Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Rasûlullah'ın (sav) Sadelik Arzusu

Yorgun Mucahid Çevrimiçi

Yorgun Mucahid

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
1-Mescidde Sadelik

Ubâde b. Sâmit (r.a.) anlatıyor:

"Ensar: Ne zamana kadar Hz.Peygamber bu hurma dallarının altında namaz kılacak, dediler. Böylece Allah Rasûlü için dinarlar topladılar. Onları Rasûl-i Ekrem'e getirerek,

-Biz bu mescidi ıslah edeceğiz, onu süslü yapacağız, dediler.

Rasûlullah( sav),

-Ben kardeşim Musa'dan üstün bir durumda olmak istemiyorum. Benim mescidim de Musa'nın gölgeliği gibi olsun, dedi."
...
Hasan-ı Basrî rahimehullah şöyle demiştir: "Hz.Musa elini kaldırdığı zaman eli gölgeliğinin tavanına yetişirdi."

İbn Şihâb şöyle demiştir: "Hz.Peygamber zamanında mescidin direkleri hurma ağaçlarından idi. Tavanın örtüsü hurma dallarıyla, hurma lifleriyle örtülmüştü. Tavan üzerinde fazla çamur yoktu. Yağmur yağdığında mescid çamurla doluyordu. Mescid kulübe gibi bir şeydi."

Ebû Said el-Hudrî (r.a.) anlatıyor: Ramazanın onuncu gününden sonra Hz.Peygamber ile beraber itikafa girdik. Ramazanın yirminci gününde Allah Rasulü itikaf yerinden çıktı ve bize bir hutbe okudu. Hutbesinin bir kısmı şöyleydi: "Ben (rüyada) kendimi su ve balçık içinde secde eder gördüm. Benimle itikafa girenler tekrar itikaf yerlerine dönsünler" dedi. Biz de yerlerimize döndük. Hava açıktı, gökte hiçbir bulut yoktu. Sonra bir bulut geldi ve yağmur boşanmaya başladı. Mescid aktı. Mescidin tavanı hurma dallarındandı. Rasulullahın (sav) sabah namazını kıldırırken su ve çamur içinde secde ettiğini gözümle gördüm. Hatta namaz çıkışında ona baktım, alnında ve burnunda çamur izi görünüyordu.

Halid b. Ma'dân anlatıyor: "Bir gün Hz.Peygamber mescide geldiğinde Abdullah bin Revaha ile Ebud-Derda'nın (r.a.) ellerinde bir kamışla mescidi ölçtüklerini gördü ve:

- Siz ne yapıyorsunuz, dedi.

- Rasulullah'ın mescidini Şam binaları gibi yapmak istiyoruz. Bunun masrafını ensar verecek, dediler. Rasul-i Ekrem,

- Kamışı bana getirin, dedi ve ellerinden aldıktan sonra onlarla kapıya gitti ve kamışı dışarıya attıktan sonra:

"Hayır, benim mescidim ince dallar ve otlarla yapılı kalsın. Musa'nın kulübesi gibi bir kulübe olarak kalsın. Hatta bu bile çoktur" dedi.

-Ya Rasulullah, Musanın kulübesi nasıldı, dediler.

Rasulullah (sav), "Musa ayağa kalkınca başı tavana değerdi" buyurdu.


(Kandehlevi, Hayatu's-sahabe 3.cilt, Semerkand yay., İstanbul, 2023, bkz. sh.426, 427.)



.....,


2-Sade Yaşamak

Hz. Ömer (ra), sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Odasının bir yanında işlenmiş bir deri, bir diğer köşesinde de, içinde birkaç avuç arpa bulunan küçük bir torba vardı. İşte Allah Resûlü'nün odasında bulunan eşyalar bundan ibaretti. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer (ra)'in hıçkırıkları O'nu (asm) uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer (ra) ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (asv) hayretle sorar:

“Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?”

Ey Allah'ın Elçisi! İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın Elçisisin... İzin versen de, biz de seni...”

Maksat anlaşılmıştır, Allah'ın Elçisi (asm), gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve


"Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı "(Ankebut, 29/64)
ayetini okuduktan sonra ekler:

“İstemez misin ey Ömer? Dünya onların olsun, ahiret de bizim!..”

(M.Yusuf Kandehlevi, Hayatü's Sahabe, II/412. Sorularla İslamiyet)


3-Eşyada Sadelik

Allah Rasulü (sav) buyurdu ki:

"Biriniz köpek yalayışı gibi dudağıyla suyu yalamasın. Allahın gazabına uğrayan bir kavim gibi tek elle de su içmesin. Gece üzeri örtülü olan kaplar hariç iyice sallamadan bir kaptan su içmesin. Eğilip kaptan içmeğe muktedir olduğu halde sırf Allaha karşı tevazu göstererek eliyle su içen kişiye Allah parmakları sayısınca sevap yazar. Çünkü avuç, Meryem oğlu İsa'nın kabıdır. Çünkü o: "Dünya ile birlikte bu bardak bana ağır gelmeye başlamıştır diyerek elinden bardağı fırlatıp atmıştır." İbn Mâce: 3431

Yine başka bir hadiste: "Karınlarınızı yere koyup su içmeyin. Fakat ellerinizi yıkayıp onlarla su için. Çünkü elden daha güzel bir kap yoktur." İbn Mâce, 3433


(bkz. Heyet, 4000 Sünnet 2.cilt, Dervişhan yay., İstanbul, 2023, sh. 352-353.)


Mühim Bir Not

Günümüzde şunun benzeri sözler söylendiğini görmekteyiz:
"Biz de kafirler gibi büyük ve lüks şehirler inşaa etmeliyiz, olabildiğinde maddiyatımız güçlü olmalı, bunu yapmadığımız için onlardan geri kalıyoruz."

Allah Rasulü (sav), gerek iktisadi anlamda getirdiği hisbe güvenlik teşkilatı, serbest piyasa, yatırımcı tüccarlardan para almama, ticaret yerleri için kira almama vs. gibi birçok çözümlerle iktisadı geliştirmiş, gerek silah anlamında sahabeleri okçuluğa teşvik edip onlardan mancınık yapımını öğrenmelerini istemesi ve mancınık yapılmasıyla silahları geliştirmiş, gerek ashabın naklettiği üzere insanlık tarihini baştan sona ve sabahtan akşama kadar sahabelere anlatması ile tarih ilminde; gerekse sayısız tıb hadisleriyle fen ilminde çığır açmış ve Müslümanların ilerlemesine vesile olmuştur. Ancak hiçbir zaman "Rumlar lüks yaşıyorlar, Sasaniler kaşaneler yapıyor, Habeşliler değerli taşlardan sütunlar yapıyor, biz de yapmalıyız" dememiş ve olabildiğince sade yaşantıya teşvik etmiştir. Hatta İbn Haldun'un Mukaddime'desinde gördüğüm bir rivayette Halife Hazreti Ömer de (r.a.) sünnete uygunluk icabı olarak yüksek evlerin yapılmasına engel olmuştur, yine çok geniş evlerin yapılmasına karşı çıkmıştır. Yine 4 halife döneminde de sade yaşamın devam ettiğini bilmekteyiz.
 
Üst Ana Sayfa Alt