Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Anket Sizi En Çok Etkileyen Kur'ân Kıssası ?

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Teslimiyet o işte..
Şuan bizlerin bunca rahat içinde hala şikayet ediyor olmamız garip değil mi?
Onların iman ise bizim ki ne?
SubhanAllah abla inan ki o kadar korkuyorum ki bazen. Yani bu kadar kolay değil, olmamalı. Evet herkesin imtihanı farklı ve kötü durumları da çağırmıyorum ama belkide bizde imtihanlara tabi olacak yürek yok. Yani imana göre verilir ya imtihanlar.
Ne bileyim şimdi herkesin karşısına çıkıp hakkı haykırabiliriz sonucu ne olursa olsun. O iman ve cesaret yok İşte. Onlarda öyle yapmamışlar mıydı? Taraklarla taranmak, testereyle biçilmek....
 
Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
SubhanAllah abla inan ki o kadar korkuyorum ki bazen. Yani bu kadar kolay değil, olmamalı. Evet herkesin imtihanı farklı ve kötü durumları da çağırmıyorum ama belkide bizde imtihanlara tabi olacak yürek yok. Yani imana göre verilir ya imtihanlar.
Ne bileyim şimdi herkesin karşısına çıkıp hakkı haykırabiliriz sonucu ne olursa olsun. O iman ve cesaret yok İşte. Onlarda öyle yapmamışlar mıydı? Taraklarla taranmak, testereyle biçilmek....

Aynen öyle..
Kullar imanları nispetince imtihan edilirler.
Düşünsene onların yaptığını yapmak SubhanAllah..
Biz daha imtihanın gereğinin farkında değiliz aslında..
Sabırlı olmayı, onunla mücadele etmeyi bilmiyoruz.
En basitinden çoğu kişi çevresinin vereceği tepkiden korkup hakkı haykırmıyor, nerde kaldı ağır imtihanlar.
Ama ben şunu da biliyorum ki, Rabbim gerçekten samimi kullarını sınayarak temizleyip bu dünyada, güzel bir ölüm ile yanına alıyor..
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
Aynen öyle..
Kullar imanları nispetince imtihan edilirler.
Düşünsene onların yaptığını yapmak SubhanAllah..
Biz daha imtihanın gereğinin farkında değiliz aslında..
Sabırlı olmayı, onunla mücadele etmeyi bilmiyoruz.
En basitinden çoğu kişi çevresinin vereceği tepkiden korkup hakkı haykırmıyor, nerde kaldı ağır imtihanlar.
Ama ben şunu da biliyorum ki, Rabbim gerçekten samimi kullarını sınayarak temizleyip bu dünyada, güzel bir ölüm ile yanına alıyor..
Evet aynen öyle ablam "(

Allah bizleri de onlardan eylesin.
 
Alketa Çevrimdışı

Alketa

1 Milyoncu : )
İslam-TR Üyesi
Hz. Ibrahim'i ve Hz. Meryem'i bir farklı seviyorum. Peygamber kissalari hakikaten enterasan derslerle dolu.

Bu kible mescidinde altinda filistine gidenler bilir,Hz. Meryem in kaldığı yer diye gösterilen bir yer var, demir kapi arkasinda görülebileceği kadar görülüyor ama insan cok garip oluyor.
Kudus de yafa da el halil de bu insanlar buralardaydilar geldiler yaşadılar iz biraktilar.. yani tarih göz önünden geçiyor. Babaydilar,anneydiler, evlatları vardi, aileydiler, hastaydilar,yalnizdilar,hüzünleri sevinçleri, teslimiyetleri,korkuları, ölümleri, imtihanları ..

Valla ne bilim düşününce her kissa ayri dehşet bir muazzamlik içeriyor
 
H Çevrimdışı

Hatve

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Khayır-Şer ile alakalı Kehf suresinden Hz.Musa aleyhisselam ile Salih kul arasında geçen kıssaya paylaşacağım inşaAllah. (Salih kul için Hızır aleyhisselam'dı diyen görüşlerde var en doğrusunu Allah bilir.)


﴾64﴿Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
﴾65﴿ Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.
﴾66﴿ Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."

(67﴿ "İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"
﴾68﴿ Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.
﴾69﴿ O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın."
﴾70﴿ Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın." dedi.
﴾71﴿ Adam, "Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.
﴾72﴿Mûsâ, "Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!" dedi.
﴾73﴿ Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

﴾74﴿ Adam, "Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?" dedi.
﴾75﴿ Mûsâ, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)" dedi.
﴾76﴿ Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, "İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın" dedi.

