Necd Hadisinin Şerhi
Abdullah bin Ömer'den rivayet edildiğine göre, Resulallah (sav) : "Ey Allahım Şam'ımızı bereketli kıl. Allahım Yemen'i bize bereketli kıl" buyurdu. Sahabiler sordular "Ya Resulallah peki Necd?" Peygamber aynı sözleri tekrarladı. Sahabiler bir daha sordular "Peki, Necd?" Peygamber üçüncü kez şöyle buyurdu :"Orası felaket ve fitneler diyarıdır. Şeytanın boynuzu oradan doğacaktır."
İmam Buhari bu hadisi "Fitneler doğudan başlayacak" başlığı altında zikretmiştir. Ve araplar arasında doğu derken Irak kastedilir. İmam Buhari bu hadisten önce şu hadisi aktarır: ibn Ömer (ra) rivayet ediyor : "Ben Allahın Elçisini doğu'ya taraf yönelerek şöyle dediğini duydum :"Gerçekten fitne oradadır. Şeytanın boynuzu oradan çıkacak ."
Necd hadisini şerheden alimler burada kastedilen ysrin Irak olduğunu söylerler. Bu alimlerin arasında el-Hattabi, el-Kirmani, İmam Nevevi, el-Ayni gibi alimler vardır. Ayrıca İmam Nevevi doğudan çıkacak fitnenin Deccal olacağını da söyler (bkz : Şerhi Sahih Muslim, 2/29)
İbn Hacer, hadisin şerhinde el-Hattabi'nin şu sözlerini aktarır :".. Resulallah (sav) fitnenin o taraftan başkaldıracağını haber verdi ve öyle de oldu. İlk fitne doğudan geldi.. (Fethul Bari, 13/58).
Bu ilk fitneler arasında Hz. Hüseyin'in şehit edilmesi ve sair zikredilmiştir.
Araplar yüksek alanlara Necd derler. Ve Resulallah zamanında Necd ismiyle bilinen 13 bölge vardı. Ve bu isimle en fazla Irak adlandırılırdı.
İbn Hacer, el-Hattabi'den naklediyor : "Medine'de yaşayan birisi için Necd Irak çölü ve onun bölgeleridir." (Fethul Bari, 13/58). İbn Hacer kendisi Necd kelimesini özel bir bölgeye aid etmez ve luğattaki anlamını alır. Yani alçak bir alana kıyasta yüksek bir alan Necd'dir der (Aynı Kaynak).
Hadiste Necd'den kastın Irak olduğu ihtimalini güçlendiren diğer bir neden ise Sahih Müslim'de geçen şu rivayettir: "Selim bin Abdullah bin Ömer, Irak ehline şöyle dedi : " Ey Irak ehli! Ne gariptir ki, siz büyük günahlar işlediğiniz halde (Hüseyin'in katlini kastediyor) küçük günahlar hakkında soruyorsunuz. Ben babamdan, peygamberin (sav) parmağıyla doğuyu göstererek şöyle dediğini duydum :"Gerçekten fitne o tarftan gelecek. Şeytanın boynuzu oradan doğacak ve siz bir-birinizin boynunu vuracaksınız". [Muslim 4/1505, hadis: 6943]. Bu rivayetteki Selim bin Abdullah bin Ömer, Necd hadisini rivayet eden sahabi ibn Ömer'in oğludur. İbn Ömerin oğlu hadisteki Necd kelimesinden Irak'ı anlamıştır!
Hadisten Irak'ın kastedildiğini düşünmemiz için diğer bir neden, aynı hadisin Ebu Nuaym'ın "el-Hilye" sinde farklı lafızlarla geçmesidir. El-Hilye'de hadis şöyle geçer : "Resulallah dedi: Allahım bizim Medineyo bereketli kıl, bizim Mekkeyi bereketli kıl, bizim Şaml bereketli kıl. Bir kişi sordu : Ya Resulallah, peki bizim Irak? Resullah 3 kez yüz çevirerek dedi :" Orada fitne ve felaket olacak. Şeytanın boynuzu oradan gözükecek. [el-Hilye, 6/133]. Şuayb Arnavut, Şerh es-Sünne eserinin dipnotlarında bu hadisin sahih olduğunu diyor (14/206-207, 2-ci dipnot). Taberani'nin el-Evsat eserinde de bu hadis Irak lafzı ile geçmektedir. İbn Hacer el-Heytemi, Taberani'nin rivayetinin sahih olduğunu diyor (Mecmu ez-Zevaid, 3/305). Taberani, el-Kebir eserinde hadisi ibn Abbastan rivayet ediyor ve orada da Necd kelimesi yerine Irak kelimesi geçiyor. El-Heytemi bu hadisin de ravilerinin sika olduğunu der.
Muhammed bin Abdülvehhab'a illa ki bir hadis hamletmek isteyen düşmanlarına ise öneririmiz şu ki, Beni-Temim kabilesinin faziletleri hakkında hadisler vardır ve Şeyh Muhammed bin Abdülvehhab ta Temim kabilesindedir.