yanlız yazdıklarım tabii ki örnek verilen kişiler hakkında .tabii ki dinlenecek harika insanın içine huzur veren ezgiler marşlar var. bir şehitler kervanı bir grup genç elbette dinliyoruz...
eğer haram olsaydı YÜCE KİTABIMIZ KURAN-I KERİMDE direk bir ifadeyle RABBİMİZ tarafından yasaklanmazmıydı.sonuçta cahiliye döneminde yaşayan arapların müziğe ilgili olduklarını biliyoruz...
şimdi ben ney dinlesem veya içinde herhangibir söz olmayan müzik dinlesem buna harammıdırmı diyosunuz?
Lokman Suresi 7. ayet
Dahhak ve Abdurrahman İbn Zeyd ibn Eşlem de bu ayeti «İnsanlar arasında gerçeği boş sözlerle değişenler vardır.» ayetinde şirkin kasdedildiğini söylemiştir. Keza bu ayeti ile şarkıcı cariyelerin satın alınmasının kasdedildiği de söylenmiştir. İbn Kesir tefsirine bakın bakalım. Madem İbn Kesir'in tefsirinden nakil getiriyorsunuz bunları neden kırpıyorsunuz?
Hem bu ayetten nasıl böyle bir hüküm çıkarıyorsunuz? İmam Gazali'yi nereye koyuyorsunuz?
Katade şöyle diyor: Burası: Allah'ın ayetlerini eğlence ve alay edinenler vardır, anlamınadır. Keza Mücahid de aynı şeyleri söyler. (İbn Kesir)
Müslümanın salt enstrümantal dinlemesinin neresi Allah'ın ayetlerini eğlenceye ve alaya almak oluyor?
«Ayetlerimiz ona okunduğu zaman kulaklarında ağırlık var da işitmiyormuş gibi büyüklük taslayarak sırt çevirir.» Eğlenceye, boş söze, oyuna yönelen kimse kendisine Kur'ân âyetleri okunduğu zaman arkasını dönüp yüz çevirir ve sanki işitmiyormuş gibi kulaklarında sağırlık' olmadığı halde sağır kesilirler. Çünkü kendisi için onda bir fayda görmediğinden onu işitmek kendisine eziyyet verir. Ondan istifâde edemeyeceği gibi zâten buna ihtiyâcı da yoktur. «Allah'ın kitabını ve âyetlerini işitmek ona nasıl acı veriyorsa aynı şekilde ona (kıyamet günündeki) çok acıklı bir azabı da müjdele.»
Yorum sizin. İhtilaflı ve kesin nasslarla belirtilmemiş bir hususta haram hükmü vermek olacak iş değildir.
EbuZeynep;221124' Alıntı:
Sana göre yukarıdaki alimler de hadisleri tınlamıyorlar, öyle mi?
Aişe (r.a.)'den rivâyet edilmiştir: "Birgün Ebu Bekir (r.a.) yanıma geldi. Ensardan iki kız benim yanımda Buas günü ensarın söylediği mersiyelerden söylüyorlardı. Fakat bunlar meslekten şarkıcı değildi. Ebu Bekir (r.a.) "Peygamber evinde şeytan düdükleri mi?" diye çıkıştı. O gün bayram günüydü. Peygamber (s.a.s.): "Ey Ebu Bekir! Her milletin bir bayramı vardır. Bu gün de bizim bayramımızdır." buyurdu.
Kaynağını vermeden çarpıtılarak aktardığın hadisin gerçek mana ve kaynağıyla tanış ki, kafandaki karışıklıklar gitsin :
ـ4330 ـ1ـ عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهَا قَالَتْ: ]دََخَلَ عَلَيّ الْنَّبِىَّ # وَعِنْدِي جَارِيَتَانِ تُغَنِّيَانِ بِغِنَاءِ بُعَاثَ. فَاضْطَجَعَ عَلى الْفِرَاشِ، وَحَوَّلَ وَجْهَهُ، وَدَخَلَ أبُو بَكْرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه فَانْتَهَرَنِى وَقَالَ: مِزْمَارَةُ الشَّيْطَانِ فِى بَيْتِ رَسُولِ اللّهِ #؟ فَاقْبَلَ عَلَيْهِ # فقَالَ: دَعْهُمَا! فَلَمَّا غَفَلَ غَمَزْتُهُمَا فَخَرَجَتَا. قَالَتْ: وَكَانَ يَوْمَ عِيدٍ، وَكانَ السَّوْدَانُ يَلْعَبُونَ بِالدَّرَقِ وَالْحِرَابِ فِى الْمَسْجِدِ. فَإمَّا سَألْتُ النَّبِىَّ #، وَإمَّا قَالَ تَشْتَهِينَ تَنْظُرِينَ؟ فَقُلْتُ: نَعَمْ. فَأقَامَنِى وَرَاءَهُ خَدِّى عَلَى خَدِّهِ، يَقُولُ: دُونَكُمْ يَا بَنِى أرْفِدَةَ حَتّى إذَا مَلَلْتُ قَالَ: حَسْبُكِ. قُلْتُ: نَعَمْ قَالَ: فَاذْهَبِى[. أخرجه الشيخان والنسائي.»بُعاثُ« اِسْمَ حِصْنٍ لِ‘وْسِ كَانَ بِهِ يَوْمٌ مَشْهورٌ بَيْنَ ا‘وْسِ وَالْخَزْرَجِ.قَوْلُهَا »اِنْتَهَرَنِى« أى زَجَرَنِى.وَ»بَنو أرْفِدَةَ« بِفَتْحِ الْفَاءِ وَكَسْرِهَا: جِنْسٌ مِنَ الْحَبَشِ يَرْقُصُونَ.