﴾77﴿ Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi. "Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım."
﴾78﴿"O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı."
﴾79﴿ "Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk."
﴾80﴿ "Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik."

﴾81﴿"Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur."



Bazı zahiren khayır gibi gözüken olaylar aslında şer olabilir yada şer gibi gözüken olaylar khayır olabilir. Kur'anı Kerim'de de khayır-şer konusunda ayetlerle bahsedilir. Örneğin; O kişiyle evlenmeniz size khayır gibi gözükür, işte aradığım insan bu derseniz! O olmazsa olmaz dersiniz! Sonradan duyarsınız ki o kişinin aslında çok takvalı, çok iffetli, çok ahlaklı birisi olmadığını öğrenirsiniz hem dünyanız hem de ahiretiniz tehlikeye girmediği için şükredersiniz, Allah'ım sana hamd olsun dersiniz... Sermayeniz vardır, dükkanınız vardır işler kesat gider, dükkan sinekavlar gece başınızı yastığa koyduğunuzda borçlar gelir aklınıza gece sık sık uyanırsınız en sonunda su alan gemi batar! On yıl sonra patron iken namaz kılmıyordum şimdi işçiyim namaz kılıyorum diye şükredersiniz Allah'ım sana hamd olsun dersiniz... YGS sınavına girmişsinizdir çok güzel bir bölüm kazanmışsınızdır ama üniversitede freni patlayan tren gibi yoldan çıkmışsınızdır, yolun sonunda o tren devrilir, okulu terk etmek zorunda kalırsınız beş yıl sonra o rüyanızı süsleyen diplomayı alamadığınız için şükredersiniz pişmanlıkla geçen öğrenci yıllarından sonra bana tövbe imkanı sundun diye Allah'ım sana hamd olsun dersiniz...
 
Muwahhide Tevhid Çevrimdışı

Muwahhide Tevhid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Khayır-Şer ile alakalı Kehf suresinden Hz.Musa aleyhisselam ile Salih kul arasında geçen kıssaya paylaşacağım inşaAllah. (Salih kul için Hızır aleyhisselam'dı diyen görüşlerde var en doğrusunu Allah bilir.)


﴾64﴿Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
﴾65﴿ Mûsâ ona, "Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?" dedi.
﴾66﴿ Adam şöyle dedi: "Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin."

(67﴿ "İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?"
﴾68﴿ Mûsâ, "İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim" dedi.
﴾69﴿ O da şöyle dedi: "O halde eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın."
﴾70﴿ Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın." dedi.
﴾71﴿ Adam, "Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?" dedi.
﴾72﴿Mûsâ, "Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!" dedi.
﴾73﴿ Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.

﴾74﴿ Adam, "Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?" dedi.
﴾75﴿ Mûsâ, "Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)" dedi.
﴾76﴿ Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Mûsâ, "İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın" dedi.

﴾77﴿ Adam, "İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir" dedi. "Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım."
﴾78﴿"O gemi, denizde çalışan bir takım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı."
﴾79﴿ "Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk."
﴾80﴿ "Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik."

﴾81﴿"Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur."



Bazı zahiren khayır gibi gözüken olaylar aslında şer olabilir yada şer gibi gözüken olaylar khayır olabilir. Kur'anı Kerim'de de khayır-şer konusunda ayetlerle bahsedilir. Örneğin; O kişiyle evlenmeniz size khayır gibi gözükür, işte aradığım insan bu derseniz! O olmazsa olmaz dersiniz! Sonradan duyarsınız ki o kişinin aslında çok takvalı, çok iffetli, çok ahlaklı birisi olmadığını öğrenirsiniz hem dünyanız hem de ahiretiniz tehlikeye girmediği için şükredersiniz, Allah'ım sana hamd olsun dersiniz... Sermayeniz vardır, dükkanınız vardır işler kesat gider, dükkan sinekavlar gece başınızı yastığa koyduğunuzda borçlar gelir aklınıza gece sık sık uyanırsınız en sonunda su alan gemi batar! On yıl sonra patron iken namaz kılmıyordum şimdi işçiyim namaz kılıyorum diye şükredersiniz Allah'ım sana hamd olsun dersiniz... YGS sınavına girmişsinizdir çok güzel bir bölüm kazanmışsınızdır ama üniversitede freni patlayan tren gibi yoldan çıkmışsınızdır, yolun sonunda o tren devrilir, okulu terk etmek zorunda kalırsınız beş yıl sonra o rüyanızı süsleyen diplomayı alamadığınız için şükredersiniz pişmanlıkla geçen öğrenci yıllarından sonra bana tövbe imkanı sundun diye Allah'ım sana hamd olsun dersiniz...


