Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Rab nedir

:)sümeyye:) Çevrimdışı

:)sümeyye:)

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rab Nedir?

Tabiat üstü bir düzenle insanların terbiyesini üstlenen, ihtiyaçları gidermeyi, onları koruyup gözetmeyi üstlenen emredip yasaklayan, yüce egemenlik sahibi, doğruluk ve hidayetin, kanun ve yasamanın kaynağı, devlet ve ülke hakimi, toplumun ve medeni hayatın merkezi anlamına gelen RAB kelimesinin insanlık tarihi boyunca değişik bir anlamı hep olagelmiştir.

Bu mefhum gereğince, ya insanın doğrudan doğruya Allah'tan gayrı Rab olduğuna inanıyorlar veya Allah'ın Rab olduğuna nazari bir şekilde inanmış olmakla beraber, siyasi ve medeni ahlak işlerinde bu varlıkların rububiyetine teslimiyet gösteriyorlardı. İşte tarihin, ilk anından beri peygamberlerin yıkmak için devamlı olarak gönderildikleri asıl sapıklık budur. Bunun içinde son olarak Cenab-ı Hak Hz. Muhammed(s.a) 'i gönderdi. Peygamberlerinin hepsinin daveti şudur. Kelimenin bütün manası ile Rab birdir. Bunun başka bir alternatifi yoktur. O da isimleri mukaddes olan Allah-u Teala'dır. Rububiyet ise parçalanmayı kabul etmez. Onun parçalarından birisi hangi yoldan olursa alsun Allah'tan başkasına ait olamaz. Bu kainatın nizamı aslı ve merkezi ile en sağlam bağlarla birbirine bağlıdır, ondaki bütün selahiyet ve hükümranlığa ortaksız ve benzersiz olan Allah maliktir. Bu nizamın yaratılmasında Allah'tan başkasının müdahalesi yoktur. O'nun sevk ve idaresinde Allah'la beraber ortak olan, izzet ve saltanatında O'na denk olan tek kimse yoktur. Allah-u Teala merkezi hükümranlığın malikidir. Bu bakımdan O, tek başına tabiat üstü aleminin Rabbı olduğu gibi ahlak, siyaset ve medeniyet işlerinde de Rabdır,mabuddur. Ruk'u ve secdenizde yöneleceğiniz varlıktır. Duanızın mercii, tevekkülünüzün dayanağı, ihtiyaçlarını gideren O'dur. Yine o meliktir, mülkün sahibidir. Şeriatı ve kanunu koyandır. Emreden ve nehyedendir.
 
:)sümeyye:) Çevrimdışı

:)sümeyye:)

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cehalet sonucu birbirinden ayırdığımız rububiyetin şu iki ifadesi, hakikatte uluhiyetin dayanağı, ilahın ilahlığının özelliğidir. Bunun için: bu 'rab' anlamlarının hiçbirine göre yaratıklardan bir şeyi Allah'a ortak (şerik) koşmak mümkün olmadığı gibi; bu anlamlardan birini diğerinden ayırmak da mümkün değildir.

Kur-an'ın bu davetini yaparken takip ettiği üslup ise aşağıdaki ayetlerde görülmektedir.

'Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir! ' (Araf-54) 31.

'De ki: Size gökten ve yerden kim rızık veriyor? Ya da kulaklara ve gözlere kim mâlik (ve hakim) bulunuyor? Ölüden diriyi kim çıkarıyor, diriden ölüyü kim çıkarıyor? (Her türlü) işi kim idare ediyor? 'Allah' diyecekler. De ki: Öyle ise (Ona âsi olmaktan) sakınmıyor musunuz?

İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl (sapıklığa) döndürülüyorsunuz? '(Yunus 31-32)

'Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir, ve çok bağışlayandır. Allah sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık içinde çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz? 'Zümer 5-6)

'İçinde dinlenesiniz diye geceyi, görmeniz için de gündüzü yaratan Allah'tır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütufkârdır. Fakat insanların çoğu şükretmezler. İşte O, her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah'dır. O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl olup da döndürülüyorsunuz! . Allah'ın âyetlerini inatla inkâr edenler işte (haktan) böyle döndürülür. Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran Allah'tır. İşte Allah, sizin Rabbinizdir. Alemlerin Rabbi Allah, yücelerden yücedir. O daima diridir; O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O'na dua edin. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. 'Mü'min 61-65)

