Çevrimdışı
Ömer İbnu’l-Hattab (radiyallahu anhu) Kadisiyye savaşında Sa’d İbn Vakkas (radiyallahu anhu) zor durumda kalınca; Onun yardımına Amr İbn Madi Yekrib’i ve Tulayha İbn Huveylid’i; “ben sana her biri “bin kişi” olan iki adam gönderiyorum” diyerek yardıma gönderdi.
Ömer’in emri üzerine bu iki kahraman sahabi Farisle başlayan dehşet savaşa mücahidleriyle katıldılar.
Amr İbn Ma’di Yekrib, Farisle karşılaşmada, kafirlerin saflarına dalıyor ve kılıcıyla kâfirlerin kellelerini buğday başağı gibi biçiyordu. Bir ara okunun kınına bir ok isabet ettiyse de ölmedi. Bu oku fırlatan mecusiye yetişti ve ona bir mızrak vurarak yere düşürdü ve onu Müslümanların safları arasına çekti ve kellesini kesti. Ve Müslümanlara da seslenerek düşmanın saflarına dalan bütün mücahidlerin aynı şekilde yapmasını gerektiğini çok yüksek bir sesle sahabelere ilan etti. Bunun üzerine Mecusilerin ordusu dağılmaya başladı ve yüzbinlerce cesed bırakarak Kadisiyye’de (İslamı'ın Mecusi İmparatorluğuna son verdiği en büyük savaş) tarihlerinin en büyük hezimetini yaşadı ve kâfir İmparatorlukları tarihin karanlığına gömüldü.Nihavned savaşında şehid düşen Amr Hıms’a defnedilmişti.
İşte bu kahraman ve mücahid sahabi; Hıms’ın bugün Baba Amr (Bab Amr) denen semtine defnedildi ve kabri oradaydı. Şimdi Nusayri rejiminin neden Baba Amr’ı kana buladığını ve uçaklarla bombaladığını düşünün?. (sözümün hata olduğunu düşünenler neden bu rejimin en çok camileri ve özellikle sahabe ismi verilen camileri yıktığına baksınlar..)
Bugün de Şam’da Dera’ denen mahalleyi kuşatıyorlar ve bütün Mescidleri tanklarla çeviriyorlar ve hava Kuvvetleri komandolarını mıntıkaya indiriyor, bu da demektir ki bugün veya gece Der’a’da çok büyük bir katliam yapılacak.
Allah ve ahiret gününe iman eden ve Allah’ın Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) ile O’nun mübarek ve mücahid ashabının akidesine sahib olan Müslümanlar Suriye’deki mazlum kardeşlerini dualarında unutmamalıdırlar. Onlara gereken yardımı nasıl yapabiliyorlarsa, bulabildikleri bütün yollarla onlara yardımlarımızı göndermek zorundayız.
Der’a’da İslam ordularının en önemli karargâhlarındandı.
Suriye Mecsusi rejimi, neden Hama’dan sonra en çok Hıms’ı bombaladığını anlayabiliyor muyuz?
Bazıları diyeceklerdir ki, bu hadiselerin Mecusiliğin tarihiyle ve intikamıyla ne ilgisi var? Ben sitemde yayınladım: Gördünüz; Beşşar Batılılara: “Biz Arap Milliyetçisiyiz ve kırk yıldır İslamcılarla savaşıyoruz” diyor. Kimin için Müslümanları İslamcı diye adlandırıp İslamla ve Müslümanlarla savaşıyorlar? Hainler bu kadar katliama rağmen, bizden korkuyorlar ve hakikatlarını anlayamamamız için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve şimdi de Türkiye’de biraz uyanmaya başlayan vicdan sahibi kardeşlerimizi, etki altında bırakmak için çok sinsi ve gizli bir hareket başlatmış durumdadırlar.
Duygusallığı bırakalım ve Suriye’deki savaşın derin tarihini okuyalım. Bizleri hep ABD ve İsrail düşmanlığıyla dolduruşa getirenler, ABD Afganistanı işgal ettiğinde, nedense aynı dolduruşa getirmediler.Suriye’deki tepkilerini Afganistan’daki ABD’ne karşı göstermiyorlar.
Adamlar göre Taliban kafir Şebab kafir ve diğer İslami cihad hareketlerinin hiçbir İslami değil, varsa yoksa sadece Hizbullah.. Müslüman ve direnişçi bir örgüt oluyor. Zira Hizbullah kendini de İmamlar gibi ma’sum görmektedir. Eğer öyle olmasaydı Bin Ladin’in şehadetini susarak geçiştirip ve hatta ölmesine sevinmezdi.
Şimdi diyeceklerim üzerinde iyi düşünmenizi istiyorum. 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın asıl sebebinin ne olduğunu acaba anlayabilen birimiz var mı?
Bu savaşın asıl sebebi; Irak’taki Cihadı gölgede bırakmak ve Ebu Mus’ab ez-Zerkavi’nin yükselen şöhretini karartmaktı. Çünkü bu anlayışın altındaki sebep, Hizbullah’tan başka İslami bir direnişin olmadığını ispat etmekti. Dolayısıyla İsrail-Hizbullah savaşı, kısa bir süre de olsa, Irak’ta katliamları ve ABD ve Nato ordularına karşı verilen cihadı gölgede bıraktı.
Şimdi de Nasrullah, Suriye’de olanların sadece birer oyun olduğunu söylemekten başka bir şey söyleyemiyor. Katliamları ve tecavüzleri gözleri görmüyor. Hele Somali ve Afganistan, sözlüklerinde ve ajandalarında asla ilgi gören bir mesele olmuyor.
