Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Ev kitap ehli! Dininizde aşırı gidip ölçüyü aşmayın." (Nisa: 4/171)
"Dediler ki: 'Sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr'ı asla terketmeyin." (Nuh: 71/23)
Bu ayeti kerime ile ilgili olarak İbn Abbas (r.a.) diyor ki:
"Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr, Nuh kavminde yaşıyan salih kişilerin adları idi. Bunlar ölünce şeytan, insanlara bunların hatıralarını devam ettirmek için yaşadıkları yerlere heykellerini dikmelerini ilham etti. Onlar da bunu yaptılar ve diktikleri heykellere onların isimlerini verdiler. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onları dikenler öldükten sonra zamanla haklarındaki bilgiler ve heykellerin dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." (Buhari Tefsir: 71/3)
İbni Kayyım sahabenin pek çoğunun bunlar hakkında:
"Bu salih kişiler öldükten sonra insanlar bunların kabirlerinde ibadet etmeye başladılar. Sonra unutulmasın diye heykellerini diktiler, resimlerini yaptılar. Bir süre sonra bunlara tapmaya başladılar." dediklerini naklediyor. Ömer (r.a.)'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hristiyanların İbni Meryem'i batıl üzere övdükleri gibi siz de beni övmekte aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki ben bir kulum. Öyleyse benim için Allah'ın kulu ve Rasulü deyin." (Buhari Enbiya: 48. Darımi Rıkak: 6S. Ahmed: 1/21-24. 47.)
İbni Mesud'un rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.):
"Aşırı gidenler mahvoldular" buyurmuş ve bunu üç defa tekrar etmiştir. (Nesai Menasık: 217. İbn Mace Menasik: 63. Ahmed Müsned: 1/215. 347. İbn Hıbban Mevarid. 1011. Hakim Müstedrek: 1/466. Elbani Ahadisussahiha: 1283.)
İbni Abbas'ın rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın aşırı gitmeyin. Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi aşırı gitmeleri olmuştur." (Müslim İlim: 7. Ahmed: 1 386. Ebu Davud Sünnet: 5.)
İSTİFADELER
1 - Bu ve bundan sonraki bölümleri anlayan kimseler bugün insanların İslam'ın esaslarına yabancı kalmalarının sebebini anlarlar. Kalplerinin İslamdan nasıl yüz çevirmiş olduğunu rahatlıkla görebilirler.
2 - Yeryüzünde meydana gelen ilk şirk, salih kişiler hakkında aşırı davranışlar sebebiyle ortaya çıkmıştır.
3 - İnsanlar kendilerine gönderilen rasullerin getirdiği dini, Allah'tan olduğunu bildikleri halde ya inkar ederek ya bazı şeyleri değiştirip ilk hali üzere bırakmayarak ya da rasullerini ilahlaştırarak tahrif etmişlerdir.
4 - İlahi emirlere ve fıtrata ters olmasına rağmen insanlar arasında yanlış inanışlar yerleşebilir.
5 - İnsanların yanlış işler yapmalarının sebebi, hakkı batıldan ayıramamaları, bunları birbirine karıştırmalarıdır. Bunun ilk nedeni de, salih kişilere duydukları temiz; fakat aşırı sevgidir. Sonrakiler, kendilerinden önceki kimselerin yaptıklarını anlayamadıkları için, onların amaçlarından saparak batıla sürüklenmişlerdir. Bunu bize İbni Abbas'ın rivayet ettiği, Nuh (a.s.) zamanındaki insanların şirke düşme sebepleri çok açık bir şekilde göstermektedir.
6 - Nuh süresindeki ayet sahabelerin sözleriyle açıklığa kavuşmuştur.
7 - Haktan uzaklaştıkça kalbin batıla daha çok sürüklenmesi insanın fıtratında var olan bir özelliktir.
8 - Alimlerin söyledikleri "Her bid'atte küfre giden bir yol vardır." sözü çok doğru bir sözdür.
9 - Şeytan iyi niyetle yapılan bid'atın bile küfre yol açabileceğini bilir.
10 - Genel kaide olarak şunu bilmek gerekir ki; İslam'da aşırı davranışlar menedilmiştir. Çünkü bunlar insanı mutlaka kötü bir sona götürür.
