Mustafa İslamoğlu'nun (kendi resmî web sitesindeki bir makalesinde de) övdüğü ve "İslâm Tefsir Ekolleri" adlı kitabını tercüme etmekten gururla bahsettiği Macar asıllı koyu bir yahudi olan ve İslâm düşmanlığı âşikâr olan oryantalist İgnaz Goldziher, Kur'ân'ın kaynağı hakkında değerlendirme yaparken Peygamber efendimiz (s.a.v.)'in ilk zamanlarında yaşadığı bazı sosyolojik ve psikolojik olayların, kendisini bir uyarıcı ve müjdeleyici bir elçi olduğu hissine ittiğini(hâşâ), geçmiş Peygamberlerle alay edip onların kavimlerine yaptığı uyarıları, ahd-i kadîm tarihinden istifadeyle kendisine devşirdiğini iddia etmektedir.(1)
Goldziher'e göre, Efendimiz (s.a.v.)'in Risâleti, Yahudilik ve Hıristiyanlıktan veya bunlar dışında değişik şekillerde öğrendiği veya aldığı dinî örf ve görüşlerin birleşiminden başka birşey değildir. Almış olduğu bu fikirlerden derin bir şekilde etkilenmiş ve bunlar kalbinde yer etmiş, sonra bu fikirlerin -hâşâ- ilâhî bir vahiy olduğuna inanmıştır.(2)
Bildiğimiz üzre; Mustafa İslamoğlu'nun Sünnete, Hadîslere, Mezheplere v.s. bakışı büyük oranda Goldziher'in görüşleri ile paralellik arzetmektedir.
Kur'ân ve Hz. Peygamber hakkında, yukarıdaki paragraflarda bahsi geçen görüşlere sahip olan Yahudi bir oryantalistin Sünnet ve Hadis hakkında ne düşündüğünü söylemeye gerek yoktur sanırım, bunu İslamoğlu Cemaati mensublarının takdirine bırakıyoruz...
Asıl önemli husus şu;
İgnaz Goldziher'in Sünnet, Hadis, Sahabe ve Mezhepler hakkındaki görüşlerini, adeta kayıp evladını bulmuş gibi sahiplenip o görüşlere özlemle sarılan ve borazanlığını, bayraktarlığını yapan İslamoğlu ve taifesi,
aynı Goldziher'in Kur'ân ve Peygamber hakkındaki (yukarıda geçen) görüşlerini benimsemiyor olabilir mi sizce?!?
Şükrü Yaşar
(Alıntı.)
------------------
Dipnotlar;
1- Selahattin Sönmezsoy, Kur'ân ve Oryantalistler, s. 80-81
2- Selahattin Sönmezsoy, Kur'ân ve Oryantalistler, s. 146
Goldziher'e göre, Efendimiz (s.a.v.)'in Risâleti, Yahudilik ve Hıristiyanlıktan veya bunlar dışında değişik şekillerde öğrendiği veya aldığı dinî örf ve görüşlerin birleşiminden başka birşey değildir. Almış olduğu bu fikirlerden derin bir şekilde etkilenmiş ve bunlar kalbinde yer etmiş, sonra bu fikirlerin -hâşâ- ilâhî bir vahiy olduğuna inanmıştır.(2)
Bildiğimiz üzre; Mustafa İslamoğlu'nun Sünnete, Hadîslere, Mezheplere v.s. bakışı büyük oranda Goldziher'in görüşleri ile paralellik arzetmektedir.
Kur'ân ve Hz. Peygamber hakkında, yukarıdaki paragraflarda bahsi geçen görüşlere sahip olan Yahudi bir oryantalistin Sünnet ve Hadis hakkında ne düşündüğünü söylemeye gerek yoktur sanırım, bunu İslamoğlu Cemaati mensublarının takdirine bırakıyoruz...
Asıl önemli husus şu;
İgnaz Goldziher'in Sünnet, Hadis, Sahabe ve Mezhepler hakkındaki görüşlerini, adeta kayıp evladını bulmuş gibi sahiplenip o görüşlere özlemle sarılan ve borazanlığını, bayraktarlığını yapan İslamoğlu ve taifesi,
aynı Goldziher'in Kur'ân ve Peygamber hakkındaki (yukarıda geçen) görüşlerini benimsemiyor olabilir mi sizce?!?
Şükrü Yaşar
(Alıntı.)
------------------
Dipnotlar;
1- Selahattin Sönmezsoy, Kur'ân ve Oryantalistler, s. 80-81
2- Selahattin Sönmezsoy, Kur'ân ve Oryantalistler, s. 146