Aynen bu kıssadan çıkarılması gereken derslerin başında anlattığınız gelir ama birde alınan derslerden biride burda sabır meselesidir bence.

Kulların sabırsızlıkları, aceleci oluşları ve sonuca hemen ulaşmak istemeleri..

Halbuki Allah azze ve celle ayetlerinde ne buyuruyor;

"Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin..."(Ali İmran/200)

"Sen güzel bir şekilde sabret"(Me'aric/5)
 
Ümmü Yasir Çevrimdışı

Ümmü Yasir

İşlerimizin hepsini düzelt Allah’ım...
İslam-TR Üyesi
Beni en çok etkileyen olay Kuranda geçmiyor ama Firavun'un kuaförü Maşuta Hatun'un imanı ve verdiği büyük imtihan...Çünkü hep düşünürüm onun yerinde ben olsam o kadar dayanıklı olur muydum? Gözlerimin önünde çocuklarım teker teker kızgın yağa atılsa yinede sağlam bir duruş sergiler miydim?? Ama çok zor...Yapamazdım herhalde...Hatta neredeyse her yemek yapışımda yağda bişey kızartırken bile bu olay aklıma gelir ve çok kötü olurum...:(
SubhanAllah...
 
metin öztürk Çevrimdışı

metin öztürk

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
KASAS SURESİ 20-30
20 - Şehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim."


21 - Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi.

22 - Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir." dedi.

23 - Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de (hayvanlarını suyun olduğu yerden) geri çeken iki kadın gördü. Onlara "Derdiniz nedir?" dedi. Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. "

24 - Bunun üzerine Musa, onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" dedi.

25 - Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi. "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor." Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi.

26 - (Şuayb'ın) iki kızından biri: "Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi.

27 - (Şuayb) Dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın."

28 - Musa şöyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım demek ki, bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir."

29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.

30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."

tevekkül ile sebeblere sarılmanın ayrımını yapan müthiş bir kıssa
tehlike anında orayı terketmesinin vacip olması
bununla birlikde Allaha kendisini doğru yola iletmesi için dua etmesi
tefsirlerde yanına hiçbirşey almadan çıkılan bu yolculuğun 8 gün sürdüğü ve son derece bitkin bir halde medyen'e vardığı yazılır.
kadınların erkeklerin arasına karışmasının mekruh oluşu, zorunluluk durumunda mekruh amellerin caiz oluşu
kadınların yapması zor olan işleri, zaruret olmadan kadınlara yaptırmanın caiz olmaması. ( ..babamız da çok yaşlıdır. )
bir erkeğin, zor durumda olduğunu gördüğü bir kadın ile konuşmasının caiz olması
bu denli bitkin haldeyken bile ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin gerekliliği
Allahdan isterken belli bir şart koşmadan "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" demenin caiz oluşu
burada yapdığı yardımın ,duasının kabulüne vasıta olması.
ne kadar zor durumdada olsak, sadece dua ile sebebsiz rızık beklemenin caiz olmaması
insanlardan istemenin zillet, Allahdan istemenin izzet olması.
işci olarak çalıştırılacak kişide, bu işi yapacak yeterlilik ile birlikde, güvenilir olmasınında gerekli olması
beyat edecegin kişiye şart koşmanın ve süre tayin etmenin caiz olması (bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir.")
karşınıza çıkan kişinin zahiren iyi bir insan olmasına rağmen kızını o kişiye nikahlamak için acele etmenin caiz olmaması
emrinde çalıştırdığın kişilere iyi davranmanın vacip olması
bir yerin, diğer yerlere nisbeten mübarek kabul edilmesinin caiz olması ( elbetde delilsiz kerbela gibi inanışları kastedmiyorum.)
Allahın bir kuluna hayır dilediğinde önce bunun sebeblerini yaratması
ve ilmimizin yetersizliğinden göremediğimiz nice dersler içeren Allahın Ayetleri
 
Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Moderatör
KASAS SURESİ 20-30
20 - Şehrin öbür ucundan bir adam geldi ve dedi ki: "Ey Musa! İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. Derhal (buradan) çık! İnan ki ben senin iyiliğini isteyenlerdenim."


21 - Musa korka korka, (etrafı) gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar" dedi.

22 - Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Umarım Rabbim beni doğru yola iletir." dedi.

23 - Musa, Medyen suyuna varınca, orada (hayvanlarını) sulayan bir çok insan buldu. Onların gerisinde de (hayvanlarını suyun olduğu yerden) geri çeken iki kadın gördü. Onlara "Derdiniz nedir?" dedi. Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. "

24 - Bunun üzerine Musa, onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi ve "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" dedi.

