A
Çevrimdışı
Recm'in Mütevati Oluşu we İnkâr Edenin Küfrü!.
Derleyen; Al Makdisî...
Recm'i Rivayet Eden Sahabeler...
1- Ebu Hureyre radıyAllahu anh;
Ebû Hureyre radıyAllâhu anh anlatıyor: "Bir bedevî, Peygamber aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü, Allah aşkına, hakkımda Allah'ın kitabıyla hükmet!" diye yemin verdi. Bundan daha fakih olan bir diğeri de: "Evet aramızda Kitabullah'la hükmet, bana da izin ver!" talebinde bulundu. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz: "Meramını söyle! (seni dinliyorum)" dedi. Adam: "Oğlum bunun yanında işçi idi. Karısıyla zinâ yaptı. Bana, "Oğlun için recm gerekir" dediler. Ben de hemen oğlum namına yüz koyunla bir cariyeyi fidye verdim. Sonra bir de ilim adamlarına sordum. Bana: "Oğluna yüz deynek ve bir yıl sürgün cezası gerekir; bu adamın karısına da recm cezası icabeder" dediler" dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ruhumu elinde tutan Zât'a yemin olsun ikinizin arasını Kitabullah'a uygun şekilde hükme bağlayacağım: Cariye ve koyunlar sana geri verilecek. Oğluna yüz sopa ve bir yıl sürgün tatbik edilecek" buyurdu. Sonra, Eslemli bir adama seslendi: "Ey Uneys! bu zâtın hanımına git, eğer zinâyı itiraf ederse onu recmet gel!" Uneys, kadına vardı. O suçunu itiraf etti. Resûlulluh (aleyhissalâtu vesselâm) emretti, kadın recmedildi."
|Buhârî, Muhâribîn 30, 32, 34, 38, 46, Vekâlet 13, Şehâdât 8, Sulh 5, Şurût 9, Eymân 3, Ahkâm 39, Haberu'l-Vâhid I, İ'tisâm 2; Muslim, Hudud, 25, (1697, 1698); Muvatta, Hudud 6, (2, 822); Tirmizî, Hudud 8, (1433); Ebû Dâvud, Hudud 25, (445); Nesâî, Kudât 21, (8, 240, 241); İbnu Mâce, Hudud 7, (2549)|
2- 'Umer İbnu'l-Hattab radıyAllahu anh;
İbn Abbâs radıyAllahu anhumâ anlatıyor: "'Umer radıyAllahu anh'ı hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teâla Muhammed aleyhissalâtu vesselâm'ı hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübût bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "'Umer Allah Teâla'nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım."
|Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzî 21, İ'tisâm 16; Muslim, Hudud 15 (1691); Muvatta, Hudud 8, 10 (823, 824); Tirmizî, Hudud 7 (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23 (4418)|
3- 'Abdullah İbn 'Umer radıyAllahu anh;
İbn 'Umer radıyAllâhu anhumâ anlatıyor: "Yahudiler, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelip, kendilerinden bir erkekle kadının zinâ yaptığını söylediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onlara: "Recm hakkında Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar: "Teşhir edip rezil ederiz ve dayak atarız" dediler. Abdullah İbn Selam radıyAllâhu anh: "Yalan söylüyorsunuz. Zinânın Tevrat'taki cezası recmdir" dedi. Hemen Tevrat'ı getirip açtılar. İçlerinden (Abdullah İbn Surya adında) biri elini recm âyetinin üzerine koydu. Sonra, âyetten önceki kısımlardan okumaya başlayıp (kapadığı kısmı atlayarak arka kısmını okumaya devam etti. Abdullah İbn Selam radıyAllâhu anh müdahale edip: "Kaldır elini!" dedi. Adam elini çekti, tam orada recm âyeti mevcut idi. Bunun üzerine: "Ey Muhammed, Abdullah doğru söyledi. Tevrat'ta recm âyeti mevcuttur!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm derhal o iki zâninin recmedilmesini emretti ve recmedildiler." İbn 'Umer radıyAllâhu anhumâ der ki: "Erkeğin, atılan taşlara karşı korumak için, kadının üzerine eğildiğini gördüm."
|Buhârî, Hudud 37, 24, Cenâiz 61, Menâkıb 26, Tefsir, Âl-i İmran 6, İ'tisâm 16, Tevhid 51; Muslim, Hudud 26, (1699); Muvatta, Hudud 1, (2, 819); Tirmizî, Hudud 10; Ebû Dâvud, Hudud 26 (4446, 4449)|
4- Ubâde İbn Sâmit radıyAllahu anh;
Ubâde İbnu's-Sâmit radıyAllahu anh'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmaktadır: “Benden öğrenin! Benden öğrenin! Doğrusu Allah, zina eden o kadınlar için bir yol tayin etmiştir. Evlenmemiş olan evlenmemiş olanla zina ederse bunların her birine yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası vardır. Evli veya dul olan da evli yada dul olanla zina ederse bunların her birine de yüz değnek ile recm/taşlama cezası vardır.”
