Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nasreddin Hoca Fıkraları Oyunu

deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
kendi örf ve adetlerimizi koruma amaçlı olan bu oyunda arkadaşlar herkes bildiği bir nasreddin hoca fıkrası yazacak. aynı anda birden fazla fıkra yazmak yok ama. birazda kendi kültürümüzle eğlenelimdeğilmi :hahahaa batılılar bizim hocamıza sahip çıkmadan biz sahip çıkıp kollayalım :hahahaa

ilk fıkra deli kardeşinizden. aklımdan yazıcam :hahahaa



nasrettin hoca bi arkadaşından para istemeiş
arkadaşı sormuş ne yapacacan diye
oda 150 koyun alacam demiş
adam da paran yoksa alamazsın demiş
nasrettin hoca da
akıl istemedim para istedim demiş

:hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa :hahahaa
 
M Çevrimdışı

mavara88

Üye
İslam-TR Üyesi
Adamın biri ölmüş.yıkamak için camiiye götürmüşler. Aradan bir saat geçmiş çıkmamış.iki saat geçmiş çıkmamış.üç saat ,dört saat derken sonunda çıkmış.sormuşlar"hoca neden bu kadar geç kaldın?"diye. Hocada "ne yapayım adam dirildi gebertene kadar canım çıktı"demiş.
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
çok komikti. fıkra için Allah razı olsun :hahahaa şimdi benden bir fıkra daha

Nasreddin Hoca Akşehir'de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış :
- Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi.
Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp :
- Doğru mu bunlar ? diye sormuş.
- Evet, demiş fakir adam.
- Öyleyse para kesesini çıkar bakalım.
Zavallı fakir kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca' ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da :
- Haydi demiş aldın işte alacağını. Aşçı :
- Nasıl olur ? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap vermiş :
- Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan akçenin de sesini alır elbet !
 
L Çevrimdışı

loves

Üye
İslam-TR Üyesi
GÜZEL FIKRALARMIS BEN BILMIYORUM AMA SIZIN YAZDIKALRINI OKUYACAGIM
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
bu kadar tembellik yapma be loves kardeşim. internette bir sürü nasreddin hoca fıkrası var. oku ve beğendiklerini bizlerel paylaş inşaallah :lol:

şimdi sıra benim fıkramda;

hoca,bir sabah fırtına sesi ile uyanmış.Pencereden dışarı bakmış,ne görsün?!
Kuruması için ipe astıkları gömlek düşmüyor mu?!Başlamış bağırmaya:
-''Hatun hatuuuun
kalk kurban kesmemiz lazım.''Sabah sabah neye uğradığını şaşıran kadın
telaşla sormuş: -''Kurban nereden çıktı efendi.''
-''Gömleğim, gömleğim ipten düştü.''
-''Gömlek düştü diye kurban kesildiği nerede görülmüş?!''
-''Deme öyle hatun, ya içinde ben olsaydım! :lol: :lol: :lol:

567.jpg
 
L Çevrimdışı

loves

Üye
İslam-TR Üyesi
peki deli kardesim buyur o zaman :p
BAKLAVA
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez! :D :D :D
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
:hahahaa :hahahaa :hahahaa evet. gerçektende güzeldi :hahahaa

Bir bayram günü nasreddin hoca komşusuna ziyarete gidince komşusu
her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram ediyor. bir tepsi içinde gelen
koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş.
komşusu bakar ki hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. peteğin yarısına gelmiş
daha duracağa da benzemiyor. dayanamayıp:
- 'aman hoca fazla yeme yoksa için yanar.' deyince hoca cevabı yapıştırır:
- 'kimin içinin yandığını allah bilir.' :hahahaa :hahahaa :hahahaa
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
buyur sen devam et
ben fıkraları ikilemeyeyim.
maksat hep beraber gülmek.
alem adammış şu nasreddin hoca be yaw
 
L Çevrimdışı

loves

Üye
İslam-TR Üyesi
Hoca esegini kaybetmis ve ariyor, bu arada da neseli bir turku tutturmus.
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir, arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi
evet baya alem adammis yaptiklarina bakilirsa
 
deli Çevrimdışı

deli

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Bir gün bir adam, elinde mektup

Der ki, Hoca'yı tutup :

"Hocam, zahmet ya sana,

Şu mektubu bana bir okusana."

Mektup baştan sona kadar Arapça

Şöyle bir iki evirir çevirir:

Sökemez; çaresiz, geri verir.

Der ki: "Başkasına okut bunu sen."

Adam şaşırır : "Niçin ?"

"Türkçe değil bu mektup okuyamam."

Yine anlayamaz adam.

Hocanın okuması yok zanneder:

"Ayıp Hoca, ayıp!"der.

