Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Nakşibendilerin Kalp Zikri Hakkında Sahih Bilgi Var mıdır?

Ahıskalı Çevrimdışı

Ahıskalı

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Anlamak istediğim bir mesele var, merhamet edip aydınlatabilene duacıyım

Mesele şu; nakşibendi tarikatındaki kalp zikrinin bidat olup olmaması.. hadislerde teşvik edilen hafi zikirden bahsetmiyorum.. kalben allah demek nimetlerini zikretmek tabi alimlerce efdal görülmüş ama, Nakşibendilerin uyguladıgı zikirde;

1. Tahta tesbih şart koşulur, plastik veya taştan olmaz, illaki bu tesbih kullanılacak, Rasulullah (sav) Aişe annemize namaz sonrası tesbihatta, parmaklarını kullanmasını tavsiye etmiş, parmaklarımla çeksem n'olur ki? Tahta tesbih kullanılmasının Kur'an ve Sünnete göre fazileti nedir? Rasulullah zikir çekerken tahta tesbihi mi emretmiş?

2. Tesbih sol memeden dört parmak aşağı hizaya denk getirilecek, Rasulullah'ın böyle bir emri var mı? Tesbihi kalp hizasında tutmanın mantıki yönü nedir? Kur'an ve sünnette zikirde tesbihi kalp hizasına getirin diye bir emr var mı? Bi' kere tesbihin bidat olup olmamasıda ayrıca düşünülmesi gereken konu.. (Cevaz veren alimler var ama ibadet icadı için değil alelade kullanılması gerektiği kanaatindeyim)

3. Bu zikir en az beşbinden başlıyor ve yüzbir binde nihayete eriyor, üç aylık periyotlarla mudavemet halinde terakki sağlanıyor. Niçin beşbinden başlıyor ve yüzbirbin de sona eriyor, bu sayıların Kur'an veya -sahih sünnet demiyorum- zayıfta olsa sünnette yeri var mı? Niçin beşbinden başlıyor ve -mesela- 3500 çeken kimsenin zikri itibara alınmıyor? Nabza göre şerbet verir gibi zikir çekmek yerine sahih sünnette yer alan günde yüz kere la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh... duasını okuması daha faziletli olmaz mı? en azından bu icad edilen zikir yerine rasulullahın tavsiye ettiği zikri icra ederim.

4. Gelelim letaif zikrine... Tasavvufi inanca göre -budistlerin bahsettiği çakralara benziyor- insan vucudunda beş tane cevher bulunmaktadır, bunlar; Hafi, ahfa, sır, ruh ve kalp.. ruhun yerini de sağ memenin 4 parmak altı olarak söylerler, ruh hakkında bize çok az bilgi verilmişken ruhun yerini söylemek ne kadar inandırıcı bulunur? Hem bu latifelerin varlığı neyle sabittir? Araştırdıgım kadarıyla sofilerin bir kitabında bu latiflelerle alakalı bir hadis var, dikkatinizi çekerim sadece hiç bir kaynagı senedide yok, hiçbir hadis kulliyatından bu hadisi bulamazsınız, Hem mutasavvıf seyda İsmail Çetin Hoca bile bu hadis için serserilerin uydurması der. Letaiflerin varlığı ve onlar üzerine zikir çekilmesi Kur'an ve sünnetle sabit değilken bu zikrin sahabeler tarafından çekildiği nasıl ispatlanabilir. Son olarak letaif zikrine geçilince, tesbih bu latifeler üzerine tutulur ve Allah'ın zikri bu letaiflere adeta yedirilerek gerçek makamına ulaşmasını sağladıklarını iddia ederler..

5. Dili damağa yapıştırmak... Dili damağa yapıştırmak ve zikir etmekle alakalı, İmam Rabbani senetsiz bir şekilde bu zikrin Rasulullahın mağarada Ebu Bekir es-Sıddık'a talim edildiği yazmakta.. Abdullah bin Mübarek gibi; İsnad dindendir, eğer öyle olmasaydı dileyen dilediğini söylerdi, söz söyler ve bu sözün muktezasınca bu iddianın isnadını sorarız. Zaten hiçbir kitapta Rasulullah'ın böyle bir telkinde bulunduğu yazmaz.. Sadece tek dayanakları İmam Rabbani'nin sözü.. Ne kadar tatmin edici tartışılır..

6. Vird örtüsü, vird çekerken beyaz bir örtü kullanmamak adapsızlık sayılır ve makbul de görülmez. Hangi eserde veya kaynakta Rasulullah ashabına zikir çekerken örtüyü şart koşmuştur?

Anlaşılıyor ki, bu zikir bidat ve icad edilmiş bir zikirdir. Kur'an ve sünnette yeri yoktur. Tezkiye ettiği de düşünülemez!
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

2024 Resmi Kitap Sponsoru
İslam-TR Üyesi
Nakşiler diğerlerinden çok farklı bir kol
Menzil grubunun silsilesine bakmak lazim en basta kim var onun ogretilerine gore sekil almistir
Muhtelemen de seyh yani bastaki kimse sezgisel bilgi ile ilhamla aldigi bilgileri yani vecd hali ile uygulamaya sokmuştur.