|Muslim, Hudud 12, 13 (1690, 1691, 1692); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4415); Tirmizî, Hudud 8, (1434); Nesâî, Fedailu'l-Kur'an, 5; İbn Mâce, Hudud 7, (2550); Ahmed İbn Hanbel, Musned, 5/313, 317, 318, 320|
5- Bera İbn 'Âzib radıyAllahu anh;
Berâ İbn 'Âzib radıyAllahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e yüzü kömürle karartılmış vaziyette dolaştırılan bir Yahudi getirdiler. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem Yahudilere Allah adı vererek, kitapla*rındaki zina haddinin ne olduğunu sordu. Efendimizi, içlerinden birisine havale ettiler. Bu sefer Rasûlullah o adama yemin vererek, "kitabınızdaki zina haddi nedir?" diye sordu. Adam: Şu karşılığı verdi: "Recmdir. Ama zina bizim eşrafımız arasında yayıldı. Biz eşrafın bırakılıp da, alt ta*bakada olana had uygulanmasını çirkin gördük ve bunu (recm cezasını) aramızdan kaldırdık." Bunun üzerine Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti ve zinâkâr recmedildi. Efendi*miz de: "Ey Allah'ım! Ben senin Kitabından kaldırdıklarını ilk ihya edenim" buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 25, (4447, 4448)|
6- Semure radıyAllahu anh;
Semure radıyAllahu anh şöyle demiştir; "Peygamber sallAllahu aleyhi we sellem, bir Yahudi erkekle bir Yahudi kadını işledikleri zina suçundan dolayı recmetmiştir."
|Tirmizi, Hudud 10 (1437)|
7- Nû'man İbn Beşir radıyAllahu anh;
Nû'man İbn Beşir radıyAllahu anh, karısının cariyesi ile cinsi ilişkide bulu*nan kişi hakkında Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Eğer karısı, cariyesini kocasına helâl etmişse (onunla cinsî ilişkide bulunmasına izin vermişse) yüz değnek vurulur. Helâl etmemiş (izin vermemiş)se recmederim."
|Ebu Davud, Hudud 27 (4459)|
8- 'Imran İbn Husayn radıyAllahu anh;
'Imrân İbn Husayn radıyAllahu anh şöyle demiştir; Bir kadın, -Ebân'ın hadisinde denildiğine göre- Cüheyneli bir kadın Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e gelip, zina ettiğini ve gebe olduğunu söyledi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem kadının bir velisini çağırdı ve: "Ona iyi davran, çocuğunu do*ğurunca getir" buyurdu. Kadın çocuğunu doğurunca (velisi onu Rasûlullah'a) getirdi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emir buyurdu ve elbisesi üzerine bağlandı. Sonra da Efendimizin emri ile recmedildi. Sonra yine emretti ve ashab cenazesini kıldı. 'Umer radıyAllahu anh; Yâ Rasûlullah! O zina etmiş olduğu halde, namazını kılı*yor musun?!..." dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o (kadın) öyle bir tevbe etti ki, eğer tevbesi Medinelilerden yetmiş kişiye taksim edilse yeterdi. Sen bu kadının canını feda etmesinden daha üstününü buldun mu?" buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 24 (4440); Muslim, Hudûd 24; Tirmizi, Hudûd 9; Nesâi, Cenâiz 64; İbn Mâce, Hudûd 9; Dârimî, Hudûd 17; Ahmed İbn Hanbel, IV, 430, 435, 437, 440|
9- 'Abdullah İbn Mes'ud radıyAllahu anh;
'Abdullah İbn Mes'ud radıyAllahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmuştur; "Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın Rasûlü olduğuma şehadet eden Müslünıan bir kişinin kanı ancak üç şeyden birisi ile helal olur; Zina eden Seyyib, cana kar*şı can ve dinini terkedip cemaatten ayrılan."
|Ebu Davud, Hudud 1 (4352)|
________________________
Seyyib; sözlükte "Dul" demektir. Bu hadiste sa*hih bir nikahla evlenip bir kerre bile olsa karı koca ilişkisi yaşamış olan erkek veya kadındır. Bu durumdaki erkeğe "muhsan" kadına "muhsana" denir. Bu durumda olan bir erkek veya kadın ister evlilikleri devam etsin ister ayrılmış olsunlar veya taraflardan birisi ölmüş olsun zina ederse res*medilerek öldürülür. Recm cezasının uygulanması için zina eden kişinin o esnada evli bulunması şart değildir. Dul bile olsa recm uygulanır.
10- 'Aişe radıyAllahu anha;
'Aişe radıyAllah anha şöyle demiştir; Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet eden Müslüman birisinin ka*nı helal olmaz. Ancak şu üç husustan birisi dolayısıyla olması müstes*na: İhsandan sonra zina eden adam; o recmedilir, Allah'a ve Rasulü'ne karşı savaşa çıkan adam; o, öldürülür veya salbedilir ya da ül*keden sürgün edilir. Bir insanı öldüren; o da öldürdüğü kişiye kar*şılık öldürülür."
|Ebu Davud, Hudud 1 (4353)|
________________________
Önceki hadiste kanı helal olanlar arasında sayılan zinâkâr "Seyyib" kelimesi ile vasfedilmişti. Bu hadise ise; "İhsandan sonra" denilmiştir. İhsan; sözlükte "korumak" "muhafaza altına almak" demektir. Terim ola*rak da erkek veya kadının sahih bir nikahla evlenip karı koca ilişkisinde bulunmaları halinde aldıkları vasıftır. Bu durumda olan bir erkeğe zina*dan korunduğu için "mıhsan" kadına da "muhsana" denilir. İhsandan sonra zina eden kişi rec*medilir. Recm; zina suçuna has bir cezadır. Zinakâr taşlanarak öldürülür.
