A
Çevrimdışı
RESULULLAH efendimizin (Salat ve selam olsun ona) sakal ve saç tellerini hafife almak gerçekten çok büyük bir saygısızlıktır. Hiçbir Ehl-i Sünnet Müslümanı böyle bir şey yapmaz.
Çok nâçiz okur yazar bir Müslüman olarak sakal-ı şerifi önemsemeyen, Resulullah bu devirde yaşasaydı ziyaretini yasaklardı diyen zihniyeti kınıyorum.
Ashab-ı kiram efendilerimiz (Allah onlardan razı olsun) Efendimizin saç ve sakal tellerine büyük kıymet vermişler ve toplayıp saklamışlardır.
Asr-ı Saadet’ten bugüne o mukaddes hatıralar titizlikle korunmakta ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Efendimizin saç ve sakal tellerini ziyaret etmek, onlara sevgi ve saygı beslemek kötü bir şey olsaydı, bizden bin kere daha dindar olan Osmanlı uleması, fukahası, meşayihi karşı çıkardı.
Sakal-ı şerife karşı çıkan bir kimse asla Ehl-i Sünnet ve Cemaat olamaz.
Sakal-ı şerife saygı beslemek niçin bid’at olsun?
Minik bir kıl parçası deyip geçmeyelim. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Resul-i Kibriya hazretlerinden kalan bir hatıradır. Küçüktür ama mânevî değeri pek yüksektir.
Efendimizin hırkaları, naleynleri, diğer eşyaları da mukaddes emanetlerdir.
Fazlurrahmancıların, Mutezile mezhebi mensuplarının, reformcuların, dinde yenilik ve değişim isteyenlerin, İslam’ın içini boşaltmak için sinsice çalışanların, Afganicilerin, mezhepsizlerin, sahih hadisleri AB kriterlerine göre ayıklayanların bid’atleri ve saygısızlıkları biz Sünnî Müslümanları bağlamaz.
Hıristiyanların Hz. İsa Aleyhisselamı tanrılaştırmaları gibi aşırılıklardan uzak durmak şartıyla Allah’ın kulu ve Resulü olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi ne kadar sevsek ve (insan olarak) onu ne kadar yüceltip övsek azdır.
Onun ümmetinden olmak bize ne büyük nimet ve şereftir.
Hak Teala bizleri onun (Allah’ın izniyle yapacağı) şefaat dairesi içinde bulundursun.
Mehmet Şevki EYGİ'nin, Vahdet Gazetesi Makalesi (08.07.2016)
Çok nâçiz okur yazar bir Müslüman olarak sakal-ı şerifi önemsemeyen, Resulullah bu devirde yaşasaydı ziyaretini yasaklardı diyen zihniyeti kınıyorum.
Ashab-ı kiram efendilerimiz (Allah onlardan razı olsun) Efendimizin saç ve sakal tellerine büyük kıymet vermişler ve toplayıp saklamışlardır.
Asr-ı Saadet’ten bugüne o mukaddes hatıralar titizlikle korunmakta ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilmektedir.
Efendimizin saç ve sakal tellerini ziyaret etmek, onlara sevgi ve saygı beslemek kötü bir şey olsaydı, bizden bin kere daha dindar olan Osmanlı uleması, fukahası, meşayihi karşı çıkardı.
Sakal-ı şerife karşı çıkan bir kimse asla Ehl-i Sünnet ve Cemaat olamaz.
Sakal-ı şerife saygı beslemek niçin bid’at olsun?
Minik bir kıl parçası deyip geçmeyelim. O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Resul-i Kibriya hazretlerinden kalan bir hatıradır. Küçüktür ama mânevî değeri pek yüksektir.
Efendimizin hırkaları, naleynleri, diğer eşyaları da mukaddes emanetlerdir.
Fazlurrahmancıların, Mutezile mezhebi mensuplarının, reformcuların, dinde yenilik ve değişim isteyenlerin, İslam’ın içini boşaltmak için sinsice çalışanların, Afganicilerin, mezhepsizlerin, sahih hadisleri AB kriterlerine göre ayıklayanların bid’atleri ve saygısızlıkları biz Sünnî Müslümanları bağlamaz.
Hıristiyanların Hz. İsa Aleyhisselamı tanrılaştırmaları gibi aşırılıklardan uzak durmak şartıyla Allah’ın kulu ve Resulü olan Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi ne kadar sevsek ve (insan olarak) onu ne kadar yüceltip övsek azdır.
Onun ümmetinden olmak bize ne büyük nimet ve şereftir.
Hak Teala bizleri onun (Allah’ın izniyle yapacağı) şefaat dairesi içinde bulundursun.
Mehmet Şevki EYGİ'nin, Vahdet Gazetesi Makalesi (08.07.2016)