Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!

H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Başlıksız.png


Spor Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!

Selamun Aleykum.

Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber! adlı içeriğimi yayınladıktan sonra sizlerin gösterdiği güzel ilgi ve alaka sebebi ile bilgim olduğunu düşündüğüm ve önemli bir konu olduğundan ayrıca pek çok yanlış bilgi ve algı ile dolu olduğundan dolayı spor konusu hakkında bir rehber yazmak istedim.

Uyku Hakkında Çok Önemli Bir Rehber!

Bu yazıda inşaALLAH sporun her yönüne odaklanacağız. Vücut geliştirmesine, kas yapmasına, kardiyosuna, esnemesine, savunma sanatlarına ve daha pek çok kısmına değineceğiz inşaALLAH. Ve tabii ki yine mümkün olduğunda hem ilmi hem bilmi çerçevede olayı ele almaya gayret edeceğiz. Hatam varsa bendendir, affola. Doğruya isabe etmişsem ancak Rabbimin izni ve dilemesi iledir, O'na hamdolsun.

Bu arada konu yapısı itibarı ile daha çok erkeklere hitap etse de bayanların da okumasını özellikle tavsiye ederim. Çünkü spor erkekler için olduğu kadar bayanlar için de gerekli. Bayanların metabolizması erkeklere oranla daha yavaş. Ayrıca genelde evde olmaları sebebi ile çok daha az hareket ediyorlar bu da sağlıkları üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Ayrıca kendini savunma noktasında da spor gerekiyor. Spor aslında her yaştan ve cinsiyetten insanın yapması gereken birşey. Mental sağlık açısından da fiziksel sağlık açısından da. Aslında insanlığın bu çağına kadar insanların gündelik yaşamı çok daha fazla fiziksel aktivite içermekteydi. Bu sebeple eskilere baktığımız zaman çok daha sağlıklı olduklarnını görmekteyiz. Madem konu ilk buradan açıldı o halde buradan devam edelim. Öncelikle neden spor yapmamız gerekiyor ona bakalım.


Neden Spor Yapmamız Gerekiyor?

1-Fiziksel Sağlık

Sporun en bilinen yararlarından birisi muhakkak fiziksel sağlığa olan olumlu etkileridir. Spor yaparken kan akışı ve tansiyon normalin üstüne çıkar, duyular daha aktif olur, solunum hızlanır, vücudun çalıştırılan ilgili bölümün kan ihtiyacı artar gibi pek çok biyolojik etkisi bulunmaktadır. ALLAH(c.c.) yüce hikmeti ile insanı ve hayvanları vs hareketli canlılar olarak yaratmışken, bitkileri vs ise nispeten hareketsiz olarak yaratmıştır. Yani insan fıtratı hareket etmeye uygun biçimde yaratılmıştır. Yüce Yaratan bizleri günlük işlerimizi görebilecek, etkileşim kurabilecek, yeryüzünü keşfedebilecek, inşa edebilecek ve ibadet edebilecek biçimde en mükemmel şekilde yaratmıştır. İnsan vücudu aslında sandığımızdan çok daha karmaşık, çok daha komplike ve muazzam bir yapıdadır. Öyleki günümüzde inşa edilmiş olan herhangi bir beşer ürünü işleyen sistemin Rabbimizin bu muazzam eserinin işleyişine yaklaşması söz konusu dahi değildir. Kalbimiz sürekli olarak biz uyurken dahi atmakta ve kanımızı çok güçlü bir şekilde vücudumuzun en uç kılcal damarlarına dahi ulaştırıp toplayacak şekilde atmaktadır. Sadece kanımız bile sadece kanımız değil aslında. Kanımız bile oksijeni ve vitaminleri gerekli organlara, kaslara taşımak gibi pek çok komplike işten sorumludur. Kandaki beyaz kan hücreleri mikroplarla savaşmaktadır. Tüm vücut bu kan ile işlemektedir. Fakat vücudun oksijene de ihtiyacı vardır. O ihtiyacı ise akciğerlerimiz sürekli çalışarak karşılamaktadır. Daha böyle sayamayacağımız ve bizim haberimiz bile olmadan çalışan pek çok sistem vardır vücudumuzda. Dolaşım sistemi, solunum sistemi, boşaltım sistemi, sindirim sistemi, iskelet sistemi, kas sistemi... Merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz sadece vücudumuzu değil yaşadığımız gezegeni bile bize uygun yaratmıştır. Vücudumuzun işleyceği oksijen gazını havaya, ihtiyacımız olan suyu göllere, nehirlere, yakıtımız olan yiyecekleri pek çok şeye koymuştur. Hatta yerçekimi bile bizlerin kan basıncımız sebebi ile oluşan iç basıncımızı dengelemekte, kulak içi sistemler ile yön algımızı sağlamakta ve işlerimizi rahat yürütebileceğimiz bir ortam sunmaktadır. Tüm bunlar için Rabbimize ne kadar hamd etsek az. Yerler, gökler ve aralarındakiler kadar ALLAH'a hamdolsun. Konuya dönecek olursak bu sistem fıtratı gereği hareketlidir ve harekete ihtiyacı vardır. Çünkü işlemeyen demir pas tutar kuralı vücudumuz için de geçerlidir. Eğer yeterince hareket etmezsek damarlar asla basınca maruz kalmadıkların tıkanmaya başlayacaktır. Bunu az kullanılan patikayı otlar kaplaması gibi düşünebiliriz. Ayrıca eklemlerimiz de kireçlenecektir. Ayrıca kaslarımız eriyecektir. Ayrıca gün içerisinde aldığımız ve kullanmadığımız enerji yağ olarak depolanacak ve zararı daha da arttıracaktır. Ve daha pek çok olumsuz etkisi olacaktır. Fakat tüm bunları doğru egzersizler ile engellemek hatta iyi yönde gelişim sağlamak mümkündür. Hz. Muhammed(s.a.v.)'in hayatına baktığımız zaman da onun yüzdüğünü, güreştiğini, inşaatlara yardım ettiğini, ayrıca zamanının ulaşım imkanları sebebi ile bol bol yürüdüğünü, yani aslında bir nevi egzersiz yaptığını söylemek yanlış olmayacaktır.

2-Mental Sağlık
Spor yapmanın mental sağlığı olumlu etkilediği, anksiyete, depresyon gibi şeylere iyi geldiği de oldukça yaygın olarak bilinen bir bilgi. Ayrıca spor yapmanın zihni açtığı da bilimsel olarak kanıtlanmış. Nedeni aslında gayet basit. Spor yaparken kan akışı vs hızlanır, duyular ve algılar daha da açılır ve aktif hale gelir. Çünkü vücut artan hareketliliğin getirdiği kan basıncı ve hızlı solunum gibi sebeblerle uyarılmış ve tetiklenmiştir. Bunu gaz pedalına basmak gibi de düşünebilirsiniz. Arabada kontağı açıp motoru çalıştırdığınızda motor belirli bir devirde dönmeye başlar. Siz gaz pedalına basarsanız motora daha fazla yakıt gideceği için motor çok daha hızlı dönecektir. Gayet mantıklı değil mi? Ayrıca kanın vücut için gerekli vitaminleri vs taşıdığını da hesaba katarsak bunun bizi daha iyi hissettirmesi gayet doğal. Ayrıca vücut spor yaparken artan basınç ve dolaşım hızı nedeni ile ısınır. Bu ısınmayı soğutmak için ter atar. Fakat terle birlikte vücuttaki toksik maddeleri de attığı için bunun da vücuda doğal olarak bize iyi hissettirmesi gayet doğal. Ayrıca ortada bir fıtrata uygun bir çaba ve tüm bu olumlu etkiler olunca kişide oluşan başarı hissi de özgüveni tazeleyip pozitifliği arttırırken aynı şekilde vücut fazla enerji ve terle birlikte negatif duygulardan da uzaklaşacağı için anksiyete ve depresyona da iyi gelecektir. ALLAH insanı hareketli bir fıtrat üzerine yaratmıştır. Ve fıtrata uymak her zamana iyi gelir. Ayrıca durduğunuz zaman meşgul olacak başka şeyler ararsınız çünkü beyni tamamen durdurmak imkansızdır. Şeytan da boş durmayacağından sizi derin bir olumsuz düşünceler bataklığına çekecektir ve bataklıktan kurtulmak için hareket etmediğiniz sürece daha da batmaya devam edeceksinizdir. Bu hayatta da böyledir. Durursak, pes edersek, denemezsek kaybederiz. Denersek en kötü öğrenir en iyi ihtimalle başarırız. Örneğin bir ormanda kaybolduğunuzu hayal edin. Eğer asla kıpırdamaz ve bulunduğunuz yerde durursanız asla kurtulamayacağınız gibi açlık, susuzluk ya da vahşi hayvan saldırı ile ölürsünüz. Fakat hareket edip bir çıkış bulmaya çalışırsanız su veya yiyecek bulabilirsiniz, kurtulabilirsiniz, ya da en kötü ihtimalle gittiğiniz yolun çıkış olmadığını öğrenir böylece ihtimallerden birisini eler yani öğrenirsiniz. Fakat hayat ile ilgili bir not düşmekte fayda var. Özellikle vaktimizin dar olduğu dünya hayatında ve özellikle dini konularda eğer bize bir pusula verilmiş ise ve biz bu pusulayı kullanmaz ya da gösterilen istikametten başka yöne gidersek çıkış ihtimalimiz asla bulunmaz. Bu yüzden hareketi eldeki imkanlar dahilinde doğru yönü tespit ederek yapmak oldukça mühim. Yani uzun lafın kısası hareket etmek de aynı şekilde bizleri motive edecek ve sorunlarla başa çıkmamızı sağlayacaktır. Olayın ilmi boyutuna bakmazsak olmaz. İlmi açıdan bakacak olursak insanın hareketli yaratılmış olması yani hareket etmenin insanın fıtratı olduğunu ve fıtrata uymanın kişiye her zaman iyi hissettireceğini söyleyebiliriz. (Yanlışım varsa düzeltin lütfen.). Modern dünyada insanlar tarih boyunca hiç olmadığı kadar az hareket edip çok yiyor ve çok uyuyorlar. Bu da hayatlarına fiziksel ve mental rahatsızlıklar olarak geri dönüyor. İşin bu boyutuna ileride biraz daha farklı bir başlık altında değineceğiz inşaALLAH.

3-Kendimizi ve Sevdiklerimizi Korumak
Tarih boyunca eşkıyalar olmuştur. Hemde ne zaman nerede ortaya çıkıp başınızı belaya sokacaklarını asla bilemezsiniz. Özellikle günümüz toplumları fıtrattan ve vahiyden uzaklaşıp nefislerinin tutsakları konumuna gelmeye başladıkları için etraf eşkiyalarla dolu. Yolda kendi halinizde yürüseniz bile asla kendinizi emin sayamazsınız. Ve başınız türlü sebepten belaya girebilir. Aklına koşup kaçma fikri gelen arkadaşların atladığı iki nokta var. Birincisi yanınızda sizden zayıf birisi varsa onu arkada bırakamazsınız. Sizden güçlü olsa da bırakmamalısınız. İkincisi de herzaman kaçamazsınız. Ve sonsuza dek kaçamazsınız. Bu sebeple durup yüzleşmeniz gerektiği durumlarda kendinizi ve yanınızdakileri savunabilmek için spor şart. Hatta spordan öte savunma sanatları şart fakat bir kişi daha egzersiz vs bile yapmayan birisi ise kendini savunması gereken durumdan sağlam çıkması maalesef pek olası değil. İlmi açıdan bakacak olursak Hz. Muhammed(s.a.v.)'in güreşmesi ve sahabelerin vs kılıç kalkan oynamaları ve güreşmeleri aslında birer spor, egzersiz ve kendini savunma eğitimidir aynı zamanda.

4-Cihada Hazırlık
Burada olayın bilimsel yönünü açıklamak gerekecek :D Bilimsel açıdan bakacak olursak insan bir ideolojiye muhtaçtır. Savunacak, takip edecek bir fikre bir hayat anlayışına, bir değerler bütününe, bir yargılar sistemine, bir iyi-kötü tanımlayıcısına muhtaçtır. Aynı zamanda insan mental sağlığını korumak açısından bir hayat amacına ya da uğrunda savaşacak bir değere de muhtaçtır. Dünyadaki insanlara "hayattaki amacınız ne?" sorusunu sorsanız bilinçli müslümanlar dışında bu soruya cevap verebilecek yoktur. Hatta bu soruyu aklına getiren bile yoktur. Çoğu insan neden geldiğini bilmediği bir dünyaya doğuyor, büyüyor, bir anda kendini okulda buluyor, neden olduğunu bilmeden pek çok şey öğreniyor, nedenini bilmeden ömür boyu çalışıp para kazanıyor yaşıyor yiyor içiyor ama nedenini bilmiyor. Hiç düşünmüyor bile. Çünkü sistemler bunu istemez. Bir sistem için en tehlikeli insan düşünen ve sorgulayan insandır. Hiçbir sistem bu tür insanları sevmez, hakk olan ve saklayacak hiçbir şeyi olmayan tamamen ilahi bir sistem olan İslam dışında. Ayrıca İslam insana tüm fıtrattan gelen amaç, hedef, değer ve yargı ihtiyaçlarını da doyurucu bir biçimde karşılar. Bu da müslümanı diğer insanlardan çok daha başka bir bilinç seviyesine çıkarır. Çünkü o bu amaçsızlar denizinde, rotası, haritası, hedefi belli bir insandır. Neyi neden ne için yaptığını bilir ve bu bilinç ile yaşar. Bu da onu diğer inasnlardan ayırır. İlmi açıdan bakarsak (aslında tamamı ilmi açı bu maddenin ama neyse) cihad en faziletli amel olmakla birlikte kimi durumlarda farzı ayn'dır. Ayrıca bir müslümanın cihada gitmeden ya da içerisinde cihada gitme isteği olmadan ölmesi kınanmıştır.