11- İbn 'Abbas radıyAllahu anhuma;
İbn 'Abbas radıyAllahu anhuma şöyle demiştir: "'Umer radıyAllahu anh'e zina etmiş olan akıl hastası bir kadın getirildi. 'Umer, onun hakkında insanlarla istişarede bulundu ve recmedilmesini emretti. Ali İbn Ebi Talib radıyAllahu anh kadına rastladı ve; Bunun hali ne? dedi. Bu falan oğullarının delisidir. Zina etti, 'Umer de recmedilmesini emretti, dediler. Ali: Onu geri götürünüz, dedi, sonra da 'Umer'e gelip: Ey Mü'minlerin Emiri! (Resulullah sallAllahu aleyhi we sellem'in) "Üç gruptan; iyileşinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan ve aklı erinceye (baliğ oluncaya) kadar da çocuktan kalem kaldırılmıştır (diye) buyurduğu*nu bilmiyor musunuz? dedi. 'Umer radıyAllahu anh: Evet biliyorum, (Ali "O halde bu kadının durumu nedir, neden recmediliyor? Bir şey yok. Onu salıver", İbn 'Abbas: 'Umer radıyAllahu anh kadını salıverdi ve tekbir getirmeye başladı, dedi."
|Ebu Davud, Hudud 17 (4399)|
12- Vail İbn Hucr radıyAllahu anh;
Alkame İbn Vail babasından, şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem devrinde bir kadın namaza gitmek üzere çıkmıştı. Kar*şısına bir adam çıkıp kadının elbisesini başına örttü ve tecavüz etti. Kadın bağırdı ve adam da gitti. O anda yanından geçen başka birisine Kadın: "İşte şu adam bana şöyle şöyle yaptı" dedi. Muhacirlerden bir gruba uğrayıp yine, "Şu adam bana şöyle şöyle yaptı" dedi. O grup gidip kadı*nın kendisine tecavüz ettiğini zannettiği adamı yakaladılar, kadına getir*diler. Kadın: "Evet bu, o" dedi. Bunun üzerine adamı alıp Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e götürdüler. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem adamın (recmedilmesini) emredince, kadına tecavüz eden adam ayağa kalktı ve: "Ya Rasûlullah, ona tecavüz eden benim" dedi. Rasûlullah kadına dön*dü ve; "Git seni Allah bağışladı" buyurdu. (Getirilen) adama iyi sözler söy*ledi. Ebû Dâvûd dedi ki; Yani (iyi sözler) tutuklanan adam içindi. Kadına tecavüz eden adam için de: "Onu recmediniz. Şüphesiz o öyle bir tevbe etti ki eğer tüm Medine halkı o tevbeyi etseydi hepsinden kabul olunurdu." Buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 8 (4379); Tirmizi, Hudud 22 (1453)|
13- Ebu Zabyan radıyAllahu anh;
Ebu Zabyan Hennad'ın dediğine göre el-Cenbî şöyle demiştir; "'Umer radıyAllahu anh'e zina etmiş olan bir kadın getirildi. 'Umer de recmedilmesini emretti. Ali radıyAllahu anh (kadına) rastladı, onu alıp serbest bıraktı. Bu, 'Umer'e haber verildi. Ömer radıyAllahu anh Ali'yi bana çağırın, dedi. Ali radıyAllahu anh gelip: Ey Mü'minlerin emiri biliyorsun ki "Rasulullah sallAllahu aleyhi we sellem; "Üç gruptan kalem kaldırıldı; buluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve iyileşinceye kadar bunaktan" buyurdu. Şüphesiz bu ka*dın falan oğullarının bunağıdır. Her halde ona tecavüz eden ona cinnet halinde iken tecavüz etmiş." dedi. 'Umer: "Bilmiyorum" Ali: "Ben de bilmiyorum" dedi."
|Ebu Davud, Hudud 17 (4402)|
14- Semmak radıyAllahu anh;
Semmak radıyAllahu anh'den Zinakarın recmedilmesine dair hadisi Ebu Davud, (4423)'de rivayet etmiştir. Recmedilen kişi Ma'ız İbn Malik'tir. Bu adamın recmedildiğine dair Ebu Davud farklı farklı rivayetler nakletmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4419, 4420, 4421, 44225, 4423, 4424, 4425, 4426, 4427, 4428, 4429, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434)|
15- Ebu Sa'id radıyAllahu anh;
-Semmak radıyAllahu anh'den rivayet edilen Ma'ız İbn Malik'in recmedilmesine dair rivayet- Ebu Sa'id radıyAllahu anh'dan da rivayet edilmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4431)|
16- Bureyde radıyAllahu anh;
-Semmak radıyAllahu anh'den rivayet edilen Ma'ız İbn Malik'in recmedilmesine dair rivayet- Bureyde radıyAllahu anh'dan da rivayet edilmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4433)|
17- Halid İbn Leclac radıyAllahu anh;
Hâlid İbn Leclâc, babası Leclâc'ın şöyle haber verdiğini riva*yet etmiştir: O (Leclâc) çarşıda kendi kendine oturduğu yerde çalışıyordu. Kuca*ğında bir çocuk taşıyan bir kadın geçti. (Leclâc der ki): İnsanlar onunla birlikte koşuştular, ben de yürüdüm. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'in yanına vardım. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Bunun babası kim?" buyurdu. Kadın sustu (karşılık vermedi). Kadı*nın hizasında duran bir genç; "Onun babası benim, Yâ Rasûlullah!" dedi. Rasûlullah, kadına dönüp; "Yanındaki bu çocuğun babası kim?"buyurdu. Genç yine: "Onun babası benim, Yâ Rasûlullah!" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem etrafında duran bazılarına baktı. Onlara gencin du*rumunu soruyordu. Onlar "Biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz" dediler. Bunun üzerine Peygamber sallAllahu aleyhi we sellem gence: "Muhsan mısın?" dedi: Genç: "Evet" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem onun recmedilmesini emretti. Genci çı*kardık, onun için, bize recm imkânı verecek kadar bir çukur kazdık, son*ra hareketsiz kalıncaya (ölünceye) kadar ona taş attık. Recmedilen genci soran bir adam geldi. Onu alıp, Rasûlullah'a götür*dük ve: "Bu adam o habisi sormaya geldi" dedik. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Şüphesiz o Allah katında misk kokusundan daha güzeldir" bu*yurdu. Bir de gördük ki, o adam gencin babası imiş. Genci; yıkamakta, kefenlemekte ve defnetmekte adama yardım ettik."