11 - Onlardan şefaat istemek gayesiyle olmayıp, sırf sevap olduğu düşüncesiyle bile olsa, salih kimselerin kabirlerini ziyaret etmek asla doğru değildir. (Belli bir kabir seçmemek şartıyla ölümü hatırlamak için şeriata uygun bir şekilde kabirleri ziyaret etmek ise caizdir.)
12 - Şirke sebep olabileceği için İslam'da heykel yapmak yasaklanmıştır.
13 - Nuh süresindeki ayet ve bu ayetle ilgili hadisler çok önemli olmasına rağmen günümüzdeki insanlar tarafından hala bilinmemektedir.
14 - Bu konu hadis ve tefsir kitablarında incelendiğinde; Allah'ın, salih kimselere ibadet etmeyi yasakladığı gibi, buna sebebiyet verebilecek şeyleri de yasakladığı görülür. Günümüzde de insanlar bazı kimselerin resimlerini yapıp heykellerini dikerek Nuh (a.s.) kavminin benzeri bir davranış sergilemektedirler. Oysa faziletli kabul ettikleri bu ameller onları ebedi cehennem ateşinden kurtaramayacaktır.
15 - Salih kimselerin kabirlerini ziyaret eden kimseler onların Allah katında şefaat etme yetkisine sahip olduğunu zannetmektedirler.
16 - İnsanlar, alimlerin resimlerini yapıp heykellerini dikerken, onların kendileri için şefaatçi olmalarını ummaktadırlar.
17 - Rasulullah (s.a.v.)'ın; "Hristiyanların İbni Meryem'i övdükleri gibi, siz de beni övmekte aşırı gitmeyin." ifadesi çok yüce bir tebliğdir.
18 - Rasulullah (s.a.v.) ümmetine aşırı gittikleri için mahvolanların durumuna düşmemeleri için nasihatte bulunmuştur.
19 - İbni Abbas'ın "Zamanla haklarındaki bilgiler ve dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." sözünden ilmin kıymeti ve yokluğunun getirdiği zararlar ortaya çıkıyor.
20 - İlmin yok oluşunun sebebi alimlerin ölümüdür.
"Ev kitap ehli! Dininizde aşırı gidip ölçüyü aşmayın." (Nisa: 4/171)
"Dediler ki: 'Sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr'ı asla terketmeyin." (Nuh: 71/23)
Bu ayeti kerime ile ilgili olarak İbn Abbas (r.a.) diyor ki:
"Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr, Nuh kavminde yaşıyan salih kişilerin adları idi. Bunlar ölünce şeytan, insanlara bunların hatıralarını devam ettirmek için yaşadıkları yerlere heykellerini dikmelerini ilham etti. Onlar da bunu yaptılar ve diktikleri heykellere onların isimlerini verdiler. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onları dikenler öldükten sonra zamanla haklarındaki bilgiler ve heykellerin dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." (Buhari Tefsir: 71/3)
İbni Kayyım sahabenin pek çoğunun bunlar hakkında:
"Bu salih kişiler öldükten sonra insanlar bunların kabirlerinde ibadet etmeye başladılar. Sonra unutulmasın diye heykellerini diktiler, resimlerini yaptılar. Bir süre sonra bunlara tapmaya başladılar." dediklerini naklediyor. Ömer (r.a.)'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hristiyanların İbni Meryem'i batıl üzere övdükleri gibi siz de beni övmekte aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki ben bir kulum. Öyleyse benim için Allah'ın kulu ve Rasulü deyin." (Buhari Enbiya: 48. Darımi Rıkak: 6S. Ahmed: 1/21-24. 47.)
İbni Mesud'un rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.):
"Aşırı gidenler mahvoldular" buyurmuş ve bunu üç defa tekrar etmiştir. (Nesai Menasık: 217. İbn Mace Menasik: 63. Ahmed Müsned: 1/215. 347. İbn Hıbban Mevarid. 1011. Hakim Müstedrek: 1/466. Elbani Ahadisussahiha: 1283.)
İbni Abbas'ın rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın aşırı gitmeyin. Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi aşırı gitmeleri olmuştur." (Müslim İlim: 7. Ahmed: 1 386. Ebu Davud Sünnet: 5.)