'Allah sizi bir topraktan yarattı.'(Fatır -11)

' Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güneş ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıp gider. İşte (bütün bunları yapan) Rabbiniz Allah'tır. Mülk O'nundur. O'nu bırakıp da kendilerine taptıklarınız ise, bir çekirdek kabuğuna bile sahip değillerdir. Eğer onları (putları) çağırırsanız, sizin çağırmanızı işitmezler. Faraza işitseler bile, size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. (Bu gerçeği) sana, her şeyden haberi olan (Allah) gibi hiç kimse haber veremez..' (Fatır - 13-14)

'Göklerde ve yerlerde ne varsa hepsi O'nundur. Hepsi de O'na boyun eğicidir.'(Rum -26)

'Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: Mülkiyetiniz altında bulunan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip) - ortaklarınız var mı? İşte biz âyetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz..Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.' (Rum- 28-29)

'Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.' (Rum-30)

'Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir.'(Zümer- 67)

'Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.Göklerde ve yerde azamet yalnız O'nundur. O, azîzdir, hakîmdir.' (Casiye 36-37)

'(O) göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin Rabbidir. Şu halde O'na kulluk et; O'na kulluk etmek için sabırlı ve metânetli ol. O'nun bir adaşı (benzeri) olduğunu biliyor musun? (Asla benzeri yoktur) '(Meryem-65)

'Göklerin ve yerin gaybı (sırrı) yalnız Allah'a aittir. Her iş O'na döndürülür. Öyle ise O'na kulluk et ve O'na dayan! Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.' (Hud-123)

'O, doğunun da batının da Rabbidir. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyse yalnız O'nun himayesine sığın.' (Müzemmil-9)

'Hakikaten bu (bütün peygamberler ve onlara iman edenler) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin.(İnsanlar) kendi aralarında (din ve devlet) işlerinin birliğini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.'(Enbiya -92-93)

'(Resûlüm!) de ki: Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz: Allah'tan başkasına tapmayalım. O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer onlar yine yüz çevirirlerse, işte o zaman: Şahit olun ki biz müslümanlarız! deyiniz.'(Ali-İmran -64)

'De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, İnsanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) , İnsanların İlâhına.'(Nas- 1-3)

'De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. (Şu var ki) bana, İlâh'ınızın, sadece bir İlâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.'(Kehf- 110)

Bu ayetleri tertiplediğmiz sıra ile okuyunca, şu hususlar açıkça belirir ki, Kur'an-ı Kerim rububiyeti hakimiyet ve mülkün eş manalısı(sovereignty) kabul ediyor.Ve bize Rabbın şu kainatın mutlak ve ortaksız tek hakimi, maliki olduğunu bildiriyor.

Bu itibarla O, bizim Rabbimizdir. Bütün alemin Rabbı, terbiye edicimiz ve ihtiyaçlarımızı giderendir. O kefilimiz, koruyucumuz, vekilimizidir.

Biz da dahil bütün yaratılmışların kulluğuna,itaatine, boyun eğmesine layık yegane varlık O'dur.

Araplar ve bütün dönemlerin cahiliyet hakı, rububiyetin bu toplayıcı anlamını dağıtmakla hata ettiler. Bugüne kadar da hata etmekte devam edegelmekteler. Sonunda da zan ve vehim onları, rububiyetin beş çeşidinin de muhtelif zatlara ve çeşitli şahıslara ait olduğuna da inanır oldular. Kur'an geldi de, ikna edici kuvvetli delilleriyle rububiyete ait -az veya çok- her hangi bir hususun, elinde hükmetme selahiyeti olan başka birine raci olamıyacağını tesbit etti. Bizzat bu nizamın kendisi, rububiyetin bütün çeşitlerinde, bu nizamı yarattığı varlıklara hediye eden Allah'a ait olduğuna açık bir delildir.

Bunun için kim bu nizamın içinde yaşadığı halde, hangi şekliyle olursa olsun, rububiyetin cüzlerinden bir cüzün Allah'tan başkasına raci olduğunu zannerderse o, hakikatle savaşmış, hakka isyan etmiş, eliyle kendini tehlikeye ve hüsrana atmış, gerçeğe mukavemetle nefsini çürütmüş olur
 
Üst Ana Sayfa Alt