|Ebu Davud, Hudud 23 (4435)|
18- Cabir radıyAllahu anh;
Câbir radıyAllahu anh şöyle demiştir; Bir adam, bir kadınla zina etti. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti ve adama celd haddi uygulandı. Sonra Efendimize onun muhsan olduğu haber verildi. Bunun üzerine Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem recmedilmesini emretti.
|Ebu Davud, Hudud 23 (4438)|
19- Abdullah İbn Bureyde radıyAllahu anh;
Abdullah İbn Bureyde, babası (Bureyde)'den şöyle rivayet et*miştir: Bir kadın -yâni Gamid'den- Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e gelip: "Ben suç işledim (zina ettim)" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Dön git" buyurdu. Kadın dönüp gitti, Ertesi gün tekrar geldi ve; "Herhalde sen, Mâız'ı geri çevirdiğin gibi, beni de geri çeviriyorsun, Oysa VAllahi ben gebeyim" dedi. Rasûîullah sallAllahu aleyhi we sellem yine; "dön git" buyurdu. Kadıa ertesi gün tekrar gel*di, Efendimiz bu sefer: "Dön git, onu doğuruncaya kadar (bekle)" buyurdu. Kadın çocuğu doğurunca, Rasûlullah'a gelip; "işte, onu doğurdum"dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem; "git, onu emzir, sütten kesinceye kadar (dur)" bu*yurdu. Kadın (bilâhare) çocuğunu sütten kesmiş, çocuk elinde bir şey yer bir vaziyette geldi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem çocuğun, müslümanlardan birisine veril*mesini emretti. Efendimizin emri ile kadın için bir çukur kazıldı ve recmedildi. Hâlid de, kadını recmedenlerdendi. Ona bir taş attı, kadının ka*nından bir damla şakağına bulaştı.Bunun üzerine ona kötü söz söyledi.Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem Halide: "Yavaş ol ey Halid! Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o öyle bir tevbe etti ki, eğer halktan haksız yere top*lanan vergilere el koyan birisi öyle tevbe etse affedilirdi" buyurdu. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti; kadının namazı kılındı ve defnedildi."
|Ebu Davud, Hudud 24 (4442)|
20- İbn Ebi Bekre radıyAllahu anh;
İmran'm babası Zekeriyya şöyle dedi: Ebû Bekre'den haber veren bir şeyhten işittim; Ebû Bekre babasından şöyle rivayet etmiş: "Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem bir kadını recmet(tir)miş, o kadın için göğsü (hizası*na) kadar çukur kazılmış."
|Ebu Davud, Hudud 24 (4443)|
* Recm'i İnkar Edenlerin Küfrü.!
1- 'Umer İbn Hattâb radıyAllahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem, recm cezasını uyguladı. Ebû Bekir radıyAllahu anh, recm cezasını uyguladı, ben de recm cezasını uyguladım. Allah’ın kitabına ilave etmiş olmaktan çekinmesem recm cezasını mushafa yazardım. Çünkü ileride bazı insanların recm cezasını Allah’ın kitabında bulamayınca inkar edip küfre düşeceklerinden korkuyorum."
|Hadis Sahihtir, Tirmizi, Hudud 7 (1431)|
2- 'Umer İbn Hattâb radıyAllahu anh’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Allah, Muhammed sallAllahu aleyhi we sellem’i hak din ile gönderdi ve kendisine kitap indirdi. İndirdiği kitapta recm ayeti vardı ve bu yüzden kendisi recm yaptı, ondan sonra biz de recm cezasını uyguladık. İnsanların üzerinden uzun zaman geçince içlerinden birilerinin çıkıp şöyle diyeceğinden korkuyorum: “Allah’ın kitabında recm ayetini bulamıyoruz” böylece Allah’ın indirmiş olduğu bir farzı terk ederek sapıtacaklarından korkuyorum. Dikkat edin evli olduğu halde zina eden kimseye delil bulunduğu, gebelik olduğu veya itiraf ettiği takdirde recm haktır ve mutlaka yapılmalıdır."
|Hadis Sahihtir, Tirmizi, Hudud 7 (1432)|
Derleyen; Al Makdisî...
Recm'i Rivayet Eden Sahabeler...
