Ey mübarek kadın! İctimaî, maddi veya kişisel bir problemle karşılaştığın zaman şu adımları izle:
1- Kadere razı ol, sabret, endişelenme: Kalbinle, dilinle veya organlarınla Allah’ın takdirine öfke ifade eden davranışlarda bulunma. Allah’ın kazasına razı ol ve dilinle O’na hamd et. De ki: “Her durumda Allah’a hamd olsun. Allah’tan afiyet dilerim.”
2- Şöyle demelisin: “Biz Allah’tan geldik ve O’na dönücüleriz. Allah’ım! Şu musibetimin ecrini ver ve bunun ardından daha hayırlısını ver.” Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu diyenler hakkında “Mutlaka Allah bunun ardından daha hayırlısını verir” buyurmuştur. (Müslim)
3- Bağışlanma dilemeyi artır: eserde (sahabe sözünde): “Kim istiğfara devam ederse Allah ona her türlü tasadan kurtuluş ve her sıkıntıdan çıkış yolu verir…” buyrulmuştur.
4- Namaza koş: Abdest al ve iki rekât namaz kıl. Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e bir iş sıkıntı verince namaz kılardı.
5- Allah ile arandaki bağları ıslah et: Bu O’nun emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak mümkün olur. Şöyle bir hikmetli söz var: “Kim Allah ile arasını ıslah ederse Allah da onunla diğer halkın arasını ıslah eder.”
6- Dua et: Allah Azze ve Celle: “Bana dua edin, size icabet edeyim” (Mü’min 40/60) buyurmuştur. Ali Bin Ebi Talib radıyallahu anh der ki: “Ansızın gelen belaları dua ile karşılayın.” Tasa için dua:
"Allahumme innî abdüke ibnu abdike, ve ibnu emetike, Nâsiyetî biyedike. Madin fiyye hükmüke. Adlün fiyye kazâuke. Es'elüke bikülli ismin huve leke, semmeyte bihî nefseke ev enzeltehû fî kitâbike ev allemtehû ehaden min halkıke ev iste'serte bihî ilmi'l-ğaybi indeke en tec'ale'l-kur'âne rebîa kalbî ve nura Sadrî ve cilâe hüznî ve zehâbe hemmî.”
“Allah’ım! ben Senin kulunum, erkek kulunun ve dişi kulunun da oğluyum. Boynum senin elindedir. Hükmün bana geçerlidir. Hakkımdaki hükmün adalettir. Kendini adlandırdığın özüne has bütün isimlerle yahut kitabında indirdiklerinle yahut yaratıklarından birine öğrettiğin isimlerle yahut katında seçtiğin gayb ilmindeki isimlerle Senden istiyorum ki, Kur'ân'ı, kalbimin neşesi, göğsümün nuru kederimin izalesi ve üzüntümün gidişi yapasın.” (Ahmed rivayet etmiştir.)
1- Kadere razı ol, sabret, endişelenme: Kalbinle, dilinle veya organlarınla Allah’ın takdirine öfke ifade eden davranışlarda bulunma. Allah’ın kazasına razı ol ve dilinle O’na hamd et. De ki: “Her durumda Allah’a hamd olsun. Allah’tan afiyet dilerim.”
2- Şöyle demelisin: “Biz Allah’tan geldik ve O’na dönücüleriz. Allah’ım! Şu musibetimin ecrini ver ve bunun ardından daha hayırlısını ver.” Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu diyenler hakkında “Mutlaka Allah bunun ardından daha hayırlısını verir” buyurmuştur. (Müslim)
3- Bağışlanma dilemeyi artır: eserde (sahabe sözünde): “Kim istiğfara devam ederse Allah ona her türlü tasadan kurtuluş ve her sıkıntıdan çıkış yolu verir…” buyrulmuştur.
4- Namaza koş: Abdest al ve iki rekât namaz kıl. Nitekim Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e bir iş sıkıntı verince namaz kılardı.
5- Allah ile arandaki bağları ıslah et: Bu O’nun emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak mümkün olur. Şöyle bir hikmetli söz var: “Kim Allah ile arasını ıslah ederse Allah da onunla diğer halkın arasını ıslah eder.”
6- Dua et: Allah Azze ve Celle: “Bana dua edin, size icabet edeyim” (Mü’min 40/60) buyurmuştur. Ali Bin Ebi Talib radıyallahu anh der ki: “Ansızın gelen belaları dua ile karşılayın.” Tasa için dua:
"Allahumme innî abdüke ibnu abdike, ve ibnu emetike, Nâsiyetî biyedike. Madin fiyye hükmüke. Adlün fiyye kazâuke. Es'elüke bikülli ismin huve leke, semmeyte bihî nefseke ev enzeltehû fî kitâbike ev allemtehû ehaden min halkıke ev iste'serte bihî ilmi'l-ğaybi indeke en tec'ale'l-kur'âne rebîa kalbî ve nura Sadrî ve cilâe hüznî ve zehâbe hemmî.”
“Allah’ım! ben Senin kulunum, erkek kulunun ve dişi kulunun da oğluyum. Boynum senin elindedir. Hükmün bana geçerlidir. Hakkımdaki hükmün adalettir. Kendini adlandırdığın özüne has bütün isimlerle yahut kitabında indirdiklerinle yahut yaratıklarından birine öğrettiğin isimlerle yahut katında seçtiğin gayb ilmindeki isimlerle Senden istiyorum ki, Kur'ân'ı, kalbimin neşesi, göğsümün nuru kederimin izalesi ve üzüntümün gidişi yapasın.” (Ahmed rivayet etmiştir.)