1. (4330)- Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), benim yanımda iki cariye, Buas (savaşı ile ilgili hamasi) türküler söylerken çıkageldi. Gidip yatağın üzerine yan üstü uzandı ve yüzünü de (aksi istikamete) çevirdi. Derken (babam) Hz. Ebû Bekr (radıyallahu anh) girdi. Derhal beni azarladı ve: "Rasulullah'ın hane-i saadetlerinde şeytan çalgısı ha!" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm), ona yönelip:
"Bırak onları (söylesinler!)" buyurdu. (Onlar sohbete dalıp, bizden) dikkatlerini çekince, ben cariyelere göz işareti yaptım, kalkıp gittiler."
Hz. Aişe devamla der ki: "Bir bayram günüydü. Siyahiler, mescidde kılıçkalkan oyunu oynuyorlardı. Ben mi Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'dan taleb etmiştim (bilemiyorum), yoksa o (kendiliğinden) mi, "Seyretmek ister misin?" buyurdular. Ben:
"Tabiî!" dedim. Kalktı, beni geri tarafına aldı yanağım yanağının üstünde olduğu halde durduk.
"Ey Erfideoğulları göreyim sizi (oynayın)!" diyordu. Ben usanınca (ya kadar böyle devam ettik. Usandığımı farkedince):
"Yeter mi?" buyurdular. Ben:
"Evet!" dedim.
"Öyleyse git!" dediler."
(Buhârî, Iydeyn 2, 3, 25, Cihad 81, Menâkıb 15, Menâkıbu'l-Ensâr 46, Nikah 82, 114; Muslim, Iydeyn 19, (892); Nesâî, Iydeyn 35-36, (3, 195-197)
Musıkînin lehinde ve aleyhinde görüş bildiren fıkıh bilginleri bazı âyetlerle istidlâl etmişlerse de (Lukmân: 31/6; Zumer: 36/18) bunların musıkîyi hedef aldığı kesin değildir.
Hadislere gelince, Rasul-u Ekrem (s.a.v.)'in düğün, bayram, karşılama gibi munasebetlerle icrâ edilen müziği tasvib ettiği, düğünlerde bunu teşvik eylediği sağlam rivayetlere istinad etmektedir.
Ayrıca müziğin -bir harama âlet edilmeden yalnızca saz ve ses müziğinin- haram kılındığına dair sahih hadisin bulunmadığı söylenmiştir.
(Şevkânî, Neyl, C. VIII, s. 107.)
Aişe (r.a.)'den gelen diğer bir rivâyet de şöyledir: "O, bir kadını Ensardan birisi ile evlendirdiği zaman Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştu: "Ey Aişe! Düğününüzde eğlence yoktu. Halbuki Ensar eğlenceden hoşlanır."
1900- Abdullah bin Abbâs (Radıyallâhu anhumâ) ; Şöyle demiştir :
Âişe (Radıyallâhu anhâ), yakını olan bir kızı Ensâr'dan bir adam ile evlendirdi. (Gelin götürüldükten sonra) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi ve (orada bulunanlara) :
— «Genç kızı (damadın evine) gönderdiniz (mi?)» buyurdu. Sahâbîler:
— Evet, dediler. Efendimiz:
— «Def çalıp nağme ile şiir söyleyecek bir kızcağızı gelinle beraber gönderdiniz (mi?)» buyurdu. Âişe (Radıyallâhu anhâ) :
— Hayır, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
— «Ensarın arasında güzel söyleme adeti vardır. Bari onlara : 'Size geldik, size geldik. Böylece Allah bize de, size de hayırlı ömür versin' diyerek onları odalarına göndereydiniz ya» buyurdu."
(İbn Mace, Nikah, 1 900)
Âmir b. Sa'd'den nakledilmiştir: "Bir düğün münâsebetiyle Karaza b. Ka'b ve Ebu Mes'ûd el-Ensârî'nin yanına gittim. Küçük bir kız çocuğu şarkı söylüyordu. Ben: "Siz Rasulullah (s.a.s.)'ın arkadaşları ve Bedir ashabından olduğunuz halde, sizin yanınızda bunlar (nasıl) yapılıyor?" dedim. Onlar: "İster bizimle kalırsın, istersen gidersin. Bize, düğünde eğlenmeğe, musibet anında da ağlamaya izin verildi." dediler.