1- Ebu Hureyre radıyAllahu anh;
Ebû Hureyre radıyAllâhu anh anlatıyor: "Bir bedevî, Peygamber aleyhissalâtu vesselâm'a gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü, Allah aşkına, hakkımda Allah'ın kitabıyla hükmet!" diye yemin verdi. Bundan daha fakih olan bir diğeri de: "Evet aramızda Kitabullah'la hükmet, bana da izin ver!" talebinde bulundu. Aleyhissalatu vesselam Efendimiz: "Meramını söyle! (seni dinliyorum)" dedi. Adam: "Oğlum bunun yanında işçi idi. Karısıyla zinâ yaptı. Bana, "Oğlun için recm gerekir" dediler. Ben de hemen oğlum namına yüz koyunla bir cariyeyi fidye verdim. Sonra bir de ilim adamlarına sordum. Bana: "Oğluna yüz deynek ve bir yıl sürgün cezası gerekir; bu adamın karısına da recm cezası icabeder" dediler" dedi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Ruhumu elinde tutan Zât'a yemin olsun ikinizin arasını Kitabullah'a uygun şekilde hükme bağlayacağım: Cariye ve koyunlar sana geri verilecek. Oğluna yüz sopa ve bir yıl sürgün tatbik edilecek" buyurdu. Sonra, Eslemli bir adama seslendi: "Ey Uneys! bu zâtın hanımına git, eğer zinâyı itiraf ederse onu recmet gel!" Uneys, kadına vardı. O suçunu itiraf etti. Resûlulluh (aleyhissalâtu vesselâm) emretti, kadın recmedildi."
|Buhârî, Muhâribîn 30, 32, 34, 38, 46, Vekâlet 13, Şehâdât 8, Sulh 5, Şurût 9, Eymân 3, Ahkâm 39, Haberu'l-Vâhid I, İ'tisâm 2; Muslim, Hudud, 25, (1697, 1698); Muvatta, Hudud 6, (2, 822); Tirmizî, Hudud 8, (1433); Ebû Dâvud, Hudud 25, (445); Nesâî, Kudât 21, (8, 240, 241); İbnu Mâce, Hudud 7, (2549)|
2- 'Umer İbnu'l-Hattab radıyAllahu anh;
İbn Abbâs radıyAllahu anhumâ anlatıyor: "'Umer radıyAllahu anh'ı hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti: "Allah Teâla Muhammed aleyhissalâtu vesselâm'ı hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübût bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "'Umer Allah Teâla'nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım."
|Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzî 21, İ'tisâm 16; Muslim, Hudud 15 (1691); Muvatta, Hudud 8, 10 (823, 824); Tirmizî, Hudud 7 (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23 (4418)|
3- 'Abdullah İbn 'Umer radıyAllahu anh;
İbn 'Umer radıyAllâhu anhumâ anlatıyor: "Yahudiler, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a gelip, kendilerinden bir erkekle kadının zinâ yaptığını söylediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onlara: "Recm hakkında Tevrat'ta ne buluyorsunuz?" diye sordu. Onlar: "Teşhir edip rezil ederiz ve dayak atarız" dediler. Abdullah İbn Selam radıyAllâhu anh: "Yalan söylüyorsunuz. Zinânın Tevrat'taki cezası recmdir" dedi. Hemen Tevrat'ı getirip açtılar. İçlerinden (Abdullah İbn Surya adında) biri elini recm âyetinin üzerine koydu. Sonra, âyetten önceki kısımlardan okumaya başlayıp (kapadığı kısmı atlayarak arka kısmını okumaya devam etti. Abdullah İbn Selam radıyAllâhu anh müdahale edip: "Kaldır elini!" dedi. Adam elini çekti, tam orada recm âyeti mevcut idi. Bunun üzerine: "Ey Muhammed, Abdullah doğru söyledi. Tevrat'ta recm âyeti mevcuttur!" dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm derhal o iki zâninin recmedilmesini emretti ve recmedildiler." İbn 'Umer radıyAllâhu anhumâ der ki: "Erkeğin, atılan taşlara karşı korumak için, kadının üzerine eğildiğini gördüm."
|Buhârî, Hudud 37, 24, Cenâiz 61, Menâkıb 26, Tefsir, Âl-i İmran 6, İ'tisâm 16, Tevhid 51; Muslim, Hudud 26, (1699); Muvatta, Hudud 1, (2, 819); Tirmizî, Hudud 10; Ebû Dâvud, Hudud 26 (4446, 4449)|
4- Ubâde İbn Sâmit radıyAllahu anh;
Ubâde İbnu's-Sâmit radıyAllahu anh'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmaktadır: “Benden öğrenin! Benden öğrenin! Doğrusu Allah, zina eden o kadınlar için bir yol tayin etmiştir. Evlenmemiş olan evlenmemiş olanla zina ederse bunların her birine yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası vardır. Evli veya dul olan da evli yada dul olanla zina ederse bunların her birine de yüz değnek ile recm/taşlama cezası vardır.”
