Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Nusret Cephesi Şeri Emiri Şeyh Kahtani’den Mücahidlere Nasihat

farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Nusret Cephesi Şeri Emiri Şeyh Kahtani’den Mücahidlere Nasihat



NUSRET CEPHESİ ŞERİ EMİRİ, EBU MARİA EL KAHTANİ’DEN GENELDE SURİYE’DEKİ MÜCAHİTLERE ÖZELDE İSE İSLAM CEPHESİ VE NUSRET CEPHESİ KOMUTANLARINA MEKTUP

Rahman ve rahim olan Allahın adı ile.

Cihad sahalarındaki aşırılık ve hıyanetin yayılma sebebi, bu meselelerin şeri bir şekilde beyan edilmemesidir. Genelde bu meselelere karşı verilen hitaplar şeri bir karşılık değil, cılız duygusal bir reddiye olarak kalmaktadır. Bu sebeple dinde aşırı gitme ve hıyanet yayıldı ve destek aldı. Bu da Allah’a karşı takva ve kalplerle ilgili amellerdeki hükümlerle alakalı aşırı gitme olarak tabir edilir.

Cihadın ilk nesli olan komutanlarla yol arkadaşlığı yapan bazı komutanlarla yaptığım sohbetlerde, bana onların kendinden öncekileri cihadlarında ve içtihadlarında mazur görüldüklerini, bir hatadan ötürü onların tüm iyiliklerini bir kalemde silmediklerini söylediler.

Bugün bazılarımız bazılarımızdan bir hata yapmasını bekler. Aramızda merhametli olmayı unuttuk. Nasihatle gözden düşürmeyi birbirine karıştırarak dostluk – düşmanlık kaidelerini dini ve imanını bildiğimiz Allah’ı ve Rasulünü seven kastı ona tabi olmak olan isabet etmemiş sünnete muhalefet etmiş olan, müctehidlere dahi uygulanır oldu.

Şeyh Atiyetullah el Libi’nin bazı sözlerine vakıf olduktan sonra ondaki o güzel ahlakın onun tüm fiillerine yansıdığını gördüm. Güzel karşılık vermekten insafına kadar tüm fiillerine yansımıştı. Vallahi bu adamda hayrı umanlar ve onu dileyenlere karşı olan insafına ve onun saptırıcı sorunlulara karşı olan şiddetine hayret ettim. Çeşitli dallarda Şeyh Atiyeullah el Libi’nin kitaplarını okuyanlar onun nassın dışına çıkmadığı görürler ve ondan âlimlere karşı edepli olma, insaf, ihlas ve müctehidlere karşı edepli olma konusunda ders alırlar. Bunun sebebi onun imanındaki engel ve o imanın tamamen kalbe yerleşmiş olmasıdır. Onun yanında hiçbir meselede aşırı gitme yoktur. Aşırı gitme tekfir meselesi ile sınırlı değildir, aynı şekilde sorunlu olma da onun yanında yoktur.

Bizler bir mesajın taşıyıcıları olan bir ümmetiniz. Hırsımız insanları Allah’ın dinine sokmaktır. Amacımız kulları Allah’a ibadete teşvik etmek, Müslümanları bir kelime üzere toplamaktır. Bize düşen Allah Rasulü’nün sünneti üzerine birleşmek için çalışmaktır. Sloganların bizi bölmesine izin vermemektir. Herkes hırslı bir şekilde Müslümanları birleştirmek için çalıştığını iddia etmekte, fakat bu hırs kendi meşruluklarına hizmettir. İslamın davasına hizmet etmemektedir. Bu tür iddialar yalan iddiadır.

İbni Kayyım rahimehullah, Medaricus Salikin isimli eserinde şöyle der: “Allah’ı ve Resulünü sevdiklerini iddia edenler çoğaldığında onlardan bu sevginin hakikati için delil talep edilir. Eğer delil olarak insanlara kendilerine daveti verseler bu davet yalan bir davettir, bu sevgi yalan bir sevgidir, görünürde Allah ve Resulünü sevenler çoğalmıştır fakat bu sevgi ancak delil ile kabul edilen bir sevgidir.’’

