SİGARA
Sigaranın Zararları
Yaklaşık m.1492 yılında bazı denizcilerin Amerika'yı keşfetmeleriyle bulunan tütünün, İslam topraklarındaki ilk varlığı da hicri onuncu asrın sonlarında muvafıktır. Nitekim bunun ilk ithalcileri de Hıristiyanlar olmuştur.
SİGARANIN ZARARLARI HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZSigaranın Zararları
Sigara başlıca; zehirli kurşun oksid (PbO3), kanser yapan maddeler, nikotin ve katran gibi haşereleri yok etmede kullanılan bazı maddeler, alkol vs. içermektedir.
Bedene; kanser, ağız, dudak, dil ve bademcik hastalıkları, sindirim, solunum ve sinir sistemi, idrar yolları ve tenâsül sistemi üzerine olumsuz etkiler gibi birçok zararı olub değişik hastalıklara sebebiyet vermekle beraber ekonomik zararlara da hâizdir. Bazı zamanlar yangınlara yol açar, çevre kirliliği ve ümmetin zararına mâl olacak pek çok mûsibete yol açmaktadır.
SİGARANIN TARİHÇESİ
Sigaranın, Avrupalı kâşiflerin Kuzey Amerika'ya gidip, oranın yerli halkıyla barış çubuğu tüttürmesine kadar uzanan çok eski bir tarihçesi var. Sizlere burada tütünün kronolojik tarihçesini sunuyoruz:
19. Yüzyıldan Önce Tütün Kullanımı
1492'den önce: Amerika kıtasının yerlileri tedavi ve dini amaçlarla tütün üretimi yapıyorlardı.
1492: Kristof Kolomb Amerika'yı keşfetti. Avrupa'ya döndüğünde yanında bu kıtada daha önce hiç görülmemiş olan tütün tohumları ve yaprakları vardı. Kolomb'un mürettebatından Rodrigo Jerez tütün içerken görüldü ve şeytan tarafından ele geçirildiği iddia edilerek hapis cezasına çarptırıldı.
1535: Montreal Adasına ulaşan Jacques Cartier oradaki yerli halkın kendisine tütün sunmasından sonra günlüğüne "vücutlarını, ağızları ve burunları sanki birer bacaymışlar gibi tütene kadar, dumanla dolduruyorlar", "biz de onları taklit ettik, ancak duman biber gibi acıydı ve ağzımızı yaktı" diye yazmıştı.
1556: Fransa ilk defa tütünle tanıştı ve Jean Nicot kısa zamanda tütün içmeyi popüler hale getirdi (19. Yüzyıl bilim adamları "nikotin" olarak tanınan kimyasal maddeye onun adını verdiler). 1565 yılına gelindiğinde, tüm Avrupa'ya yayılan tütün alışkanlığı, ünlü İngiliz aristokratı ve şairi Sir Walter Raleigh'nin tütün içmeye başlamasıyla, İngiltere'ye de girdi.
1610: Japonya'da tütün üretimi ve içimi yasaklandı.
1612: Amerika'da Virginia'da ilk defa ticari tütün ekimi yapıldı ve başarıya ulaştı. Amerikalı tütün ekicisi John Rolfe daha sonra ünlü Kızılderili kızı Pocahontas'la evlendi. On yıl içinde, tütün Virginia eyaletinin en önemli ihraç maddesi haline geldi. Tütün ekimi için köle iş gücü kullanılmaya başlandı.
1618: Virginia 20.000 libre tütün üretti.
1622: Virginia, bir Kızılderili saldırısında kolonisinin üçte birini kaybetmesine rağmen 60.000 libre tütün üretti.
1627: Virginia, 500.000 libre tütün üretti.
1629: Virginia tütün üretimini üç katına çıkararak 1.500.000 libre tütün üretti.
1634: Maryland kuruldu. Maryland'de de tütün üretimine başlandı. Rus Çarı tütün içimini tüm Rusya'da yasakladı. Tütün içerken yakalananların ceza olarak burnu kesiliyor, suçun tekrarı halinde ölüme mahkum ediliyorlardı.
1660: Tütün üreticisi olan Virginia ve Marland kolonilerinde kölelik başladı. Sayıları azalan beyaz uşaklar yerini kölelere bıraktı. Köle fiyatları tütün fiyatlarına göre belirlenmeye başlandı.