10 Şubat 2012 Cuma, 17:00
Mehmet Emin Akın
Ömer’in emri üzerine bu iki kahraman sahabi Farisle başlayan dehşet savaşa mücahidleriyle katıldılar.
Amr İbn Ma’di Yekrib, Farisle karşılaşmada, kafirlerin saflarına dalıyor ve kılıcıyla kâfirlerin kellelerini buğday başağı gibi biçiyordu. Bir ara okunun kınına bir ok isabet ettiyse de ölmedi. Bu oku fırlatan mecusiye yetişti ve ona bir mızrak vurarak yere düşürdü ve onu Müslümanların safları arasına çekti ve kellesini kesti. Ve Müslümanlara da seslenerek düşmanın saflarına dalan bütün mücahidlerin aynı şekilde yapmasını gerektiğini çok yüksek bir sesle sahabelere ilan etti. Bunun üzerine Mecusilerin ordusu dağılmaya başladı ve yüzbinlerce cesed bırakarak Kadisiyye’de (İslamı'ın Mecusi İmparatorluğuna son verdiği en büyük savaş) tarihlerinin en büyük hezimetini yaşadı ve kâfir İmparatorlukları tarihin karanlığına gömüldü.Nihavned savaşında şehid düşen Amr Hıms’a defnedilmişti.
İşte bu kahraman ve mücahid sahabi; Hıms’ın bugün Baba Amr (Bab Amr) denen semtine defnedildi ve kabri oradaydı. Şimdi Nusayri rejiminin neden Baba Amr’ı kana buladığını ve uçaklarla bombaladığını düşünün?. (sözümün hata olduğunu düşünenler neden bu rejimin en çok camileri ve özellikle sahabe ismi verilen camileri yıktığına baksınlar..)
Bugün de Şam’da Dera’ denen mahalleyi kuşatıyorlar ve bütün Mescidleri tanklarla çeviriyorlar ve hava Kuvvetleri komandolarını mıntıkaya indiriyor, bu da demektir ki bugün veya gece Der’a’da çok büyük bir katliam yapılacak.
Allah ve ahiret gününe iman eden ve Allah’ın Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) ile O’nun mübarek ve mücahid ashabının akidesine sahib olan Müslümanlar Suriye’deki mazlum kardeşlerini dualarında unutmamalıdırlar. Onlara gereken yardımı nasıl yapabiliyorlarsa, bulabildikleri bütün yollarla onlara yardımlarımızı göndermek zorundayız.
Der’a’da İslam ordularının en önemli karargâhlarındandı.
Suriye Mecsusi rejimi, neden Hama’dan sonra en çok Hıms’ı bombaladığını anlayabiliyor muyuz?
Bazıları diyeceklerdir ki, bu hadiselerin Mecusiliğin tarihiyle ve intikamıyla ne ilgisi var? Ben sitemde yayınladım: Gördünüz; Beşşar Batılılara: “Biz Arap Milliyetçisiyiz ve kırk yıldır İslamcılarla savaşıyoruz” diyor. Kimin için Müslümanları İslamcı diye adlandırıp İslamla ve Müslümanlarla savaşıyorlar? Hainler bu kadar katliama rağmen, bizden korkuyorlar ve hakikatlarını anlayamamamız için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ve şimdi de Türkiye’de biraz uyanmaya başlayan vicdan sahibi kardeşlerimizi, etki altında bırakmak için çok sinsi ve gizli bir hareket başlatmış durumdadırlar.
Duygusallığı bırakalım ve Suriye’deki savaşın derin tarihini okuyalım. Bizleri hep ABD ve İsrail düşmanlığıyla dolduruşa getirenler, ABD Afganistanı işgal ettiğinde, nedense aynı dolduruşa getirmediler.Suriye’deki tepkilerini Afganistan’daki ABD’ne karşı göstermiyorlar.
Adamlar göre Taliban kafir Şebab kafir ve diğer İslami cihad hareketlerinin hiçbir İslami değil, varsa yoksa sadece Hizbullah.. Müslüman ve direnişçi bir örgüt oluyor. Zira Hizbullah kendini de İmamlar gibi ma’sum görmektedir. Eğer öyle olmasaydı Bin Ladin’in şehadetini susarak geçiştirip ve hatta ölmesine sevinmezdi.
Şimdi diyeceklerim üzerinde iyi düşünmenizi istiyorum. 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın asıl sebebinin ne olduğunu acaba anlayabilen birimiz var mı?
Bu savaşın asıl sebebi; Irak’taki Cihadı gölgede bırakmak ve Ebu Mus’ab ez-Zerkavi’nin yükselen şöhretini karartmaktı. Çünkü bu anlayışın altındaki sebep, Hizbullah’tan başka İslami bir direnişin olmadığını ispat etmekti. Dolayısıyla İsrail-Hizbullah savaşı, kısa bir süre de olsa, Irak’ta katliamları ve ABD ve Nato ordularına karşı verilen cihadı gölgede bıraktı.
Şimdi de Nasrullah, Suriye’de olanların sadece birer oyun olduğunu söylemekten başka bir şey söyleyemiyor. Katliamları ve tecavüzleri gözleri görmüyor. Hele Somali ve Afganistan, sözlüklerinde ve ajandalarında asla ilgi gören bir mesele olmuyor.
10 Şubat 2012 Cuma, 17:00
Mehmet Emin Akın