“Deki eğer Allah’ı sevdiğinizi iddia ediyorsanız bana tabi olun Allah’ta sizi sevsin.’’ (Al-i İmran 31)

Bundan dolayı bize düşen davetimizin sadakatini göstermek Bağdadi, Nur partisi ve benzerleri gibi sloganik iddiacılar gibi olmamaktır. Tağutlar, İslam düşmanları ve dinde aşırı gidenler tarafından Müslümanların arasına ekilmiş hıyanet siyaseti en tehlikeli meseleler arasındadır. Bununla Müslümanları zayıflatmak birliklerini bozmak ve aralarına düşmanlık tohumlarını ekmek istiyorlar.

Yolların en hayırlısı Muhammed’in (s.a.v.) yoludur. Bize düşen bizimle beraber İslam şeriatının hâkim olması için çalışan kardeşlerimize hüsnü zan etmek aramızdaki engelleri kaldırmak birbirimize rıza nazarı ile bakmaktır.

Cihad nidasını duyup Allah yolunda cihada çıkan kardeşlerimize olan sevgimizi Allah bilmektedir. Genelde tüm mücahidlere özelde de Şam bölgesinde mücahid kardeşlerime nasihatim birbirimize sabretmek ve kardeşlerimize öncelik tanımaktır. Buradan fedanın ve vefanın cephesi olan Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerime ve Ahraru-ş Şam’daki kardeşlerime nasihatim, medyatik bir kısım hitaplardan kaçınmaları ve niyetleri halis kılacak bir kısım oturumlarda bulunup şeytanın ayak kaydırmalarına karşı bir olmalarıdır.

Sizler Allah’tan sonra Şam ehlinin umudusunuz. Ama sizin dışınızda Allah yolunda cihad eden kahramanların varlığını da inkâr etmiyoruz. İki cemaati zikretmemin sebebi bunlar hakkında internet sitelerindeki makaleler ve konuşmalardır. İşte Doğu bölgesinde (Deyr Zor ve çevresi) kardeşlerimiz tağutlara ve aşırılara karşı aynı safta savaşıyorlar, bu kardeşlerin aralarında hiçbir fark yok, onun bunun sözü de onları meşgul etmiyor. Asıl düşmanınız olan Nusayri rejimine karşı askerlerinizin eğitimine önem verin.

O kayıtlardan ve makalelerden çıkanlar göğüsleri hüzünlendiriyor, nefisleri ve canların nefretini artırıyor. Ey komutanlarımız ve şeyhlerimiz; en faziletliniz değilim Allah benim halimi biliyor fakat bu yazımda size şunu hatırlatmak zorundayım, kişileri bu tür kayıtlar altına almak tarafların içine düşeceği devlevi bir siyasettir. Konu kapanmıştır. Kimse size düşmanı sevindirecek dostu üzecek tweetler ve beyanatlarda bulunmanızı istemiyor. Kardeşlerim ümmet sizden birlik olmanızı bekleyen bir beyanda bulunmanızı istiyor. Birbirinize karşı reddiyelerde bulunmanızı istemiyor. Ben size nasihat ve destek olsun diye konuşuyorum. Cihad sahasını meşgul eden her mesele hakkında konuşurum. Ben yakin bir şekilde inanıyorum ki eğer komutanlar ve şer’iler bu meseleleri konuşacak bir celse düzenlerlerse tüm suallere cevap verilmiş şekilde kalpleri saf bir şekilde çıkarlar.