1676: New France Kolonisinde sokakta tütün içmek ve tütün taşımak yasaklandı. Bir süre için, perakende satışta yasaklandı ancak halkın kendileri için tütün yetiştirmeye başlamasıyla, Kanada'nın tütün endüstrisi düşüş gösterdi.
1732: Virginia'nın en zengin tütün üreticisi Robert King öldü. Öldüğünde 300.000 dönüm arazisi ve 700 kölesi vardı.
1739: Fransa, Kanada'dan tütün ithal etmeye başladı.
1761: İngiliz doktor John Hill, "Cautions Against the Immodetrate Use of Snuff" (Aşırı Enfiye Kullanımına Dikkat) isimli ve tarihte bilinen ilk tütün-kanser araştırması olan raporunu yayınladı.
1775: Virginia ve Maryland'in tütün üretimi 100 milyon libreye ulaştı.
19. Yüzyıl
1800: ABD'nin köle nüfusunun yarısından fazlası Virginia ve Maryland'deydi. Bu iki eyaletteki toplam zenci köle sayısı 395.000'di.
1800'lerin başı: Puro tüketimi, enfiye tüketimiyle rekabet etmeye başladı. Tütün çiğneme ve pipo kullanımı ortaya çıktı.
1854: 1856 yılında sona eren Kırım Savaşı başladı. İngiliz ve Fransız askerleri Türk tütünüyle tanışıp, onu Avrupa'ya götürdüler.
1878: Kanada'nın Ontorio bölgesinin rahibi Albert Sims "The Sin of Tobacco Smoking and Chewing Together With an Effective Cure for These Habbits" (Tütün İçme ve Çiğneme Günahı ve Bu Alışkanlıkları Bırakmak İçin Etkili Tedavi) isimli kitabını yayınladı.
1881: ABD'de, John Bonsack ilk sigara yapan makinenin patentini aldı. Böylece ABD, günde 120.000 sigara üretmeye başladı. Bir makine 48 kişinin yaptığı işi yapıyordu. Üretim maliyeti düştü ve güvenli kibritin de icadıyla, sigara tüketimi bir anda patladı.
1889: Saint John Hastanesi sigaranın zararlarını ve gırtlak kanserine neden olduğunu anlatan bir kitap yayınladı.
1891: Kanada'nın British Colombia eyaletinde, 15 yaşından küçüklerin tütün içmesi yasaklandı.
1895: Sadece Kanada'da 66 milyon adet sigara satıldı.
20. Yüzyıl
1903: Kanada, İngiltere ve Amerika'da sigaranın zararları ciddi bir şekilde ele alınmaya başlandı, Kanada'da sigaranın yasaklanması için meclise kanun tasarısı verildi.
1914: Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla, sigarayı yasaklama hareketi sekteye uğradı hatta tüm dünyada, cephedeki askerlere tütün yollama kampanyaları başladı.
1920'ler: Tüm dünyada sigara kullanımı hat safhaya ulaştı, bir yılda tüketilen sigara sayısı milyarları buldu.
1930: Almanya'nın Köln Üniversite'si bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak ortaya çıkardı.
1934: İlk mentollü sigara üretildi.
1938: John Hopkins Üniversitesi doktorlarından Raymond Pearl sigara içenlerin, sigara içmeyenlere oranla daha genç yaşta öldüklerini belirtti.
1939: Almanya Polonya'yı işgal etti ve İkinci Dünya Savaşı başladı. Cephedeki askerlere sigara taşınmaya başlandı.
Bu sırada Alman bilim adamları sigara ve kanser arasındaki ilişkiyi daha derinlemesine inceleyen yeni bir istatistiksel rapor yayınladı.
1943: Dünya yetişkin nüfusunun yaklaşık %60-%80'nin sigara içiyordu.
1944: Amerikan Kanser Derneği, sigaranın sağlığa zararlı olabileceğini belirtti. Akciğer kanseri ve sigara arasındaki ilişkinin henüz kesinlik kazanmadığını ama gene de dikkatli olunması gerektiği hakkında halkı uyardı.