Mesela senin 5.madde de verdigin ornek üzerine, yapilan her hareket sahabe ile iliski icindedir yani ona bağlanır.
Resulllahin telkin etmesinden ziyade oradi o mağara olayini yad etmek amacli yapilir. Naksiler bunu neden yapiyor bilmiyorum ama genel anlamda mantik bu.

Örneğin,

Bilali Habişe ye r.a sahabeden biri renginden dolayı ona laf ediyor, Bilali Habeşi r.a bu duruma üzülüyor.
Diğer sahabe pişman olup kapisina gidip ozur diliyor hatta yere yatiyor ayagi ile yanagina basmasini istiyor. 3 5 kez daha tekrarlaniyor yerden kalmayacagini soyluyor ve hafifce ayagini yanagina basiyor sahabenin.
Hangi tarikat bilmiyorum ama sirf bu olayi yad etmek icin yere yatip digerinin yanagina basiyor. Olayi canlandiriyor bir nevi yani.

6. Madde icinde de iste silsilenin basindaki kisi beyaz ortunun altinda vecd haline girdi ise o hale tekrar girebilmek icin o yontem kullanilir.

Şu kendini bicaklayan kesen tarikat neydi adi aklima gelmedi simdi.

Onlarin şeyhleri de Peygamber efendimizin kabrine gidiyor tam hatirlayamadim simdi yalan olmasin o hale giriyor ve kendine bicagı sapliyor tabi aci hissetmiyor
Iste tekrar ayni hale girmek icin onu tekrar ediyorlar.
Misal mevlanin donmesi
Çok tuhaf hareketler var.

Bazen de baska tarikatlere ait onlara saygi diye yapılanlar var

Yani ayakta ya da otururak zikir yaparken
Mevlanaya hurmeten doner
Sonra Bedevi topu ile Ahmet Bedevi anar bitirirsin.
Boylece 3 halkayi da yad edersin.

Ozetin ozetini gectim basitce bunlar gibi şeyler uzerine kurulu yani.

O tesbihin o ortunun bir anlami vardir yani kendilerince..
 
İmam Ebu Hanif Çevrimdışı

İmam Ebu Hanif

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Nakşiler diğerlerinden çok farklı bir kol
Menzil grubunun silsilesine bakmak lazim en basta kim var onun ogretilerine gore sekil almistir
Muhtelemen de seyh yani bastaki kimse sezgisel bilgi ile ilhamla aldigi bilgileri yani vecd hali ile uygulamaya sokmuştur.

Mesela senin 5.madde de verdigin ornek üzerine, yapilan her hareket sahabe ile iliski icindedir yani ona bağlanır.
Resulllahin telkin etmesinden ziyade oradi o mağara olayini yad etmek amacli yapilir. Naksiler bunu neden yapiyor bilmiyorum ama genel anlamda mantik bu.

Örneğin,

Bilali Habişe ye r.a sahabeden biri renginden dolayı ona laf ediyor, Bilali Habeşi r.a bu duruma üzülüyor.
Diğer sahabe pişman olup kapisina gidip ozur diliyor hatta yere yatiyor ayagi ile yanagina basmasini istiyor. 3 5 kez daha tekrarlaniyor yerden kalmayacagini soyluyor ve hafifce ayagini yanagina basiyor sahabenin.
Hangi tarikat bilmiyorum ama sirf bu olayi yad etmek icin yere yatip digerinin yanagina basiyor. Olayi canlandiriyor bir nevi yani.

6. Madde icinde de iste silsilenin basindaki kisi beyaz ortunun altinda vecd haline girdi ise o hale tekrar girebilmek icin o yontem kullanilir.

Şu kendini bicaklayan kesen tarikat neydi adi aklima gelmedi simdi.

Onlarin şeyhleri de Peygamber efendimizin kabrine gidiyor tam hatirlayamadim simdi yalan olmasin o hale giriyor ve kendine bicagı sapliyor tabi aci hissetmiyor
Iste tekrar ayni hale girmek icin onu tekrar ediyorlar.
Misal mevlanin donmesi
Çok tuhaf hareketler var.

Bazen de baska tarikatlere ait onlara saygi diye yapılanlar var

Yani ayakta ya da otururak zikir yaparken
Mevlanaya hurmeten doner
Sonra Bedevi topu ile Ahmet Bedevi anar bitirirsin.
Boylece 3 halkayi da yad edersin.

Ozetin ozetini gectim basitce bunlar gibi şeyler uzerine kurulu yani.

