İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Salam alaikum, kimse bana bu konuda yardimci olurmu?
Ben kardeshimin sag- salim eve donmesi icin bir haftaligina oruc tutmayi niyyet ettim. Acaba niyyet orucu bidattirmi? Onu tutmanin bir sakincasi varmi?
Bize Muhammed ibnu Abdirrahîm tahdîs edip şöyle dedi: Bize Muâviye ibnu Amr tahdîs edip şöyle dedi: Bize Zaide, el-A'meş'ten; o da Muslim el-Batîn'den; o da Saîd ibn Cubeyr'den; o da İbnu Abbâs'tan tahdîs etti, o şöyle demiştir: Peygambere bir adam geldi de: — Yâ Rasûlallah! Anam üzerinde bir ay oruç borcu varken öldü. Ben anam adına bu orucu kaza edebilir miyim? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.): — "Evet, sen kaza et! Çünkü Allah'a olan borç ödenmeye daha lâyıktır" buyurdu.
Suleyman ibn Mıhrân dedi ki: Muslim el-Batîn bu hadîsi tahdîs ettiği sırada bizler üç kişi oturmuş olduğumuz hâlde, el-Hakem ibnu Uyeyne ve Seleme ibn Kuheyl ikisi de şöyle dediler: Biz Mucâhid ibn Cebr'den işittik, o bu hadîsi İbn Abbâs'tan zikrediyordu.
Ve Ebû Hâlid el-Ahmer'den zikrolunuyor ki, o şöyle demiştir: Bize el-A'meş, el-Hakem'den, Muslim el-Batîn'den ve Seleme ibn Kuheyl'den; onlar da Saîd ibn Cubeyr'den, Atâ ibn Ebî Rebâh'tan ve Mucâhid'den; bu son üçü de İbn Abbâs'tan tahdîs ettiler. İbn Abbâs şöyle demiştir: Bir kadın Peygamber'e hitaben: Kızkardeşim öldü, dedi'.
Ve Yahya ibn Saîd ile Ebû Muâviye Muhammed ibn Hazım şöyle dediler: Bize el-A'meş, Muslim el-Batîn'den; o da Saîd ibn Cubeyr'den; o da İbn Abbâs'tan tahdîs etti. İbn Abbâs: Bir kadın Peygamber'e hitaben: Annem öldü dedi, demiştir.
Ve Ubeydullah, Zeyd ibn Ebî Uneyse'den; o da el-Hakem ibn Uyeyne'den; o da Saîd ibn Cubeyr'den; o da îbn Abbâs'tan olmak üzere söyledi ki, İbn Abbâs: Bir kadın Peygamber'e hitaben: Annem, üzerinde bir adak orucu borcu olduğu hâlde öldü dedi, demiştir. (Ubeydullah'ın hadîsini Muslim de rivayet etmiştir. Ahmed ibn Hanbel'deki rivayette Ebû Bişr bu adağın sebebini "Bir kadın gemiye bindi de bir ay oruç tutmayı adadı ve bunu tutamadan öldü" diye beyân etmiştir)
Ve Ebû Harız dedi ki: Bize İkrime, İbn Abbâs'tan tahdîs etti ki, İbn Abbâs (r.anhuma): Bir kadın, Peygamber'e hitaben: Annem, üzerinde onbeş günlük oruç borcu olduğu hâlde öldü dedi, demiştir. (Buhari, Siyam, Bab 41, Hadis no: 61)
(Ebû Harîz, Sîcistân kaadısıdır. Bu hadîsi İbn Huzeyme ve diğerleri senediyle rivayet etmişlerdir. Bu rivayetlerde bir kadın, bir adarru bir ay, İki ay ve onbeş gün şeklindeki ihtilâflar, vakıaların ayrı ayrı oluşlarına hamledilir. Bunların ortak noktası, ölü adına oruç tutmanın cevazıdır (Kastallânî). İmâm Şafiî bu hadîse dayanarak kadîm görüşünde borçlu bulunan ölünün nâmına velîsinin oruç tutmasına cevaz vermişti. Yeni görüşünde ise hiçbir kimsenin başkası hesabına oruç tutması caiz olmadığı, ancak ölü nâmına sadaka verebileceği içtihadında bulunmuştur ki, İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Mâlik'in mezhebleri de böyledir. Şu kadar ki, bunlara göre ölünün vasiyeti üzerine sadaka verilir. Sadakanın mikdârına gelince, İmâm Şafiî ile İmâm Mâlik'e göre bir mûdd, İmâm Ebû Hanîfe'ye göre buğdaydan yarım sâ' diğer hububattan bir sâ' tasadduk edilir. İmamların bu konuda dayandıkları naklî delillerden birisi Peygamber'in "Hiçbir kimse başka birisi hesabına namaz kılamaz, fakat sadaka verir" hadîsidir (en-Nesâî, İbn Abbâs'tan.) Aklî delilleri de, orucun ve namazın bedenî ibâdet olmalarıdır.)