1947: Kanadalı doktor Norman Delarue akciğer kanseri hastalarının %90'ının sigara tiryakisi olduğunu gösteren bir araştırma yayınladı.
İslâm Açısından Sigaranın Tahrimi
Kitab ve Sünnet'ten Deliller
Sigara Rasûlullah (s.a.v.) zamanında yoktu. Ancak, kıyâmete kadar her zaman ve mekâna hitap etmesi özelliği itibariyle İslamda birçok ayrıntıyı kapsayan genel kurallar vardır. Bu kurallar çerçevesinde dış mudahelelere karşı adeta bir kale konumunda olan me,sur ilim sahibi ulemâmız ise zamanla gündeme gelen ve gelişen olayları inceleyerek Müslümanları aydınlatmakta, böylece ümmetin felakete sürüklenmesine ALLAH'ın izniyle engel olmaktadırlar. Bu genel kurallar kapsamında bulunan sigara için de geçerli olan budur ki, az sonra bir kısım delillerini zikrederek ulemânın “sigaranın tahrimi, hususundaki kıymetli tespitlerine yer vereceğiz inşâ,ALLAH. Tevfik ALLAH,tandır.
İşte O Peygamber onlara temiz ve güzel şeyleri helal, pis ve zararlış eyleri haram kılar (A'raf, 157).
Aklı selim sahibi hiçbir insan, sigaranın “temiz ve güzel, şeyler kapsamına girmediğinde şek, şubhe etmez. Şu halde sigaranın ayetteki ifadesiyle, “habis/ pis, şeyler sınıfından olduğu gayet açıktır. Habis,in; tad veya kokusunun tiksinti verdiği şey anlamına geldiği bilinmektedir. Bu da sigaranın vasıflarındandır. Gerek ulemâ gerek Tıp ehli, sigaranın “habis/ pis, şeyler kapsamına girdiği konusunda görüş birliği hasıldır.
Malını gereksiz yere saçıp savurma. Zira, böylesine saçıp savuranlar, şeytanların dostlarındandır. Şeytan Rabbine karşı çok nankördür İsrâ, 26- 27.
Fakat israf etmeyin: Çünkü ALLAH, israf edenleri sevmez " En'am, 141
ALLAH'ın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin...(Nisâ, 5).
Ayette zikri geçen aklı ermezlerden (sufehâ), malında gereği gibi tasarrufta bulunamayanlar anlaşılır. Rasulullah (s.a.v.) “boş yere söz söylemek, (gereksiz) çok soru sormak ve malı zayi etmek size mekruh kılındı” buyurmuştur (Buhari, Muslim). Bir şeyin mekruh olması helalden ziyade, harama yakın olmasıdır.
Sigaranın malın zayii olduğunda da şüphe olmadığı gibi ...gıda vermeyen, açlığı da gidermeyen..(Ğâşiye, 7) ayetindeki tabire de oldukça mutâbıktır.
Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın..(Bakara,195).
Sigara kişiyi kanser gibi öldürücü hastalıklara düşürmektedir.
Ve kendinizi öldürmeyin. Şubhesiz ALLAH sizi çok esirgeyicidir (Nisa, 29)
Sigara bağımlısı bir şahıs kendisini yok edecek nedenlere sarılmakta ve nefsini birçok hastalığa hedef kılmaktadır. Alimler zehir, toprak, cam, taş ve benzeri maddelerin yenilmesinin haram olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü bunlar sağlığa zarar vermektedir.
Rasûlullah (s.a.v.) “Her kim zehir içip kendini öldürürse, cehennem ateşinde ebediyen o zehiri içecektir” buyurmuştur (Buhari, Muslim).
Sigara içmek, şahsın tedriciyen intihar etmesi demektir. Öldükten sonra ölüm sebebinin sigara olduğu anlaşılan bir kimse intihar etmiş sayılır (ALLAH korusun). İster doğrudan ister dolaylı yollardan hızlı veya yavaş kişinin ölümüne sebep olması haramdır. Netice birdir, sigara bağımlısı birinin, kendini ölüme sürüklediğinde şüphe yoktur.
Sigaranın, kişiyi ölüme götürmediğini farz etsek bile en azından kişiyi güç ve kuvvetten düşürecek çeşitli yıpratıcı hastalıklara müptela kılar.