İbn Hacer hadisin râvîlerinin güvenilir kişiler olup isnadının sahih olduğunu ifade etmiştir.
Düğünlerde, kadınlar kendi aralarında, İslami kurallara (def çalarak) dikkat ederek eğlenmesinde bir sakınca yoktur. Yukarıdaki rivayetler, çalgı aletleriyle musiki ile eğlenilemez.
“Allah’ın, kitabında helâl kıldığı helâl; haram kıldığı ise haramdır. Hakkında sustuğu da muaftır. Allah’tan onun affının kabulünü isteyin. Zira Allah bir şeyi unutacak değildir” Hakim, Ebû’d-Derdâ’dan rivâyetle
“Allah bir şeyi farz kıldığında onu eksiltmeyin. Bir şeye sınır koyduğunda da sınırı aşmayın. Bir şey hakkında da unutmaksızın susmuşsa, onun ardına düşmeyin” Dârekutnî, Sa’lebe’den tahriçle.
Bu ne demek? Bu şu demek; haram kılacağı bir şey hakkında Allah’ın ne tereddüdü, ne de unutkanlığı bulunmadığını; bir şeyi haram kılmamışsa eğer, o şeyin mubah olacağının anlaşılması gerektiğini, çünkü eşyada aslolanın “mubahlık” olduğudur.
Hayırdır? Rasulullahı (s.a.v.) postacı mı yapıyorsun? Allah rasulu Hz. Muhammed, çalgılı muzik, musiki gibi pislikleri yasaklayabilir ve yasaklamıştır! Hadisleri inkar ederek, mealci sapkınlığıyla ortada kalırsın!
A'raf : 157
الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ
الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوباً عِندَهُمْ
فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ
عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ
الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ
عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ
النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
"Onlar ki, o ummî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, O, onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır." (A'raf 157)
Şimdi sen bu hadisleri şerh et bakalım;
Sahih-i Buharîde Kitabu'l-Eşribe 6 nolu "İçkinin ismini değiştirerek onu haram kılan kimseler hakkında gelen hadisler" babandaki (Fethu'l-Barî: 10/51 Hadis No: 5590) hadiste; Abdurrahman b. Ganm el-Eş'arî diyor ki: Ebu Malik el-Eş'arî vallahi bana yalan söylemedi. O Peygamberimiz (s.a.v)'den şunu işittiğini söyledi:
'Yemin olsun ki, ummetimden; zina, ipek, içki ve çalgı aletlerini helâl sayan birtakım kimseler olacaktır".
Hadisin bir başka lafzında şöyle denilmektedir:
"Ummetimden bazı kimseler şarabı başka isimler vererek içeceklerdir. Onların tepelerinde çalgılar çalınacak, şarkıcı kadınlar şarkı söyleyecektir. Allah onları yerin dibine geçirecek, onlardan domuzlar ve maymunlar kılacaktır."
( ibni Mace rivayet etmiştir. Her iki hadis Neylu'l-Evtâr, VIII, 96. Aynca Tirmizî Hz. Ali'den şöyle bir hadis rivayet etmektedir: "Benim ummetim on beş şeyi işleyecek olursa artık başına belâlar gelmiştir." Bu arada; "Şarapları içer, ipekleri giyer ve şarkıcı ve çalgıcıları dinleyecek olursa." denilmektedir. Ancak hadis garibtir ve senedinde zayıf bir ravi vardır. Neylu'l-Evtâr, VIII, 99 )
Hz. Aişe (ra) bir bayram günü ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatıyor:
“Yanımda iki genç kız def çalıp Buas Harbi üzerine düzülmüş hamâsî türküler söylerken Resûlullah Efendimiz (asm) içeri girdi. Yatağın üzerine sırtüstü uzanarak yüzünü örttü. Az sonra babam Ebû Bekir (ra) girdi. Türkü okuyan kız çocuklarını görünce:
‘Resûlullah’ın (asm) huzurunda şeytan sazı ha!’ diye bana kızdı ve kızları azarladı.
Ancak, Resûlullah (asm) karşı koyarak:
‘Ey Ebû Bekir, bırak onları; söylesinler, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır’ buyurdu.
Onlar sohbete dalıp, ilgileri kesilince ben kızlara göz ettim, hemen çıktılar.”
Buharî, II, 3; Müslim, II, 605; Nesaî, III, 59
Yukarıdaki hadisin aynısı olup, bir başka varyantıdır ki, cevabı verildi!
Hz. Ali (ra) anlatıyor: Resulullah Efendimiz (asm) buyurdular ki:
“Cennette siyah gözlü hurilerin toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler:
“Bizler ebedîleriz, bizler hiç ölmeyiz!
