Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şeyh Enver el evlakiye soru

Bir Mucahid Çevrimdışı

Bir Mucahid

Üye
İslam-TR Üyesi
Geçenlerde bir kardeşten şöyle bir e-mail aldım:



  • "Selamünaleyküm Şeyh! Senin çalışmalarını beğeniyordum, onlara katılıyor ve onlardan bir şeyler öğreniyordum. Ben de mücahidlerden biri olmak istiyorum ancak senin tanımladığın gibi değil. Ben, ilim ve davette bir mücahid olmak istiyorum ve inanıyorum ki doğru yol budur. Senin, bir Müslüman'ın ne yapması gerektiğine dair görüşlerini okudum ve bunların doğru olmadığına inanıyorum. Bence amellerini gözden geçirmeli ve doğru yolu bulduğun zaman eski amellerin için tevbe etmelisin. Cihad, doğru yol olamaz; çünkü bu din barış dinidir. Ve eğer biz herkesi öldürme yoluna gidersek, ,insanları nasıl barış dinine davet edeceğiz? Filistin ve Afganistan için yapmamız gereken insanlara davet yapmaktır. Gerisi Allah'ın elindedir."


İşte böyle bir Allah'ın rızası için yaşayan Müslüman var bir de yeni bir fenomen olarak kafirlerin rızası için yaşayan Müslüman!... Allah rızası için yaşayan Müslüman, her şeyi Allah'ın kendisi için ne diyeceğini düşünerek yapar; kafirlerin rızası için yaşayan Müslüman ise her şeyi, kafirlerin kendisi hakkında ne diyeceğini düşünerek yapar. Ve bir Müslüman konuştuğu zaman Allah'ı razı etmek için konuşur. Kafirleri razı etmek için konuşmaz. Bir Müslüman savaştığı zaman, Allah'ın rızası için savaşır. Bir başka Müslüman da savaşmıyorsa -ki meşru mazeretleri olmasına rağmen- bunu kafirleri kızdırmak için yapmıyordur. Bu, açıkça bu şekilde ifade edilmiyor ama "bu, dava için daha iyidir", bu, insanları İslam'dan uzaklaştıracaktı" gibi süslü ifadelerle ambalajlanıyor.



Allah diyor ki: "İnsanları doğru yola iletmek sizin sorumluluğunuz değildir. Ancak Allah, kimi isterse O'nu doğru yola iletir."



Bu Müslüman'ın kafası, kafirlerin önündeki imajına takılıp kalmıştır. Öylesine takılmıştır ki bu, kendisi için bir vela-bera standardı haline gelir. Artık kafirlere "good bye" diyen Müslümanları sever. Müslümanlara "kötü isim" taktıran Müslümanları hor görür.



Allah Resulü(s.a.s.) şöyle buyurmuştur:



"Sizden biri, Allah için sevip Allah için buğz etmedikçe hakkıyla iman etmiş olmaz."



Bu Müslüman, kendi Müslüman kardeşine karşı çok agresif ve toleranssızdır fakat kafirlere karşı çok kibar ve hoşgörülüdür. Müslümanlara karşı ekstremist, kafirlere karşıo ise vasattır.



Kafirlerin çıkarları ne zaman Müslümanlar tarafından ne zaman tehdit edilse yahut zarar görse O, onları müdafaa etmede en ön safa atlar. Kardeşlerine karşı konuşacak ve onlara ihanet edecektir. Hatta Müslümanları birbirlerini ispiyonlamaya teşvik edebilir ve onları otoritelere ihbar edebilir. O'na göre İslam için, ümmet için savaşmak terörizmdir. Fakat kendisi için kafirlerin ordularında yer alıp Müslümanlara karşı savaşmaya izin veren fetvalar pazarlamayı becerir. Kafirlerin rızası için yaşayan bir Müslüman olmak, O'nun her ameline nüfuz etmiştir. Bir Müslüman ile karşılaşırsa kaşlarını çatar fakat bir kafirle karşılaşırsa yüzünü gülücükler kaplar.



Gerçekten de böyle kafirlerin rızası için yaşayan pek çok Müslüman vardır ve artık küfre çağıran bu insanlar, Müslüman'a benzememektedir.



Bu bahsettiğim, oldukça yeni bir fenomendir çünkü son zamanlarda ortaya çıkmıştır. İlk dönemin Müslümanları olsaydı, kafirlere daha az önem verirlerdi.



Gelin, delilleri uygun bir perspektifte ortaya koyalım:



Allah(s.v.t.), Kuran'da şöyle buyurmaktadır:



"Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca daha sapkın."



Ve Rasulullah(s.a.s.) da müminler için şöyle demektedir:



"Kabe'nin yıkılması, bir Müslüman'ın kanının akıtılmasından daha az önemlidir."

(https://www.beyazminare.net/wp-admin/post.php?post=5427&action=edit)
 
Üst Ana Sayfa Alt