Onların Sözleri

Hişam b. Urve r.,babasının şöyle dediğini rivayet etti:""Oğlum !! Hikmet (kitaplarında) şöyle yazılıdır : Sözün tatlı ,yüzün sade ( güleç ) olsun.Eğer böyle olursan insanların,kendilerine bağışta ( hediyede ) bulunduklarından daha sevgili olursun. ""(Ahmed ,Kitabu Zuhd,s.49)

Ahrar'uş Şam Liderleri Şeyh Ebu Yezin Şami

Ben demokrasi ve özgürlük için savaşmıyorum,
Ben Allah için savaşıyorum!!

Muhammed İsra: Bizi evine davet eden bir Suriyeliye bizlere "teroristler" diyorlar. "Bir terorİsti evine davet etmekten kormuyormusun?" dedim.

"Onlarin atalari Nebilere de "Deliler" diyorlardi. Sizler yanlizca Kuran'da ovulmus Mucahitlersiniz dedi."

İbn Mübarek öleceği zaman kölesi Nasr`a dedi ki: `Basımı toprak üzerine koy!` Bunun üzerine Nasr ağladı. İbn Mübarek Nasr`a şöyle sordu: - Seni ağlatan nedir? - Senin içinde bulunduğun nimeti hatırladım. İşte sen fakir ve garip olarak ölüyorsun, beni ağlatan budur. - Sus! Ben Allah Teâlâ`dan, beni zenginlerin yaşantısı ile yaşatmasını, fakirlerin ölümü ile öldürmesini diledim! Bunları söyledikten sonra Nasr`a `Bana kelime-i şehadet! telkin et! Eğer ben cevap vermezsem kelime-i şehadeti tekrarla!` dedi


Abdullah b. Mübarek öleceği anda gözünü açıp gülerek şöyle dedi: Çalışanlar bunun için çalışsınlar! (Saffat/61)

Bütün insanları hoşnut edemezsin. Sen Allah ile aranı düzeltmeye bak! Bu olduktan sonra gâfillere aldırma!”

İmâm Şâfiî rhm

Susadiklari için ölüme gidiyorlardi,
Misk kokusu diye barut kokluyorlardi.

Şehid Abdullah Azzam/Afganistan

Allahu Ekber ...

"Filistinli kadına derler ki;
Eşin şehit olursa size kim bakacak
Kadın cevap verir;
Ben kocamı hiç bir zaman rızık verici olarak görmedim..."

Twitter

Beyhaki’nin Sünen’inden :


İbn-i Abbas r.a Mescidi Nebevide itikafta iken bir adam gelerek selam verip yanına oturdu.İbn-i Abbas ona :

Seni üzüntülü ve kederli görüyorum sebebi nedir ? diye sordu.

Adam:

Evet ey Rasulullah’ın amcasının oğlu,falanca adam beni azat ettiği için borcum vardır.Ama ödemeye gücüm yetmiyor,dedi.İbn-i Abbas :

Onunla konuşayım mı ? dedi.Adam :

Sen bilirsin ,istersen konuş ,dedi.

Bunun üzerine İbn-i Abbas nalınlarını giyerek mescidden çıktı.Adam İbn-i Abbas'a

İtikafta olduğumu unuttun mu ? diyince ,İbn-i Abbas r.a :

Hayır unutmadım.Fakat Rasulullah’ın kabrini göstererek, şu kabir sahibinden şunu işittim:

“ Kim bir müslümanın işini takip edip hallederse,ona on yıl itikaf yapmaktan daha büyük bir sevap verilmiş olur.Halbuki bir kimse Allah rızası için bir gün itikaf etse Allah onunla cehennem arasına,doğu batı arasındaki mesafeden üç kat daha geniş bir hendek koyar


İbn-i Abbas bunları söylerken gözleri yaşardı. “


( M. Yusuf Kandehlevi ,Hayatu’s Sahabe Muhtasar )

Allah'a yemin ederim ki bir kimsenin kalbini Allah'a bağlamaması halinde kurtuluşu yoktur.

İbn Teymiyye (Rh)

" Mü'minin senden nasibi üç şeyden birisi olsun.Ya ona fayda dokundur,ya da hiç olmazsa ona zarar verme.Ya onu sevindir,ya da hiç olmazsa onu üzme.Ya onu medh et,ya da hiç olmazsa onu zemmetme(kötüleme,eleştirme)! Yahya ibnu Muaz(Rhm.)

Nice senesi uzun ömürler vardır; bereketi çok azdır.
Nice senesi kısa olan ömürler de vardır ki; bereketi oldukça fazladır.

رُبَّ عُمُرٍ اتَّسَعَتْ آمادُهُ وَقَلَّتْ أمْدادُهُ
وَرُبَّ عُمُرٍ قَليلَةٌ آمادُهُ كَثيرَةٌ أمْدادُهُ

Sahâbeden Sa'd bin Muâz radiyallahu anhu 30 yaşında iman etti. 36 yaşında vefât etti. Sadece 6 yıl İslâm'a gönül verdi. Malını, mülkünü, elinde ne varsa dinin zaferi için harcadı. Öldüğünde Rahmân'ın arşı sallandı ve cenâzesine 70 bin melek iştirâk etti.
'Yıllar oldu hiç yere uzanarak yatmadım' diyen İmâm Nevevî rahimehullah 45 yaşında vefât etti. Yazmış olduğu eserlerin sayfa sayısını hesapladıklarında ömrünün her gününe 8 sayfa düşer. 'Erbaîn adlı kırk hadis kitâbı hâlâ ellerimizde.
Ahmed bin Hanbel rahimehullah bir gecede müslümanları rahatsız eden 200 meseleye çare bulurdu.
Ömer b. Abdulaziz rahimehullah 2 yılda 100 yıllık işleri başarmıştır.
Sîbeveyh nahiv alanın da 'el-kitâb' adlı meşhûr eserini yazdı. Kendisinden sonra gelen yüzlerce âlim bu kitâbına şerh yaptılar. Meclislerini onunla süslediler.
Rabbimiz ne güzel buyurmuş:
'Sizin çalışmalarınız/işleriniz farklı farklıdır./İnne sa'yekum leşette' (Leyl sûresi, 4)

Peki ya bizler???

@ Said Özdemir Hoca

Rivayete göre :

Hep hikmetli konuşan Lokman Hekim’in derisi siyah, dudakları da kalınmış. Değerli sözlerini duyarak hayranı olan biri bir gün bakmış ki hayalinde büyüttüğü Lokman, siyah yüzlü, kalın dudaklı biri. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken Lokman Hekim, adamın içinden geçenleri sezmiş olacak ki, şöyle çıkışmış:
– Birader, neden öyle şaşkın bakıyorsun? Boyayı mı beğenemedin, yoksa boyacıyı mı?

Sonra da ilave etmiş.

– Bak, demiş, benim ne yüzümün siyahlığında, ne de dudaklarımın kalınlığında bir tesirim vardır. Onları Yaratan öyle yaratmış, öylesine uygun görmüş. Benim tercihim değil...

Evet, insanların yüz güzelliği, yahut da çirkinliğiyle kendilerine bir pay çıkarmaları son derece yanlıştır. Ne güzellikte bir etkisi vardır, ne de çirkinlikte. Her ikisini de yaratan ve layık gören Allâh-ü azimüşşandır. İnsan kendi iradesiyle kazandığından sorumludur.

Asıl yapmamız gerekenler dururken, hoşumuza giden ve işimize gelenlerle avunup duruyoruz.

N. Yıldız