Bizler nimetlere mazharız, fakirlik bilmeyiz!
Bizler Rabbimizden razıyız, kederli olmayız!
Bizlere sahip olan beylerimize ne mutlu!” Tirmizî, Cennet 23, 4/336, (2689)
İnsanda temel olmayınca böyle haramı helal kılmaya çalışır. Sen cennette şarab içmeyi de, "Kırmızı Doluca Şarabı" mı zannedersin. Ahirattaki her şey Şeriata uygun ve dunyadakinden farklı olacaktır. Ahiratta bir gün, dünya yılıyla 1000 yıl gibi de olacaktır. Rasulullahın şarkı diye çevrilen sözü, Allahın verdiği nimeti hamd ile ilgili zikirdir ki, sen bunu Ajda pekkan şarkısı beklersin. Subhanallah, kimlere zamanmızı harcıyoruz!
Bunun dışında Müziği yasaklayan hadisler, kıyamete yakın insanların şarkıyı, türküyü ve her türlü müziği bir metâ sayacakları, büyük bir değer verecekleri, fitne ortamı olup olmamasına bakmaksızın kadını allayıp pullayarak ortaya sürecekleri, çalıp söyleterek, açıp saçarak kadın ile eğlence düzenlemenin mubah sayılacağı ve haramı helâl sayarcasına bu anlayışın yaygınlaşacağı anlaşılmaktadır. Burada sakındırılan, yalın müzik ve yalın kadın sesi değil; burada sakındırılan, kadın sesi ile müziği fitne için âlet etmek ve bunu kasıtlı olarak—çağın gerekleri diye—yaygınlaştırmaktır.
Kıyamete yakın olmadığını iddia ederek, gaybdan haber de veriyorsun, ki sana yakışır(!) Hadisleri , hadis usulune vakıf alimler anlar, pop kralları değil.
İmam Gazali diyor ki;
Müziği haram sayanlar genellikle şu âyete dayanıyorlar: Kur’ân, “İnsanlardan bazıları efsane ve boş sözleri satarlar” buyuruyor. İbn-i Mesud, Hasan-ı Basrî ve Nehâî (ra) âyette geçen “boş söz”ün müzikli söz olduğunu söylemişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz de (asm), “Allah Teâlâ kayneyi, satmasını, parasını ve öğretmesini haram kıldı” buyurmuştur. Kayne içki meclisinde erkeklere şarkı söyleyen kadın demektir.
İmam-ı Gazâlî diyor ki: Bizim buna itirazımız yoktur. Biz zaten yabancı bir kadının fitne ortamında, kendilerinden emin olunmayan fâsıklara şarkı söylemesinin haram olduğunu söylemiştik. Hadiste geçen “Kayne”nin mânâsında fitne vardır. Fakat bundan, bir kadının fitne korkusu olmayan hallerde ve ortamlarda başkaları duysun duymasın, şarkı söylemesinin haram olduğu mânâsı anlaşılmaz.
Kezâ, âyette buyrulduğu gibi, boş sözler ve düzme yalanlarla dînini satarak insanları yoldan çıkarmağa çalışmak haramdır. Buna da diyeceğimiz yoktur. Fakat her şarkı sözü dinini satmak ve insanları azdırıp sapıtmak mânâsını taşımıyor. Âyetin muradı insanları sapıtmaya karşı uyarmaktır. Tamam; insanları sapıtmak maksadıyla Kur’ân okunsa da haramdır.
Adamın birisi imam olmuş ve imamlığında sürekli Abese Sûresini okuyormuş. Çünkü bu sûrede Cenâb-ı Hak Peygamber Efendimiz’i (asm) azarlıyor. Hazret-i Ömer (ra) adamın gâyesinin fitne çıkarmak olduğunu anlayınca, adamın Abese Sûresini okumasını haram sayarak adamı imamlıktan azlediyor. Kur’ân ile sapıtmak haram olursa, şarkı ile sapıtmak ve fitne çıkarmak da elbet haram olur.
Boş sözün gerçek manasını öğrenmek istiyorsan, Uydurma hadisleri kitabında koleksiyon yapan Gazaliden almayacaksın.
Şimdi sen benim yazdığım delillerin senetlerini sun da forum mustefid olsun.
Boş Sözleri Satın Alanlar:
"İnsanlardan kimisi... boş sözleri satın alırlar" buyruğundaki; "Kimisi" mubtedâ olarak ref maahallindedir, "Boş sözler"den kasıt ise, İbn Mes'ud, İbn Abbas ve diğerlerinin görüşlerine göre şarkı demektir.
en-Nehhas dedi ki: O kitab ve sünnet ile yasaklanmıştır. İfadenin takdiri: Oyalayıcı olanı kim satın alır?" şeklindedir.
