Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Omuzları Açık (atletle) Olarak Namaz Kılınabilir mi?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Esselamu aleykum

Abdulmuiz abi namazın askılı atletle kılınmasında sakınca varmıdır.

Namazda omuzların gözükmemesi gerektiği ile ilgili hadis okudum bu gün
Kılınabilineceğini söyleyen bi akhi vardı oysa nasıl yapmalı?
Âleykum selam we rahmetullah;



ــ وعن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:
قالَ رسولُ اللّهِ #: َ يُصَلِّى أحَدُكُمْ في الثَّوْبِ الْوَاحِدِ لَيْسَ عَلى عَانِقِهِ، أوْ قالَ عَلى عَانِقَيْهِ، مِنْهُ شَىْءٌ
أخرجه الخمسة إ الترمذي
- Ebû Hurayra (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Omuzunuzu da örtmeyen -veya şöyle demişti bir parçası iki omuzunuzu da örtmeyen- tek parçadan muteşekkil kumaş içerisinde kimse namaz kılmasın."
(Buhârî, Salât, Bab 5, Hadis no: 11; Muslim, Salât, Bab 52, Hadis no: 277, (516); Ebû Dâvud, Salât: 78, (626); Nesâî, Kıble: 18, (2, 71); Kutub-i sitte, Salât, 7. (2683)
Yânî, bu takdîrde musallî nasıl yapar? Kumaş dar olduğu zaman, kumaşı bele bağlayıp izâr edinmesi ve yukarıdan örtünmemesi lâzım gelir. Çünkü o dar kumaşı yukarıdan örtünmek, avrat yerinin açılmasına sebebdir.


ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:
قالَ رسولُ اللّه #: مَنْ صَلّى في ثَوْبٍ وَاحِدٍ فَلْيُخَالِفْ بَيْنَ طَرَفَيْهِ [. أخرجه البخارى [ . وأبو داود.وعنده: ]
فَلْيُخَالِفْ بِطَرَفَيْهِ عَلى عَاتِقِهِ
- Yine Ebû Hurayra (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim tek parçalı kumaş içerisinde namaz kılarsa onu iki omuzu arasında çaprazlasın."
(Buhârî, Salât, Bab 5, Hadis no: 12; Ebû Dâvud, Salât, Bab 77, Hadis no: 627; Kutub-i sitte, Salât, 8. (2684)
Ebû Dâvud'un metninde: "(Kumaşın) iki ucuyla omuzunda çapraz yapsın" denmiştir.


ــ وعنه أيضاً رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال
سُئِلَ رسولُ اللّهِ # عَنِ الصََّةِ في الثَّوْبِ الْوَاحِدِ فقَالَ: أوَلِكُلِّكُمْ ثَوْبَانِ
أخرجه الستة إ الترمذي
- Yine Ebû Hurayra'nın rivayeti de şöyle gelmiştir: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a tek bir kumaş içinde kılınacak namazdan sorulmuştu şu cevabı verdi:
"Hepinizin iki parçası var mı?"

(Buhârî, Salât: 4, 9; Muslim, Salât: 275, (515); Muvatta, Salâtu'l-Cemâ'a: 30, (1, 140); Ebû Dâvud, Salât, Bab 77, Hadis no: 625; Nesâî, Kıble: 14, (2, 69-70); Kutub-i sitte, Salât, 9, 2685)

Gerçekten bu hadis-i şerif bir tek elbise içerisinde namaz kumanın caiz olacağına bir delildir.
Nevevî merhum, bu hadisle ilgili görüşlerini açıklarken şunları söylemektedir:
"Bir tek elbise ile namazın caiz olmayacağına dair İbn Mes'ûd'un rivayetinden başka bir rivayete rastlamadım ki, o rivayetin de sahih olduğunu zannetmiyorum. İki elbise içerisinde namazın daha faziletli olduğuna dair ilim adamları arasında görüş birliği vardır. Ancak Rasûl-u Ekram'ın ve sahâbe-i Kiramın fazla elbiseleri bulunduğu halde bile bazan bir tek elbise içerisinde namaz kılmaları, bir tek elbise içerisinde de namazın kılınabileceğini göstermek içindir."
Nitekim Buhârî'nin Câbir b. Abdillah'dan rivayet ettiği şu hadis-i şerif de bu meseleye ışık tutmaktadır.
"Ya Eba Abdillah üzerinden cubbeni çıkardığın halde namaz kıldın ha? diye sorulunca Câbir (r.anh) şöyle cevab vermiştir:
"sizin gibi (bu meseleyi) bilmeyenlerin beni (bu şekilde) görüb örnek almalarını arzu ettim de onun için böyle yaptım.'* ibn Ebi Şeybe'nin Ebû Hurayra'dan bu Ehl-i Suffe'den yetmiş kadar sahabinin tek elbise içinde namaz kıldıklarını, bazılarının ancak diz kapaklarına kadar, bazılarının da biraz daha uzunca elbiseler içinde namaz kıldıklarını ve ruku'a varırken de avret yerleri açılmasın diye dizle-riyle elbiselerini sıkıştırdıklarını gördüm, dediğini nakletmektedir." (Buhârî, salat II, Muslim, zuhd 74, Ebû Dâvûd, menâsik 84, Dârimî, menâsik 34, Ahmed b. Hanbel, [II, 127, 128, 327, 375, 387)