O tesbihin o ortunun bir anlami vardir yani kendilerince..
Anlamak istediğim bir mesele var, merhamet edip aydınlatabilene duacıyım

Mesele şu; nakşibendi tarikatındaki kalp zikrinin bidat olup olmaması.. hadislerde teşvik edilen hafi zikirden bahsetmiyorum.. kalben allah demek nimetlerini zikretmek tabi alimlerce efdal görülmüş ama, Nakşibendilerin uyguladıgı zikirde;

1. Tahta tesbih şart koşulur, plastik veya taştan olmaz, illaki bu tesbih kullanılacak, Rasulullah (sav) Aişe annemize namaz sonrası tesbihatta, parmaklarını kullanmasını tavsiye etmiş, parmaklarımla çeksem n'olur ki? Tahta tesbih kullanılmasının Kur'an ve Sünnete göre fazileti nedir? Rasulullah zikir çekerken tahta tesbihi mi emretmiş?

2. Tesbih sol memeden dört parmak aşağı hizaya denk getirilecek, Rasulullah'ın böyle bir emri var mı? Tesbihi kalp hizasında tutmanın mantıki yönü nedir? Kur'an ve sünnette zikirde tesbihi kalp hizasına getirin diye bir emr var mı? Bi' kere tesbihin bidat olup olmamasıda ayrıca düşünülmesi gereken konu.. (Cevaz veren alimler var ama ibadet icadı için değil alelade kullanılması gerektiği kanaatindeyim)

3. Bu zikir en az beşbinden başlıyor ve yüzbir binde nihayete eriyor, üç aylık periyotlarla mudavemet halinde terakki sağlanıyor. Niçin beşbinden başlıyor ve yüzbirbin de sona eriyor, bu sayıların Kur'an veya -sahih sünnet demiyorum- zayıfta olsa sünnette yeri var mı? Niçin beşbinden başlıyor ve -mesela- 3500 çeken kimsenin zikri itibara alınmıyor? Nabza göre şerbet verir gibi zikir çekmek yerine sahih sünnette yer alan günde yüz kere la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh... duasını okuması daha faziletli olmaz mı? en azından bu icad edilen zikir yerine rasulullahın tavsiye ettiği zikri icra ederim.

4. Gelelim letaif zikrine... Tasavvufi inanca göre -budistlerin bahsettiği çakralara benziyor- insan vucudunda beş tane cevher bulunmaktadır, bunlar; Hafi, ahfa, sır, ruh ve kalp.. ruhun yerini de sağ memenin 4 parmak altı olarak söylerler, ruh hakkında bize çok az bilgi verilmişken ruhun yerini söylemek ne kadar inandırıcı bulunur? Hem bu latifelerin varlığı neyle sabittir? Araştırdıgım kadarıyla sofilerin bir kitabında bu latiflelerle alakalı bir hadis var, dikkatinizi çekerim sadece hiç bir kaynagı senedide yok, hiçbir hadis kulliyatından bu hadisi bulamazsınız, Hem mutasavvıf seyda İsmail Çetin Hoca bile bu hadis için serserilerin uydurması der. Letaiflerin varlığı ve onlar üzerine zikir çekilmesi Kur'an ve sünnetle sabit değilken bu zikrin sahabeler tarafından çekildiği nasıl ispatlanabilir. Son olarak letaif zikrine geçilince, tesbih bu latifeler üzerine tutulur ve Allah'ın zikri bu letaiflere adeta yedirilerek gerçek makamına ulaşmasını sağladıklarını iddia ederler..

5. Dili damağa yapıştırmak... Dili damağa yapıştırmak ve zikir etmekle alakalı, İmam Rabbani senetsiz bir şekilde bu zikrin Rasulullahın mağarada Ebu Bekir es-Sıddık'a talim edildiği yazmakta.. Abdullah bin Mübarek gibi; İsnad dindendir, eğer öyle olmasaydı dileyen dilediğini söylerdi, söz söyler ve bu sözün muktezasınca bu iddianın isnadını sorarız. Zaten hiçbir kitapta Rasulullah'ın böyle bir telkinde bulunduğu yazmaz.. Sadece tek dayanakları İmam Rabbani'nin sözü.. Ne kadar tatmin edici tartışılır..

6. Vird örtüsü, vird çekerken beyaz bir örtü kullanmamak adapsızlık sayılır ve makbul de görülmez. Hangi eserde veya kaynakta Rasulullah ashabına zikir çekerken örtüyü şart koşmuştur?

Anlaşılıyor ki, bu zikir bidat ve icad edilmiş bir zikirdir. Kur'an ve sünnette yeri yoktur. Tezkiye ettiği de düşünülemez!
Asıl nakşi sünneti yani ehli sünnet akidesini ihya eder bidatları çürütür ve nakşi bir yandan zalim ve sapıklara karşı direniş yani cihad edenlerdir mesala şeyh said gibi imam rabbani gibi şah veliyullah dehlevi gibi şehid İsmail gibi
 
Elveravelbera Çevrimdışı

Elveravelbera

السلام عليكم
İslam-TR Üyesi
yav ne yapıcan kardeşim nakşisini kadirisini doğrusunu anlatsanda sana inanmazlar zaten.Rasulullahın s.a.v. veda hutbesinde buyurduğu gibi " size iki şey bırakıyorum bunlara tutunursanız asla sapıtmazsınız.
Kur'an ve Sünnet."
 
Üst Ana Sayfa Alt