Yüce Allah'ın: "(O) Kasabaya sor" (Yusuf, 12/82) gibi. Ya da ifadenin takdiri şöyle olabilir: Böyle bir kimse boş sözleri ancak satın alıp da buniara çokça bedel verdiğinden dolayı sanki bunları lehv için (boşu boşuna oyalanmak için) satın almış gibidir.
(İfadenin takdirine dair bu açıklamalar, gerek merhum mufessirin ifadesinde gerek en-Nehhâs'm ibaresinde -Arapça baskıya hazırlayanın da belirttiği gibi- bir parça kapalılık vardır Arapça baskıya hazırlayanın, anlaşılan mananın olması gereken şekle dair notu da gözöniinde bulundurularak; tercume yapıldı)
Derim ki: İlim adamlarının şarkının mekruh oluşuna ve yasaklandığına dair delil gösterdikleri üç âyet-i kerîmeden birisi budur.
İkinci âyet-i kerîme yüce Allah'ın: "(Üstelik) oynayıp, eğlenirsiniz." (en-Necm, 53/61) buyruğudur.
İbn Abbas dedi ki: Burada Himyerlilerin lehçesinde şarkı demektir. Mesela; Bize şarkı söyle" demektir. (Ki âyet-i kerîmedeki lafız ile aynı köktendir).
Üçüncü âyet-i kerîme ise yüce Allah'ın: "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle yerinden oynat" (ei-İsra, 17/64) buyruğudur.
Mucahid dedi ki: Bunlar şarkı ve çalgı aletleridir. Buna dair açıklamalar daha önceden el-İsra Sûresi'nde (17/64. âyet, 2. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
Tirmizî'nin rivayetine göre Ebu Umame, Rasulullah (sav)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Şarkıcı cariyeleri satmayınız, satın almayınız. Onlara (bu işi) öğretmeyiniz. Böylelerinin ticaretinde de hayır yoktur, onların karşılığında alınacak olan para da haramdır. İşte şu: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ın yolundan saptırmak için boş sözleri satın alırlar" âyeti benzeri hususlar için nazil olmuştur."
Ebu İsa (et-Tirmizî) dedi ki: Bu hadis garibtir. Sadece el-Kasım, Ebu Umame yoluyla rivayet edilmiştir. el-Kasım, sika (güvenilir) bir ravidir. Ali b. Yezid ise hadis noktasında zayıf kabul edilmektedir. Bu açıklamayı da Muhammed b. İsmail (el-Buhârî) yapmıştır.
(Tirmizl, III, 119; ancak hadisin sonundaki Tirmizi'nin talik Suddrî'den söz edilmeden. "Kimi ilim adamı Aii b. Yezid'in hadis (rivayetîn)de zayıf olduğu belirtilmektedir" şeklindedir.)
Şu'be ve Sufyan'ın, el-Hakem ile Hammad'dan bu ikisi İbrahim'den şöyle dediğini rivayet etmişlerdir:
Abdullah b. Mes'ud dedi ki: Şarkı kalbte munafıklığın yeşermesine sebebtir, Mucahid de böyle demiş ve şunları eklemiştir: Âyet-i kerîmede geçen boş söz şarkı ve buna benzer batıl şeyleri dinlemektir.
el-Hasen dedi ki: Boş söz çalgı ve şarkıdır.
el-Kasım b. Muhammed de dedi ki: Şarkı batıldır, batıl da ateştedir.
İbnu'l-Kasım dedi ki: Ben Malik'e şarkı hakkında soru sordum da şöyle dedi: Yüce Allah: "Artık haktan sonra sapıklıktan başka ne var?" (Yunus, 10/32) diye buyurmaktadır. Peki, o bir hak mıdır?
Buhârî şöyle bir bab başlığı açmıştır: "Herbir lehvin (boş işin) yüce Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde batıl olduğu ve: Arkadaşına gel seninle kumar oynayayım, diyen kimse ile yüce Allah'ın: "İnsanlardan kimisi bilgisizce Allah'ta yolundan saptırmak ve onu bir eğlence edinmek için boş sözleri satın alırlar" buyruğuna dair bir bab. (Buhari , V, 2321)
Buhârî'nin (Allah'a itaatten alıkoyduğu takdirde) kaydı yüce Allah'ın: "Allah'ın yolundan saptırmak için" buyruğundan ilham alınarak belirtilmiştir.
es-Salebî ile el-Vahidî az önce zikrettiğimiz Ebu Umame hadisinde şunları da kaydetmektedirler:
"...Bir adam yüksek sesle şarkı söyleyecek oldu mu, mutlaka Allah onun üzerine iki şeytan gönderir. Bunlardan birisi bu omuzu üzerinde, diğeri de öteki omuzu üzerinde (oturur) ve kendisi susuncaya kadar bu iki şeytan ayaklarını vurmaya devam eder dururlar. "
(el-Heysemî, Mecmatı'z-Zevâid, VIII, 119; Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir, VIII, 180)
Tirmizî ve başkaları da Enes ve başkalarının rivayetine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"İki ses vardır ki, lanete uğramıştır ve günahkârdırlar. Ben o iki sesi de yasaklıyorum: Biri zurna ile nağme ve sevinç esnasında şeytanın sesi ve musibet esnasındaki bir sarsıntı ile yanaklara vurup yakalan yırtmak halinde (feryad, ağıt) sesi."