5-Sosyal Hayatı Olumlu Etkiler
Biraz uçuk gelebilir fakat anlatınca sebebini anlayacaksınız inşaALLAH. Evde tek başına bile spor yapsa insanın fiziksel sağlığına iyi gelmekle birlikte olumsuz duygulardan uzaklaştırıp özgüveni ve olumlu duyguları besleyeceği ve anksiyeteyi de azaltacağı için kişi insanlar ile daha rahat ve sakin iletişim kurabilir. Ayrıca vücut sporlar bir nebze de olsa stresle baş etmeyi de öğreneceği için kişi soğukkanlılığını da daha rahat koruyabilir. Şimdi stresle baş edemeyen, depresif, agresif, olumsuz düşünceler içerisinde boğulan bir insandansa pozitif, özgüvenli, sakin ve soğukkanlı ve rahat bir insan tabii ki de sosyal anlamda çok daha başarılı olacaktır. İlmi açıdan bakarsak müslümanın diğer insanlara iyi muamele etmesi, din kardeşlerine tebessüm etmesi vs gerekir. Olumsuz bir insan bırakın bunları yapmayı kavga bile edebilecekken olumlu bir insan karşı tarafın olumsuz davranışlarına dahi daha müsamahalı davranabilir. Unutmayın mutluluk, tebessüm, iyi şeyler bulaşıcıdır. Fakat olumsuzluk, somurtkanlık ve kötü şeylerde bulaşıcıdır hem de çok. O sebeple biz iyi olanları dağıtıp mümkünse bir iyilik pandemisi yapmaya ve mümkün olduğunca da olumsuzlukları asimile edip kaldırmaya ve yayılmasını engellemeye çalışalım. Zaten dinimizde bizlere iyiliği emredip kötülükten sakınmayı, tartışmadan kaçınıp selametle demeyi öğretmiyor mu?


Neden spor yapmamız ile ilgili yeterince detay saydığımıza göre o halde nasıl spor yapmamız gerektiğine geçmeden önce spor çeşitleri hakkında kısa bir bilgilendirme alalım.


Spor Çeşitleri

Spor dediğimiz zaman herkesin aklına farklı şeyler gelmekte. Kimisinin aklına sadece spor salonundaki aletler gelirken kimisine ağırlık kaldırmak, kimisine fitness, kimine jimnastik, bazısına savunma sanatları, güreş vs, bazısına yürüyüş-koşu vs gelmektedir. Aslına bakarsak bunların hepsi spor kapsamına girer ve genel tanım olarak hepsinin durgunluktan iyi olduğunu söyleyebileceğimiz gibi bir kısmı bizleri ormanın çıkışına yani hedeflerimize götürebilecekken bir kısmı yetersiz kalabilir hatta bir kısmı bizleri istemediğimiz yollara da götürebilir. Böyle bir duruma düşmemek için bazı spor çeşitlerine ve yanlış bilinenlerine çok kısa değinmekte fayda var.


1-Vücut Geliştirme/Bodybuilding
Sanal dünyanın iyice patlattığı ve hakkında en çok yanlış bilgi olan sporlardan birisidir. Bodybuilding ile uğraşanlara genelde kısaca bodyci/bodici/badici vs denir. Genelde insanların aklına devasa kaslara sahip iri yarı insanlar gelir. Popüler kültür bu işi iyice yokuş aşağı sürdü ve iş çığrından çıktı. Pek çok insanın hoşuna gitmeyecek şeyler yazacağım şimdi fakat red etmeden önce iyice araştırmanızı öneririm çünkü hepsi gerçek. Öncelikle o çeşit devasa kasları doğal yöntemler ile yapmak mümkün değil. Tekrar ediyorum mümkün değil. Bu insanlar bu kasları ciddi sağlıksız ilaçlar alarak yapıyorlar. Özellikle steroidler vs çok tehlikeli ve sağlıksızdır. İkinci büyük hata ise bodyciler göründüklerinin yarısı kadar bile güçlü değildirler. Bunun ilk sebebi kasların doğal oluşum olmamasıdır. İkinci sebebi kasların çalıştırılma biçimidir. Kas yapımız sandığınızdan çok daha farklı çalışmaktadır. İnsan kas-kemik-iskelet sistemi basit gibi gözüken oldukça karmaşık bir sistemdir. Spor yaptığımız zama aslında yaptığımız şey kontrollu bir biçimde kaslarımızı zorlamak ve kaslarımızda mikro düzeyde aşınma-kopmalar meydana gelmesini sağlamaktır. Spor sonrası ağrıların sebebi budur. Kaslar bu koptukları yerlerden protein ile tamir olur ve bu sefer daha güçlü tamir olurlar. Bu da daha güçlü kaslar demektir. Fakat bu işlem her zaman aynı şekilde olmaz. Kaslar çalıştırılma yöntemlerine göre kas fiberlerini kalınlaştırma şeklinde bir yol izleyebilecekleri gibi onun yerine daha fazla fiber çekme yolunu da kullanabilirler. Bu da spor sonucu ortaya farklı işlevde kaslar çıkmasını sağlar. Bu sebeple mesela hız için ayrı, güç için ayrı, dayanıklılık için vs ayrı çalışmalar yapılabiliyor. Bodycilerin çalışma yöntemleri ile ortaya çıkan kasa biz kozmetik kas diyoruz. Ya da en azından ben öyle diyorum. Kozmetik kas dediğimiz şey dışarından oldukça sıkı ve yoğun gözükmekle birlikte aslında işlevsel açıdan noksan yapıdaki kaslardır. Bodycilerin kasları bu yapıdadır. Bu kas yapısı sebebi ile kasları sadece görüntüden ibarettir genel anlamda. Ayrıca vücuttaki kas kütlesini fazla arttırmak kişinin esnekliğini ve hareket kabiliyetini de ciddi anlamda kısıtlayacaktır. Çünkü kaslar da belli bir yere kadar sıkışabilirler. Bu sebeple aşırı kas size hareket açısından ciddi sorunlar çıkartabilir. Bu konuya ileride de değineceğiz inşaALLAH. Ayrıca ne kadar çok kas o kadar çok enerji tüketimi demektir. Nasıl ki bir arabada ne kadar büyük motor olursa o araba o kadar çok yakıt tüketir aynı şekilde na kadar çok kas olursa o kadar çok kan gitmesi gerekir oraya. Aynı zamanda o kasların hareket etmesi için de daha fazla enerji tüketmesi gerekecektir ki bu da kişinin çabuk yorulmasına sebep olacaktır. Ve tabii ki daha çok oksijen gerekecektir kaslara. Mesela film yıldızlarının kasları da bu şekildedir. Yani işlevsel değil kozmetik. Popüler kültür insanlara bunu dayattığı ve insanlar da sorgulamadığı için herkes daha kaslı olma peşinde. Fakat ileride de geçeceği üzere farklı branşlarda spor yapan ve bu insanların üçte biri kadar olan insanlar bu insanlardan çok daha güçlü ve işlevsel kaslara sahiptir. O yüzden siz siz olun bodyci olmayın :)

2-Fitness
Oldukça popüler olan bu spor türü daha çok ağırlık çalışmak üzeredir. Bodybuilding'ten çok daha iyi ve sağlıklı olmakla birlikte genelde insanlar buradan oraya kayabiliyor. Ağırlık çalışmak aslen iyi birşey olmakla birlikte ileride de değineceğimiz bazı eksileri mevcuttur.

3-Kardiyo/Cardio
Kardiyo çalışmaları aslında bir nevi uzun süre dayanıklılık olarak tanımlanabilir. Kasların yoğun tempoda uzun süre çalışabilmesi üzerine kurulu ve gayet yararlıdır ama yeterli değildir.

4-Plates:
Daha çok yağ yakma üzerine bir spor tarzı.

5-Cross-fit
Şu ana kadar baktığımız egzersizler arasında en çok yönlü olanıdır. Daha çok kardiyo ile fitness'ın karışımı gibidir. Oldukça iyidir.

6-Calisthenics/Kalisteniks
Vücut ağırlığı kullanılarak yapılan egzersizlerdir. Şu ana kadar sayılanlar arasında en işlevsel kas grubunu oluşturur. Hareketleri tek seferde birden fazla kas grubunu çalıştırır. Böylece çok yönlü gelişim sağlamanın yanında kaslara birlikte çalışma yeteneği de kazandırır. En temel ve en çok bilinen ve en işlevsel üç temel calisthenics hareketi: şınav-mekik-çök kalk'tır. Bu konuya daha sonra değineceğiz inşaALLAH.

7-Savunma Sporları:
Savunma sanatları kendi içerisinde iki ana dala ayrılır: Vurmalı ve boğuşmalı sporlar.

7.1-Vurmalı Sporlar
Rakibe vurma üzerine kurulu sporlardır. Ciddi rakip analizi ve çalışma gerektirirler. Özellikle boyun ve karın bölgesin sağlam kas yapısı gerektirirler darbeleri karşılayabilmek için. Hızlı refleksler gerekir. En temel vurmalı spor Boks'tur.

7.2-Boğuşmalı Sporlar
Rakibe vurmanın yasak olduğu, bunun yerine rakibi yere alarak fırlatma, süpürm, boğma ve bitirme/kilit teknikleri vs uygulanarak yapılan sporlardır. Yüksek ağırlıkları manipüle etme gereksiniminden dolayı sağlam kardiyo, güç ve esneklik gerektirir. En temel boğuşmalı spor Güreş'tir.

Daha sonra savunma sporlarını daha detaylı inceleyeceğiz inşaALLAH.

8-Esneme
Esneme hareketler vücudun esnekliğini arttırmaya yönelik hareketlerdir. Oldukça yararlıdır, eklemlere de iyi gelir. Esneme hareketleri spor sırasındaki sakatlanma riskini de azaltır.

9-Isınma
Isınma hareketleri genelde herhangi bir spora başlamadan önce vücudu hazırlayıp harekete hazır hale getirmek için kullanılır. Arabalarda motorun boşta çalıştırılarak bir süre ısıtılması ardından yola çıkılması gibi düşünülebilir. Isınma hareketleri spor sırasındaki sakatlanma ve kalp krizi risklerini de azaltır.

10-Koşu/Yürüyüş/İp atlama
Yürüyüş oldukça güzel ve hafif bir egzersizdir. Yoğun tempoda uzun yapılması özellikle dolaşım sistemi için oldukça faydalıdır. Koşu ise çok daha iyidir. Tempolu-yokuş yukarı-depar gibi çeşitlendirerek yapılması hız, kardiyo, güç gibi alanlarda da gelişim sağlayacaktır. Ayrıca maraton koşucularının kalpleri hatta vücutlarının enerjiyi işleyiş biçimi bile değişmektedir. İp atlamak da kardiyo geliştirmek, el ayak koordinasyonunu arttırmak, dolaşım sistemini çalıştırmak gibi yararlı etkilere sahiptir.

Daha pek çok farklı spor türü ve dalı sayabiliriz fakat bu kadarı yeterlidir diye düşünüyorum. O halde nasıl spor yapmalıyıza geçmeden önce işlememmiz gereken son bir konu kaldı o da insan vücudunun sınırları.

11-Yüzme
Yüzme sünnet olmasının yanı sıra özellikle omurga ve iskelet sistemi üzerinde fazlası ile olumlu etkiye sahiptir. Ayrıca kardiyoyu güçlendirir ve kalp-damar sistemlerini etkili bir biçimde çalıştırır. Öğrenilmesi oldukça önemlidir ve Hz. Muhammed(s.a.v.)'de tavsiye etmiştir. Fakat yüzme öğrenirken karma ortamlardan ve uygunsuz giysilerden uzak durmak oldukça önemlidir. Aksi taktirde bedeni inşa ederken ruh yıkılacaktır.

12-Atıcılık/Okçuluk
Atıcılık da Hz. Muhammed(s.a.v.) tarafından tavsiye edilen, el göz koordinasyonunu geliştiren ve cihada hazırlık noktasında önemli bir yer tutan bir spordur. Günümüzde bu iş en profesyonelce poligonlarda icra edilebilir. Poligonlar mermi başına para almaktadır genelde. Temelden başlayarak ileri seviyeye doğru ilerleyeceksinizdir. Stres atma ve özgüven kazanma noktasında da oldukça önemlidir. Buna paralel silah bakımının da öğrenilmesi oldukça yararlı olacaktır. Poligon imkanı bulamayanlar evde boncuklu silah ile de talim yapabilirler temelleri öğrenmek için gayet yeterli ve oldukça yararlıdır. Ayrıca bıçak atmak da ayrı bir sanat olup herkes yapabilir. Okçuluk ise özellikle ciddi miktarda üst vücut ve özelliklede omuz gelişimi sağlayacak önemli bir atıcılık sporudur. Özellikle eski/geleneksel yaylar daha fazla kuvvet gerektirmektedir lakin maalesef çok güzel olmalarına rağmen modern yaylardan daha güçsüz olma eğilimindedirler.

13-At Binmek
Binicilik yine Hz. Muhammed(s.a.v.) tarafından tavsiye edilmiş olup at binmek oldukça özel bir spordur. Kişiye pozitif duygular aşılar, kan dolaşımını hızlandırır ve heyevanlandırır, ayrıca başka bir canlı ile bağ kurması ve ilgilenmesi gerekeceği için şefkat, sorumluluk bilinci ve sosyal ilişkiler alanlarında da kişiye olumlu etkiler sağlayacaktır.


