Soru Ölü Için '' Allah'ım Bu Kişi Mümin Olarak Öldüyse Rahmet, Kafir Olarak Öldüyse Azap Eyle'' Demek

selamun aleykum

Bir insanın imanla mı yoksa küfür üzere mi öldüğünü nereden bileceğiz? O kişinin en son küfür üzere olduğunu biliyoruz ve hiç kimse onun şehadetine tanık olmamış. Ama kendi başınayken son nefesinde iman etme ihtimali de var. Şimdi bu adamın son ikrarına bakarak, en son kafir bildiğimiz için küfür üzere öldüğünü mü kabul edeceğiz yoksa belki kendi başına son nefesinde iman etmiş olabileceği zannını mı kabul edeceğiz?

firavunun son andaki tövbesi kabul edilmediğine göre bunu genelleştirebiliriz

son anda derken hak vaki olduğu an yapılan tevbe kabul edilmez.

Doğru HAK vaki olduğu an ki tevbe kabul olmayacak.

(Güneş batıdan doğmadığı müddetçe, tevbe eden kimsenin tevbesi [iman etmesi] kabul olur.) [Müslim]

ama şu hadis te ise ölüm anından öncesine kadar tevbe kapısının açık olduğuna işaret ediyor.

(Can boğaza gelmediği müddetçe, kulunun tevbesini [iman etmesini] Allahü teâlâ kabul eder.) [Tirmizi]

Ve şu hadisle de imanın hayatının son saatinde dahi kabul olabileceğine işaret ediyor.

(Ölümünden bir saat önce, tevbe eden kimsenin tevbesi [iman etmesi] kabul olur.) [İ. Ahmed]

Allahualem.

Lakin benim halen cevabını bulamadığım kafir olarak bildiğimiz bir insanın tevbe kapısı kapanmadan iman edip etmediğini nereden bileceğiz? Belki vakit çıkmadan son günde kendi halindeyken, hiçbir şahit yokken imana gelmiş olabilir . Bu durumda bu zan (ihtimal) üzere mi hareket edeceğiz yoksa en son şahit olduğumuz (küfür) ikrarına göre mi?

En doğrusunu Allah bilir.

kardeş kişi nasıl yaşarsa öylede ölür.ve bizim kimin imanlı ölüp ölmediğini bilmemiz imkansızdır.bizler sadece zahiren tahmin ederiz yani kişinin yaptıklarına göre karar veririz.bir kişi kuran ve peygamber pratikliğinden bi hayat yaşamayı amaçlamış ve o istikamette yaşama gayretindeyse bu kişi EL MÜMİN olan rabbimizin,kullarına verdiği MÜMİNLİK vasfınıda kendinde tecelli ettirir ve buda zahiren eline diline fiiline yansır...

ve biz başkasına değil kendimize bakalım...

Yani, bir insanı en son nasıl biliyorsak hakkında aksi birşey duymadıkça o hal üzere öldüğünü kabul edeceğiz -velev ki kimseden habersiz irtidad etse dahi- öyle mi? Ya da hakkında şüphe ettiğimiz bir kişi için dua etmek istesek onun için örneğin ''Allah'ım bu kişi mümin olarak öldüyse rahmet, kafir olarak öldüyse azap eyle'' diyebilir miyiz? Bu soruları milletin imanını ya da küfrünü merak ettiğimden değil sadece onları nasıl bilmemiz gerektiği için soruyoruz. Bilindiği gibi küfür üzere ölene dua edilmez. Ben de dua edeceğim kişilerin ne üzere öldüğünü ya da onu ne belleyeceğimiz ve dua edip edemeyeceğimizi öğrenmeye çalışıyorum.

Soruma tatmin edici bir cevap alamadım ama yine de görüş belirten herkesten Allah razı olsun.

kelime-i şehadet' Alıntı:

selamun aleykum

Bir insanın imanla mı yoksa küfür üzere mi öldüğünü nereden bileceğiz? O kişinin en son küfür üzere olduğunu biliyoruz ve hiç kimse onun şehadetine tanık olmamış. Ama kendi başınayken son nefesinde iman etme ihtimali de var. Şimdi bu adamın son ikrarına bakarak, en son kafir bildiğimiz için küfür üzere öldüğünü mü kabul edeceğiz yoksa belki kendi başına son nefesinde iman etmiş olabileceği zannını mı kabul edeceğiz?

Genişletmek için tıkla ...

بسم الله الرحمن الرحيم
Ve Aleykum Selam
Küfür üzere yaşayan bir kimsenin müslüman olduğuna hayatında iken şahit olunmamışsa, ölüm sırasında müslüman olmuş olabilir ihtimaline itibar edilmez. hüküm zahire göredir. nitekim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Ebu Talibin ölümü hakkında şirkine hükmetmiştir. çünkü Ebu Talib her nekadar hayatı döneminde müşriklere karşı müslümanlara bir çok desteği olmuşsa da, son anlarında içeriğini kabullendiğini ifade ettiği tevhid kelimesini diliyle söylemekten, kınanma endişesiyle çekinmiştir. Bizim kafir olduğuna ve bu şekilde öldüğüne şahit olduğumuz bir kimse son nefesinde iman ile gitmiş olsa ve biz onun küfrüne hükmetsek doğrusunu yapmış oluruz. zira biz kalpleri yarmakla emrolunmadığımız gibi gaybi de bilemeyiz. ama o kimsenin gerçek durumunu bilen Allah'tır ve karşılığı ne ise verecek olan da O'dur.