|Muslim, Hudud 12, 13 (1690, 1691, 1692); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4415); Tirmizî, Hudud 8, (1434); Nesâî, Fedailu'l-Kur'an, 5; İbn Mâce, Hudud 7, (2550); Ahmed İbn Hanbel, Musned, 5/313, 317, 318, 320|
5- Bera İbn 'Âzib radıyAllahu anh;
Berâ İbn 'Âzib radıyAllahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e yüzü kömürle karartılmış vaziyette dolaştırılan bir Yahudi getirdiler. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem Yahudilere Allah adı vererek, kitapla*rındaki zina haddinin ne olduğunu sordu. Efendimizi, içlerinden birisine havale ettiler. Bu sefer Rasûlullah o adama yemin vererek, "kitabınızdaki zina haddi nedir?" diye sordu. Adam: Şu karşılığı verdi: "Recmdir. Ama zina bizim eşrafımız arasında yayıldı. Biz eşrafın bırakılıp da, alt ta*bakada olana had uygulanmasını çirkin gördük ve bunu (recm cezasını) aramızdan kaldırdık." Bunun üzerine Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti ve zinâkâr recmedildi. Efendi*miz de: "Ey Allah'ım! Ben senin Kitabından kaldırdıklarını ilk ihya edenim" buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 25, (4447, 4448)|
6- Semure radıyAllahu anh;
Semure radıyAllahu anh şöyle demiştir; "Peygamber sallAllahu aleyhi we sellem, bir Yahudi erkekle bir Yahudi kadını işledikleri zina suçundan dolayı recmetmiştir."
|Tirmizi, Hudud 10 (1437)|
7- Nû'man İbn Beşir radıyAllahu anh;
Nû'man İbn Beşir radıyAllahu anh, karısının cariyesi ile cinsi ilişkide bulu*nan kişi hakkında Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Eğer karısı, cariyesini kocasına helâl etmişse (onunla cinsî ilişkide bulunmasına izin vermişse) yüz değnek vurulur. Helâl etmemiş (izin vermemiş)se recmederim."
|Ebu Davud, Hudud 27 (4459)|
8- 'Imran İbn Husayn radıyAllahu anh;
'Imrân İbn Husayn radıyAllahu anh şöyle demiştir; Bir kadın, -Ebân'ın hadisinde denildiğine göre- Cüheyneli bir kadın Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e gelip, zina ettiğini ve gebe olduğunu söyledi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem kadının bir velisini çağırdı ve: "Ona iyi davran, çocuğunu do*ğurunca getir" buyurdu. Kadın çocuğunu doğurunca (velisi onu Rasûlullah'a) getirdi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emir buyurdu ve elbisesi üzerine bağlandı. Sonra da Efendimizin emri ile recmedildi. Sonra yine emretti ve ashab cenazesini kıldı. 'Umer radıyAllahu anh; Yâ Rasûlullah! O zina etmiş olduğu halde, namazını kılı*yor musun?!..." dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o (kadın) öyle bir tevbe etti ki, eğer tevbesi Medinelilerden yetmiş kişiye taksim edilse yeterdi. Sen bu kadının canını feda etmesinden daha üstününü buldun mu?" buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 24 (4440); Muslim, Hudûd 24; Tirmizi, Hudûd 9; Nesâi, Cenâiz 64; İbn Mâce, Hudûd 9; Dârimî, Hudûd 17; Ahmed İbn Hanbel, IV, 430, 435, 437, 440|
9- 'Abdullah İbn Mes'ud radıyAllahu anh;
'Abdullah İbn Mes'ud radıyAllahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmuştur; "Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın Rasûlü olduğuma şehadet eden Müslünıan bir kişinin kanı ancak üç şeyden birisi ile helal olur; Zina eden Seyyib, cana kar*şı can ve dinini terkedip cemaatten ayrılan."
|Ebu Davud, Hudud 1 (4352)|
________________________
Seyyib; sözlükte "Dul" demektir. Bu hadiste sa*hih bir nikahla evlenip bir kerre bile olsa karı koca ilişkisi yaşamış olan erkek veya kadındır. Bu durumdaki erkeğe "muhsan" kadına "muhsana" denir. Bu durumda olan bir erkek veya kadın ister evlilikleri devam etsin ister ayrılmış olsunlar veya taraflardan birisi ölmüş olsun zina ederse res*medilerek öldürülür. Recm cezasının uygulanması için zina eden kişinin o esnada evli bulunması şart değildir. Dul bile olsa recm uygulanır.
10- 'Aişe radıyAllahu anha;
'Aişe radıyAllah anha şöyle demiştir; Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet eden Müslüman birisinin ka*nı helal olmaz. Ancak şu üç husustan birisi dolayısıyla olması müstes*na: İhsandan sonra zina eden adam; o recmedilir, Allah'a ve Rasulü'ne karşı savaşa çıkan adam; o, öldürülür veya salbedilir ya da ül*keden sürgün edilir. Bir insanı öldüren; o da öldürdüğü kişiye kar*şılık öldürülür."
|Ebu Davud, Hudud 1 (4353)|
________________________
Önceki hadiste kanı helal olanlar arasında sayılan zinâkâr "Seyyib" kelimesi ile vasfedilmişti. Bu hadise ise; "İhsandan sonra" denilmiştir. İhsan; sözlükte "korumak" "muhafaza altına almak" demektir. Terim ola*rak da erkek veya kadının sahih bir nikahla evlenip karı koca ilişkisinde bulunmaları halinde aldıkları vasıftır. Bu durumda olan bir erkeğe zina*dan korunduğu için "mıhsan" kadına da "muhsana" denilir. İhsandan sonra zina eden kişi rec*medilir. Recm; zina suçuna has bir cezadır. Zinakâr taşlanarak öldürülür.
