Çözüldü Şeriat İle Yönetmemeye Şirk Demeyen Birisinin Hükmü Nedir?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
"Şeriat ile yönetmemek küçük küfürdür, büyük şirk olan şey dinde teşri yapmak yani dinde olmayan bir kanunu dinden gibi göstermektir" Diyen birisine karşı ne gibi deliller getirebiliriz

'Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kafirlerin ta kendileridir' Ayetini alimlerin küçük küfür olarak ele aldığını söylüyor. İbn Abbas hakkında bir mevkuf rivayet de getiriliyordu sanırım

Ben ona karşı Nisâ 59-61 Ayetlerini delil getirmiştim
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
“Şeriat ile yönetmemek küçük küfürdür, büyük şirk olan şey dinde teşri yapmaktır yani dinde olmayan bir kanunu dinden gibi göstermektir.”

Bu söz eksik, hatalı ve tehlikeli bir ifadedir. Çünkü şeriatla hükmetmemeyi küçük küfürle sınırlamak, Kur’an ve Selef’in açık beyanlarına aykırıdır.
"Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide, 44)
"Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." (Mâide, 45)
"Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar fâsıkların ta kendileridir." (Mâide, 47)
Bu ayetlerin bağlamı, özellikle Yahudilerin Tevrat’ı bırakıp kendi uydurdukları kanunlarla hükmetmeleri üzerinedir. Yani teşri değil, sadece şeriatın dışında bir hükümle yetinmek söz konusudur. Buna rağmen Allah bunları kâfir olarak nitelemiştir. Bu, kişinin şeriatı bırakması ve Allah’tan başkasının hükmünü almasıyla dinden çıkabileceğini açıkça gösterir.


"(Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenlerin kâfir olduğu) küfür, küfürdür; ancak bu, Allah’a ve Rasûlu’ne küfreden kimsenin küfrü gibi büyük küfür değildir." (İbn Teymiyye, Mecmû’ el-Fetâvâ, C. 3, Sf: 267; Taberî, Tefsir)
Bu rivayeti esas alarak bazıları “bu ayetlerdeki küfür küçük küfürdür” demiştir. Ancak bu görüş: Yalnızca bazı özel durumlar için geçerlidir. Misalen hevasına uyarak, bir defaya mahsus adaleti gözetmeden hükmeden bir hâkim gibi.
Ancak Allah’ın şeriatını tamamen terk eden, yerine başka bir sistemi getiren bir kişi için bu rivayet geçerli değildir.
İbn Teymiyye, İbn Kayyım, el-Âlûsî, Şevkânî, İbn Bâz, el-Elbânî, İbn Useymîn gibi birçok âlim, şeriatın yerine beşerî kanunları geçiren kişinin büyük küfre düştüğünü net olarak belirtmiştir.

Şeriat dışı kanunları meşrulaştırmak; teşri değil sadece bir tezahürüdür
"Sadece teşri yaparsa büyük küfür olur" demek, şeriat dışı bir kanunu kabul edip uygulamayı mâzur göstermek olur. Hâlbuki:
Şeriatı bırakıp Onun yerine başka hüküm koymak = zaten teşri değil midir?
Şeriatı bir kenara atıp anayasalar, laik hukuk, Roma kanunu, Fransız medeni hukukunu benimsemek = bu Allah’tan başkasının hükmünü kabul etmektir.
Allah’tan başkasının hükmünü benimsemek ve bununla yönetmek, kişiyi Müslüman tutmaz!

Bâzı âlimlerin ifadeleri:

Şeyh Muhammed b. İbrâhîm Âl-i’ş-Şeyh (eski Suud müftüsü): “Bir devlet, Allah’ın indirdikleriyle değil, beşerî kanunlarla hükmediyor ve bu kanunları üstün görüyorsa, bu, İslam’a savaş açmak ve açık küfürdür.” (Tahkîmu’l-Kavânîn, Sf: 8)

Şeyh Abdullah el-Katkânî: “Kim Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmetmeyi câiz görürse, bu tek başına onu dinden çıkarır.”

