PDF dosyalarını açan bir uygulamanız varsa açılması lazım.
Neyse ilgili kısmı ben aktarayım o vakit;
Seferinin namazı kısaltmasının ruhsat mı, yoksa vacip bir azimet mi olduğu konusunda;
Hanefiler
Seferi kimsenin namazını kısaltarak kılması vacibtir. Aynı zamanda azimettir. Dört rekat olan her farzın seferiye farz olanı iki rekattır. Seferinin bilerek uzun kılması caiz değildir, kılarsa sehiv secdesi yapmalıdır.
Malikilerce Meşhur ve Tercih Edilen Görüşe Göre
Seferde namazı (4 rekatlık farz olanları) kısaltarak kılmak, sünnet-i müekkedir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem öyle yapmıştır. Nebi (sav)'in seferde namazı tam olarak kıldığına dair asla sâhih bir nakil gelmemiştir. Bilâkis İbn Ömer ve diğer ravilerden gelenler vardır.
Şafiî ve Hanbelilere Göre
Seferde namazı kısaltmak muayyer olmak üzere ruhsattır. Seferi kişi, namazı kısaltarak da kılabilir, kısaltmadan da kılabillir. Hanbelîlere göre (seferiyken namazı) kısaltmak, tam olarak kılmaktan daha faziletlidir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ve ondan sonra gelen dört halife böyle yapmaya devam etmiştir. Şafiîlerde meşhur olan görüşe göre, kişi içinde bunu yapmayı hoş bulmama gibi bir şey hissederse daha faziletlidir. Hanefilere göre ise, yolculuk üç konağa ulaşınca kısaltarak kılmak tam kılmaktan daha faziletlidir. Üç konak, 96 km'lik bir mesafedir. Bu görüşün dayanağı Sünnete uymak ve bir diğer sebebi de Ebu Hanife gibi kısaltmanın vacip olduğunu kabul edenlere muhalif duruma düşmekten kurtulmaktır.
Şimdi bundan sonra; bu görüşlere göre eğer çok acil bir durumunuz yok ise ve kılmaya güç yetirebiliyorsanız kılamazsınız diye bir kaide yok, kılabilirsiniz. Ama seferi olduğunuz için; mutlaka kılmanız gerekir, diye de bir şey yok. Eğer güven içindeyseniz, aceleniz yoksa, acilen yola çıkmanız da gerekmiyorsa, uygun yer de bulmuşsanız kılabilirsiniz. Allahu âlem.