Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Secdede Kuran'daki Dua Ayetlerinden Birisiyle Dua Edilebilir mi?

E Çevrimdışı

ebu isa

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum we rahmetullah,
Secdede dua ayeti okunarak dua edilebilir mi? Misalen Yunus(as)'un okuduğu dua cümlesi okunabilir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullâhi we berakâtuh;

Allah Rasulu (s.a.v.) : "Beni nasıl namaz kılarken görüyorsanız siz de o şekilde kılın" buyurmuştur.
(Buharî, Ezan, 18; Ahmed b. Hanbel, Musned, 5/53)


İbnu Abbâs (radıyallâhu anhumâ) anlatıyor: "Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Haberiniz olsun, ben rukû ve secde hâlinde Kur'ân okumaktan men edildim. Öyleyse rukûda Rabb Teâlâ'yı tâzim edin, secdede ise dua etmeye gayret edin, (zîra secdede iken yaptığınız dua) icâbet edilmeye lâyıktır."
(Muslim, Salât 207 (479); Ebû Dâvud, Salât 152, (876); Nesâî, İftitâh 98, (2, 189)



Namazın kıyamında Kur'an kıraat edilir. Rukû da tesbih, secde ve tahiyatta ise tesbih ve (sunnetten) dualar edilir.

Namazın Secdesinde Dua :

Hanefi mezhebine göre: Namaz kılan kişi rukû ve secdesinde mezhebe göre teşbihten başka bir şey söylemez. Bununla ilgili olarak rivayet edilen hadisler nafile namazlara hamledilmiştir.

Malikî mezhebine göre: Secdede din ve dünya işleri, ahiret işleri, kendisine ait yahud başkalarına ait işler, hususî yahut umumî işler konularında sınırsız olarak duada bulunmak mustahabdır.

Hanbeli mezhebine göre: İmkânlar ölçüsünde me'sur olarak rivayet edilen dua ve zikirlerin yapılmasında bir beis yoktur.

Şâfıî mezhebine göre: Secdede dua talebi daha kuvvetlidir.
Bunların dayandıkları delil Muslim ve diğerlerinin rivayet etlikleri şu hadis-i şeriftir:
"Kulun Allah'a en çok yakın olduğu zaman secde anıdır. Çok dua edin. Dualarınız kabul olmaya lâyıktır."
(Bu hadisi Ahmed, Muslim, Ebu Dâvud ve Nesei İbni Abbas r.anhuma'dan rivayet etmişlerdir.)
Yani secdenizde çok dua ediniz ki bu kabul edilmeye daha layıktır.

Ebu Saîd (r.anh)'den rivayet edildiğine göre:
"Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu: Yüzünü secdeye koyduğun zaman "söyle de: "Ey Allah'ım! Sana şükretme ve güzelce ibadet etme hususunda bana yardımcı ol"

Ali (r.anh) şöyle demiştir:
"Allah'ın en çok sevdiği söz, kulun secde anında şu duayı etmesidir:
"Ey Rabbim! Nefsime zulmettim, beni bağışla!"

Ebu Hurayra'dan rivayet edildiğine göre:
"Peygamber (a.s.) secdesinde şöyle derdi:
"Ey Allahım! Küçük büyük, önce sonra, açıkta gizli işlediğim bütün günahları afv ve mağfiret eyle."
(
ed-Durru'l-Muhtâr, 1,472; Tebyinu'l-Hakâyık, 1,118; eş-Şerhu's-Sağır, I, 329; el-Muğnî, I, 522; Haşiyetu'l Bacuri, I, 177; Muğni'l-Muhtaç, 1181)


Rukû, secde ve tahiyatta Kur'an ayetlerini okumak

Bu konuda ihtilaflıdır :

1- Kur'an okunmaz, mekruhtur.
Bir kısım rivâyetler rukû ve secde hâlinde Kur'ân okunmayacağını belirtirler.
Şârihler bunun sebebini şöyle açıklarlar: "Rukû ve sucûd halleri, kulun Rabbi karşısındaki tevâzuunu ifâde etmektedir. Bu sebeble o haller zikre tahsis edilmişlerdir. Dolayısıyla, aynı halde Kelâmullah ile mahlûkun sözleri eşit tutularak beraber zikredilmeleri mekruhtur.