(...) Bize İshak b. Man sûr ile tbni Halef ve Abd b. Humeyd hep birden Zekeriyyâ b. Adiyy'den rivayet ettiler. Abd (Dedi ki) : Bana Zekeriyyâ b. Adiyy rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ubeydulluah b. Amr, Zeyd b. Ebî Uneyse'den naklen haber verdi. (Demiş ki) : Bize Hakem b. Uteybe, Saîd b. Cubeyr'den, o da ibni Abbâs (Radiyallahû anhûma)'den naklen rivayet eyledi, ibni Abbâs şöyle demiş : Bir kadın Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek:
— «Ya Rasûlullah, Annem, üzerinde adak orucu olduğu halde vefat etti. Onun namına ben oruç tutabilir miyim » diye sordu, Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «Ne dersin? Annenin üzerinde (başka) bir borç olsa da onu ödeseydin, onu nâmına geçer miydi?» buyurdu. Kadın:
— «Evet» cevâbını verdi. Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
— «Öyle ise annen nâmına oruç tut,» buyurdular. (Muslim, Siyam, Bab 27, Hadis no: 156)
Bu hadîsi Buhâri, Tirmizî, Nesâi ve îbni Mâce «Kitabu's-Savm»da, Ebû Dâvud «Kitâbu'l-Eymân ve'n-Nuzûr»da tahric etmişlerdir.
Hadîsin muhtelif rivayetleri vardır. Rivayetlerin bâzılarında Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bir adam geldiği,diğer bâzılarında gelenin kadın olduğu bildirildiği gibi bâzı rivayetlerde vefat eden kadının bir aylık oruç borcu, bazılarında iki ay peşi peşine oruç borcu, bir rivayette de nezir orucu borcu olduğu bildirilmektedir.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelen erkek ve kadının isimleri malum değildir. Vak'anın muteaddit defalar vukubulmuş olması muhtemeldir.
Bu Hadisden Çıkarılan Hükümler :
1) Hadîs-i şerif meyyit namına oruç tutmak caizdir, diyenlerin delillerindendir. Halbuki Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in oruç borcunu kul borcuna benzetmesi, Hanafi'ler lehine delâlet etmektedir. Zira kadına: «Annenin kul borcunu öder miydin?» diye sorması, borcun ona vacib olmadığını gösterir.
Oruç meselesi de buna benzetildiğine göre onun da vâcib olmadığı anlaşılır. 2) Hadîs-i şerif ölen kimse nâmına borç ödemenin mendûb olduğuna delildir. 3) Kıyas yapmak sahihdir. 4) Hacet zamanında ecnebi bir kadının sözünü ve sesini dinlemek caizdir.
Cevabiniz icin teshekkur ederim, ama benim sorum biraz bashka idi. Sorum o ki, mesela kardeshim uzak ve tehlikeli bi sefere cikmish, ben de kardeshim sag salim gelsin bir hafta oruc tutucam diye niyyet ettim. Kardeshim cok shukur sag salim geldi ama o soyledi ki boyle bir oruc caiz diyildir. Sizce benim bu orucu tutmam bid'at olurmu? Onceden teshekkur ederim.
Cevabiniz icin teshekkur ederim, ama benim sorum biraz bashka idi. Sorum o ki, mesela kardeshim uzak ve tehlikeli bi sefere cikmish, ben de kardeshim sag salim gelsin bir hafta oruc tutucam diye niyyet ettim. Kardeshim cok shukur sag salim geldi ama o soyledi ki boyle bir oruc caiz diyildir. Sizce benim bu orucu tutmam bid'at olurmu? Onceden teshekkur ederim.
Önce, bize sorduğunuz sorunun delilini, size câiz değil diyen kişiden istediniz mi? Cevabını bizimle paylaşır mısınız?
Daha sonra ise, adak oruc demek, bir meselenin olması konusunda oruc tutmayı üzerine farz kılmayı nezretmesidir ki, bunun sebebleri kişiden kişiye değişebilir. Yukarıdaki hadiste geçtiği gibi aslen bunun câizliğidir.
Ayrıca adakta bulunmak neticeyi değiştirmeyecektir, bunu bilen sahabenin, bu tür (sizinki gibi) meselelerde oruc adağında bulunmamış olması bid'at olduğunu göstermez. Bid'at, adak orucu diye bir orucun "izinin" hiç bilinmemesi, ilk defa sizin böyle bir adak orucu adını vermeniz durumunda bid'at hukmunu alır.