İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"Dünyanın sevinci uykuda gördüğümüz rüyalar ya da geçici gölge gibidir. Azıcık güldürürse, çokça ağlatır; bir gün sevindirirse, bir asır üzer. Azıcık zevklendirirse, uzun süre mahrum bırakır."
Ebuzer el Gifari ve Bilal Habeşi hazretleri... Bir defasında bir konuda tartışıyorlar. Tartışma esnasında Hz.Ebuzer, Bilal Habeşi Hazretlerine sus! "Kara Kadının Oğlu" diye hitap ediyor. Malumunuz Bilal Habeşi Hazretleri zenci (siyahi) dir. Habeş ırkına mensuptur. Arap'da değildir. Bunun üzerine Bilal Habeşi (r.a) önüne bakar ve mahcup bir şekilde Resulullah (sav) giderek Hz.Ebuzer'i şikayet eder. Evet kardeşliği tesis etmek, insanlar arası adaleti, eşitliği, hürriyeti sağlamak üzere gelmiş olan dinin Peygamberi Hz.Muhammed (sav) Hz.Ebuzer'e uyarısı ise şudur: “Sende cahiliye kırıntıları görüyorum.”
Bu olay üzerine Resulullah Ebu Zer'e derki; ya Ebu Zer! derhal git ve Bilal'den özür dile ve onunla barış! Allah Resulü (sav) öyle bir cevap veriyor ki bu cevap hem nesiller boyu tüm insanlığa ibret oluyor hem de Ebuzer'i kendine getiriyordu. Bu cevaptan sonra Hz.Ebuzer gidip Bilal Habeşi (r.a) ’nin evinin kapısının önüne yatıyor ve “Bilal bu kafamı çiğnemeden ben bu kapının eşiğinden kalkmam” diyordu. Ta ki Bilal Habeşi (r.a) Ebuzer (r.a) ’i affedene kadar...
"Imam Ebu Hanife bir meselenin içinden çıkamadığı zaman arkadaşlarına: bu durum, yaptığım bir günah sebebiyledir dermiş ve bundan istiğfar edermiş. Bazen de kalkar namaz kılarmış, böylece bu mesele ona kolaylaşırmış. Bu durum Fudeyl b. Iyad'a anlatılınca hıçkıra hıçkıra ağlamış ve demiş ki:
O, günahı az olduğu için bunu hissediyordu, günahı çok olanlar bunu asla anlamazlar".
Molla Aliyyul Kari, Tabakatu'l-Hanefiyye, II, 487
Ya bizz!! subhanAllah ... Günahlardan dolayı imanın tadı alamaz olmuşuz
İmam Şafi, Bağdad’a girdiği gün, ilk işi Ebu Hanife’nin kabrini ziyaret etmek olmuştu. Sabah namazında o makamda bulunmuş, namazda Kunutları okumamıştı.
Halbuki kendisi sabah namazında kunut duasının okunmasını söylerdi. "Neden sabah namazında kunut duası okumadığı" sorulduğunda,
"Ben İmam Ebu Hanife’nin söylemediği şeyi yapmaktan utandım. Bu sebeple böyle davrandım.” demiştir.
(İmam-ı Şarani, el-Uhudü’l-Kübra, Bedir Yayınevi, s. 764-765)
"Sahabe, kalp yönünden ümmetin en iyisi, ilim bakımından en derini ve insanların en külfetsizi idi. Siz alimleri çok, hatipleri az olan bir devirde yaşıyorsunuz. Sizden sonra alimleri az, hatipleri çok olan bir zaman gelecektir. Kimin ilmi çok, konuşması da az olursa o memduhtur; her türlü övgü ve takdire layıktır. İlmi az olduğu halde çok konuşan kimse ise mezmumdur; yerli yersiz konuştuğu için yerilmeye layıktır."
[İbn Receb el-Hanbelî, Fadlu İlmi's-Selef ala İlmi'Halef, s. 41]