Abdurrazak'ın rivayetine göre Ubeyy b. Ka'b (r.anh) ile İbn Mes'ûd (r.anh) bu konuda tartışmışlardı. Ubey (r.anh) kişinin her zaman bir tek elbise içerisinde namazı kılınabileceğini savunurken İbn Mes'ûd (r.anh) da bunun ancak iki elbise bulamayan kişilere ait bir izin olduğunu, imkânı olan kişilerin iki elbise içinde namaz kılmaları gerektiğini savunuyordu. Bunu öğrenen Ömer (r.anh) minbere çıkarak Ubeyy'in sözlerinin isabetli olduğunu belirtti.


ــ وعن عمر بن أبى سلمة رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]
أنَّ النّبىَّ #: صَلَّى في ثَوْبٍ وَاحِدٍ مُلْتَحِفاً بِهِ مُخَالِفاً بيْنَ طَرَفَيْهِ عَلى مَنْكِبَيْهِ
أخرجه الستة إ الترمذي .
- Ömer İbnu Ebî Seleme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) tek parça kumaşa sarınmış olarak namaz kıldı. İki ucu omuzlardan çaprazlama geçmişti."
(Buhârî, Salât: 4; Muslim, Salât: 279, (517); Muvatta, Salâtu'l-Cemâ'a: 29, (1, 140); Ebû Dâvud, Salât: 78, (628); Tirmizî, Salât: 254, (339); Nesâî, Kıble: 14, (2, 70); Kutub-i sitte, Salât, 10, 2685)

İzâhat:
1-
Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Hepinizin iki parçası var mı?" diye istifhâm-ı inkâri ile cevap veriyor.
Bu cevabla Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şunu söylemek istediği beyan edilmiştir: "Biliyorsunuz ki, setru'l-avrat farzdır, namaz da gereklidir. Hepiniz de ikişer elbiseye sahib değilsiniz. Öyleyse setru'l-avrat yerine getirildikten sonra tek parçalı elbise ile namazın caiz olacağını nasıl bilemezsiniz?"

Tahâvî bu hadisi şöyle yorumlar:
"Hadisin ma'nâsı şudur: "Eğer tek parça elbise içerisinde namaz mekruh olsaydı, tek parçadan başka elbise bulamayana da mekruh olurdu."

Şu halde muktedir olanla olamayan ayırımı yapılmadan mutlak ma'-nâda bir kerâhet mevzubahis olsaydı, İslâm zorluk getirmiş olacaktı. Halbuki dînimiz imkanları zorlamaz. Zorlaştırma yok, kolaylık esastır. Öyleyse, burada mesele tek elbise ile namazın caiz olup olmadığı noktasındadır, kerâheti hususunda değildir.

2- Diğer bazı hadisler (2683, 2684) ise tek parçalı kumaş içerisinde namaz kılacak olana bunu imkan nisbetinde omuzlardan itibaren bağlamayı tavsiye etmektedir. 2686 numaraları hadiste ise, Rasûlullah'ın da tek parçalı kumaş içerisinde namaz kılmış olduğunu, ancak bunu omuzlarından çaprazlama bağladığını görmekteyiz.
Cumhur, tek parçalı kumaşın omuzdan bağlanma emrini istihbâba hamletmiştir. Öyleyse belden bağlamaya muteveccih nehiy de tenzihîdir, tahrimî değil. Ancak âlimler bu hususu yorumlamada ihtilaf ederler.

Ahmed İbnu Hanbel cumhurdan ayrılarak: "Omuzdan bağlamaya muktedir olan bunu yapmazsa namazı sahih olmaz" demiş, bunu namazın şartlarından biri yapmıştır. Mamafih yine Ahmed'den birçok meselede olduğu gibi bunda da farklı bir görüş daha rivayet edilmiştir: "Namazı sahihtir, ancak günahkâr olur." Böylece bunu, mustakil bir şart yapmış olmaktadır.