“Rasûlullah (s.a.v.) tüm uyuşturucu ve gevşetici şeylerden nehyetti” (Ebu Davud- Ahmed).
Hadiste geçen “müfettir/ gevşetici, vücutta gevşeme, uyuşma oluşturan şey anlamındadır. Tiryakilerin böylesine etkilenmemesi, asıl itibariyle haramlığına halel getirmez.
Ayrıca sigarayı içkiye kıyas eden alimler olmuş “çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır, diyerek sigaranın tahrimine bu delili de istişhâd etmişlerdir. İçkiye yeni başlayan birinin sarhoş olması için bir kaç damla yeterken alkolik birinin bazen bir kadeh dolusu içkiden etkilenmediği vakidir. Sigara da aynı şekilde özellikle yeni başlayanlar veya bir dönemden sonra tekrar başlayanlar, yemekten sonra içenler için sinirleri gevşetici, uyuşturucu bir özelliğe sahibtir.
“Dinde; zarar vermekte, zarara zararla mukabele etmekte yoktur, (Muslim). Sigara tümüyle içine de, çevresindekilere de zarar vermektedir .
her ikisinde de (içki ve kumar) günahı faydasından büyüktür (Bakara, 219).
Sigaranın bazı faydalı yanları olduğunu farz etsek, tahmini faydalar ile bi'l-fiil gerçekleşen zararlarını mukayese edip hangisinin daha ağır bastığına (?!) bakmamız gerekir... Ancak hakka karşı gözlerini kapayan, hakkı aramayan ve nefsinin esiri olan, sigaranın tahriminde şubhe eder. Ama önemli olan kişinin neye inandığı değil, gerçeğin ne olduğudur..
Rasûlullah (s.a.v.) : “Kim Sarmısak veya soğan yerse bize ve mescidimize uzak durub evinde otursun", buyurmuştur (Muslim).
Sigara tiksindirme ve rahatsız etmede soğan ve sarmısaktan daha kötü veya en azından onlardan geri kalır bir yanı yoktur diyebiliriz. Ayrıca Cumua namazlarında güzel koku sürmenin sünnet olduğu ve sigaranın da bu sünnete aykırı olduğu ortadadır.
“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali misk taşıyan biriyle kor üfleyen birine benzer" (Buhari, Muslim).
Yani kötü arkadaş ateşi ve dumanı (?!) üfler.
“Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden selamette olduğu kimsedir" (Buhari).
Müslümanlar acaba sigara için birinin zararından selamette mi olurlar?
“ALLAH,a ve ahiret gününe inanan biri komşusuna eziyet etmesin" (Buhari).
Sigara bağımlısı, sigarasıyla hem eşine, evlatlarına, komşusuna, hem de meleklere ve de mescidde namaz kılan diğer Müslümanlara eziyet vermektedir.
“Günahları açıkça işleyenler hariç bütün ummetim avfolunacaktır" (Buhari, Muslim).
Buna göre sigara, bağışlanmayacak olan açık isyanlardan olur.
“Bir kavme benzeyen onlardandır" (Sahihtir. Ebu Davud).
Sigara sömürgecilerin aramızda bıraktıklarındandır. Bu anlamda sigara içmek ruhi bir çöküntünün ifadesi olup kafirlere benzemenin bir tezahürüdür.
Bu illeti islam topraklarına getîrip özellikle gençler arasında yaygınlaştıranlar sömürgecilerden başkası olmamıştır. Aynı zamanda sigara ağız ve burunlarından duman çıkaran cehennem ehlinin durumunu da andırmaktadır.