İnsan Vücudunun Sınırları

İnsan vücudunun sınırları sandığınızdan çok daha geniştir. Öyleki sonu yok gibidir. Rabbimize bu muazzam sistemi ve nimeti için ne kadar şükretsek azdır. Öldürmeyen acı güçlendirir sözünü çoğunuz duymuşsunuzdur. Bu söze katılmayanlar olabilir fakat biraz düşündükleri taktirde bu sözün oldukça doğru olduğunu onlar da fark edeceklerdir. İnsan hem fiziksel hem mental olarak oldukça dayanıklı bir yapıdadır. Sınırlar vücudumuzda ya da mentalitemizde değil kafamızın içindedir. Klişe gibi gelebilir fakat hadi daha yakından inceleyelim. Bilindiği üzere bir insan yaklaşık 40 gün açlığa, 10 gün susuzluğa dayanabilir. Fakat bizler buna dayanabilir miyiz? Buradaki aslın nokta kişinin kafasındaki sınırlardır. Örneğin bazı hayatta kalma hikayelerinde ben bunu asla yapamam diyeceğiniz şeyler duymuşsunuzdur. O insanlara sorsanız onlar da aynısını derlerdi büyük ihtimal fakat gün gelmiş yapmışlar. Bunun sebebi özellikle hayatta kalma durumlarında ya da tehlike anında beyin "Fight or Flight/Savaş yada Kaç" moduna girer. Bu duruma girdiğinde beyin ya herşeyi bırakıp kaçmayı seçer ya da herşeyi göze alıp savaşmayı. Mesela bir köpeği ya da kediyi sevmek istiyorsanız ve o size güvenmiyor sizden kaçıyorsa, ve siz onu köşeye sıkıştırırsanız büyük bir hata yaparsınız çünkü onu bu hayatta kalma moduna sokup bu iki seçenekten birine mahkum edersiniz. Böyle bir durumda köpek ya da kedi size saldırırsa sebebini artık biliyorsunuz. ) Ayrıca bu durum savaşta ordular vs için de geçerlidir. Bu sebeple düşman köşeye sıkıştırılırken her zaman bir kaçış yolu açık bırakılır. Aksi taktirde kaçma ihtimalinin olmadığını gören düşman hayatta kalmak için tamamen savaşma moduna geçecek ve herşeyi göze alacaktır. Hayatta kalma durumlarında genelde beyin önünüzdeki korku unsurundan daha küçük olan tüm sınırları kaldırır. Bu da size normal şartlarda içinde yaşadığınız sınırların dışında şeyler yaptırır. Ama unutmayın sadece kendi boyutundaki ve kendinden küçük sınırları kaldırabilir. Örneğin normal şartlar kimse çamurlu su içmez. Bu iğrenme sınırı çoğu insanda vardır. Fakat kafanıza silah dayandığında ya da susuzluktan ölmemek için içme durumunda oluşan korku unsuru bu iğrenme sınırından büyük olduğu için bu sınır bir anda kalkar. Fakat nice müslümanlar ölümle tehdit edilseler dahi ALLAH'ın hudutlarını aşmazlar. Çünkü buradaki korku unsuru onların sınırlarının yanına bile yaklaşamaz. Bu da buradaki korkunun sadece kendine eşit ya da küçük sınırları kaldırabileceğini ispatlar niteliktedir. İnsan vücudu aslında çok dayanıklı ve sağlam bir yapıdadır. Sandığınızdan daha çok ağırlığı kaldırabilir, daha uzağa zıplayabilir, daha hızlı koşabilir, çok daha hızlı reflekslerle yanıt verebilir, çok daha fazla darbe alabilir, çok daha fazla sıcak ve soğuğu tolere edebilir. Aynı şekilde insan psikolojisi de sandığınızdan çok daha büyük acıların, yıkımların, kayıpların, bunalımların üstesinden gelebilir. Buradaki asıl sınır sizin kafanızdadır. Fakat bu sınırlar bir günde oluşmadığı gibi bir günde yıkılmaz da genellikle. Fakat çoğumuzun başına gelmiştir asla yapamam/yapamıyorum dediğimiz bir şeyi bir noktada çok iyi yapar hale gelmişizdir. Ve bu bazen bir anda olmuştur. O andan itibaren artık o şey bizim için çocuk oyuncağıdır. İşte asıl konu bu. İmkansız yoktur sadece biraz zorlar. Bu sebeple önce kafanızdaki sınırları kaldırmanız gerekiyor. Mesela ben küçükken zayıf, çelimsiz, çabuk hasta olan bir çocuktum. Sonra 14-15 yaşlarında iken kendimi geliştirmeye ve üzerime yapıştırılan etiketlere, kafamdaki sınırlara inat şeyler yapıp bunları yıkmaya başladım. Örneğin soğuk su benim için bir kabustu. Bende tüm kabus ve korkular gibi (ALLAH korkusu hariç) korku ile yüzleşerek ancak bunu çözebileceğimi anladım ve yavaş yavaş her banyo yapışımda su sıcaklığını biraz daha düşürdüm. Ve mont+kazak+badi+atletle dahi soğukta hasta olup üşüyen ben montsuz atletsiz üşümeden ve hasta olmadan durabilecek bir raddeye vardım. Burada asla amacım övünmek ya da riya değil. Sadece kendim için bile en azından eski ben için imkansız olan birşeyin olmasını anlattım. O sınır o kadar güçlüydü ki benim için, o kadar yüksekti ki o duvar aşamam sanıyordum, bir insan bunu yapamaz sanıyordum. Sonra adım adım ilerledim. Ufak adımlar. Her bir adım bana motivasyon verdi ve bana bir adım daha ileri gidebileceğimi gösterdi. Sonra anladımki aslında insan vücudu çok daha ağırlarını da kaldrırır. Yeter ki kafadaki sınırlar kalksın ve doğru şekilde ilerlensin. Sakin adım adım. Mesela erken mi kalkmak istiyorsunuz kimse tek seferde saat 10dan saat 4te kalkmaya geçemez. Ama önce 9 sonra 8 sonra 7 sonra 6 şeklinde yapabilir. Mesela bir adam kendisine sürekli çok düşük miktarlarda yılan zehri verererk vücudunun yılan zehrine karşı bağışıklık kazanmasını sağlamıştı. Öyleki yanlış hatırlamıyorsam 120-130 küsür yılan ısırmasında hayatta kalmıştı. Yani bu vücut ve bu mentalite aslında Rabbimizin muazzam birer mucizesi ve nimeti. Aslında pek çok şey yetenek vs den çok kafadaki sınırlar ile ilgili. Çünkü ALLAH öyle yaratmış ki çalışan herkes herşeyi başarabilir ALLAH'ın izni ile. Konu biraz dağıldı hakkınızı helal edin ama spor ile de bir açıdan bağlantılı olduğu ve önemli olduğu için yeterli olmasa da değinmek istedim.

Evet artık uzun süren araştırmalarım ve pek çok farklı deneme yanılma sürecinin ardından en optimum spor programı düzeninin temelini ve sebeplerini açıklayacağım inşaALLAH.


Nasıl Spor Yapmalıyız?

Öncelikle şunu iyi belirleyelim. Spordaki amacımız sadece kan dolaşımını hızlandırmak değil. Ayrıca genel dolaşım sistemini aktif etmek, kas-eklem-iskelet sistemini çalıştırmak, vücuttaki fazla enerjiyi yakarak yağ birikmesini engellemek ayrıca mevcut yağ oranını azaltmak. Kısa not vücuttaki yağ oranı asla 0 olamaz. 0a çok yakın olması da çok sağlıksızdır sonu ölümle biter. Lakin çok olması da sakıncalıdır obezite vs. Herşeyde olduğu gibi burada da orta yol tutmak gerek. Orta yoldan kasıt normal sağlam beslenmek fakat gerekli egzersizleri de yapmaktır. Böylece vücut yağ dengesini ayarlayacaktır. Ayrıca genel olarak normal şartlarda diyete vs gerek yoktur. Spor oranına göre protein ve kalsiyum aldıktan sonra aşırıya kaçılmadığı müddetçe şeker, yağ, karbonhidrat tüketmek zararlı değil yararlıdır. Unutulmamalıdır ki ekmek insanlık kadar eskidir. Genetiğin bozulma olayını öne sürecek olursak şu an genetği bozulmamış ne var diye sormak gerekir. Öyle ki içtiğimiz suda bile ne olduğu belli değil. Fakat ekmeğin zamanızmda asıl zarar verme sebebi bunlar değil hareketsizliktir. Yani vücuda giren enerjinin yakılmaması, birikmesi ve yağ olarak depolanması sonucunda ortaya çıkan sorunlardır. Çözüm ise aldığın kadar yakacak, yaktığın kadar alacaksın. Yani ne kadar hareket o kadar ekmek de diyebiliriz. Mesela maratoncular maratona çıkmadan önce yüksek düzeyde şeker ve karbonhidrat tüketirler. Çünkü kasların glikoza ihtiyacı vardır. Ayrıca maraton boyunca da şeker ve su tüketirler. Buraya kadarki kısmı sporun herkes için minimum olan kısmı. Fakat ideal olan spor ile güç, hız, dayanıklılık, esneklik, çeviklik, mobilite, kardiyo gibi alanarda da gelişim sağlamaktır. Ayrıca savunma sanatları çalışmaları da yapılmalıdır. Ve insan iskelet sistemi 2 değil 3 ana bileşenden oluşur. Kemik, Kas ve Tendon. Kemik sert yapılardır kalsiyum ile desteklenirler. Kemikler kaslardan daha farklı çalışmalar ile güçlenirler. Kemikler küçük darbe-şoklar ile mikro kırıklar oluşması ve bu mikro kırıkların kalsiyum ile daha sağlam tamir edilmesi ile gelişir. Mesela koşu yaptığımız zaman aslında her adımda ayaklarımıza çok düşük miktarda şoklar uygularız. Daha sonra alacağımız kalsiyum ile kemik gelişimini sağlayabiliriz. Kemikler çok uzun sürede gelişir. Kaslar nispeten yumuşak etli dokulardır. Doğru yönlerde zorlamalar ile mikro yırtıklar oluşması ve bu yırtıkların protein ile tamir edilmesi ile güçlenirler. Kemiklere göre çok daha hızlı gelişirler. Tendonlar kemik ile kas arası bir yapıdadırlar. Görevleri kasları kemiklere bağlamaktır. Tendonlar kemiklerden daha kolay fakat kaslardan daha zor gelişirler. Genelde sık tekrarlı antremanlar gerektirirler.

Şimdi idel spor programı nasıl olmalı ona bakalım.


İdeal Spor Programının Anahtar Taşları

İlk olarak programa tüm vücudu ısındırarak başlamak gerekir. İdeal spor genel olarak ısınma-çalışma-soğuma şeklinde gerçekleşir ve mümkün olduğunca birbirine yakın alanlar çalıştırılır. Buradaki amaç vücudun ve kalbin gereksiz yorulmasını engellemektir. Mesela önce kollar çalışıldıysa kan hazır oralardayken üst vücut çalışılabilir. Ardınan core çalışmaları yapılabilir sonra da bacaklara geçilebilir. (core kasları: bel bölgesinde yer alan temel sırt kaslarıdır oldukça önemlidirler her açıdan.). Spora başlarken vücut soğuk olduğundan kolaydan başlama iyidir bu sebeple önce el bilekler ve boyun esneme/ısınmalarını yapmak sakatlanmaları engelleyeceği gibi vücudu da daha aktif hareketlere hazırlayacaktır. Ardından kollar ve omuz bölgesi esnetilip ısındırırlır. Esneme ve ısınma hareketleri genel olarak hafif hareketler olduğundan ve sakatlanmayı vs de önlediklerinden dolayı başlangıç için idealdirler. Mesela sabah kalkınca yapmak gün boyu rahat hareket etmenizi sağlayacağı gibi güne başlamınızı da kolaylaştıracaktır. Kollar ve omuzlardan sonra bacaklara ve en son da bele geçebiliriz. Burada önce bele de geçilebilir biraz opsiyonel ama ben şahsen beli en sona bırakmayı tercih ediyorum. Bu kısım her yaş ve cinsiyetten insanın yapması gereken ve yapabileceği bir aşama. Tabi yaşa bağlı olarak bazı hareketlerde gereken esnekliği vs sağlayamayabilir fakat yapabildiği kadar yapması onun yararına olacaktır. Bu hareketler vesilesi ile gün içerisinde daha rahat hareket edebilecektir. Ayrıca vücu ısınmış ve eklemler/kaslar vs açılmış olduğu için gün içerisinde oluşabilecek ters hareketlerden kaynaklı sakatlanma riski de önemli ölçüde ortadan kalkmış olacaktır.