3- Buhârî'nin Câbir İbnu Abdillah'tan kaydettiği bir hadis, tek parçalı giyeceğin omuz veya belden bağlanması hususunda bir açıklık getirmektedir:

... قَالَ فَإِنْ كَانَ وَاسِعًا فَالْتَحِفْ بِهِ وَإِنْ كَانَ ضَيِّقًا فَاتَّزِرْ بِهِ.
"Tek parçanız genişse omuzdan bürünün, darsa belden bağlayın."

Hattâbî gibi bazı âlimler, tek parçalı elbiseye sarınmış vaziyette gördüğü Câbir'e, Rasûlullah'ı bu sözlerle mudahaleye sevkeden sebebin, onun kollarını bile hareket ettirmeyecek şekilde vücudunu dıştan sımsıkı sarmış -
ki buna sammâ denmektedir- [صماء Sammâ tarzında sarınmak başka hadislerde kesinlikle yasaklanmıştır] olmasını gösterirler.
Ancak, Muslim'in bir rivayetinde de beyan edildiği üzere, Rasûlullah'ın mudahalesi başka bir sebebe dayanmaktadır: Câbir'in kumaşı dar idi. Bunu omuzdan çaprazvari sarınca, setru'l-avrati sağlayamamış, Câbir biraz eğilerek eksiği tamamlama zorunda kalmıştı.

Şu halde, omuzdan sarınmak esas ise de kumaş, darlığı, azlığı sebebiyle yeterince setru'l avrete imkan tanımayacaksa bunu belden bağlayarak, örtünmesi gereken yerlere tam örtmek gerekmektedir.

4- Mevzûnun daha iyi anlaşılması için iki noktanın ek bilgi olarak bilinmesi gerekmektedir:
- Tek parça ile tesettür bahislerinde örtünmek, sarınmak, bağlamak, çaprazlamak gibi farklı kelimelerle ifade ettiğimiz "giyinme" şekilleri, hadis metinlerinde de farklı kelimelerle ifade edilmiştir. Bunlar yerine göre değişik ma'nâlara gelir ise de sadedinde olduğumuz bâbta aynı ma'nâda kullanılmıştır. Söz gelimi muştemil, muteveşşih, muhalif kelimelerinin Nevevî, aynı ma'nâyı taşıdıklarını belirtir. Yani bunlar muttezir'in aksine omuzdan itibaren örtünmeyi ifade ederler. Muttezir ise belden aşağıyı örten ma'nâsına gelir. Tercümede çaprazlama bağlama diye ifade ettiğimiz bağlama tarzını -ki böyle bağlayana muhâlif denmektedir- şârihler şöyle tarif ederler: "Sağ omuza atılmış olan kumaşın ucunu sol kolun altından geçirir, sol omuz üzerine atılmış olan diğer uç da sağ kolun altından geçirilir ve bu iki uç, göğüs üzerinde düğümlenir..."

Şevkânî bu meselede esasın, kumaşı sadece bele bağlayarak omuzları açık bırakmamak bilakis aynı kumaşı hem ridâ olarak bel-omuz arasını, hem de izar olarak beldiz arasını örtecek tarzda bağlamanın teşkil ettiğini belirtir.

* Mevzumuzu tamamlayacak son nokta şudur:
İslâm bir musalli için normal olarak üç parçalı bir kiyafet derpîş eder:

* Serpuş; başörtüsü. Burada sünnete uyanı, sarıktır.
* Ridâ: Omuzdan bele kadar olan giyecektir.
* İzar: Belden aşağıyı örtecek giyecek. Bunun vücud hatlarını dışarı vurmayacak genişlikte olması esastır, sünnete uyan şalvardır.
İslam teferruâtta ısrar etmez, esas olan farz'ın yerine gelmesidir. Buna riayet edildikten sonra, millîmahallî gereklere, ferdî imkân ve zevklere göre teferruâta musâmaha gösterir.



Sonuç:
Pantalon / eteğin üstüne ikinci parça olarak omuzları örtecek gömlek türü elbise varken, omuzları örtmeyen atletle namaz kılınması , ehl-i sunnetin genelinin görüşüne göre tenzihen mekruhtur.


İlgili Konu:

ERKEKTE AVRÂT'İN ZARURİ MİKTARI

https://www.islam-tr.org/konu/erkekte-avretin-zaruri-miktari-soruya-cevap.10069/
 
Üst Ana Sayfa Alt