“Kıyamet günü kişi, dört şeyden: Ömrünü nerelerde geçirdiğinden, vücudunu ne uğruna çürüttüğünden, malını neyde kazanıp nereye harcadığından ve ilmiyle amel edip etmediğinden sorulmadıkça yerinden kımıldamaz, (Sahihtir, Tirmizi)
Ömrünü sigara içmekle geçiren; haram olduğunu bildiği halde içmekte ısrar eden; malını yararsız yere zayi edip vücuduna zarar veren; malını sigara ticaretinden kazanan; şeytanın pencerelerinden bir pencere olan sigara sayesinde vücudunu dilediği gibi oynaması ve gezmesi üzere şeytana açan bir sigara bağımlısı acaba kıyamet günü ne cevap verebilir (?). ,
Sigara, kişiyi ALLAH'a zikir ve ibadet etmekten özellikle de oruç ibadetinden alıkoyan bir zarardır. Oruç, sigara mubtelâlarına oldukça ağır gelen bir ibadettir. Sigara mubtelâsı olanlar mescidde îtikâfa girmekten, uzun uzadıya Kur'an okumaktan, zikir (Kur'ân) meclislerine oturmaktan ve namaza erkenden hazır olmaktan hoşlanmazlar. Bunların geneli cemaat namazlarına gelmez, geldiğinde de sigarayı (ancak) caminin kapısında kuvvetli bir nefes çektikten sonra atıp içeri girerler. Halbuki sünnet gereği bir topluluğa gidildiğinde güzel koku sürünmek gerekir.
Şeriatın temel kuralları sigarayı haram kılmaktadır.
Binlerce hükmü kapsayan temel kurallara bazı örnekler verelim;
Zarar vermek te, zarara zararla mukabele etmekte yoktur.
Yararlı şeylerde asıl olan ibâha (mubahlık), zararlı şeylerde asıl olan da (haramlık) tahrimdir.
Zararları bertaraf etmek, fayda ve kar kazanmaktan daha önce gelir.
Bir konuda haramla helal musâvi olsa haram galip gelir.
Seddu,z- zerâ,î götüren araçları ortadan kaldırmak kaidesi.
Yukarıda zikredilen hiç bir delilin olmadığını farz etsek bu sefer sigaranın en azından, sakınmakla emrolunduğumuz şubheli şeyler kapsamına girdiğini söyleyebiliriz. Buhari ve Müslim'in tahriç ettiği hadis-i şeriflerinde Rasûlullah (s.a.v.): “Helal da, haram da açıktır. Bu ikisinin arasında insanların çoğunun bilmediği şubheli, karışık şeyler vardır. Her kim bu şubheli şeylerden sakınırsa muhakkak dinini ve ırzını korumuş olur. Ve her kim bu şubheli alana düşerse harama girmiş olur...", buyurmaktadır.
Bilmeliyiz ki helal, temiz ve yararlı olan şeylerdir. Haram da pis, habis ve de zararlı olan şeylerdir.
Bütün bu delilleri nazarı itibara almayan nefsi hakkında ALLAH,tan korkmalı ve er geç tövbe etmelidir. Şubhesiz ALLAH tövbeleri kabul eden ve Rahmeti çok olandır.
Bilinmesi gereken bir başka husus ta şudur: Sigara ilk çıktığı zamanlar ilim ehlinden bir kısmı bunun mahiyetinden habersizdi ve uyuşturucu mu, gevşetici (rehavet verici) mi olduğunu, sağlığa zarar verip vermediğini kesin bilgilerle bilmiyorlardı. Bu nedenle alimler arasında bunun haram ve tahrimen mekruh olduğu şeklinde görüş ayrılıkları belirmişti. Bazıları, etkilenenlere haram, diğer etkilenmeyenlere mubah olduğunu söylemişlerdi. Şurası şubhe götürmeyen bir husustur ki, sigaranın mekruh olduğunu söyleyen bazı alimler bugün ortaya çıktığı şekliyle sigaranın gerçeğini bilselerdi, haramlığı konusunda asla tereddüt etmezlerdi. Zira onlar dinin genel prensiplerini ve şer,i kuralları gayet iyi biliyorlardı.
Bütün bunlardan sonra yine de sigaranın haramlığına kanaat getirmeyenlere bir de şunları sormak lazım:
Sigara haram olmadığına göre neden onu mescidlerde, mubârak mekanlarda içmez de her türlü dolabın dönmesine uygun yerlerde içerler?!.. Normal bir şeyse neden her yerde rahatlıkla (su içer gibi) içemezler?!.. Veya çocuklar içince kızar büyükler içince susarlar. Güzel bir şeyse çocukların suçu ne ki, onları mahrum ederler? Ve acaba neden ALLAH,ın temiz nimetlerinde olduğu gibi sigaraya da besmeleyle başlayıp hamd ve şükürle bitirmezler?!.. Cenab-ı Hakkın bir nimeti müyesser kıldığında O,na şükürde bulundukları gibi ellerine bir sigara geçtiğinde de şükrediyorlar mı?!..