"Benden utanmıyorsan şundan utan!

Şu başındaki koca kavuğundan."

Hoca kavuğu çıkartıp uzatır.

Sonra: "-Mademki"der, "iş kavuktadır;

Haydi giy de şunu,

Kendin oku bakalım mektubunu."

nasrettin.gif
 
L Çevrimdışı

loves

Üye
İslam-TR Üyesi
güzelmis kardesim ama hep biz yaziyoruz diger arkadaslar uyuyorlarmi ne ben biraz ara vereyim yazmaya
diger arkadaslardanda katilim bekliyorum
 
R Çevrimdışı

RABBİN KULU

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu
sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse
toparlanıp sınırlı bir şekilde arkaşını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı
hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- şakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman, öyle olsun... Çünkü şakadan hıç hoşlanmam da ...
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
bi tane de benden...AKLIN VARSA GÖLE KOŞ

Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere :
- Tamam demiş. İddiayı kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler.
- Bekledim sabaha kadar demiş.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
Timurlenk, Akşehir'de karargah kurulunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile etraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş :
- Karargahımı nasıl buldunuz?
Beylerden biri cevap vermiş :
- Çok güzel ama fena bir koku var!
Timur fena halde kızmış, yanındakilere " Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş :
- Koku var mı?
Adam korkusundan :
- Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış :
- Neresi misk kokuyor dalkavuk herif! Alın şununda boynunu vurun!
Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını :
- Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor.
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
Nasreddin Hoca ile arkadaşları Konya'da bir eve akşam yemeğine davet edilmişler. Ev eski ve ahşap, bastıkça tahtalar gıcırdıyor, hoca laf atmış :
-Evin tahtaları ses veriyor!
Adam ukala ya :
-Bizim ev pek sofudur, ara sıra zikreder!
Hoca laf altında kalır mı :
-Ya aşka gelip secdeye varırsa?
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
Nasreddin Hoca bir gün yabancı bir köyde misafir olur. Cuma günü O'nu kürsüye çıkartırlar. Güzel bir vaaz verir. Herkez pek memnun kalır. Camiden çıkınca Hoca'nın eşeğini getirirler. Köylülerin hepsi ona hizmet etmek için adeta yarışırlar. Hoca eşeğine binerken biraz düşünür. Sonra eşeğin üstüne ters oturur. Herkes hayret eder. Köylülerden biri dayanamayıp sorar :
- Hocam der. Kusura bakma ama eşeğe niçin ters bindiğini sorabilirmiyim?
Hoca tebesüm ederek cevap verir :
- Eğer düz binip önünüze geçseydim siz arkada kalacaktınız. Siz öne geçseydiniz, bu defa ben arkada kalmış olacaktım. Böyle ters binince size arkamı dönmemiş oluyorum. Sebebi bu...
 
A Çevrimdışı

asker_kız

Üye
İslam-TR Üyesi
Nasrettin Hoca'nın komşusu, oğlu Mahmut'a kız istemeye gidecek.Düşünür taşınır, dünürcübaşı olarak Hoca'dan uygun kimse gelmez aklına. "Sevilen, sayılan, ağzı iyi laf yapan Nasrettin Hoca'ya da kızı vermezlerse kime verecekler?" der. Gider Hoca'ya açar konuyu. Hoca da "Tamam" der. Neyse, bir akşam dünürcü kafilesi Hoca'nın peşinde koyulurlar yola. Varırlar istenecek kızın evine. Hoş, beş, kahve... derken gelir sıra asıl meseleye. Nasrettin Hoca bir-iki öksürdükten sonra girer konuya:"Bizim komşunun oğlu Mahmut, sizin kızı öpmek istiyor, onunla aynı yatakta yatmak istiyor, hatta onunla her gece sevişmek istiyor. Ne dersiniz?" deyince odada buz gibi bir hava eser. Komşusu " Hoca, Hoca! Sakalından utan! Bunlar nasıl laf, kız böyle mi istenir?" deyince Nasrettin Hoca odayı terk eder. İçeridekiler özür üstüne özür dilerler kızın babasından.Oğlan tarafından biri, kız isteme işini üstlenir, başlar söze: "Allah'ın emri, Peygamber'in kavli ile kızınız Ayşe'yi oğlumuz Mahmut'a istiyoruz." Vermeye dünden razı olacak ki kızın babası "Allah yazdıysa biz ne diyelim? Hayırlı olsun." deyip verir kızını. İçeridekilerin konuşmalarını dışarıdan işiten Nasrettin Hoca, açık olan oda penceresinden içeriye seslenir: " Yine benim dediğim oldu! Yine benim dediğim olacak!"
 
Üst Ana Sayfa Alt