Bir kadın Halife Ömer bin Abdulaziz'in evini sordu, halifenin hanımına derdini anlatacaktı. Gösterilen evin avlusundan girdiğinde çatısı yıkılmış, eski, sıvaları dökülmüş bir ev gördü, şaşırdı ve o esnada halifenin hanımı Fatma binti Abdulmelik geldi.
Avlunun kenarında bir adam da çamur karmış duvarları sıvıyordu. Kadın, halifenin hanımına
"Birşey diyeceğim ama şu adam bize bakıyor, sanki bizi dinliyor gibi" dedi. Fatıma:
"O Emirülmüminin Ömerdir." dedi.
Hayretten ağzı açık kalan kadın "Burası emirülmüminin mi evidir?
Burası bir harabedir." dedi. Halifenin hanımı şu ibretlik cevabı verdi:
"Halifenin evi harabe gibi olduğu için halkın evi mamurdur, eğer halifenin evi mamur olsaydı halkın evleri harabe olurdu."
(Miftahu's Saade, s. 350)