Ardından yine sabah rutinin olmazsa olmazı ve her yaş ve her cinsiyetten insanın yapması gereken bir adımdır. Yürüyürş de olur fakat koşu tüm sistemleriniz için çok daha yararlıdır. İllede yürüyüş yapılacaksa yüksek tempoda yapmak gerek. Ayrıca bu sabah yürüyüş/koşu olayını kapalı ortamda icra etmek yerine sabahın huzurlu ve Rabbimizin vermiş olduğu o muazzam dinlendirici ve iç açıcı havasında açık alanda yapılması önemlidir. İsteyen bir parkta vs yapar isteyen sokak sokak turlar. Ben şahsen aynı yerde dönüp durmayı sevmediğimden sokakları arası uzun bir rotada koşmayı tercih ediyorum. Sadece köpeklere karşı dikkatli olunması ve gerekiyorsa köpeklerin yanından geçerken yavaşlamakta fayda var. Hazır köpek konusu açılmışken köpek saldırısında yapılması gerekenlere çok kısa değinelim. Öncelikle eğer bir köpek size havlıyorsa ya da saldırgan tavırlar sergiliyorsa ilk yapmanız gereken sakin olmak ve panik yapmamak. Ardından köpekle göz temasını kesmeden sakin ve yavaşça uzaklaşmakta yarar var fakat asla arkanızı dönmeyin! Zaten eğer size saldıran köpek tek değilse, örneğin 3 köpek varsa ikisi sizi önden oylaraken biri açıktan arkanıza dolaşmaya çalışacaktır buna muhakkak dikkat edin yoksa o süpriz unsuru sizi korkutabileceği gibi direkt saldırada bilir. Bu sebeple asla arkanıza almayın. Şunu da unutmayın sokak köpekleri de sokak serserileri de çok havlar ve sürü halinde olmadıkça genelde saldıramazlar. Sürü halinde olsalar bile karşı taraf korkmaz, dik ve cesur bir duruş sergiler ve kontrolü eline alırsa çabuk sönerler. Eğer köpek size doğru atılım yapıyormuş gibi yaparsa siz de aynı şekilde yaparak onu korkutun. Fakat ilk atağı sizin yapmanız saldırmayacaksa bile kışkırtabilir. Bu arada onların yaptığı gibi sizde bağırarak, birşeyler atarak yada sadece elinizle atıyormuş gibi blöf yaparak onları korkutmaya ve aradaki güvenlik mesafesini korumaya çalışın. Ve koşmadan, arkanızı dönmeden oradan uzaklaşmaya çalışın. Ve ALLAH korusun eğer ısırılırsanız mutlaka doktora gidin kuduz olayının şakası yok. Ayrıca koşu ve yürüyüşün yanına yapılabilecek bir diğer kardiyo egzersizi ip atlamaktır. Fakat küçükken atladığımız şekilde değil doğru şekilde ip atlamaktır. Doğru şekilde ip atlamaya alışma süreci biraz can sıkıcıdır. Benim öğrenmem 1 haftamı almıştı. Bir hafta boyunca tek seferde 10 tane atlayabilsem bile seviniyordum. Alıştıktan sonra ise pratikle atlama sayınızı arttırabilirsini. Günde 15-20dk ip atlamak el ayak koordinasyonunu geliştireceği gibi size ciddi miktarda ter attıracaktır. Ayrıca dolaşım sistemini de olumlu etkileyecektir. Ve doğru formda ip atlamak aslında çok az hareket gerektirdiği için her yaştan ve cinsiyetten insan rahatlıkla yapabilir. Dilerseniz zamanla farklı ip atlama teknikleri ile egzersizinizi zenginleştirebilirsiniz.

Isınma ve esneme hareketlerinin ve koşunun ardından programımızın omurgasını oluşturacak hareketlere geçelim: Şınav-Mekik-Çök Kalk
Üç çok temel ve kimsenin yapmak istemediği calisthenics hareketi. Hiç düşündünüz mü neden kimse yapmak istemez? Aslında neden kimse soğuk su ile banyo yapmaz ile cevabı aynı. Zor geliyor da ondan. Bu sebeple yararlarına rağmen kimse yapmaz. Onun yerine insanlar daha şık gözüken spor aletlerini tercih ediyor. Öncelikle şunu belirtelim ki sporda da sadelik esastır. Karmaşıklık iyi değildir. Ve şunu unutmamak gerekir ki çoğu spor aleti benzer olup aslında aynı şeyler yaptırırlar hemde daha kötü biçimde. Toplu kas grupları yerine belirli kasları özel olarak hedef alırlar bu da işlevsel kas geliştirmeye engeldir. Ayrıca çeşitlilik çoktur bu da insanları cezbeder fakat aslında yaptıkları sadece aynı hareketin lacivertidir. Şınav, mekik ve çök kalk vücudun birden fazla bölümünü çalıştırarak toplamda bir full vücut antremanı oluştururlar. Güç, hız, dayanıklılık vs için aslında ihtiyacınız olan anahtar bu üç harekettir. Sadece bu üç ve temelde basit hareket tüm vücudunuzu çalıştıracak ve birlikte çalışmayı öğreterek işlevsel kas oluşumu sağlayacaktır. Fakat nasıl yapılacakları çok önemlidir. Öncelikle ufaktan başlayın günde 20-20-20 yada kişiye göre 50-50-50 başlangıç için iyidir. Ben yanlış hatırlamıyorsam 25-25-25 başlamıştım. Sonra ilerleme oldukça bunu adım adım arttırırsınız fakat adım adım. Bir anda asla büyük adımlar atmayın. Unutmayın eğer kasları gereğinden fazla zorlarsanız ya da yeterli proteini sağlamazsanız kas gelişimi değil kas kaybı yaşarsınız. Bu arada herkesin gün içerisinde tek seferde 1 saat spor yapacak vakti yok. Ayrıca bu tek seferde yapılması gereken büyük iş zaten zor olan spordan insanı daha da uzaklaştırıyor. Bu sebeple bu 3 hareketin yapılması gereken tekrarını günde 4e yada 5e bölün. Mesela tek seferde 25-25-25 yapmak yerine günde 5 defa 5-5-5 yapın. Böyle söyleyince çok kolay gözüküyor değil mi? Öyleki iş yerinde molalarda bile yapılabilir? Öteki türlü ben ona nasıl vakit ayıracağım derdi olur. Sonra adım adım arttırın. Ne zaman arttırmanız gerektiğini vücut size söyleyecektir. Hergün istikrarlı yaptığınız halde kaslarınızda hiç ağrı yoksa bu demektir ki bir üst seviyeye çıkma zamanı gelmiş. Ben 25-50-75-100 şeklinde ilerlemiştim. Bu şekilde yapılan sporun protein ihtiyacını karşılamak da oldukça kolaydır. Günde 2 haşlanmış yumurta yemek yeterli olacaktır. Şahsen ben protein tozuna karşıyısım. Doğal bir yöntem olmamasının yanı sıra protein tozu gereğinden fazla tüketildiğinde böbreklerin daha fazla çalışmasına, kemik kaybına, bağırsak sorunlarına, karaciğerde fonksiyonu bozukluğuna, dehidrasyona, mide bulantısına, yorgunluğa, baş ağrısına ve daha fazlasına neden olabilir. Bu sebeple et-süt-yumurta gayet yeterli protein kaynaklarıdır. Ayrıca yer fıstığı da iyidir. Bu arada önemli olan yüksek sayılarda yapmak değildir. Bana göre çıkılması gereken en üst seviye günde 200-200-200'dür. Bu seviyede her tekrarı nizamı yapabiliyorsanız bir sonraki aşama tek tip yapmamaktır. Pek çok farklı şınav çeşidi vardır. 200-200-200 yapabilen bir insanın bir sonraki aşaması bu üç temel hareketin 20 varyasyonunu 10 tekrar ile yapmaktır. Yani 200 tane tek tip şınav yerine 10 tekrarlık 20 tip şınav yapmasıdır. Mekik ve çök-kalk içinde aynı şey geçerli. Tüm bunları hergün nizami bir şekilde yapacak hale gelmek zaten oldukça büyük bir başarıdır ve genel olarak yeterlidir. Programın bu aşaması da her yaş ve cinsiyetten insanın yapabileceği ve yapmasında yarar olan bir kısımdır. Hiç olmazsa günde 25-25-25 mevcut gücü korumaya yardımcı olacak ve dolaşım sistemini olumlu yönde etkileyecektir. Hız için atreman yapıyorsanız kendiniz hareketli doğru ve maksimum hızda yapmaya zorlayabilirsiniz. Eğer size fazla kolay geliyorsa üç hareketi de eksta ağırlıklar ile de yapabilirsiniz. Tek ihtiyacınız bu üç basit hareket. Sıkıcı olabilir ama hiçbir alete ihtiyaç yok ve çok daha işlevsel.

Spor programımızın bir sonraki aşaması savunma sanatları olacaktır. Aşağıda uzun ve çok çeşitli savunma sanatlarını araştırıp incelemem sonucu bulduğum en işlevsel savunma sanatlarını önem ya da çalışma sırasına göre listeliyorum:


En İyi Savunma Sanatları:

1-Boks

İlk başta boksun olması insanlara biraz tuhaf gelebilir fakat diğer dövüş dalları ile ilgili yazdıklarımı okuduktan sonra bana hak vereceksinizdir. Aslında ilk sıra biraz tartışmalı çünkü yerini güreş de alabilir ve güreş bazı açılardan sağlık açısından daha iyi ayrıca sünnet. Fakat güreşin ve boğuşmalı sporların dezavantajı genel olarak sadece birebir durumlarında işe yaramalarıdır. Eğer karşınızda iki kişi var güreşemezsiniz. Ayrıca güreş ve boğuşmalı sporları öğrenmesi zor ve partner ve hoca gerektiren sporlardır. Üstelik sert zeminlerde uygulanması uygulayıcı açısından da risklidir. Boks ise sadece birebir de değil bire iki bire üç gibi çok çeşitli senaryo ve zeminlerde uygulanabilir. Ayrıca evde bile öğrenebilirsiniz. Fakat gerçek bir dövüşün stresine ve zorluğuna, ayrıca darbe almaya alışmanız için bir partner önemlidir. Fakat partnersizde tüm teknikleri öğrenebilir ve çalışabilirsiniz. Boks aslında hakkında en çok yanlış bilgi olan sporlardan birisidir. Eskiden boksu hantal zanneder, sadece yumruk atmaktan ibaret der geçerdim. Fakat boks asla sadece yumruk atmaktan ibaret değildir. O yumruğun arkasında çok ciddi planlamalar, ayak oyunları, eskivler, bloklar, teknikler vs yatmakta ve hiçte hantal olmayan bir spordur. Boks hakkında belki ileride ayrıca bir yazı yazabilirim isteğe bağlı olarak. Fakat kendini her durumda savunma, kolay öğrenme ve hızlı öğrenme eğrisi sebebi ile kendini savunmak isteyenlerin ilk tercihi olmalıdır. Yalnız ciddi kardiyo gerektirir bilginiz olsun. Tum vurmalı sporların başı bokstur. Ciddi olanların hepsinde önce size temel boks eğitimi verirler. Temelde sade ve etkili bir spordur fakat detaylara indikçe şaşırabilirsiniz.

2-Güreş
Güreş en temel boğuşmalı spordur. Ciddi güç ve kardiyo gerektirir fakat birebirde oldukça etkilidir ayrıca sağlık açısından da oldukça faydalıdır. Genelde güreşe küçük yaşlarda başlamak gerekir fakat yaşınız ilerledi diye başlamamazlık etmeyin. Biraz hiçten iyidir.

3-BJJ(Brazilian Jiu-Jitsusu)
Üçüncü sırada yine bir boğuşmalı sporumuz var. Aslında ilk iki sıra olduğu gibi üçüncü ve dördüncü sıra da oldukça çekişmelidir. BJJ aslen Japon Jiu Jitsu'dan gelmektedir. Bu spor normalde samurayların savaş stili idi. Zırhlı veya zırhsız düşmanlar üzerinde kullanılan az bilinen çok kapsamlı bir spordur. Fakat daha sonra bu sporun belirli kısımları farklı adlar almışlardır. Aikido, Judo ve BJJ aslen aynı sanatın farklı kısımlarını oluşturmaktadır eskiden. Hatta daha fazlası da vardır normalde. BJJ'ye gelecek olursak Japon Jiu Jitsusunun yer kısmına ve kilitlerine odaklanan halidir. Güreş gibi ayaktan yere alma ve fırlatmalardan çok yerden yere yapılır. Ve güreşten farklı olarak rakip eklem kilitleri ya da boğma yöntemleri ile bitirilir. Bunlara submission(teslimiyet/teslim alma) yöntemleri denir. Amaç rakibi submission'a getirmektir. Dövüşün pek çok farklı boyutu vardır. Çok uzun menzilde uçan tekmeler vs olur. Uzun menzilde tekmeler, orta menzilde yumruklar, yakın menzilde diz, dirsek ve kafa, ayakta boğuşmada süpürmeler, fırlatmalar, yere alma teknikleri vs, yerde de boğuşma ve bitirme teknikleri şeklinde kısaca özetlenebilir. BJJ ile Güreş'in eksik bıraktığı yerde boğuşma ve kilit kısmını tamamlamış oluyoruz.

4-Muay Thai
8 uzuv sanatı olarak da bilinen bu vahşi spor oldukça etkili bir vurmalı spordur. Bu sporda yumruklar ve tekmelerin yanı sıra diz, dirsek ve süpürmeler de kullanılır. Böylece her menzilde çok yönlü savaşılmış olur. Oldukça sert bir spordur. Kökleri Muay Boran sporuna dayanmakta olan bir Tayland dövüş sanatıdır. O kadar etkilidir ki zamanında pek çok Kung Fu ustası Tayland'a gelecek Muay Thai müsabakalarına katılıp feci dayak yemiş ve bunun üzerine asla onun kadar etkili olamayan Kick Boks'u ortaya çıkartmışlardır. Kick Boks'un bu kadar popüler olmasının tek sebebi iyi pazarlanmış olmasıdır. Asla Muay Thai kadar etkili değildir ve yanına dahi yaklaşamaz. Kick Boks'a daha sonra değineceğiz inşaALLAH. Fakat bu spor Türkiye'de çok suistimal edilmektedir. Boks ta aynı şekilde. Kickboks öğrenen ve asıl branşı Kickboks olan antrenörler bu üç sporu paket yapıp öğretmektedirler hiçbi yetkinlikleri olmamasına rağmen. Bu sebeple gerçek ve iyi bir Boks ya da Muay Thai öğrenebilmek için antrenörünüzü iyi araştırmanız gerekiyor. Bu spor da genel itibarı ile evde öğrenilebilir. Vurmalı spor teknikleri evde çalışma torbası olduğu sürece evde öğrenilebilir fakat gerçek bir dövüşün stresine ve zorluğuna, ayrıca darbe almaya alışmanız için bir partner şarttır.

