Değerli kardeşimiz,
Hariciler, Hz. Ali döneminde meydana gelen Sıffin savaşından sonra ortaya çıkarlar. Hz. Ali ve Hz. Muaviye taraftarları arasında meydana gelen bu savaşta, Hz. Muaviye taraftarları yenileceklerini anlayınca mızraklarının ucuna Kur'an sayfaları takarlar, "Aramızda Kur'an hakem olsun." derler. Bunun üzerine çatışmalar durur, görüşmeler başlar.
İşte bu
"Hakem Olayından" sonra bir kısım insanlar"Sen insanları hakem olarak kabul ettin. Halbuki hüküm ancak Allah’ındır." diyerek Hz. Ali'nin saflarından ayrılırlar.(1) Bunlara "hariciler" denir.
"Hüküm ancak Allah'ındır."(2)
cümlesi, haricilerin sloganı haline gelir. Hatta bir gün Hz. Ali halka hitabederken haricilerden biri kalkar,
"Ey Ali! Allah’ın dinine insanları ortak kıldın. Hüküm ancak Allah’ındır."
der. Bunun üzerine her taraftan
"Hüküm ancak Allah'ın!", "Hüküm ancak Allah'ın!" sesleri yükselir. Hz. Ali buna mukabil şöyle der:
"Söz, hak bir söz, fakat bununla batıl murat ediliyor."(3)
Bir gün Hz. Peygamber (asm) ganimet dağıtırken biri çıkar,
"Ya Muhammed, adil ol! Adaletle dağıtmadın!" der. Kıpkırmızı olan Hz. Peygamber"Ben adil olmazsam daha kim adil olur?" der ve şunu bildirir:
"Dikkat edin, bunun neslinden (bu cinsten) ilerde bir kavim zuhur edecek. Okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklar."(4)
İşte hariciler bu hadisin çizdiği çerçevede insanlardır. İslam kahramanı Hz. Ali'yi bile tekfirden çekinmemişlerdir. Aslında ibadete düşkündürler. Hz. Peygamber (asm)'in tarifiyle,
"Sizden biri onların namazı yanında kendi namazını, onların orucu yanında kendi orucunu küçük görür. Lakin onların imanı boğazlarını aşmaz."(5)
Şatıbî'nin yorumuyla, yani okuduklarını anlamazlar.(6)
Butun kalbimle onlara bugz ediyor Asla onları kabul etmiyorum.
Ben onların tam ortasındayım.
Turkiyeye girseler once beni vuracaklar.
Kafirim ya onlara göre.