İnsan ALLAH'tan korkmalıdır. Çoğu kez bazılarının önünde sigara içmekten çekinir, ona bakarlarken sigara içmekten kaygı duyar da ALLAH,tan sakınmaz, hayâ etmez?!., .
Eğer (gerçek) mûminler iseniz, korkmanız gereken yalnızca ALLAH,tır(Tevbe, 13).
Son olarak bir de şunu sorabiliriz; Acaba sigara kişinin iyilikler ve kötülükler kefesinden hangisine konulacaktır?...
Evet bütün bunlar karşısında ne gibi bir sonuca varılır?
Müslüman hesap günü gelmeden evvel kendini hesaba çekmeli, ALLAH'tan bunu terk etmesi için yardım dilemelidir. Kim ALLAH için bir şeyi terk ederse ALLAH ona yardımını bağışlar ona daha hayırlısını nasip eder. Sabretmelidir, şüphesiz ALLAH sabredenlerle beraberdir. Kim sabretmeye gayret ederse ALLAH da onu sabırlı kılar.
Bu konuda özellikle üzerinde durulması gereken bir diğer husus ta sigara satmak suretiyle başkalarının haram işlemesine yardımcı olmaktır. Bu durumda kişinin kendisi sigara kullanmasa bile başkalarının bu haramı işlemesine yardım etmekte nafakasını haramdan temin etmektedir. Bu konuda ki ölçü ise gayet açıktır. İnsan bir iyiliğe vesile olduğunda nasıl sevap alıyorsa, kötülüğe vesile olduğunda da aynı günaha ortak olur. Sebep olduğu herkesin günahından nasibini alır! Gerekçesi ne olursa olsun bu kötü davranışı terk etmeli, Müslüman ALLAH,tan korkmalı ve hatasından dönmelidir. Şüphesiz, ALLAH günahları bağışlayandır.
Sigara mubtelâları şu duayı çokça okumaya gayret etmelidir,
“ALLAHım, bizi sigara belasından, cehennem azabından, eziyet ve helaktan kurtar. Cismimizi ve sıhhatimizi korumayı nasip eyle. Kalblerimizi ve ağızlarımızı temiz ve nezih kıl. Akıllarımıza ve anlayışımıza istikamet bağışla. Bizi en doğru olan ahlak ve âdetlere hidayet eyle. İmanı, güzel sözü, güzel kokuyu ve güzel ameli bize sevdir. Şüphesiz sen işiten ve icâbet edensin (Amin). ALLAH her şeyin en doğrusunu bilendir. Ve tevfik O,ndandır.
“SallALLAHu alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve Sahbihi ecmâîn,
VE,L-HAMDU LİLAHİ RABBİ,L ALEMİN
Hayrettin Karaman: Sigara HARAM'dır!
İçinde güve kovucu ve fare zehiri bile barındıran sigara için İlahiyatçı Hayrettin Karaman'dan tiryakileri üzecek fetva: Sigara HARAM'dır..
Yıllık ilaç harcaması 8 milyar dolar olarak gerçekleşen Türkiye,de sigaraya 9 milyar dolar ödeniyor. Araştırmalara göre her yıl 100 bin kişi sigaradan hayatını kaybediyor. Çocukların yüzde 75,i ise pasif içici konumunda.
Türkiye,de geçen yıl sigaraya 9 milyar dolar harcandı. Parasını tütüne yatıran 25 milyon tiryaki, karşılığında ölüm ve hastalık aldı. Sigara şirketleri kârına kâr katarken, her yıl 100 binden fazla insan sigaranın yol açtığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetti. Yüz binlercesi de astım, kronik bronşit ve kalp damar rahatsızlıklarına yakalandı. Türkiye,nin yıllık ilaç harcaması yaklaşık 8 milyar dolar olarak gerçekleşirken sigaraya 9 milyar dolar ödenmesi dikkat çekiyor. Araştırmalara göre Türkiye,de yetişkin nüfusun yüzde 44,ü sigara bağımlısı. Ancak bu oran 23-35 yaş aralığındaki gençlerde yüzde 60,a çıkıyor. İlginç bir sonuç da kadınlar arasında gözleniyor. 10 yıl öncesine kadar her 11 erkeğe karşılık 1 kadın sigara içerken bu rakam şimdilerde 7,de 1,e kadar çıktı. Yeşilay Derneği,nin ‘2006 Yılı Madde Bağımlılığı Raporu,na göre ülkede sigaraya başlama yaşı 10,a düştü.