İSTİFADELER
1 - Bu ve bundan sonraki bölümleri anlayan kimseler bugün insanların İslam'ın esaslarına yabancı kalmalarının sebebini anlarlar. Kalplerinin İslamdan nasıl yüz çevirmiş olduğunu rahatlıkla görebilirler.
2 - Yeryüzünde meydana gelen ilk şirk, salih kişiler hakkında aşırı davranışlar sebebiyle ortaya çıkmıştır.
3 - İnsanlar kendilerine gönderilen rasullerin getirdiği dini, Allah'tan olduğunu bildikleri halde ya inkar ederek ya bazı şeyleri değiştirip ilk hali üzere bırakmayarak ya da rasullerini ilahlaştırarak tahrif etmişlerdir.
4 - İlahi emirlere ve fıtrata ters olmasına rağmen insanlar arasında yanlış inanışlar yerleşebilir.
5 - İnsanların yanlış işler yapmalarının sebebi, hakkı batıldan ayıramamaları, bunları birbirine karıştırmalarıdır. Bunun ilk nedeni de, salih kişilere duydukları temiz; fakat aşırı sevgidir. Sonrakiler, kendilerinden önceki kimselerin yaptıklarını anlayamadıkları için, onların amaçlarından saparak batıla sürüklenmişlerdir. Bunu bize İbni Abbas'ın rivayet ettiği, Nuh (a.s.) zamanındaki insanların şirke düşme sebepleri çok açık bir şekilde göstermektedir.
6 - Nuh süresindeki ayet sahabelerin sözleriyle açıklığa kavuşmuştur.
7 - Haktan uzaklaştıkça kalbin batıla daha çok sürüklenmesi insanın fıtratında var olan bir özelliktir.
8 - Alimlerin söyledikleri "Her bid'atte küfre giden bir yol vardır." sözü çok doğru bir sözdür.
9 - Şeytan iyi niyetle yapılan bid'atın bile küfre yol açabileceğini bilir.
10 - Genel kaide olarak şunu bilmek gerekir ki; İslam'da aşırı davranışlar menedilmiştir. Çünkü bunlar insanı mutlaka kötü bir sona götürür.
11 - Onlardan şefaat istemek gayesiyle olmayıp, sırf sevap olduğu düşüncesiyle bile olsa, salih kimselerin kabirlerini ziyaret etmek asla doğru değildir. (Belli bir kabir seçmemek şartıyla ölümü hatırlamak için şeriata uygun bir şekilde kabirleri ziyaret etmek ise caizdir.)
12 - Şirke sebep olabileceği için İslam'da heykel yapmak yasaklanmıştır.
13 - Nuh süresindeki ayet ve bu ayetle ilgili hadisler çok önemli olmasına rağmen günümüzdeki insanlar tarafından hala bilinmemektedir.
14 - Bu konu hadis ve tefsir kitablarında incelendiğinde; Allah'ın, salih kimselere ibadet etmeyi yasakladığı gibi, buna sebebiyet verebilecek şeyleri de yasakladığı görülür. Günümüzde de insanlar bazı kimselerin resimlerini yapıp heykellerini dikerek Nuh (a.s.) kavminin benzeri bir davranış sergilemektedirler. Oysa faziletli kabul ettikleri bu ameller onları ebedi cehennem ateşinden kurtaramayacaktır.
15 - Salih kimselerin kabirlerini ziyaret eden kimseler onların Allah katında şefaat etme yetkisine sahip olduğunu zannetmektedirler.
16 - İnsanlar, alimlerin resimlerini yapıp heykellerini dikerken, onların kendileri için şefaatçi olmalarını ummaktadırlar.
17 - Rasulullah (s.a.v.)'ın; "Hristiyanların İbni Meryem'i övdükleri gibi, siz de beni övmekte aşırı gitmeyin." ifadesi çok yüce bir tebliğdir.
18 - Rasulullah (s.a.v.) ümmetine aşırı gittikleri için mahvolanların durumuna düşmemeleri için nasihatte bulunmuştur.
19 - İbni Abbas'ın "Zamanla haklarındaki bilgiler ve dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." sözünden ilmin kıymeti ve yokluğunun getirdiği zararlar ortaya çıkıyor.
20 - İlmin yok oluşunun sebebi alimlerin ölümüdür.