5-Capoeira
Çoğunuzun adını bile duymamış olabileceği, duyanlarının da işlevsiz olduğunu iddia edebileceği Brezilya çıkışlı Afrika kökenli spordur. Aslen Brezilya'lı köleler tarafından icraa edilen bu spor az bilinmesi ve hakkındaki bilgi kirliliği ile suistimal edilmektedir. Capoeira alışılmışın dışındaki duruş ve vuruş şekilleri ile aslında ciddi esneklik ve pratiklik gerektiren. Asla tahmin edemeyeceğiniz açılardan dahi gelecek olan saldırılara karşı hazır olmanız gereken oldukça üretken bir spordur. İşe yaramaz olduğunu iddia edenlere Panama savaşını araştırmalarını öğrenirim. Bu savaşta savaşa katılıp hayatta kalan kölelere özgürlükleri vaad edilmiştir. Bilin bakalım hayatta kalan kölelerin ortak özelliği nedir? Capoeira bilmeleri. Çünkü aslında özellikle bazı dövüş sanatları sadece dövüş sanatı değildir. Özellikle Boks ve Capoeira için bunu söyleyebilirim. Çok detay girmeyeceğim çünkü bu başka bir yazı konusu olur fakat Boks hayatımda oldukça farklı bakış açıları açtı ve bana oldukça ilginç şeyler öğretti. Öyle ki Bokstan iki hayat dersi bile çıkardım:
-Nefes al.
-Panik yapma/Sakin ol.

Capoeira da sizlere olaylara oldukça farklı ve üretken açılardan bakma yeteneği kazandıracaktır. Ayrıca yapması oldukça zevkli bir spor.

6-Judo
Güreşe benzer şekilde ayakta başlayan judo güreşten farklı olarak kilitler de içermesi sebebi ile oldukça işlevsel ve güzel bir daldır.

7-Taekwondo
Taekwondo aslen Güney Kore ordusu için geliştirilmiş bir dövüş stili olup bu versiyonunu ancak Kore'de öğrenebilirsiniz. Tüm dünyada öğretilen Taekwondo'nun olimpik versiyonudur. Bu versiyon neredeyse sadece tekmelere ağırlık verir. Tekme atmayı öğrenmek için oldukça iyi bir spordur ve diğer saydıklarımıza göre nispeten hafiftir.

8-Eskrim
Eskrim aslında bir kılıç dövüşü stili olmakla birlikte oldukça hızlı ayak oyunları ve refleksler gerektirmesi sebebi ile diğer dövüş stillerinizi destekleyecek niteliktedir.

9-Wing Chun
En işlevsel ve basit Kung Fu stili olan Wing Chun tam temaslı bir dövüş dalıdır ve uzmanlaştığınız zaman orta-yakın ve yakın menzilde gözünüz kapalı dahi dövüşmenizi sağlar fakat bazı sıkıntıları mevcuttur. Artık başka yazıda nasipse.

10-Systema
Öğrenmeniz Rusya'ya gitmeden pek mümkün olmayan ve sahtekarının da bol olduğu bir askeri savunma stilidir. Prensipleri oldukça mantıklı ve herşeye uygulanabilirdir.

11-Tai Chi
İşlevsiz bir Kung Fu stili olmasının yanı sıra Tai Chi'nin rakibin gücünü ona karşı kullanma felsefesi ve teknikleri oldukça ilginç ve öğrenilmesi yararlıdır.

12-Parkur
Aslen bir dövüş dalı değil fakat oldukça tavsiye ettiğim çok eğlenceli ve işlevsel bir spor çeşididir. Sadece biraz fazla güç ve esneklik gerekebilir.

Bu savunma sanatları dışında kalanların işe yarar olduğunu söyleyemem kısaca değineyim. Öncelikle neden MMA yok derseniz ilk olarak Türkiye'de MMA'de çok suistimal ediliyor ve meşhur Kickboks'çu antrenörler Muay Thai, Boks ve Fitness'ı suistimal ettikleri yetmezmiş gibi MMA'de müdahale ediyorlar. Ayrıca MMA demek aslında farklı stilleri birleştirerek dövüşmek demektir. Yani siz herhangi iki stili öğrenip karışık kullandığınız da da MMA yapmış oluyorsunuz. Fakat hangi spordan ne kadar katacağınıza siz karar vermek istiyorsanız MMA salonuna değil ilgili salonlardan öğrenip kendiniz karıştırmanız bence daha verimli olacaktır. Kickboks o kadar kötü değildir lakin ne Bokstur ne Muay Thai. Karate, Kung Fu vs %90 işe yaramaz, %10 işe yarar kısım için ise çok uzun yıllar çalışmak gerek. Ayrıca Muay Thai'ciler iki stildeki uygulayıcıları da sürekli dövüyor. Aikido aslında işe yarar bazı manipülasyon teknikleri içersede temelde rakibe zarar vermeden etkisiz hale getirme üzerine kurulu olduğunda boğuşma veya vuruş içermez sadece bazı kilitler vardır. Genel olarak işin dövüş kısmı da bu kadar. Ayrıca Muay Thaciler kaval kemiklerini özel olarak güçlendirirler ve buna shin conditioning denir.

Tüm bunlar aslında herkese oldukça yeter örneğin sadece Isınma/Esneme+Koşu+İp Atlama+Calisthenics+Boks idealdir fakat bana daha fazlası gerek bunlar çerez diyecek olanlar varsa o kişiler çeşitli planklar, quadrapedaller, barfiks egzersizleri, ve bazı ağırlık hareketleri ile programı çeşitlendirebilirler. Ama sabah ısınma ve esnemeler, sonra güzel bir koşu ya da ip atlama, ardından gün içerisinde 4-5 defa küçük miktarlarda calisthenics ve son olarak en az haftada bir boks çalışarak her yaş ve cinsiyetten insan herhangi bir diyete vs ihtiyaç duymadan(sadece her sabah en az 2 yumurta yiyerek) gayet sağlıklı, dinç, enerjik, güçlü ve kendini savunabilir bir pozisyonda olabilir. İlmi açıdan bakacak olursak vücudumuz bizlere verilmiş bir emanet ve ona iyi bakmamız gerekiyor. Ayrıca cihada hazırlık da gerekiyor. Ve kendini savunma gibi şeyler teşvik ediliyor İslam'da. Tüm bunlar ışında bunları yapmamız gerektiği sonucuna varabiliriz.

Evet sanırım tüm diyeceklerim bu kadar biraz fazla uzun oldu hakkınızı helal edin lakin değinilmesi gereken çok nokta vardı umarım açıklayıcı olmuştur. İnşaALLAH hayırlara vesile olur. Sorusu ya da özel ihtiyaçlara göre spor programı oluşturma konusunda yardıma ihtiyacı olanlar bana yazabilir. Bana dua edin lütfen. Müminlerin birbirleri için ettiği dua kabul olur. Bu kadar boşuna yazmadık yazıyı :) ALLAH'a emanet olun. Selamun aleykum.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Ve aleykum selam ve rahmetullah ahi,

Hepsini okudum mu, evet.

Kolay mıydı, hayır.

Faydalı mıydı, evet )

Allah ecrinizi versin dilerim, çok boyutlu faydalarını özet olarak çıkarmışsınız. Adı geçen ve geçmeyen ilgili spor dallarının da alt başlıklar halinde uzunca incelenebileceğini düşünecek olsak, sadece "spor" deyip geçtiğimiz şeyin bile, ne kadar detayı olabileceği ortaya çıkıyor.

Bu arada yazıdaki en çok beğendiğim kısım: sınırların kafamızın içinde olduğu kısmıydı. Soğuğa karşı gelişim hikayemiz benzer; ki ben de eskiden kışın evin içinde kalın kıyafetlerle bile üşürdüm, şu anda ise 4 mevsimde aynı giyiniyorum.

Bu arada tamamen bilinçli yaklaşımın eseri, bir sağlık sorunu değil yani. Örnek olarak da rusları ve yalın ayak sokaklarda dolaşan evsiz insanları aldım. Tabii ben evin içindeyim ve haliyle onlar kadar soğuğa dayanıklı değilimdir; demek istediğim: evin içindeki durumum zaman içinde, biraz çabayla bu yönde gelişebildi.
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Ve aleykum selam ve rahmetullah ahi,

Hepsini okudum mu, evet.

Kolay mıydı, hayır.

Faydalı mıydı, evet )

Allah ecrinizi versin dilerim, çok boyutlu faydalarını özet olarak çıkarmışsınız. Adı geçen ve geçmeyen ilgili spor dallarının da alt başlıklar halinde uzunca incelenebileceğini düşünecek olsak, sadece "spor" deyip geçtiğimiz şeyin bile, ne kadar detayı olabileceği ortaya çıkıyor.

Bu arada yazıdaki en çok beğendiğim kısım: sınırların kafamızın içinde olduğu kısmıydı. Soğuğa karşı gelişim hikayemiz benzer; ki ben de eskiden kışın evin içinde kalın kıyafetlerle bile üşürdüm, şu anda ise 4 mevsimde aynı giyiniyorum.

Bu arada tamamen bilinçli yaklaşımın eseri, bir sağlık sorunu değil yani. Örnek olarak da rusları ve yalın ayak sokaklarda dolaşan evsiz insanları aldım. Tabii ben evin içindeyim ve haliyle onlar kadar soğuğa dayanıklı değilimdir; demek istediğim: evin içindeki durumum zaman içinde, biraz çabayla bu yönde gelişebildi.
Amin ecmain. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Yazı maalesef biraz uzun oldu nasıl öyle oldu bende bilmiyorum :) Şunu da yazayım bunu da atlamayayım derken bir başladımmı kaptırdım gitti inşaALLAH işe yarar. Soğuk olayını ben su altı komando eğitimlerinden görüp karar vermiştim :D Ondan sonra bende 4 mevsim aynı gezebilmeye başladım hamdolsun. Bu aslında Rabbimizin çok büyük bir nimeti bizlere. Yani biz çabaladığımız taktirde ALLAH herşeyi her başarıyı bahşediyor bize. Sırf bunun için bile sabah akşam hamd etsek az. Tek engel sınırlarımız aslında. Soğuk ayrıca insanı daha dinç ve zinde tutuyor üstüne bağışıklığı güçlendiriyor ayrıca iyi bir kalori yakma yöntemi. Mesela sıcak duştan sonra uykum gelirken soğuk duştan sonra şarj olmuş gibi oluyorum. Elektrik çarpınca da öyle oluyor gerçi :D Yine de sizleri uzun bir yazı ile yorduğum için hakkınızı helal edin. Meseleleri ne kadar kısa öz aktarabilirsek o kadar iyi aslında ama bazı yerler tam açıklayıcı olsun diye detay girmek gerekebiliyor sonradan kafada soru işareti kalmaması açısından. Hepsini okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim :)
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Amin ecmain. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Yazı maalesef biraz uzun oldu nasıl öyle oldu bende bilmiyorum :) Şunu da yazayım bunu da atlamayayım derken bir başladımmı kaptırdım gitti inşaALLAH işe yarar. Soğuk olayını ben su altı komando eğitimlerinden görüp karar vermiştim :D Ondan sonra bende 4 mevsim aynı gezebilmeye başladım hamdolsun. Bu aslında Rabbimizin çok büyük bir nimeti bizlere. Yani biz çabaladığımız taktirde ALLAH herşeyi her başarıyı bahşediyor bize. Sırf bunun için bile sabah akşam hamd etsek az. Tek engel sınırlarımız aslında. Soğuk ayrıca insanı daha dinç ve zinde tutuyor üstüne bağışıklığı güçlendiriyor ayrıca iyi bir kalori yakma yöntemi. Mesela sıcak duştan sonra uykum gelirken soğuk duştan sonra şarj olmuş gibi oluyorum. Elektrik çarpınca da öyle oluyor gerçi :D Yine de sizleri uzun bir yazı ile yorduğum için hakkınızı helal edin. Meseleleri ne kadar kısa öz aktarabilirsek o kadar iyi aslında ama bazı yerler tam açıklayıcı olsun diye detay girmek gerekebiliyor sonradan kafada soru işareti kalmaması açısından. Hepsini okuduğunuz için de ayrıca teşekkür ederim :)
Estağfirullah; aynı şeyi, yani "konu konuyu açarken ek detaylar eklemeyi" ben de sık sık yaptığım için doğrusu bu duyguyu anlıyorum )

Bununla birlikte, bir konuyu öğrenmeye merakı olan kişi, yazı ne kadar uzun olsa da: hazır böyle derleme anlatım bulmuşken kaçırmaz. Daha doğrusu kaçırmamalı )

Bu arada normalde egzersizi eskiden bu yana yapıyorum ama düzensiz. Bununla birlikte bir süredir rutin haline getirmeye niyetliydim. Özellikle ihtiyaç duyduğum alan ise kardiyo, nitekim zihin ve duygu yönetimindeki pozitif etkisi bence tartışılmaz.

