Said Nursi ümmetin ömrünün HİCRİ 1506 yılına kadar olacağını söylemektedir:
"... Birinci cümle, BİN BEŞ YÜZ (1500) makamiyle ahir zamanda bir taife-i mücahidinin (din için çalışanların) son zamanlarına ve ikinci cümle, BİN BEŞ YÜZ ALTI (1506) makamiyle galibane (galip olan) mücahedenin (Allah yolunda gösterilen çabanın) tarihine... işaret eder. (...) bu tarihe kadar (1506) zahir (görünen) ve aşikarane (açık, belli), belki galibane devam edeceğine remze yakın (işaret yoluyla) ima eder."
(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 46)
"BENİM ÜMMETİMİN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK."
Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi.
(Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-İlel, sh. 89.)
Yine üstad, Kastamonu Lahikası’nın 33. sayfasında kıyametin kopma tarihini 1545 olarak vermiştir. (Doğrusunu Allah bilir.)
“Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (kıyamete kadar) hak üzerinde olacaktır.”
“Ümmetimden bir taife..” fıkrasının (bölümünün) makam-ı cifrîsi (cifir hesâbına göre olan netice, sayı değeri) 1542 (2117) ederek nihayet-i devamına (varlığının sonuna) îma eder. “Hak üzerinde olacaktır.” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane (açık ve ortada), belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine (aydınlatma görevine) devam edeceğine remze (işarete) yakın îma eder. “Allah’ın emri gelinceye kadar” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder.
(Kastamonu Lahikası, s. 33)
Bu sahih kaynaklar doğrultusunda Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış vaktinin Hicri 1400’den sonraki bir yüzyıl olmayacağı son derece açıktır. Ümmetin ömrü Hicri 1500’lere kadar olacağına ve tüm ahir zaman alametleri, Hicri 1400-1500 arasındaki 100 senelik dönemde gerçekleşeceğine göre böyle bir iddia son derece mesnedsizdir. Tüm Müslümanların, Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen ahir zaman ile ilgili sahih hadislere ve en büyük İslam alimlerinin izahlarına kesinlikle itibar etmeleri gerekmektedir.
"... Birinci cümle, BİN BEŞ YÜZ (1500) makamiyle ahir zamanda bir taife-i mücahidinin (din için çalışanların) son zamanlarına ve ikinci cümle, BİN BEŞ YÜZ ALTI (1506) makamiyle galibane (galip olan) mücahedenin (Allah yolunda gösterilen çabanın) tarihine... işaret eder. (...) bu tarihe kadar (1506) zahir (görünen) ve aşikarane (açık, belli), belki galibane devam edeceğine remze yakın (işaret yoluyla) ima eder."
(Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 46)
"BENİM ÜMMETİMİN ÖMRÜ 1500 SENEYİ PEK GEÇMEYECEK."
Suyuti, el-Keşfu an Mücavezeti Hazihil Ümmeti el-Elfu, el-havi lil Fetavi, Suyuti. 2/248, tefsiri Ruhul Beyan. Bursevi.
(Arapça) 4/262, Ahmed bin Hanbel, Kitâbu’l-İlel, sh. 89.)
Yine üstad, Kastamonu Lahikası’nın 33. sayfasında kıyametin kopma tarihini 1545 olarak vermiştir. (Doğrusunu Allah bilir.)
“Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (kıyamete kadar) hak üzerinde olacaktır.”
“Ümmetimden bir taife..” fıkrasının (bölümünün) makam-ı cifrîsi (cifir hesâbına göre olan netice, sayı değeri) 1542 (2117) ederek nihayet-i devamına (varlığının sonuna) îma eder. “Hak üzerinde olacaktır.” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1506 (2082), bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane (açık ve ortada), belki galibane; sonra tâ 1542 (2117) ye kadar, gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine (aydınlatma görevine) devam edeceğine remze (işarete) yakın îma eder. “Allah’ın emri gelinceye kadar” (şedde sayılır) fıkrası dahi; makam-ı cifrîsi 1545 (2120), kâfirin başında KIYAMET KOPMASINA îma eder.
(Kastamonu Lahikası, s. 33)
Bu sahih kaynaklar doğrultusunda Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkış vaktinin Hicri 1400’den sonraki bir yüzyıl olmayacağı son derece açıktır. Ümmetin ömrü Hicri 1500’lere kadar olacağına ve tüm ahir zaman alametleri, Hicri 1400-1500 arasındaki 100 senelik dönemde gerçekleşeceğine göre böyle bir iddia son derece mesnedsizdir. Tüm Müslümanların, Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edilen ahir zaman ile ilgili sahih hadislere ve en büyük İslam alimlerinin izahlarına kesinlikle itibar etmeleri gerekmektedir.