السلام عليكم ورحمة الله وبركاته
İlk mesajında da "sünni tefsirci" diye vurgu yapmış şimdide "sünni alimlerin" diye. -Allahulalem- karşında ki kişi Ehl-i Sünnet Ve'l-Cemaat'ten değil. Yukarıda ki mesajında vurgu yaptığım yazıda "
iki tarafın haklı olduğuna dair rivayetler" benim sana daha önce gönderdiğim linkte mevcut. Bu hadislerde neshetme var. Usul bilmiyorsa anlatamassın vesselam.
Daha önce gönderdiğim link -Hadislerin hepsi Sahih İnşeallah -Zamanımızın en büyük Muhaddisi
Nâsirüddin el-Albânî rahimehullah tarafından teyid edilmiştir-;
https://www.islam-tr.org/konu/muta-nikahinin-yasaklanmasi-sahih-hadisler.41312/
Nesh etmeye örnek olması babından konu senin için örnek teşkil edecektir;
https://www.islam-tr.org/konu/altin-takmak-kadinlarada-haramdir.40831/
Bu arada ilk mesajında belirttiğin üzere;
"
mütanın yapılmasıda kurana(nisa 24. ayet) ve hadislere dayanır" yazmış. Bu ayetin tefsirinide asrımızın büyük Müfessirlerinden
Abdurrahman b. Nâsur es-Sa'dî rahimehullah'ın
Teysîsu'l-Kerîmi'r-Rahmân fı Tefsîsi Kelâmi'l-Mennân isimli kitabından alıntı yaparak yazıyorum;
24 - Evli kadınlar da (size haramdır)
. Sahip olduğunuz cariyeler müstesnâ. Bunlar Allah'ın size (farz olarak)
yazdıklarıdır. geriye kalan(kadın)
lara gelince iffetinizi koruyarak ve zinaya sapmaksızın mallarınızla (onları nikahlama yolunu)
aramanız size helâl kılındı. O halde onlaradan hangisiyle faydalandı iseniz bundan dolayı onlara tayin edildiği şekilde mehirlerini verin. Onun miktarını tayin ettikten sonra gönül hoşluğuyla (eksiltme yada artırma konusunda)
uzlaşmanızda size bir vebal yoktur. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir.
...
"Onun miktarını tayin ettikten sonra gönül hoşluğuyla (eksiltme ya da artırma konusunda)
uzlaşmanızda size bir vebal yoktur." Yani kocanın tayin edilen miktardan fazlasını vermesi ya da hanımın bu miktarı düşürmesi ve gönül hoşluğuyla yapmasının bir mahzuru yoktur. Çoğu müfessirlerin görüşü bu şekildedir. Onların önemli bir kesimide şöyle demektedir: Bu âyet-i kerime İslâm'ın ilk dönemlerinde helâl olan mut'â (anlaşmaya dayalı geçici) nikâhı hakkında inmiştir. Daha sonra Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem bunu haram kılmıştır. İşte haram kılınmadan önce bu mut'â nikâhının süresinin ve mehrinin tespit edilmesi emredilmiştir. Aralarında tayin ettikleri bu süre bitip de uzlaşacak olurlarsa yine onlara bir vebal yoktur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'dır. ...
Ayet tefsirinin tümü iki sahife idi. Hakkınızı hella edin tümünü yazamadım.
السلام عليكم ورحمة الله وبركاته