(Tayâlisi, el-Musned, I, 235; Deylemî, et-Firdevs, II, 400)
Cafer b. Muhammed babasından, o dedesinden, o Ali (selam ona)'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ben zurnaları (çalgı âletlerini) kırmakla gönderildim." Bu hadisi Ebu Talib el-Gaylanî rivayet etmiştir.
(el-Heysemî, Zevâidu Musnedi'l-Hâris, 11, 770; Taberânî, el-Ma'cemu'l-Kebîr, VIII, 197; el-Mu'cemu'l-Evsat, I, 151; el-Munzirî, et-Tergib ve't-Terhib, III, 181)
İbn Buşra'nın, İkrime'den, onun İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ben zurna ve davulları kırıp dökmek ile gönderildim."
(ed-Deylemî, el-Firdevs, I, 398)
Tirmizî'nin de rivayet ettiğine göre Ali (r.anh) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Ummetim on beş hasleti işleyecek oldu mu artık bela gelip, onları bulur... Ummetim şarkıcı cariyeler ve çalgı aletleri edindiği vakit.,” (Tirmizî, IV, 494)
Ebu Hurayra yoluyla gelen hadiste de; "Çalgıcı cariyeler ile çalgı aletleri ortaya çıktığı vakit" denilmektedir.
(Ebu Hurayra'den btı lafızla tespit edemedik; ancak aynı mananın dile getirildiği bazı rivayetler için Musnedu Abd b. Mumeyd, I, 1,I7; Ebu AmredDânî, es-Sunenu'l-Vâride fi'l-Fiten, III, 684; el-Munztri, et-Tergtb ve't-Terklb, III, 182 vs)
İbnu'l-Muberak, Malik b. Enes'ten, o Muhammed b. el-Munkedir'den, o Enes b. Malik'ten şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasûlullah (sav) buyurdu ki; "Kim bir şarkıcı kadını dinlemek için oturacak olursa, kıyamet gününde kulaklarına kurşun dökülecektir."
(İbnu'l Cevzi, el' İtu'l-Mıtte Udhiye, II, 786; "Ahrned b. Hanbel, bu hadis bâtıldır, demiştir" kaydıyla)
Esed b. Musa, Abdu'l-Aziz b. Ebi Seleme'den, o Muhammed b. el-Munkedir'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bize ulaştığına göre yüce Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır: "Nerede kendilerini ve kulaklarını boş sözlerden ve şeytanların zurnalarından uzak tutan kullarım? Onları misk bahçelerine yerleştirin ve kendilerine Benim rızamı onların üzerine yağdırdığım, haber verin."
(İbnul-Muberak; vmisk, s. 12; Ebu Nııaym, Hilyetu'l-Evliyâ, III, 151)
Kurtubî der ki: Şu "Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle oynat..." (İsra 64) ayeti çalgı, şarkı ve eğlencenin yasak kılındığına delildir. Çünkü onun sesi Yüce Allah'a isyana çağıran her bir unsurdur. Şeytanın sesi veya fiilinden olan her bir şeyden yahut da onun güzel gördüğü her bir şeyden uzak durmak, kaçınmak icab eder.
Nâfî'in İbni Ömer'den rivayet ettiğine göre, İbni Ömer bir seferinde bir zurna sesi işitir, o da parmaklarını kulaklarına koyar ve bineğini o yoldan şu sözleri söyleyerek çevirir: Ey Nâfî sesi işitiyor musun? Ben, "evet" dedikçe o ters istikamete doğru yoluna devam edip gitti; sonunda "hayır" dediğim vakit, ellerini çekti, tekrar devesini geri döndürdü ve dedi ki: Ben Rasulullah (s.a.v.)'ı bir çoban kavalını işittiğini gördüm de bunu yaptı".
(Vehbe Zuhayli, et-Tefsiru’l-Munir, Risale Yayınları: 8/105-106)
Ø şarkıcılık yapan kadınların alım satımının yasak oluşu:
1282- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Şarkıcılık yapacak olan dansözleri satmayın onları satın almayın, onlara şarkı türkü öğretip sanatçı haline getirmeyin, onların alım satımıyla veya onlar vasıtasıyla kazanılan parada hayır yoktur. Onların alım satımından elde edilen veya onlar vasıtasıyla elde edilen paralar haramdır. İşte bu ve benzeri işler hakkında şu ayet nazil oldu:
“İnsanlardan kimi de var ki; gerçek bir bilgiye dayanmaksızın bilgisiz bir şekilde insanları Allah yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için masal hikâye şarkı türkü gibi eğlence türünden boş sözleri satın alıp insanları Kur’ân dinlemekten alıkoyup bu masallarla aldatmaya ve avutmaya çalışırlar…”(31 Lukman: 6) (İbn Mâce, Ticarat: 11)
Tirmîzî:Bu konuda Ömer b. Hattâb’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî:Ebû Umâme’nin hadisini bu şekilde sadece buradan bilmekteyiz. Bazı ilim adamları Ali b. Yezîd hakkında söz ederek onun zayıf olduğunu söylemişlerdir ki kendisi Şamlıdır.