Tek sorunum: birkaç ay önce diz eklemimde sorun oluşmuş olması. Sanırım bir hastalıktı, çünkü aynı dönemde aynı şikayeti yaşayan birden fazla kişi duydum çevremde. (Çevresel bir hastalık, özel olarak bedenin belli bir bölgesini nasıl tutabiliyor bilmiyorum ama ilginç bir şekilde her yıl benzer bir şeyler duyuyorum.) Şu anda eklem sağlığına yönelik egzersizlerle sorun hafiflemeye doğru gidiyor elhamdülillah ve dilerim kısa sürede komple iyileşir; çünkü düzensiz de olsa yaptığım egzersizlerin verdiği pozitif ruh halini çok özlemiş durumdayım )

Buradan hayatında egzersiz bulunmayan kişilere not:

Bilhassa huzursuzluk, gerginlik, kafa karışıklığı vs yaşıyorsanız, egzersizi öncelikliler arasında düşünün. Fiziki güçsüzlük yaşayanlar, zaten bunun egzersizle geçeceğinin farkında olduğu için onlara ek hatırlatma gerekmez sanırım )
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Estağfirullah; aynı şeyi, yani "konu konuyu açarken ek detaylar eklemeyi" ben de sık sık yaptığım için doğrusu bu duyguyu anlıyorum )

Bununla birlikte, bir konuyu öğrenmeye merakı olan kişi, yazı ne kadar uzun olsa da: hazır böyle derleme anlatım bulmuşken kaçırmaz. Daha doğrusu kaçırmamalı )

Bu arada normalde egzersizi eskiden bu yana yapıyorum ama düzensiz. Bununla birlikte bir süredir rutin haline getirmeye niyetliydim. Özellikle ihtiyaç duyduğum alan ise kardiyo, nitekim zihin ve duygu yönetimindeki pozitif etkisi bence tartışılmaz.

Tek sorunum: birkaç ay önce diz eklemimde sorun oluşmuş olması. Sanırım bir hastalıktı, çünkü aynı dönemde aynı şikayeti yaşayan birden fazla kişi duydum çevremde. (Çevresel bir hastalık, özel olarak bedenin belli bir bölgesini nasıl tutabiliyor bilmiyorum ama ilginç bir şekilde her yıl benzer bir şeyler duyuyorum.) Şu anda eklem sağlığına yönelik egzersizlerle sorun hafiflemeye doğru gidiyor elhamdülillah ve dilerim kısa sürede komple iyileşir; çünkü düzensiz de olsa yaptığım egzersizlerin verdiği pozitif ruh halini çok özlemiş durumdayım )

Buradan hayatında egzersiz bulunmayan kişilere not:

Bilhassa huzursuzluk, gerginlik, kafa karışıklığı vs yaşıyorsanız, egzersizi öncelikliler arasında düşünün. Fiziki güçsüzlük yaşayanlar, zaten bunun egzersizle geçeceğinin farkında olduğu için onlara ek hatırlatma gerekmez sanırım )
ALLAH şifa versin inşaALLAH bir an önce geçer. Egzersiz gerçekten eklem ağrılarında vs çok işe yarar. Ben bundan 6 sene önce kolumu feci şekilde kırmıştım bileğe yakın bir noktadan 3 ay alçıda kalmıştı alçıdan çıktıktan sonra 1 yıl şınav çekememiştim. Sonrasında bilek ısındırma egzersizleri buldum onları yapmaya başladım böyle çok basit şeyler yani birde. Bir yılda düzelmeyen şey birkaç ayda düzeldi hamdolsun. O sebeple özellikle ısınma ve esneme egzersizleri çok önemli. Genel olarak birşeyleri düzeltemenin en hızlı yolunun üstüne gitmek olduğu görüşünü savunduğum için mesela spor sonrası ağrılar için de esnemeleri yapıyorum ilk başta bir tık zorluyor fakat sonrasında en azından gün daha rahat geçiyor hamdolsun.
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Estağfirullah; aynı şeyi, yani "konu konuyu açarken ek detaylar eklemeyi" ben de sık sık yaptığım için doğrusu bu duyguyu anlıyorum )

Bununla birlikte, bir konuyu öğrenmeye merakı olan kişi, yazı ne kadar uzun olsa da: hazır böyle derleme anlatım bulmuşken kaçırmaz. Daha doğrusu kaçırmamalı )

Bu arada normalde egzersizi eskiden bu yana yapıyorum ama düzensiz. Bununla birlikte bir süredir rutin haline getirmeye niyetliydim. Özellikle ihtiyaç duyduğum alan ise kardiyo, nitekim zihin ve duygu yönetimindeki pozitif etkisi bence tartışılmaz.

Tek sorunum: birkaç ay önce diz eklemimde sorun oluşmuş olması. Sanırım bir hastalıktı, çünkü aynı dönemde aynı şikayeti yaşayan birden fazla kişi duydum çevremde. (Çevresel bir hastalık, özel olarak bedenin belli bir bölgesini nasıl tutabiliyor bilmiyorum ama ilginç bir şekilde her yıl benzer bir şeyler duyuyorum.) Şu anda eklem sağlığına yönelik egzersizlerle sorun hafiflemeye doğru gidiyor elhamdülillah ve dilerim kısa sürede komple iyileşir; çünkü düzensiz de olsa yaptığım egzersizlerin verdiği pozitif ruh halini çok özlemiş durumdayım )

Buradan hayatında egzersiz bulunmayan kişilere not:

Bilhassa huzursuzluk, gerginlik, kafa karışıklığı vs yaşıyorsanız, egzersizi öncelikliler arasında düşünün. Fiziki güçsüzlük yaşayanlar, zaten bunun egzersizle geçeceğinin farkında olduğu için onlara ek hatırlatma gerekmez sanırım )
İp atlamanızı ve hafif yürüyüşle başlamanızı önerebilirim. Geçen sene trafik kazası geçirmiştim bir kaç sonra da spor sırasında aynı ayaktan sakatlanmıştım. O süreçte ilk başlarda dinlendirdim fakat sonraları biraz zorlayarak önce sabah 1 saat yürüşle başladım sonra azar azar ip atlama ekledim sonra koşu ekledim vs. İp atlamak evde de yapılabilecek oldukça iyi bir egzersiz. İsterseniz doğru atlama yöntemini öğreten video atabilirim benimde öğrendiğim.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
ALLAH şifa versin inşaALLAH bir an önce geçer. Egzersiz gerçekten eklem ağrılarında vs çok işe yarar. Ben bundan 6 sene önce kolumu feci şekilde kırmıştım bileğe yakın bir noktadan 3 ay alçıda kalmıştı alçıdan çıktıktan sonra 1 yıl şınav çekememiştim. Sonrasında bilek ısındırma egzersizleri buldum onları yapmaya başladım böyle çok basit şeyler yani birde. Bir yılda düzelmeyen şey birkaç ayda düzeldi hamdolsun. O sebeple özellikle ısınma ve esneme egzersizleri çok önemli. Genel olarak birşeyleri düzeltemenin en hızlı yolunun üstüne gitmek olduğu görüşünü savunduğum için mesela spor sonrası ağrılar için de esnemeleri yapıyorum ilk başta bir tık zorluyor fakat sonrasında en azından gün daha rahat geçiyor hamdolsun.
Amin ahi, size de çok geçmiş olsun.

Aynen, gelişimin yolu zorlamaktan geçiyor. Aşırı şekilde değil ama, kaldırabileceğimizin bir tık üstü için çabalamak kâfi. Bedende de böyle, zihinde de, manevi olarak da... Zorlamanın ardından bir dinlenmenin gelmesi de gerek tabii, dinlenme olmaksızın sürekli çaba hali sonuç vermiyor.
İp atlamanızı ve hafif yürüyüşle başlamanızı önerebilirim. Geçen sene trafik kazası geçirmiştim bir kaç sonra da spor sırasında aynı ayaktan sakatlanmıştım. O süreçte ilk başlarda dinlendirdim fakat sonraları biraz zorlayarak önce sabah 1 saat yürüşle başladım sonra azar azar ip atlama ekledim sonra koşu ekledim vs. İp atlamak evde de yapılabilecek oldukça iyi bir egzersiz. İsterseniz doğru atlama yöntemini öğreten video atabilirim benimde öğrendiğim.
İp atlaması videosu, şu profesyonellerinki ise onu biliyorum. Bununla birlikte denedim, ve ama daha çok zorladı.

Fizyoterapistlerin diz eklemlerine özel videoları var, onları uyguluyorum ve onlar iyi geldi elhamdülillah. Tamamen iyileşmesi için en az 1-2 ay daha gerek gibi ama, gidişata göre ön tahminim )
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Amin ahi, size de çok geçmiş olsun.

Aynen, gelişimin yolu zorlamaktan geçiyor. Aşırı şekilde değil ama, kaldırabileceğimizin bir tık üstü için çabalamak kâfi. Bedende de böyle, zihinde de, manevi olarak da... Zorlamanın ardından bir dinlenmenin gelmesi de gerek tabii, dinlenme olmaksızın sürekli çaba hali sonuç vermiyor.
İp atlaması videosu, şu profesyonellerinki ise onu biliyorum. Bununla birlikte denedim, ve ama daha çok zorladı.

Fizyoterapistlerin diz eklemlerine özel videoları var, onları uyguluyorum ve onlar iyi geldi elhamdülillah. Tamamen iyileşmesi için en az 1-2 ay daha gerek gibi ama, gidişata göre ön tahminim )
Sağolun teşekkürler geçti çok şükür. Zorlama konusunda dediklerinize tamamen katılıyorum. Büyük ihtimal bahsettiğiniz profesyonellerinkidir. Yabancı bir kanal. Ben öğrenirken çok zorlandım bir hafta uğraştım ama sonrasında kolay oluyor hamdolsun. İnşaALLAH kısa sürede iyileşirsiniz tekrardan ALLAH şifa versin.
 
Ummu Aişe Çevrimdışı

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Sağolun teşekkürler geçti çok şükür. Zorlama konusunda dediklerinize tamamen katılıyorum. Büyük ihtimal bahsettiğiniz profesyonellerinkidir. Yabancı bir kanal. Ben öğrenirken çok zorlandım bir hafta uğraştım ama sonrasında kolay oluyor hamdolsun. İnşaALLAH kısa sürede iyileşirsiniz tekrardan ALLAH şifa versin.
Aynen, öğrenme kısmı biraz zorlar sadece; alıştıktan sonrası kolay gelir.

Duanız için amin ahi, Allah radı olsun. Rabbim her tür hastaya şifasını versin dilerim.
 
? Çevrimdışı

.......

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş okçuluk tavsiye edilmiş bir spor dalı idi sanırım. Belki onun hakkında da araştırma yapabilirsin.
Ve yüzme. Sanırım bunlar daha sonra gelecek.

Tabii yüzme için kadın-erkek fark etmeksizin uygun ortam bulmak çok zor olduğundan Türkiye şartlarında pek mümkün olmayabilir.
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Sağolun. Onları eklemeyi unutmuşum. Aslında onlar da önemli sporlar fakat genel olarak herkesin erişim imkanı olmuyor okçuluk/atıcılık ya da yüzmeye. Ama evet mutlaka listede yer almaları gerekiyor sağlık açısından da. ALLAH ecrinizi versin. Düzelteyim en kısa sürede
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
@Abdulmuizz Fida
abi bu kısmı "Spor Çeşitleri" bölümüne diğer maddelerden sonraya ekleyebilir miyiz?

11-Yüzme
Yüzme sünnet olmasının yanı sıra özellikle omurga ve iskelet sistemi üzerinde fazlası ile olumlu etkiye sahiptir. Ayrıca kardiyoyu güçlendirir ve kalp-damar sistemlerini etkili bir biçimde çalıştırır. Öğrenilmesi oldukça önemlidir ve Hz. Muhammed(s.a.v.)'de tavsiye etmiştir. Fakat yüzme öğrenirken karma ortamlardan ve uygunsuz giysilerden uzak durmak oldukça önemlidir. Aksi taktirde bedeni inşa ederken ruh yıkılacaktır.

12-Atıcılık/Okçuluk
Atıcılık da Hz. Muhammed(s.a.v.) tarafından tavsiye edilen, el göz koordinasyonunu geliştiren ve cihada hazırlık noktasında önemli bir yer tutan bir spordur. Günümüzde bu iş en profesyonelce poligonlarda icra edilebilir. Poligonlar mermi başına para almaktadır genelde. Temelden başlayarak ileri seviyeye doğru ilerleyeceksinizdir. Stres atma ve özgüven kazanma noktasında da oldukça önemlidir. Buna paralel silah bakımının da öğrenilmesi oldukça yararlı olacaktır. Poligon imkanı bulamayanlar evde boncuklu silah ile de talim yapabilirler temelleri öğrenmek için gayet yeterli ve oldukça yararlıdır. Ayrıca bıçak atmak da ayrı bir sanat olup herkes yapabilir. Okçuluk ise özellikle ciddi miktarda üst vücut ve özelliklede omuz gelişimi sağlayacak önemli bir atıcılık sporudur. Özellikle eski/geleneksel yaylar daha fazla kuvvet gerektirmektedir lakin maalesef çok güzel olmalarına rağmen modern yaylardan daha güçsüz olma eğilimindedirler.

13-At Binmek
Binicilik yine Hz. Muhammed(s.a.v.) tarafından tavsiye edilmiş olup at binmek oldukça özel bir spordur. Kişiye pozitif duygular aşılar, kan dolaşımını hızlandırır ve heyevanlandırır, ayrıca başka bir canlı ile bağ kurması ve ilgilenmesi gerekeceği için şefkat, sorumluluk bilinci ve sosyal ilişkiler alanlarında da kişiye olumlu etkiler sağlayacaktır.
 
? Çevrimdışı

.......