Bu konuda Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerimiz ve onların en başında şeyhimiz şerefli emirimiz Ebu Muhammed el-Cevlani hüsnü zan içerisindedir. Nasıl ki Ahraru-ş Şam’daki kardeşlerimize ve komutanlarına öncelik tanıyıp hüsnü zan ediyorsak aynı şekilde Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerimize öncelik tanır ve hüsnü zan eder ve onların bu konudaki girişimlerinin oturum ve iletişim için bir adım olacağını düşünürüz. Yakin bir şekilde inanıyorum ki olanlar kardeşler arasındaki sevgiye zarar veremez.

Şeyhimiz Ebu Muhammed el- Cevlani’nin Şam ehline olan şu sözü: Ey Şam ehli size canlarımız feda olsun. Aynı şekilde sevgili Şeyh Ebu Abdullah el- Hamevi’nin Nusret Cephesi’ndeki kardeşlerinin Ahraru-ş Şam’daki kardeşlerine ve İslami Cephe’deki kardeşlerine olan sevgisini inkâr etmez. Bizler tüm kardeşlerimize hüsnü zan ederiz, nasihatleşiriz. Umulur ki bu sayede bazılarımız birbirimize nasihat edecek bir müctehid seviyesine varırız. İlklerin hitapla içtihad ettikleri gibi. Hepimiz İslam’a ve Müslümanlara yardım için çabalıyoruz. Bize düşen esir bacılarımızı ve zalim rejim tarafından yurtlarından çıkarılan Müslümanları ve gene rejim tarafından varil bombaları ve Bağdadi’nin bomba yüklü araçları tarafından öldürülen Müslümanları düşünmektir.

Vallahi eğer cephede olmasaydım size varır sizinle oturur sizi toplardım. Ben hicret eden muhacir bir ensarım. Sevenleri toplardım umulur ki bu benim için bir iyilik olurdu. Fakat sizler benim halimi bilmektesiniz. Bizleri cephede bir taraftan tağutların diğer taraftan da aşırıların kuşatması bırakmıyor.

Size başımdan geçen bir kıssayı hatırlatmak istiyorum. Kardeşler bana gelip “Biz muhacirlerin ve senin doğu bölgesini terk edip geri çekileceğini duyduk.” Dediler. Ağladım ve kardeşlere dedim “Vallahi ensar geri çekilse dahi biz çekilmeyeceğiz, sizi yalnız bırakmayacağız, bizim için ya zafer yâda şehadet vardır.”

Sona doğru doğu bölgesindeki kardeşlerden size selam ediyorum. Doğu bölgesindeki kardeşlerin kerimi gibi kerem görmedik. Fedakârlıkları gibi fedakârlık görmedik. Bize erkekliğin erkekliğini, sabrın sabrını öğrettiler. Onlarda sadece kerem ve cephede öne atılmayı bulursun.

Allah’ım seni ihlâslı olan mücahid kardeşlerime olan sevgime şahid tutuyorum. Ensara olan sevgime de şahid tutuyorum. Allah’ım onlardan razı ol. Onların çocuklarından ve çocuklarının çocuklarından da razı ol.

Ben ancak şunu diyorum ki: Allah’ım kelimemizi sevdiğin ve razı olduğun şey üzeri birleştir. Zalim bir kavme karşı bize yardım et.

Selamım tüm mücahidlere olsun.

Allah’ım salat Muhammed’e (s.a.v.), aline ve ashabına olsun.

Ebu Maria El Kahtani



Arapça Aslı: http://justpaste.it/flmr

Ümmeti İslam Adına Çeviri: Ebu Dücane



Ümmet-i İslam / Özel Haber


önceki mesajı
https://www.islam-tr.org/konu/nusre...htani’den-irak’taki-ehli-sunnete-mesaj.37274/

Sonradan farkettim
Dosyanın eklenme tarihi eskiymiş
Created: 23 days ago
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
CazakALLAHul hayr
 
E Çevrimdışı

ehli sunnet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Rabbim ümmeti müslümanı fitneden korusun tağuti ve aşı geçinenleri bertaraf etsin.

Rabbim islam sancağını şerefle dalgalanmasını nasip etsin.
 
Üst Ana Sayfa Alt