[Sunen-i Tirmizi ; Cilt 1, Sahife 343, 12: ALIŞVERİŞ BÖLÜMLERİ bölüm: 51]
-Ebi Umame, Rasulullahın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Şarkı söyleyen cariyeleri satmayın, satın almayın, onlan (Bu hususta) eğitmeyin. Onların ticaretinde hiçbir hayır yoktur. Onların paralan haramdır."
Ebu Umame bu âyetin, Rasulullaha bu gibi konularda indiğini söylemiştir.
[Tirmizî, K. Tefsir el-Kur'an Sure: 31, Hadis no: 3195]
2168) Ebû Umâme (Radiyallâhu anh)'den; Şöyle demiştir:
Rasûlullah (Sallahu Aleyhi ve Sellem) şarkıcı cariyelerin satılmasını, satın alınmasını, şarkıcılık kazançlarını ve onların (satış) bedellrini yemeyi yasakladı."
[Sunen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 6/140-141]
İzahı
Bu hadîsi Tirmizî ve Ahmed de rivayet etmişlerdir. Tirmizi1 deki merfû hadîsin meali şöyledir: "(Şarkıcı) cariyeleri satmayınız, onlan satın almayınız, onlara (şarkıcılığı) öğretmeyiniz. Onların ticâretinde hiç bir hayır yoktur ve (satış) bedelleri haramdır.
«Bazı insanlar, Allah yolundan saptırmak için (eğlendirici haram sesler gibi) mûnker sözü satın alırlar. [Lukman 6] âyeti bunun misli hakkında indirildi.»
Tuhfe yazarı bu hadîsin şerhinde şöyle der:
"Hadîs, cariyelere şarkıcılığı öğretmeyi yasaklar. Çünkü şarkıcılık zinanın basamağıdır. Şarkıcı cariyeden maksat şarkıcılığı sanat hâline getirendir.
Kâdı: Hadîsteki yasaklama, şarkıcı cariyeleri şarkıcılık etsin diye satılmasına ve satın alınmasına mahsustur. Bunları meşru amaçla satmak veya satınalmak, yasak değildir.
Şarkıcı cariyelerin satış bedelinin haramlığı, bunların satışının geçersizliğine delâlet eder. Lâkin cumhur bunların satışının sahîh olduğuna hükmetmiştir. (Akit sahîh olmakla beraber, haramdır.)
Hadîs şöyle yorumlanır. Şarab imalâtçısına üzüm satıp bedelini almak haram olduğu gibi şarkıcı cariyeleri satıp bedelini almak da haramdır. Çünkü haram bir işin yapılmasına yardım edilmiş olur. Ama satış akdi geçerlidir, demiştir.
"Hâkim ve Beyhakî'nin îbn-i Ebî Şeybe'den rivayet ettikleri sahîh bir eserde Abdullah îbn-i Mes'ûud (Radıyallâhu anh) 'a, yukardaki âyette geçen; (Lehvel-Hadîs)'in mânâsı sorulmuş, kendisi "O'ndan başka hak ilâh olmayan (Allah)'a yemin ederim ki, bununla şarkıcılık ve şarkı kasdedilmiştir, diye cevap vermiştir "
Nevevi'nin beyânına göre kadının şarkıcılık kazancının haramlığı hususunda icmâ vardır. Kadın hür de olsa hüküm aynidir.
[Sunen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 6/142] [Sunen-i İbni Mâce Tercemesi , Konya Yayın: 2/10]
Diğer bir kısım âlimler ise "Boş söz satın almak"tan maksadın, şarkı ve türkü söylemek ve onları dinlemek olduğunu söylemişlerdir.
Abdullah b. Mes'ud, Abdullah b. Abbas, Cabir b. Abdullah, Mucahid, Said b. Cubeyr ve İkrime bu görüştedirler.
Bazı âlimler de buradaki "Boş söz satın almak"tan maksadın, oyun âletleri satın almak olduğunu söylemişlerdir. Bu görüş Hasan-ı Basrî, İbn-i Cüreyc ve Mücahid'den nakledilmektedir. Dehhak ve İbn-i Zeyd ise, satın alınan boş söz'den maksadın, Allaha ortak koşmak olduğunu söylemişler ve görüşlerine delil olarak da bundan sonra gelen âyeti göstermişlerdir.