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Sağolun. Onları eklemeyi unutmuşum. Aslında onlar da önemli sporlar fakat genel olarak herkesin erişim imkanı olmuyor okçuluk/atıcılık ya da yüzmeye. Ama evet mutlaka listede yer almaları gerekiyor sağlık açısından da. ALLAH ecrinizi versin. Düzelteyim en kısa sürede
Ecmain kardeş.
Yüzme ve atıcılığın sünnet olduğunu biliyorum o sebeple herkesin imkanı olmasa da araştırmaya değer.
Hatta ben de konuna sünnet olan sporlarla ilgili katkıda bulunayım kardeşim. Bu sünnetlerin bilgisini ve sıralamasını Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in 4000 Sünnet ve Adabları - Ahmet Gültekin kitabından almıştım. Her hadisin yanında kaynakçası vardı ama kitap şu an elimde yok.

  • SÜNNET OLAN SPORLAR: ATICILIK
    • [👉 ] 3430. Efendimiz; Enfâl Suresi 60. ayette geçen "kuvvet" kelimesini atmak, atıcılık olarak tefsir etmiştir.
    • [👉 ] 3431. Efendimiz: "Çocuklarınıza ok atmayı, ata binmeyi ve yüzmeyi öğretiniz"
    • [ 👉] 3432. Efendimiz, atıcılığı övüyor Kur'ân-ı Kerim'de: "Siz de onlara (düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve (cihad için) bağlanıp beslenen atlar hazırlayın..." (Enfâl, 8/60) âyetinde geçen kuvveti Efendimiz: "Bilesiniz ki kuvvet remy'dir (atmaktır), bilesiniz ki kuvvet remy'dir, bilesiniz ki kuvvet remydir" buyurmuştur.
    • [👉 ] 3433. Atıcılık, Efendimiz'e göre, daha çocukken öğrenilip ölünceye kadar kaybedilmemesi gereken bir maharettir. Boş kaldıkça can sıkıntısı oldukça, en meşru vakit değerlendirme vasıtasıdır. "Sizden birinizi gam ve sıkıntı bastığı zaman, yayını kuşanıp, kederini onunla dağıtmadan başka yapacak bir şeyi yoktur."
    • [ 👉] 3434. Biraz eğlenme ihtiyacı duyuldukça en meşru vakit değerlendirme vasıtasıdır. Efendimiz: "Sizden hiç kimse oklarıyla eğlenmekten geri durmasın👉." buyurmuştur.
    • [👉 ] 3435. Efendimiz; öğrendikten sonra atıcılığı bırakarak unutan kimse için: "Bizden değildir veya (bana) isyan etmiştir", "Allah'ın bir nimetine küfranda bulunmuştur" gibi ifade eden tabirler kullanılmıştır. Bir kısım rivayetler, Ashab'tan bazılarının bu çeşit tehditlerden korkarak ihtiyarlık zamanlarında bile atış temrini (antrenman) yaptıklarını haber vermektedir.İzah: Bu hadisi şerh edenler, atıcılığı öğrendikten sonra ihmal ederek unutmanın şiddetle mekruh olduğuna delalet ettiğini söylemektedirler. Hadiste geçen "bizden değildir" cümlesi dinden çıkmak anlamında değil; "o bizim yolumuzda değildir", "bizim emrimizle amel etmiş sayılmaz" manalarına gelir. Yani bu işleri terk eden, unutan, Allah'ın sürekli olarak uyanık olma emrini tutmamış olur manasına gelir.
    • [👉 ] 3436. Efendimiz; atıcılığı "düşmanın hezimeti" diye vasıflandırır ve "atıcılık, binicilikten daha mühimdir" diyerek diğer askerî oyunlar arasında en mümtaz makamı buna verir. Utbe İbnu Ebî Hakîm'in rivayetine göre, yanında atış vasıtası olan "yay" zikredilen Efendimiz, şunu söyler: "Hiçbir silah, hayırda onu geçememiştir."
    • [ 👉] 3437. Serahsî, yayın cihad aletlerinin en kuvvetlisi olduğunu ifade ederek gazileri atış talimine teşvik ettiğini kaydeder.
    • [ 👉] 3438. Efendimiz: "Atıcılık öğrenin, zira iki hedef arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir."
    • [ 👉] 3439. Efendimiz'in bir gün atış yapmakta olan bir gruba rastlayınca aynı sözü tekrar ederek, ayakkabılarını çıkarıp, atış sahası içerisinde yalınayak yürüdüğünü görüyoruz.
    • [ 👉] 3440. Ashab'tan bir grubun eğlenmeye gittiği söylenince memnuniyetsizlik izhar ederken "atışa" gittiklerinin tasrihi üzerine, Efendimiz'in: "Atış eğlence değildir, atış eğlendiğiniz şeylerin en hayırlısıdır." dediğine şâhit olmaktayız.Melâike sizin hiçbir eğlencenizde bulunmaz, atış ve at koşusu hariç demektedir.
    • [👉 ] 3441. Atış sırasında atıcıların "vallahi isabet ettim, billahi isabet edeceğim" vs. gibi, birbirlerini tahrik edip şevke getirmek için yaptıkları yeminlerinden dolayı hânis (yemin bozan) olmayacaklanı belirtilmiş, Efendimiz'in yanlarına gelmesiyle bu çeşit sözleri terk edenler, devam etmeleri için teşvik edilmiştir.
    • [ 👉] 3442. Uhud harbinde isabetli atışlanı sebebiyle Efendimiz, başka hiç kimse için kullanmadığı "annem babam sana feda olsun" tabirini Sa'd İbnu Ebî Vakkas'a kullanmıştır.
    • [ 👉] 3443. Serahsî atıcılığın diğer oyunlara efdaliyeti hususunda zikrettiği deliller meyanında kaydeder- bu cümleden olarak, iyi atıcılardan olduğu tasrih edilen Ebu Talha, atış yaptığı zaman, okunun düştüğü yere Efendimiz'in boyunu uzatarak baktığı rivayet edilir.
    • [ 👉] 3444. Allah rızası için attıktan sonra, her atışın isabet etse de etmese de “Kıyamet günü atıcı için bir nûr" olacağı, bir köle âzad etmiş gibi ateşten koruyacağı belirtilmiştir.
    • [ 👉] 3445. Bazen Efendimiz'in atış yarışlarında hazır bulunup, hatta taraf bile tuttuğuna şahit olmaktayız. Ancak mukabil tarafın: "Siz o tarafı tuttunuz!" diyerek atıştan vazgeçmesi üzerine Hz. Peygamber: "Atın! Ben ikinizle de beraberim." diyerek taraf tutmaktan vazgeçer.
    • [👉 ] 3446. Ashab, atıcılığa önem vermiş, her fırsatta, hatta akşam namazından sonra hava kararıncaya kadar bile ok atışları yapmıştır.
    • [ 👉] 3447. Hz. Enes (r.a)'in umumiyetle, kendisine atılan bir mindere oturduğu, bu sırada çocuğunun önünde ok atma talimleri yaptığı belirtilir. Bir seferinde atış yapan çocuklarına çıkagelen Hz. Enes (r.a) atışlarını isabetsiz bularak beğenmez, yayı ellerinden alıp birkaç atış yapar, hiçbiri de hedefinden şaşmaz.
    • [👉 ] 3448. Ukbe İbnu Âmir ok atmanın faziletiyle ilgili hadisleri işitince:"Elim kesilmiş bile olsa ok atmayı bırakmayacağım."der.
    • [ 👉] 3449. Hz. Ömer (r.a) de, gerek hutbelerinde Medîne halkına, gerek mektuplarında Şam, Azerbaycan gibi civar halklara; Ebu Ubeydeti'bnu'l-Cerrâh gibi komutanlarına yazarak yukarıda zikredilen hadisleri kaydedip atıcılık, binicilik, yüzme ve koşma gibi askerî tâlimlere (gayeli oyunlara) ehemmiyet verilmesi, bunların çocuklara öğretilmesi için sık sık talimatlar vermiştir.
    • [ 👉] 3450. Muhtelif rivayetler, çocukların belli hedefler koyarak ok atışları yaparak eğlendiklerini göstermektedir. Bazı durumlarda çocukların çeşitli nev'den canlı hayvanları bile atışlarına hedef yaptıklarına rastlıyoruz ki, bu davranışlar şiddetle yasaklanmıştır.
    • [ 👉] 3451. Av kastı olmaksızın canlı hedefler üzerinde yarışılması tasvip edilmemiştir.
    • [ 👉] 3452. Efendimiz'in torunları Hz. Hasan (r.a) ve Hüseyin'in (r.a) dedelerinin huzurunda ok atma müsabakası yaptıklarını görüyoruz. Efendimiz'in vefatında; Hz. Hasan'ın 7, Hz. Hüseyin'in de 6 yaşlarında oldukları nazara alınırsa, ok atmaya çok erken yaşlarda başlatıldıkları anlaşılır.
    • [ 👉] 3453. Abdullah İbnu Ömer, Hendek savaşı sırasında on beş yaşına basarak harbe katıldığı rivayet edilmiştir.
    • [ 👉] 3454. Habeşistanlıların Mescid-i Nebevi'de yaptıkları mızrak oyunlarını Hz. Aişe (r.a)'ye bizzat Efendimiz, bu mızrak oyununu seyretmeyi teklif etmiş, onu ridasıyla örterek, mescitte icra edilen oyunu beraberce Hz. Aişe (ra) usanıncaya kadar seyretmişlerdir. Efendimiz: "Haydi Habeşliler! Gösterin kendinizi" diyerek, onları teşvik etmiş.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: BİNİCİLİK
    • [ 👉] 3455. Efendimiz, daha önce de zikrettiğimiz gibi, atıcılığı biniciliğe takdim etmekle beraber, bunun da ihmal edilmeyip behemahal öğrenilmesi ve çocuklara öğretilmesi, mümkün mertebe günlük eğlenceler arasına dahil edilmesi için ısrar etmiş at ve deve yarışlarına teşvik etmiştir.
    • [ 👉] 3456. Şehir halkı gibi, Efendimiz de bu yarışlara giderek, kazananlan belirliyor ve onlara ödül veriyordu.
    • [ 👉] 3457. Efendimiz'in zaman zaman koşu yanışlan tertiplediği, bunları maddi ödüllerle mükâfatlandırdığı rivayetlerden anlaşılmaktadır.
    • [👉 ] 3458. Efendimiz: "Ok atma, at ve deve yarışı dışında ödül caiz değildir" buyurarak, bu tür sporları teşvik etmiştir.İzah: Kur'ân-ı Kerîm tarafından kesin olarak yasaklanmış 👉kumara giren "müşterek bahise tutuşmak" at yarışları gibi şeyler caiz değildir.
    • [ 👉] 3459. Yarış atı olmayan sıradan atlar için yarış alanı, bir mil uzunluğundaki Seniyyetu'l-Veda ile Beni Zureyk mescidi arası, yarış atları içinse 6-7 mil uzunluğundaki Hafya ile Seniyyetu'l-Veda arasıydı.
    • [👉 ] 3460. Ticaret kervanlarının gelip konakladıkları geniş alan da bu yarışlar için kullanılırdı. Sık sık düzenlenen at yarışlarına bir defasında Abdullah b. Ömer de katılmış ve atından düşmüştü.
    • [👉 ] 3461. Efendimiz de, bir seferinde, antrenmanlı, bir seferinde antrenmansız deveyle olmak üzere iki defa yarışa katılmış, antrenmanlı deve ile altı mil mesafe tutan Hafya ile Seniyyetü'l-Vedâ arasında, antrenmansız deve ile bir mil mesafe tutan Seniyyetü'l-Vedâ ile Mescid-i Züreyk arasında koşmuştur.
    • [ 👉] 3462. Hz. Enes: "Efendimiz'in Adbâ adındaki devesini hiçbir deve geçemezdi. (Bir gün) bir bedevi devesiyle geldi. Hz. Peygamber onunla yarıştı. Müsabakayı bedevî kazanmıştı ki bu durum Müslümanların ağrına gitti. Efendimiz, onlan teskin için şunu söyledi: "Dünyada her yükselişe bir alçalış, (her kemale bir zeval), vermek Allah üzerine bir haktır."
    • [👉 ] 3463. Biniciliğin vasıtası olan "at" besleyenler de son derece takdir edilmiş, "cihad için beslenen atların yediği şeyler, ayağında hasıl olan toz ve izler, hatta vücudundan çıkan ter, gübre ve bevl'e varıncaya kadar her bir şey için sahibine sevab hasıl olacağı ve kıyamet günü mizana gireceği" tebşir edilmiştir.
    • [ 👉] 3464. Efendimiz'in deve ile atı da yarıştırdığı rivayetlerde gelmiştir.
    • [ 👉] 3465. Efendimiz; İslam öncesinden günümüze kadar uzanan bir adet de horoz, manda, tosun, kaz, köpek gibi hayvanları dövüştürüp seyretmek ve eğlenmeyi yasaklamıştır.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: YÜZME
    • [ 👉] 3466. Efendimiz bizzat kendisi de yüzme öğrenmişti. Bir defasında annesi ve Ümmü Eymen adındaki kadın köleyle birlikte, henüz çocukken Medine'ye gitmiş, Neccaroğulları kabilesinden en-Nabiğa adında birinin evinde kalmışlardı. Babası Abdullah'ın mezarı da buradaydı. Efendimiz, işte bu kabileye ait bir su birikintisinde bu gezisi sırasında yüzmeyi öğrenmişti.
    • [ 👉] 3467. Efendimiz'in yüzmeyi öğrenmeleri için de ümmetine teşvikleri mevcuttur.
    • [👉 ] 3468. Efendimiz, bir babanın evladına karşı vazifelerini sayarken "helal rızıkla beslemek, yazıyı öğretmek, atıcılık ve yüzmeyi öğretmeyi” de zikretmiştir.
    • [👉 ] 3469. Halîfe Abdülmelik, Şa'biye (İbnu Kuteybe'nin rivâyetinde Haccac, oğlunun terbiyecisine) şerh: "Çocuklarıma yüzmeyi öğret, zîra kendileri için yazacak birini her zaman bulabilirler, fakat tehlike anında kendileri yerine yüzecek birini bulamazlar." der.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: YÜRÜME VE KOŞU
    • [👉 ] 3470. Bazı rivâyetlerde atıcılık ve binicilikle birlikte yürümenin de tavsiye edildiğine, ashabın buna da ehemmiyet verdiğine şâhit olmaktayız. Ebu Zerr'den yapılan bir rivayette Efendimiz: "İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene mevcuttur" buyurmuştur.
    • [ 👉] 3471. Efendimiz: "Ok yarışı yapın, (vücutça) sertleşin, yalınayak yürüyün." buyurmaktadır.
    • [👉 ] 3472. Hz. Ömer (ra)'in de: "Çocuklarınıza yüzmeyi, binmeyi öğretin ve hedefler arasında yalınayak yürümeyi emredin." dediği rivayet edilir.
    • [👉 ] 3473. Mücahid de Abdullah İbnu Ömer (ra)'i hedef arasında çok hızlı koşarken gördüğünü, hedeflerden birine yaklaştıkça "işte geldim, işte geldim" dediğini rivâyet eder.
    • [ 👉] 3474. Huzeyfe radıyallahu anhın da Medâin'de izarsız olarak iki hedef arasında koştuğu rivâyet edilmektedir.
    • [👉] 3475. Efendimiz’in, Hz. Aişe ile iki sefer koşu yarışı yaptığı, birincide Hz. Aişe'nin kazandığı, ikinci seferde şişmanlık sebebiyle, Hz. Aişe'nin kaybettiği ve koşuyu kazanan Efendimiz'in ona: "Bu, önceki koşuya bedeldir (ödeştik)" dediği rivayet edilmektedir.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR; GÜREŞ
    • [ 👉] 3476. "Kuvvetli mü'min, Allah katında zayıf mü'minden, daha sevimlidir."
    • [👉 ] 3477. ..Bir rivâyet, Hz. Hasan'la Hüseyin'in, dedelerinin huzurunda güreştiklerini kaydeder. Rivâyette belirtildiğine göre Efendimiz; Hasan tarafını tutar, sebebi sorulunca: "Cebrail Hüseyin'e yardım etmektedir, ben de Hasan'a yardım etmeyi seviyorum." cevabını verir.
    • [ 👉] 3478. Efendimiz de güreş yapmıştır. Mekke'nin ünlü pehlivanı Rükâne İbnu Abdi Yezid, Müslüman olmak için, kendine göstermesi gereken bir mucize olarak, güreşmeyi ve Efendimiz'in güreşte kendisini yenebilmesini şart koşar. Efendimiz teklifi kabul eder ve pazularından son derece emin olan Rukâne'yi fevkalade şaşırtan bir netice hasıl olur: Rukâne güreşi kaybeder.
    • [👉 ] 3479. Askeri seferlere katılabilmeye gücü yettiğini Efendimiz'e ispatlamak maksadıyla bazı delikanlılık çağındaki sahabeler, onun huzurunda güreşe tutuşurlardı. Bunun sebebi, yaşı küçük olanlar şayet kendilerinden büyük olan öteki gençlere üstünlük sağlaya bilirlerse, gönüllü sıfatıyla bu savaşlara katılabilme hakkını elde etmekti.
    • [👉 ] 3480. İslam alimleri, harpteki mücadeleye yardımcı olacak her çeşit temrin ve alıştırma yapmaya bunlarda maharet kazanmaya, uzuvların geliştirilmesine teşvik olduğu hükmünü çıkarmışlar. “Zira bunda dîni aziz, düşmanı zelil kılma vardır." demişlerdir.
    • [👉 ] 3481. Efendimiz, askeri mahiyetteki temrin ve oyunlara teşvikle kalmaz. Bunların yapıldığı vasıta ve bu işlerde kullanılan malzemelerin hazırlanmasına, ikmaline de aynı derecede ehemmiyet vermiştir, teşvik etmiştir. mesela en çok kıymet verilmiş olan "atıcılık"ın o zamanki vasıtası olan ok için şunu söyler: "Allah tek bir okla üç kişiyi cennetine -İmâli sırasında hayır murad etmiş olan imalcisi,
      -Onu atan kimse,
      -Oku (atıcıya) ulaştıran (yani taşıyan), imâl edenle atan arasında vasıta olan.
    • [ 👉] 3482. Harp malzemelerinin yerli olması gerektiğini ve yerlisi varken yabancı menşeli malzemenin kullanılmaması icab eder. İki ayrı rivayete göre, Efendimiz, Hayber'in fethi sırasında "İran Yayı" taşıyan bir asker görür ve: "Onu at, zira bu yay ve bu yayı taşıyan, her ikisi de mel'undur. Siz Arap ok ve yaylarını kullanın. Zira Allah, dininizi onunla aziz kıldı ve çeşitli memleketlerin kapısını onunla açıp fethettirdi." der.
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Ecmain kardeş.
Yüzme ve atıcılığın sünnet olduğunu biliyorum o sebeple herkesin imkanı olmasa da araştırmaya değer.
Hatta ben de konuna sünnet olan sporlarla ilgili katkıda bulunayım kardeşim. Bu sünnetlerin bilgisini ve sıralamasını Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in 4000 Sünnet ve Adabları - Ahmet Gültekin kitabından almıştım. Her hadisin yanında kaynakçası vardı ama kitap şu an elimde yok.