2- Kur'an okunmaz, câiz değildir.
Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "...Ben rukû ve secde hâlinde Kur'ân okumaktan men edildim" demekle, sâdece kendisine âit bir yasağı değil, ummetinin de tâbi olması gereken bir yasağı ifâde ediyor. Zîra ummeti, -nadir hasâis dışında- her hareketinde Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a uymakta mükelleftir. Üstelik, Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ashâbına rukû halinde Allah'ı tâzim, secde halinde de dua etmeleri için emirde bulunmuştur. Böyle bir emir de, sözünü ettiğimiz yasağın Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şahsına ait olmayıp, bütün ummete şâmil olduğunu gösterir. Hulâsa rukû ve secde hâlinde Kur'ân okumak yasaklanmıştır. Rukûda tesbih, secdede ise tesbih ve dua yapılır.

3- Hanefi mezhebine göre mekruh, Şafii mezhebine göre Fatiha (dua kastıyla) câiz, diğer ayetler mekruh .
Hanefîlere göre, namazın bir ruknunde, namaz fiilleri cinsinden bir ilâvede bulunulsa secde-i sehiv gerekir, zîra vâcibin veya farzın te'hiri mevzu bahistir.
Şâfiîlere göre rukû ve secdelerde Fâtiha'dan başka bir sûre veya âyet okumak mekruhtur. Fakat namaz bozulmaz.

4- Şafii mezhebine göre Fatiha okumak, mekruh ve haram görüşleri mevcuttur.
Fatiha okumaya gelince, bu hususta Şâfiîlerden iki farklı görüş rivâyet edilir:
Birine göre Fâtiha ile başka sûre arasında fark yoktur. Dolayısı ile Fatiha'nın okunması da mekruhtur, ancak namazın sıhhatini bozmaz.
İkinci görüşe göre Fatiha'yı, rukû ve secdede kasden okumak haramdır, namazı bozar. Sehven okumak mekruh değildir. Ancak, gerek sehven olsun ve gerekse kasden olsun, Fatiha'nın okunması Şâfiî (rahimehullah)'ye göre secde-i sehiv gerektirir. (Kutub-u Sitte Şerhi, Prof.Dr. İbrahim Canan, Cilt 16-17)

5. Kur'an okunma kastıyla mekruh, Dua kastıyla okunması câizdir.
Rukûda, secdede ve tahiyyat için olan oturmada Kur'an okumak mekruh olmakla berbaer, namazların sonunda okunan Kur'an lafızları ile kıraat değil, dua kast olunduğu için bunda bir sakınca yoktur. (Mehmed Zihni Efendi, Nimetu'l-İslam, sf. 185)

***


Abdullah b. Abbas (r.anhuma)'dan :
"Sizden biriniz rukû yaptığı zaman, üç defa 'subhaneke rabbiyel âzim' desin. Üç, tesbihin en az miktarıdır.
Secde ettiği vakit de üç defa 'subhâneke rabbiyel a'lâ' desin; bu, tesbihin en azıdır."
(Ebu Davud, II/40)

Rasûlullah (s.a.v.), namazın secdelerinde yaptığı dualardan bazıları şunlardır:

"Sebbih isme rabbikel a'lâ";
"subhâne rabbiyel a'lâ ve bihamdih";
"Subbuhun, kuddusûn, Rabbul melâiketihî ve'r-ruhi";
"Subhâne zil-ceberut vel-melekut, vel-kibriyâi ve'l azameh";
"Allâhumme Rabbenâ ve bihamdike, Allâhummeğfirlî";
"Allâhummeğfirlî zenbî kullehu diggahu ve cillehu ve evvelehu ve âhirahu alâ niyetehu ve sırrahu";
"Euzu bi rıdâke min sehatike ve euzu bi muâfâtike min ukûbetike ve eûzu bike minke lâ ahsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsike" (Ebu Davud, II/28-35)

Hanefi mezhebince, secde de yukarıdaki hadiste rivayet edilen tesbihatlerden başkasını söylemesi uygun değildir.

Secdede “Subhane rabbiyel ala” demek sünnet olduğundan, bu duayı terk eden sünneti terk etmiş olur. Namazı geçerlidir. Ancak sünnet sevabından mahrum kalır.

Secdedeyken özellikle sünnet ve nafile namazlarda istediğiniz kadar ve istediğiniz şekilde dua edebilirsiniz. Ancak farz namazlarda diğer farzları geciktirme söz konusu olacağı için, vacibi terk etmekten dolayı sorumlu olursunuz ve sehiv secdesi gerekir. Nafile namazların secdesinde ise serbest olarak istediğiniz gibi dua edebilirsiniz.
 
Üst Ana Sayfa Alt