Şeyh Nasır el-Fahd: “Allah’ın şeriatını bir kenara bırakıp, Onun yerine küfür anayasalarıyla hükmetmek sadece küfür değil, apaçık bir şirktir. Çünkü hüküm koymak Allah’a mahsustur.”


“Allah’ın şeriatıyla hükmetmeyip, yerine beşerî kanunları geçiren bir kişi –bunu meşru görmese bile– tek başına bu fiiliyle kâfirdir. Çünkü bu fiil başlı başına Allah’ın rububiyetini ve hakimiyetini gasp etmektir.” “Bu kanunlarla hükmeden kişinin, bu sistemi dinden sayması ya da Allah’tan daha uygun bulması şart değildir. Zira bu fiil, şirk-i ekberdir.” (Şeyh Nasır el-Fahd, el-Hukm bi ğayri mâ Enzellallâh, Sf: 5 - 6)

“Kim ‘şeriatla hükmetmeyen kişi sadece küçük küfre düşer’ derse, bu kişi mürciîdir. Çünkü bu fiili Allah açıkça küfür olarak adlandırmıştır.” (Şeyh Nasır el-Fahd, el-İrhab,
Sf: 47)

Şeyh Suleyman el Ulvân : “Hüküm yalnızca Allah’a aittir. Kim O’nun hükmünü bir kenara atıp, beşerî sistemleri esas alırsa, bu kişi kâfirdir. Bu, teşri yapmasıyla değil, Allah’tan başkasına itaat ederek Onun hükmünü uygulamasıyla bile olur.”
“Allah’ın indirmediği bir şeyle hükmetmek, her halûkârda büyük küfürdür. Bu konuda, ‘sadece teşri olursa tekfir edilir’ diyenler ya cehÂlet içindedir ya da korkudan susmaktadır.” (Şeyh Suleyman el Ulvân, el-Hâkimiyye, Sf: 11-12)

Şeyh Ulvân ayrıca, Laik anayasaları benimseyen herkesin –onları savunsun ya da sadece uygulayıcı olsun– muşrik olduğunu açıkça belirtir.


Böyle Diyen (Yani Şeriatla Hükmetmeyen Küfürdür Ama Büyük Değildir) Birine Ne Denir?
Bu söz birkaç açıdan yanlıştır:
Kur’an’daki mutlak hükümlere muhaliftir. Tüm hüküm yalnızca Allah’a aittir (Yusuf 40, En’âm 57).
Dini bir meseleyi küçümseyip Onu küçük günah gibi göstermek, tahriftir. Teşri’yi daraltmak, Allah’ın hükmünü kısıtlamaktır.

Bu kişinin durumu irdelenmelidir: Eğer şeriatla hükmetmeyenleri tekfir etmenin yanlış olduğunu, bunun haram ama şirk olmadığını söylüyorsa: Bu kişi bidatçidir, tekfirde gevşeklik yapan bir murciîdir. Eğer şeriatla hükmetmeyen rejimleri İslamî kabul ediyor ve onların İslam devleti olduğunu savunuyorsa: Bu kişi kendisinin de Onlara benzediği ihtimaliyle tek tek delille sorgulanır.



"Şeriatla hükmetmeyen kişi küçük küfre düşer, muşrik olmaz." "Ancak teşri yaparsa müşrik olur."

Allah, Maide 44'te “kâfirdir” dedi ve bu ayette teşri değil, Tevrat’la hükmetmeyip hevaya göre hükmeden Yahudiler anlatılıyor.
Ehl-i sunnet âlimler bu görüşü murciîlik olarak nitelemektedir. Şeriatı terk edip tağuti kanunları benimsemek, zaten teşri yapmaktır. O yüzden muşrik olmaz , muşrikliği teşri yapma diye ayrıma getirmek bâtıldır. Hakimiyeti sadece Allah’a vermeyen herkes, Allah’a ortak koşmuş olur. Bu da büyük şirktir
 
Üst