Dünyada en fazla sigara içilen ülkeler arasında yer alan Türkiye'de sigara alışkanlığı çocuklar ve kadınlar arasında da hızla artıyor. Sigarayla Savaşanlar Vakfı (SSV) Başkanı M. Ubeyd Korbey ise her bin çocuktan 4'ünün 6 yaşında sigara içmeye başladığını belirtiyor. Küçük çocukların bu alışkanlığa genellikle babasının paketinden sigara çalarak başladığını ifade eden Korbey, "Yaş 12-13'e ulaşınca sigara, grup arkadaşlığına dönüşüyor. O gruba girmek isteyen diğer çocuklar da sigaraya başlıyor." değerlendirmesinde bulunuyor. Tütün mamullerinin yol açtığı zararlar sürekli büyürken, Sigarayla Etkin Mücadele Yasası ise TBMM,de bekliyor. Önceki dönem hazırlanan yasa tasarısında, kapalı mekanlarda sigara içme yasağı genişletiliyor. Ayrıca okul ve cami bahçelerinde sigara içmek de yasaklanıyor. Öte yandan tasarının yasalaşması halinde asker, polis, zabıta ve özel güvenlik görevlileri üniformalarıyla sigara içemeyecek. Televizyon programlarında sigara ve diğer tütün ürünleri kullanılamayacak.
Çocukların yarısı sigara içicisi
Sağlık Bakanlığı'nın çocuklar üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre 13-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 35'i alkol kullanırken, yüzde 50'si sigara içiyor. Gençlerin yüzde 29,3,ü en az bir kere sigara içmeyi denediğini söylüyor. Araştırmada, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımının özellikle çocuklar arasında yaygınlaştığı ve önemli bir toplumsal soruna dönüştüğü vurgulanıyor. Sigara, akciğer, mide ve prostat kanserleriyle kalp damar hastalıklarının en önemli sebebi. Akciğer ve gırtlak kanserlerinin yüzde 90'ı, tüm kanserlerin yüzde 30'u, bronşit ölümlerinin yüzde 75'i ve kalp krizlerinin yüzde 25'i sigaradan kaynaklanıyor. Bu da beyin, kalb ve damarların tahribine sebep oluyor. Sigara içenler, içmeyenlerden daha hızlı yaşlanırken, sigara erkek ve kadınlarda kısırlık ihtimalini 10 kat artırıyor.
Efkâr, dağıttığı yalan
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, sigaranın alkol ve uyuşturucuyla aynı etkiyi yaptığını belirtiyor. "Efkâr dağıtmak için sigara içiyorum." gerekçesinin altında bağımlılığın yattığını vurgulayan Balcıoğlu, "Sigarada bulunan zararlı maddeler beyin hücrelerini uyuşturuyor. Bu haliyle keyif verici bir madde tablosu ortaya çıkıyor. Ama bu sağlıklı bir keyif biçimi değil. Başta beyin olmak üzere vücudun tüm sistemleri zamanla altüst oluyor." diyor.
Tütünün içinde 4 bine yakın zehir bulunuyor
Nikotin (kanserojen)
Polonyum 210 (kanserojen)
Radon (radyasyon)
Metanol (füze yakıtı)
Toluen (tiner)
Kadmiyum (akü metali)
Bütan (tüp gaz)
DDT (böcek öldürücü)
Hidrojen siyanür (gaz odaları zehiri)
Aseton (oje sökücü)
Naftalin (güve kovucu)
Hidrojen siyanür (gaz odaları zehiri)
Arsenik (fare zehiri)
Amonyak (tuvalet temizleyicisi)
Karbon (egzoz monoksit gazı)
3 bin 885 ayrı toksik madde
PROF. HAYRETTİN KARAMAN -
Sigara, 3 sebebden dolayı dinen haramdır
Üç sebepten dolayı sigara tiryakiliği ve sigara dinen haramdır. Birinci olarak sağlığa zararlıdır. İkincisi çevreye ve insanlara zarar vermektedir. Şer'an boşa para vermek israftır. Sigaraya verilen ise boşa verilmenin yanında sağlığa zarar veren bir şeye verilmesinden dolayı israftır. Bunlar tek başlarına bile haramken üçü bir arada olduğunda sigaraya ve tiryakiliğine haram hükmü verilir. Geçmişte İslam alimlerinin bir kısmı sigaraya mekruh veya mubah hükmünü vermeleri tamamen bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Tıbbi tahliller ortada yokken zararının bu kadar tehlikeli olduğu bilinmezken mubah veya mekruh hükmü verilmiştir.
