyecek bu hanımlar
Beriki
-Anamız ne giydiyse onu giyecek tabi
Şu yandaki Berikine üsten üsten bakarak
-Olur mu canım hangi devirdeyiz? Etek var ceket var pantolon var…
Bu yandan mırıl mırıl bir ses
-Ne isterse onu giyer kardeşim, nereye isterse oraya gider, bir engeli yoktur!
Beriki karşı çıkıyor
-Bu devirde kadının çarşı Pazar dolanması mı? Tövbe tövbe…
Şu yandaki derin düşünceler içinde ekliyor
-Aslında, ben tesettürsüz biriyle evlensem de biraz gezsek tozsak sonra kapanır nasıl olsa…
Öteki
-Kapalı kızları kim alacak o vakit?
Şu yandaki kutsal bir görev yapma edasıyla
-İyi de ben ‘Hayırlara Vesile’ olacağım, hem önemli olan kalbi temiz olsun, ben ne kapalılar biliyorum.
Bu yandaki anlatmaya başlıyor
-Ablam, diyor
-Örtündü…
Beriki şevkle
-Hay maşşşaallahhhh! Bu yolda yürüyecek bir nefer daha!
Öteki
-Yalnız örtünmekle olmuyor , yaşayışına bakmak gerek
Şu yandaki
-Ablan evlenmiş miydi?
Bu yandaki düşünceli
-Peki diyor, ya başaramaz da yine açılırsa
Beriki
-Aaaaa, bak o zaman dinden çıkar alimallah!
Öteki
-Ben bakmam bir daha yüzüne!
Şu yandan kısık bir ses
-Herkesin kendi tercihi, ne yani o kılık değiştirdi diye kendi de değişmedi ya takılmayın böyle şeylere…
-Birgün diyor , Öteki , bir gün mini mini bir kızım olacak. Yumuk yumuk elleri, ipek gibi teni, cennet kokusu, daha şimdiden, şimdiden hissediyorum onu ve özlüyorum…
Ama korkuyorum, şefkatimin aklımın önüne geçmesinden, korkuyorum onu üzmemek için taviz vermekten, korkuyorum hüsrandan, kendimden korkuyorum…
Beriki
-Elbet , diyor , elbette seveceksin ama seviyorsan…
Bu yandaki
-Bunları düşünmenin vakti midir? Çocuk büyür ve kendi kararlarını kendi verir…
Öteki, Beriki, Bu yandaki ve Şu yandaki Mistik Cafede sohbete devam ededursunlar biz kendimize dönelim.
Biz giyinirken nelere dikkat ediyoruz?
Dikkat çekmemeye mi?
Temiz ve bakımlı olmaya mı?
Orjinaliteye mi?
Beğenilmeye mi?
Toplumda envai çeşit örtülü nüfusun artması;
Yeni neslim maneviyata ziyadesiyle önem vermeye başladığına mı?
Yoksa bunun evden kaçış için bir kostüm olduğuna mı?
Çok renkliliğin hayatı ebru sanatına çevirdiğine mi?
Yoksa hiç birşeyin umurumuzda olmadığına mı delalet?
Ya emanete hıyanet?
Elif Şahin