11- İbn 'Abbas radıyAllahu anhuma;
İbn 'Abbas radıyAllahu anhuma şöyle demiştir: "'Umer radıyAllahu anh'e zina etmiş olan akıl hastası bir kadın getirildi. 'Umer, onun hakkında insanlarla istişarede bulundu ve recmedilmesini emretti. Ali İbn Ebi Talib radıyAllahu anh kadına rastladı ve; Bunun hali ne? dedi. Bu falan oğullarının delisidir. Zina etti, 'Umer de recmedilmesini emretti, dediler. Ali: Onu geri götürünüz, dedi, sonra da 'Umer'e gelip: Ey Mü'minlerin Emiri! (Resulullah sallAllahu aleyhi we sellem'in) "Üç gruptan; iyileşinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan ve aklı erinceye (baliğ oluncaya) kadar da çocuktan kalem kaldırılmıştır (diye) buyurduğu*nu bilmiyor musunuz? dedi. 'Umer radıyAllahu anh: Evet biliyorum, (Ali "O halde bu kadının durumu nedir, neden recmediliyor? Bir şey yok. Onu salıver", İbn 'Abbas: 'Umer radıyAllahu anh kadını salıverdi ve tekbir getirmeye başladı, dedi."
|Ebu Davud, Hudud 17 (4399)|
12- Vail İbn Hucr radıyAllahu anh;
Alkame İbn Vail babasından, şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem devrinde bir kadın namaza gitmek üzere çıkmıştı. Kar*şısına bir adam çıkıp kadının elbisesini başına örttü ve tecavüz etti. Kadın bağırdı ve adam da gitti. O anda yanından geçen başka birisine Kadın: "İşte şu adam bana şöyle şöyle yaptı" dedi. Muhacirlerden bir gruba uğrayıp yine, "Şu adam bana şöyle şöyle yaptı" dedi. O grup gidip kadı*nın kendisine tecavüz ettiğini zannettiği adamı yakaladılar, kadına getir*diler. Kadın: "Evet bu, o" dedi. Bunun üzerine adamı alıp Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e götürdüler. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem adamın (recmedilmesini) emredince, kadına tecavüz eden adam ayağa kalktı ve: "Ya Rasûlullah, ona tecavüz eden benim" dedi. Rasûlullah kadına dön*dü ve; "Git seni Allah bağışladı" buyurdu. (Getirilen) adama iyi sözler söy*ledi. Ebû Dâvûd dedi ki; Yani (iyi sözler) tutuklanan adam içindi. Kadına tecavüz eden adam için de: "Onu recmediniz. Şüphesiz o öyle bir tevbe etti ki eğer tüm Medine halkı o tevbeyi etseydi hepsinden kabul olunurdu." Buyurdu.
|Ebu Davud, Hudud 8 (4379); Tirmizi, Hudud 22 (1453)|
13- Ebu Zabyan radıyAllahu anh;
Ebu Zabyan Hennad'ın dediğine göre el-Cenbî şöyle demiştir; "'Umer radıyAllahu anh'e zina etmiş olan bir kadın getirildi. 'Umer de recmedilmesini emretti. Ali radıyAllahu anh (kadına) rastladı, onu alıp serbest bıraktı. Bu, 'Umer'e haber verildi. Ömer radıyAllahu anh Ali'yi bana çağırın, dedi. Ali radıyAllahu anh gelip: Ey Mü'minlerin emiri biliyorsun ki "Rasulullah sallAllahu aleyhi we sellem; "Üç gruptan kalem kaldırıldı; buluğa erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve iyileşinceye kadar bunaktan" buyurdu. Şüphesiz bu ka*dın falan oğullarının bunağıdır. Her halde ona tecavüz eden ona cinnet halinde iken tecavüz etmiş." dedi. 'Umer: "Bilmiyorum" Ali: "Ben de bilmiyorum" dedi."
|Ebu Davud, Hudud 17 (4402)|
14- Semmak radıyAllahu anh;
Semmak radıyAllahu anh'den Zinakarın recmedilmesine dair hadisi Ebu Davud, (4423)'de rivayet etmiştir. Recmedilen kişi Ma'ız İbn Malik'tir. Bu adamın recmedildiğine dair Ebu Davud farklı farklı rivayetler nakletmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4419, 4420, 4421, 44225, 4423, 4424, 4425, 4426, 4427, 4428, 4429, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434)|
15- Ebu Sa'id radıyAllahu anh;
-Semmak radıyAllahu anh'den rivayet edilen Ma'ız İbn Malik'in recmedilmesine dair rivayet- Ebu Sa'id radıyAllahu anh'dan da rivayet edilmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4431)|
16- Bureyde radıyAllahu anh;
-Semmak radıyAllahu anh'den rivayet edilen Ma'ız İbn Malik'in recmedilmesine dair rivayet- Bureyde radıyAllahu anh'dan da rivayet edilmiştir.