25 - Derken, o iki kadından biri utana utana yürüyerek ona geldi. "Babam, dedi, bizim yerimize (hayvanları) sulamanın karşılığını ödemek için seni çağırıyor." Musa, ona (Hz. Şuayb'a) gelip başından geçeni anlatınca o, "korkma, o zalim kavimden kurtuldun" dedi.

26 - (Şuayb'ın) iki kızından biri: "Babacığım! Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle istihdam edeceğin en iyi kimse, bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi.

27 - (Şuayb) Dedi ki: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık şu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan artık o kendinden; yoksa sana ağırlık vermek istemem. İnşaallah beni iyi kimselerden bulacaksın."

28 - Musa şöyle cevap verdi: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım demek ki, bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir."

29 - Artık Musa süreyi doldurup ailesiyle yola çıkınca, Tûr tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Siz (burada) bekleyin; ben bir ateş gördüm, belki oradan size bir haber, yahut ısınmanız için o ateşten bir parça getiririm" dedi.

30 - Oraya gelince, o mübarek yerdeki vâdinin sağ kıyısından, (oradaki) ağaç tarafından kendisine şöyle seslenildi: "Ey Musa! Bil ki ben, bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'ım."

tevekkül ile sebeblere sarılmanın ayrımını yapan müthiş bir kıssa
tehlike anında orayı terketmesinin vacip olması
bununla birlikde Allaha kendisini doğru yola iletmesi için dua etmesi
tefsirlerde yanına hiçbirşey almadan çıkılan bu yolculuğun 8 gün sürdüğü ve son derece bitkin bir halde medyen'e vardığı yazılır.
kadınların erkeklerin arasına karışmasının mekruh oluşu, zorunluluk durumunda mekruh amellerin caiz oluşu
kadınların yapması zor olan işleri, zaruret olmadan kadınlara yaptırmanın caiz olmaması. ( ..babamız da çok yaşlıdır. )
bir erkeğin, zor durumda olduğunu gördüğü bir kadın ile konuşmasının caiz olması
bu denli bitkin haldeyken bile ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin gerekliliği
Allahdan isterken belli bir şart koşmadan "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her hayra muhtacım" demenin caiz oluşu
burada yapdığı yardımın ,duasının kabulüne vasıta olması.
ne kadar zor durumdada olsak, sadece dua ile sebebsiz rızık beklemenin caiz olmaması
insanlardan istemenin zillet, Allahdan istemenin izzet olması.
işci olarak çalıştırılacak kişide, bu işi yapacak yeterlilik ile birlikde, güvenilir olmasınında gerekli olması
beyat edecegin kişiye şart koşmanın ve süre tayin etmenin caiz olması (bana karşı husumet yok. Söylediklerimize Allah vekildir.")
karşınıza çıkan kişinin zahiren iyi bir insan olmasına rağmen kızını o kişiye nikahlamak için acele etmenin caiz olmaması
emrinde çalıştırdığın kişilere iyi davranmanın vacip olması
bir yerin, diğer yerlere nisbeten mübarek kabul edilmesinin caiz olması ( elbetde delilsiz kerbela gibi inanışları kastedmiyorum.)
Allahın bir kuluna hayır dilediğinde önce bunun sebeblerini yaratması
ve ilmimizin yetersizliğinden göremediğimiz nice dersler içeren Allahın Ayetleri
SubhanAllah...
 
Ömer2 Çevrimdışı

Ömer2

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ ﴿٦﴾
Ey insan; keremi bol Rabbine karşı seni ne aldattı?
(infitar 6)

Bu soru hepımıze öldugumuzde aynen sorulacak..
Hayatımın donum noktalarından bırıdır bu ayet
Ey kulum herseyı guzelce sızın ıcın yarattım herseyınızı karsıladım ve sızlere bırer yol gosterıcıler gonderdım pekı ya sız ? bu kadar ısarete ragmen ya sız
Bana karsı sızı ne aldattı ?
herseyı yaratan ben degılmıyım...
Sizlere dunyanın bırer sus oldugunu soylemedım mı
demezmi ALLAH kuluna .
Subhanallah.

Vallahı ısımız zor Hesap zor Hesap
Belkıde veremeyecegız bu hesabı kım bılır.
ALLAH zulcelal gunahlarımızı bagıslasın ve kalbımızı ıslam uzere sabıt kılsın. amin.
 
Üst Ana Sayfa Alt