Tiryakilerde kanser ve kalb damar hastalığına yakalanma riski 3 kat fazla
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sedat Altın, sigaraya ne kadar erken başlanırsa, kanser ve kalp hastalıklarına yakalanma riskinin de o kadar yükseldiğini aktarıyor. Sigara tüketimindeki artış nedeniyle akciğer kanseri, kronik astım (KOAH) ve bronşit vakalarının hızla arttığını dile getiren Başhekim Altın, "Geçen yıl hastanemizde 12 bin yataklı hastayı tedavi ettik. Bunun 4 bin 500'ü KOAH, 2 bin 800'ü de akciğer kanseriydi. 410 yataklı hastanemizde artan talebe cevap vermekte zorlanıyoruz." şeklinde konuşuyor.
Kartal Koşuyolu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Kaan Kırali ise sigaranın kalb-damar hastalığına yakalanma riskini 2-3 kat artırdığı bilgisini veriyor. Sigara dumanında bulunan zehirli maddelerin damarlarda tıkanmaya yol açan yağlanmayı hızlandırdığını kaydederek, "Kanı pıhtılaştırıyor, kılcal damar gelişimini de yavaşlatıyor. Sonuçta tansiyon ve kalp krizleri kaçınılmaz hale geliyor." örneğini veriyor.
Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Klinik Şefi Prof. Dr. Fahri Ovalı ise sigaranın hamileler ve bebekler üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Annenin, sigara içen ya da içilen ortamlarda bulunması halinde düşük kilolu doğum riskinin arttığını hatırlatan Ovalı, "Doğum sonrasında da genellikle astım, bronşit ve zatürre gibi solunum problemleri görülüyor. Bu nedenle hamileler kesinlikle sigara içmemeli ve içilen ortamda bulunmamalı. Ayrıca bebeğin bulunduğu yerde de kesinlikle sigara içilmemeli." uyarısını yapıyor.
İç ve Kalb Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak Cola'nın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı. İşte felakete götüren kısır döngü...
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
Hastaların dilinden sigara
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde KOAH tedavisi gören Müsellim Soydemir (73) 41 yıl boyunca günde iki paket sigara içmiş. Rahatsızlanınca sigarayı bırakan Soydemir, "16 yıldır içmiyorum; ama hâlâ sigaranın hastalığını çekiyorum." diyor.
Yıllardan beri KOAH'ın dışında mide, böbrek ve yüksek tansiyon sorunu da yaşadığını anlatan Soydemir, "Gerçek bir Müslüman sigara içmez. Bunu şimdi anladım." ifadesini kullanıyor.
38 yıl boyunca içtiği sigaradan astıma yakalanan Ali Ersoy (57) ise "Özellikle gençlere seslenmek istiyorum. Sigaraya elinizi bile sürmeyin." çağrısını yapıyor.
Ersoy, televizyon dizilerinde oyuncuların sigara içmesine de çocuk ve gençleri özendirdiği için tepki gösteriyor. KOAH hastası Süleyman Binay (50) nefes alamayıp krize girince acilen hastaneye kaldırılıyor. Her krizde 15-20 gün hastanede yatan Binay, "Bu sekizinci krizim. Bu böyle ne kadar devam edecek bilmiyorum." diyor.
Akciğer kanserine yakalanan Erol Ketenci (48) ise şöyle konuşuyor: "Yıllarca içtiğim sigaranın armağanı kanser oldu. Şimdi oğlumu sigaradan vazgeçirmeye çalışıyorum; ama başaramıyorum."