|Bkz: Ebu Davud, Hudud 23 (4433)|
17- Halid İbn Leclac radıyAllahu anh;
Hâlid İbn Leclâc, babası Leclâc'ın şöyle haber verdiğini riva*yet etmiştir: O (Leclâc) çarşıda kendi kendine oturduğu yerde çalışıyordu. Kuca*ğında bir çocuk taşıyan bir kadın geçti. (Leclâc der ki): İnsanlar onunla birlikte koşuştular, ben de yürüdüm. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'in yanına vardım. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Bunun babası kim?" buyurdu. Kadın sustu (karşılık vermedi). Kadı*nın hizasında duran bir genç; "Onun babası benim, Yâ Rasûlullah!" dedi. Rasûlullah, kadına dönüp; "Yanındaki bu çocuğun babası kim?"buyurdu. Genç yine: "Onun babası benim, Yâ Rasûlullah!" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem etrafında duran bazılarına baktı. Onlara gencin du*rumunu soruyordu. Onlar "Biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz" dediler. Bunun üzerine Peygamber sallAllahu aleyhi we sellem gence: "Muhsan mısın?" dedi: Genç: "Evet" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem onun recmedilmesini emretti. Genci çı*kardık, onun için, bize recm imkânı verecek kadar bir çukur kazdık, son*ra hareketsiz kalıncaya (ölünceye) kadar ona taş attık. Recmedilen genci soran bir adam geldi. Onu alıp, Rasûlullah'a götür*dük ve: "Bu adam o habisi sormaya geldi" dedik. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Şüphesiz o Allah katında misk kokusundan daha güzeldir" bu*yurdu. Bir de gördük ki, o adam gencin babası imiş. Genci; yıkamakta, kefenlemekte ve defnetmekte adama yardım ettik."
|Ebu Davud, Hudud 23 (4435)|
18- Cabir radıyAllahu anh;
Câbir radıyAllahu anh şöyle demiştir; Bir adam, bir kadınla zina etti. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti ve adama celd haddi uygulandı. Sonra Efendimize onun muhsan olduğu haber verildi. Bunun üzerine Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem recmedilmesini emretti.
|Ebu Davud, Hudud 23 (4438)|
19- Abdullah İbn Bureyde radıyAllahu anh;
Abdullah İbn Bureyde, babası (Bureyde)'den şöyle rivayet et*miştir: Bir kadın -yâni Gamid'den- Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem'e gelip: "Ben suç işledim (zina ettim)" dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem: "Dön git" buyurdu. Kadın dönüp gitti, Ertesi gün tekrar geldi ve; "Herhalde sen, Mâız'ı geri çevirdiğin gibi, beni de geri çeviriyorsun, Oysa VAllahi ben gebeyim" dedi. Rasûîullah sallAllahu aleyhi we sellem yine; "dön git" buyurdu. Kadıa ertesi gün tekrar gel*di, Efendimiz bu sefer: "Dön git, onu doğuruncaya kadar (bekle)" buyurdu. Kadın çocuğu doğurunca, Rasûlullah'a gelip; "işte, onu doğurdum"dedi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem; "git, onu emzir, sütten kesinceye kadar (dur)" bu*yurdu. Kadın (bilâhare) çocuğunu sütten kesmiş, çocuk elinde bir şey yer bir vaziyette geldi. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem çocuğun, müslümanlardan birisine veril*mesini emretti. Efendimizin emri ile kadın için bir çukur kazıldı ve recmedildi. Hâlid de, kadını recmedenlerdendi. Ona bir taş attı, kadının ka*nından bir damla şakağına bulaştı.Bunun üzerine ona kötü söz söyledi.Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem Halide: "Yavaş ol ey Halid! Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o öyle bir tevbe etti ki, eğer halktan haksız yere top*lanan vergilere el koyan birisi öyle tevbe etse affedilirdi" buyurdu. Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem emretti; kadının namazı kılındı ve defnedildi."
|Ebu Davud, Hudud 24 (4442)|
20- İbn Ebi Bekre radıyAllahu anh;
İmran'm babası Zekeriyya şöyle dedi: Ebû Bekre'den haber veren bir şeyhten işittim; Ebû Bekre babasından şöyle rivayet etmiş: "Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem bir kadını recmet(tir)miş, o kadın için göğsü (hizası*na) kadar çukur kazılmış."
|Ebu Davud, Hudud 24 (4443)|
* Recm'i İnkar Edenlerin Küfrü.!
1- 'Umer İbn Hattâb radıyAllahu anh’den rivâyete göre, şöyle demiştir: "Rasûlullah sallAllahu aleyhi we sellem, recm cezasını uyguladı. Ebû Bekir radıyAllahu anh, recm cezasını uyguladı, ben de recm cezasını uyguladım. Allah’ın kitabına ilave etmiş olmaktan çekinmesem recm cezasını mushafa yazardım. Çünkü ileride bazı insanların recm cezasını Allah’ın kitabında bulamayınca inkar edip küfre düşeceklerinden korkuyorum."
|Hadis Sahihtir, Tirmizi, Hudud 7 (1431)|
2- 'Umer İbn Hattâb radıyAllahu anh’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Allah, Muhammed sallAllahu aleyhi we sellem’i hak din ile gönderdi ve kendisine kitap indirdi. İndirdiği kitapta recm ayeti vardı ve bu yüzden kendisi recm yaptı, ondan sonra biz de recm cezasını uyguladık. İnsanların üzerinden uzun zaman geçince içlerinden birilerinin çıkıp şöyle diyeceğinden korkuyorum: “Allah’ın kitabında recm ayetini bulamıyoruz” böylece Allah’ın indirmiş olduğu bir farzı terk ederek sapıtacaklarından korkuyorum. Dikkat edin evli olduğu halde zina eden kimseye delil bulunduğu, gebelik olduğu veya itiraf ettiği takdirde recm haktır ve mutlaka yapılmalıdır."
|Hadis Sahihtir, Tirmizi, Hudud 7 (1432)|