Taberi, âyet-i kerimede zikredilen "Boş söz"den maksadın, kişiyi Allah yolundan alıkoyan ve Allah ve Resulü tarafından yasaklanan her türlü söz olduğunu söylemiş ve âyet-i kerimenin umumî olan ifadesinin bunu gerektirdiğini beyan etmiştir.
Ayet-i kerimede, boş sözler satın alanların, bunları, insanları Allahın yolundan saptırmak için satın aldıkları beyan edilmiştir. Burada zikredilen, Allahın yolundan maksat, Kur'an okumak, Allahı zikretmek ve kulu, Allaha yaklaştıracak her türlü ibadet, her türlü itaat ve Allahm dinidir. Batıl sözleri satın alanlar, insanlan bu sözler vasıtasıyla Allahın yolundan alıkoyarlar ve Allahın diniyle alay ederler. Bu itibarla onlara, kıyamet gününde hor ve hakir düşüren çetin bir azap vardır. Zira onlar hem kendileri sapmış hem de diğer insanlan saptırmışlardır.
[Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/430-431]
İlahi dinlemesem daha mı iyi olur?
Yalnızca şunu söylemek istiyorum; İmam Gazali hazretlerinin lakabı, ''uyduruk hadis koleksiyoncusu değil'', ''Hüccet-ul İslam''dır. İşimize geldiği gibi alimleri yaftalayıp, kimini 2. sınıf, kimini 1.sınıf ilan edersek; hiçbir fıkhî meseleye fetva bulamayız. Hayatını İslam'a adamış bir alimdir Gazali, kısacık ömrüne onlarca eser sığdırmış ve neredeyse her konuda eser vermiştir. İbn Sina ve Farabi'nin sapık felsefî düşüncelerini çürüten yine kendisi olmakla beraber, kelamdan sufizme kadar bir çok konuda ilmi ile amildir.
Gazali'nin İhyası hakkında yazdığınız yazıyı da gördüm sitenizde. Mevzu hadislerin sahihliğini öğrenmek için istihaleye yatan İbn Arabi'nin sözlerini kullanıp, sufi eğilimleri olduğu için Gazali'yi yermek de komik durmuş açıkçası. Size göre herkes sapık, bir siz doğrusunuz. Haddinizi bilin, Gazali gibi bir müçtehide söz söylemek, sizin haddiniz değil. İşinize gelince Buhari'nin Ebu Hanife hakkındaki sözlerine ''Biz bir şey diyemeyiz'' demesini biliyorsunuz, konu müziğe cevaz veren Gazali olunca ''ooooo...''
eğer haram olsaydı YÜCE KİTABIMIZ KURAN-I KERİMDE direk bir ifadeyle RABBİMİZ tarafından yasaklanmazmıydı.sonuçta cahiliye döneminde yaşayan arapların müziğe ilgili olduklarını biliyoruz...
mhmet87 az önce o ayeti farklı anlayan alimlerden de örnekler verdik. Onlar Kuran'ı anlayamadılar mı? İmam Gazali alim değil mi? İbn Kudame el-Makdisi alim değil mi? İmam Zehebi alim değil mi? İbn-i Abidin alim değil mi? İbn Hazm alim değil mi? Bunların hepsi hadis inkarcısı mı? Lafın nereye gittiğini bilmeden konuşuyorsunuz.
Saçmalık sende!!! yazmıyorsa ,senmi belirleyecesin helali harımı çok merak ettim doğrusu?Haram herşeyin Kur'an'da geçeceği gibi saçma bir görüşe nasıl vardınız? Kur'an'da bir hanım ile evliyken, o hanımın teyzesi ile de aynı anda evlenmenin haram olduğu yazıyor mu? Hayvan ile ilişkiye girmenin haram olduğu yazıyor mu? Hangi maldan ne kadar zekat düşer yazıyor mu? Ya da namazların rekatları? En'am 119'u koyan şahıs bir zahmet bunlara ve misli mevzulara cevap versin.
Bu din iki vahiy üzerine bina edildi. 1. Kur'an-ı Kerim 2. Sünnet ]
Saçmalık sende!!! yazmıyorsa ,senmi belirleyecesin helali harımı çok merak ettim doğrusu?Haram herşeyin Kur'an'da geçeceği gibi saçma bir görüşe nasıl vardınız? Kur'an'da bir hanım ile evliyken, o hanımın teyzesi ile de aynı anda evlenmenin haram olduğu yazıyor mu? Hayvan ile ilişkiye girmenin haram olduğu yazıyor mu? Hangi maldan ne kadar zekat düşer yazıyor mu? Ya da namazların rekatları? En'am 119'u koyan şahıs bir zahmet bunlara ve misli mevzulara cevap versin.
Bu din iki vahiy üzerine bina edildi. 1. Kur'an-ı Kerim 2. Sünnet ]