KASAS SURESİ 20-30
20 - Şehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim."
21 - Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi.
22 - Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir." dedi.
23 - Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de (hayvanlarını suyun olduğu yerden) geri çeken iki kadın gördü. Onlara "Derdiniz nedir?" dedi. Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. "
24 - Bunun üzerine Musa, onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" dedi.
25 - Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi. "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor." Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi.
26 - (Şuayb'ın) iki kızından biri: "Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi.
27 - (Şuayb) Dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın."
28 - Musa şöyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım demek ki, bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir."
29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.
30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."
tevekkül ile sebeblere sarılmanın ayrımını yapan müthiş bir kıssa
tehlike anında orayı terketmesinin vacip olması
bununla birlikde Allaha kendisini doğru yola iletmesi için dua etmesi
tefsirlerde yanına hiçbirşey almadan çıkılan bu yolculuğun 8 gün sürdüğü ve son derece bitkin bir halde medyen'e vardığı yazılır.
kadınların erkeklerin arasına karışmasının mekruh oluşu, zorunluluk durumunda mekruh amellerin caiz oluşu
kadınların yapması zor olan işleri, zaruret olmadan kadınlara yaptırmanın caiz olmaması. ( ..babamız da çok yaşlıdır. )
bir erkeğin, zor durumda olduğunu gördüğü bir kadın ile konuşmasının caiz olması
bu denli bitkin haldeyken bile ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin gerekliliği
Allahdan isterken belli bir şart koşmadan "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" demenin caiz oluşu
burada yapdığı yardımın ,duasının kabulüne vasıta olması.
ne kadar zor durumdada olsak, sadece dua ile sebebsiz rızık beklemenin caiz olmaması
insanlardan istemenin zillet, Allahdan istemenin izzet olması.
işci olarak çalıştırılacak kişide, bu işi yapacak yeterlilik ile birlikde, güvenilir olmasınında gerekli olması
beyat edecegin kişiye şart koşmanın ve süre tayin etmenin caiz olması (bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir.")
karşınıza çıkan kişinin zahiren iyi bir insan olmasına rağmen kızını o kişiye nikahlamak için acele etmenin caiz olmaması
emrinde çalıştırdığın kişilere iyi davranmanın vacip olması
bir yerin, diğer yerlere nisbeten mübarek kabul edilmesinin caiz olması ( elbetde delilsiz kerbela gibi inanışları kastedmiyorum.)
Allahın bir kuluna hayır dilediğinde önce bunun sebeblerini yaratması
ve ilmimizin yetersizliğinden göremediğimiz nice dersler içeren Allahın Ayetleri