Selamun Aleyküm ve Rahmetullah
Ben seneler önce bu tarz şeylere kafayı takmıştım. Bir rüya görürdüm mesela, gördüğüm rüyadaki olayları maddeler halinde sıralayıp hepsinin tek tek analizini yapmaya falan çalışırdım
O yüzden fikrimi yazmak istedim.
Ama şunun bilinmesini isterim ki, Allah Sübhane ve Teâlâ'nın ilim verdiği dışında, ben de dahil bütün insanların sözleri sâhih delile dayanmadığı sürece yorum ve düşüncelerden ibarettir. Yani bir tabirim varsa bu sadece dilim döndüğünce, gücüm yettiğince benim düşüncelerimi yansıtan hususlardır.
A'râfta olmayı nedense şüpheyle ilişkilendirdim. Zaman zaman benim de tereddüt ettiğim meseleler olur. Önemli bir karar alacakken veya bir işe kalkışırken iki şık arasında kalmak gibi...
Bir karar alacağın ve seçim yapmakta zorlandığın zaman ana-baban hayattaysa inşaAllah onların fikirlerini alman, danışman anlamına gelebilir.
Rabbim anneni ve babanı korusun. Ailenin cennetten seni görmeye gelmeleri ise senden hoşnut ve razı oldukları anlamına gelebilir.
Rasulullah(sav) şöyle buyurmuştur:
"Rabbin hoşnutluğu, anne-babanın hoşnutluğundadır. Rabbin öfkesi de anne-babanın öfkesindedir." (Tirmizî, Birr, 3)
Yememek, içmemek ve yorulmamak ise oranın dehşetine kapılmaktan olabilir. Bu nedense bana "Oruç ve Sabır" çağrışımı yaptı. Dinimizi yaşamanın adeta çıplak elle kor tutmak gibi olduğu şu ahir zamanda başına gelen zorluklara karşı sabırlı olman ve güç yetirebildiğince en azından her zaman olmasa bile Pazartesi-Perşembe oruçlarını gözetmen -inşaAllah- Allah'a yaklaşmaya vesile olacaktır.
Ebu Hureyre(ra) anlatıyor: Rasulullah(sav) buyurdu ki;
"Allah Teâlâ şöyle ferman buyurdu:
'...Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum...' "(Buhârî, Rikak, 38)
Rükû ve secde edememek ise hoş bir şey değil. Çünkü Kalem Suresi 42. ayet geldi aklıma. Ama Rasulullah(sav) şöyle buyuruyor;
"Sizden biriniz hoşlanmadığı bir rüya görünce, sol tarafına üç defa tükürsün; şeytanın şerrinden de 3 defa Allah'a sığınsın." (Müslim, Ru'yâ, 5)
"Salih rüya Allah'tan; kötü rüya ise şeytandandır."(Buhârî, Ta'bîr, 4; Müslim, Ru'yâ, 1)
Sen rüyanın bu kısmı için Allah'a sığın, af ve mağfiret dile, namazlarını da aksatma inşaAllah.
Cennet giden yol ise Sırât-ı Mustakîm'dir.
Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan, mükafatını yalnızca Allah'tan bekleyerek, Allah'ın rızası ve hoşnutluğunu kazanmaya gayret et. Bu yolda zorluklara göğüs ger. Kur'an ve Sünnet'e tutun, ölçün onlar olsun. Allah'a karşı gelecek bir şey dışında ana-babana tavizkâr ol, onlara karşı sevecen ol ki senden hoşnut olsunlar. Geçmiş günahların için tevbe ve mağfireti bırakma. Çünkü dilin hamd ve mağfiretle meşgul olması gerçekten kalbi korur. İmanını arttırmak için gayret et ve imanı azaltan boş işleri terk et. Allah'ın, Kitabında razı olduğunu belirttiği(Tevbe/100) o mübarek insanların yoluna uy. Geçmişte işlediğin hataları gücün yettiğince düzeltmeye gayret et. Bu yolda şeytan; seni günahkârlıkla, açlıkla, fakirlikle, kinle, öfkeyle korkutmaya çalıştığı zaman ise hemen Allah'ın rahmetine sığın.
De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Zümer/53)
İşte sırât-ı mustakîm budur. En doğrusunu Allah bilir.
Rabbim bizleri sırât-ı mustakîm üzere eylesin
Çevrimdışı