  • SÜNNET OLAN SPORLAR: ATICILIK
    • [👉 ] 3430. Efendimiz; Enfâl Suresi 60. ayette geçen "kuvvet" kelimesini atmak, atıcılık olarak tefsir etmiştir.
    • [👉 ] 3431. Efendimiz: "Çocuklarınıza ok atmayı, ata binmeyi ve yüzmeyi öğretiniz"
    • [ 👉] 3432. Efendimiz, atıcılığı övüyor Kur'ân-ı Kerim'de: "Siz de onlara (düşmanlara) karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve (cihad için) bağlanıp beslenen atlar hazırlayın..." (Enfâl, 8/60) âyetinde geçen kuvveti Efendimiz: "Bilesiniz ki kuvvet remy'dir (atmaktır), bilesiniz ki kuvvet remy'dir, bilesiniz ki kuvvet remydir" buyurmuştur.
    • [👉 ] 3433. Atıcılık, Efendimiz'e göre, daha çocukken öğrenilip ölünceye kadar kaybedilmemesi gereken bir maharettir. Boş kaldıkça can sıkıntısı oldukça, en meşru vakit değerlendirme vasıtasıdır. "Sizden birinizi gam ve sıkıntı bastığı zaman, yayını kuşanıp, kederini onunla dağıtmadan başka yapacak bir şeyi yoktur."
    • [ 👉] 3434. Biraz eğlenme ihtiyacı duyuldukça en meşru vakit değerlendirme vasıtasıdır. Efendimiz: "Sizden hiç kimse oklarıyla eğlenmekten geri durmasın👉." buyurmuştur.
    • [👉 ] 3435. Efendimiz; öğrendikten sonra atıcılığı bırakarak unutan kimse için: "Bizden değildir veya (bana) isyan etmiştir", "Allah'ın bir nimetine küfranda bulunmuştur" gibi ifade eden tabirler kullanılmıştır. Bir kısım rivayetler, Ashab'tan bazılarının bu çeşit tehditlerden korkarak ihtiyarlık zamanlarında bile atış temrini (antrenman) yaptıklarını haber vermektedir.İzah: Bu hadisi şerh edenler, atıcılığı öğrendikten sonra ihmal ederek unutmanın şiddetle mekruh olduğuna delalet ettiğini söylemektedirler. Hadiste geçen "bizden değildir" cümlesi dinden çıkmak anlamında değil; "o bizim yolumuzda değildir", "bizim emrimizle amel etmiş sayılmaz" manalarına gelir. Yani bu işleri terk eden, unutan, Allah'ın sürekli olarak uyanık olma emrini tutmamış olur manasına gelir.
    • [👉 ] 3436. Efendimiz; atıcılığı "düşmanın hezimeti" diye vasıflandırır ve "atıcılık, binicilikten daha mühimdir" diyerek diğer askerî oyunlar arasında en mümtaz makamı buna verir. Utbe İbnu Ebî Hakîm'in rivayetine göre, yanında atış vasıtası olan "yay" zikredilen Efendimiz, şunu söyler: "Hiçbir silah, hayırda onu geçememiştir."
    • [ 👉] 3437. Serahsî, yayın cihad aletlerinin en kuvvetlisi olduğunu ifade ederek gazileri atış talimine teşvik ettiğini kaydeder.
    • [ 👉] 3438. Efendimiz: "Atıcılık öğrenin, zira iki hedef arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir."
    • [ 👉] 3439. Efendimiz'in bir gün atış yapmakta olan bir gruba rastlayınca aynı sözü tekrar ederek, ayakkabılarını çıkarıp, atış sahası içerisinde yalınayak yürüdüğünü görüyoruz.
    • [ 👉] 3440. Ashab'tan bir grubun eğlenmeye gittiği söylenince memnuniyetsizlik izhar ederken "atışa" gittiklerinin tasrihi üzerine, Efendimiz'in: "Atış eğlence değildir, atış eğlendiğiniz şeylerin en hayırlısıdır." dediğine şâhit olmaktayız.Melâike sizin hiçbir eğlencenizde bulunmaz, atış ve at koşusu hariç demektedir.
    • [👉 ] 3441. Atış sırasında atıcıların "vallahi isabet ettim, billahi isabet edeceğim" vs. gibi, birbirlerini tahrik edip şevke getirmek için yaptıkları yeminlerinden dolayı hânis (yemin bozan) olmayacaklanı belirtilmiş, Efendimiz'in yanlarına gelmesiyle bu çeşit sözleri terk edenler, devam etmeleri için teşvik edilmiştir.
    • [ 👉] 3442. Uhud harbinde isabetli atışlanı sebebiyle Efendimiz, başka hiç kimse için kullanmadığı "annem babam sana feda olsun" tabirini Sa'd İbnu Ebî Vakkas'a kullanmıştır.
    • [ 👉] 3443. Serahsî atıcılığın diğer oyunlara efdaliyeti hususunda zikrettiği deliller meyanında kaydeder- bu cümleden olarak, iyi atıcılardan olduğu tasrih edilen Ebu Talha, atış yaptığı zaman, okunun düştüğü yere Efendimiz'in boyunu uzatarak baktığı rivayet edilir.
    • [ 👉] 3444. Allah rızası için attıktan sonra, her atışın isabet etse de etmese de “Kıyamet günü atıcı için bir nûr" olacağı, bir köle âzad etmiş gibi ateşten koruyacağı belirtilmiştir.
    • [ 👉] 3445. Bazen Efendimiz'in atış yarışlarında hazır bulunup, hatta taraf bile tuttuğuna şahit olmaktayız. Ancak mukabil tarafın: "Siz o tarafı tuttunuz!" diyerek atıştan vazgeçmesi üzerine Hz. Peygamber: "Atın! Ben ikinizle de beraberim." diyerek taraf tutmaktan vazgeçer.
    • [👉 ] 3446. Ashab, atıcılığa önem vermiş, her fırsatta, hatta akşam namazından sonra hava kararıncaya kadar bile ok atışları yapmıştır.
    • [ 👉] 3447. Hz. Enes (r.a)'in umumiyetle, kendisine atılan bir mindere oturduğu, bu sırada çocuğunun önünde ok atma talimleri yaptığı belirtilir. Bir seferinde atış yapan çocuklarına çıkagelen Hz. Enes (r.a) atışlarını isabetsiz bularak beğenmez, yayı ellerinden alıp birkaç atış yapar, hiçbiri de hedefinden şaşmaz.
    • [👉 ] 3448. Ukbe İbnu Âmir ok atmanın faziletiyle ilgili hadisleri işitince:"Elim kesilmiş bile olsa ok atmayı bırakmayacağım."der.
    • [ 👉] 3449. Hz. Ömer (r.a) de, gerek hutbelerinde Medîne halkına, gerek mektuplarında Şam, Azerbaycan gibi civar halklara; Ebu Ubeydeti'bnu'l-Cerrâh gibi komutanlarına yazarak yukarıda zikredilen hadisleri kaydedip atıcılık, binicilik, yüzme ve koşma gibi askerî tâlimlere (gayeli oyunlara) ehemmiyet verilmesi, bunların çocuklara öğretilmesi için sık sık talimatlar vermiştir.
    • [ 👉] 3450. Muhtelif rivayetler, çocukların belli hedefler koyarak ok atışları yaparak eğlendiklerini göstermektedir. Bazı durumlarda çocukların çeşitli nev'den canlı hayvanları bile atışlarına hedef yaptıklarına rastlıyoruz ki, bu davranışlar şiddetle yasaklanmıştır.
    • [ 👉] 3451. Av kastı olmaksızın canlı hedefler üzerinde yarışılması tasvip edilmemiştir.
    • [ 👉] 3452. Efendimiz'in torunları Hz. Hasan (r.a) ve Hüseyin'in (r.a) dedelerinin huzurunda ok atma müsabakası yaptıklarını görüyoruz. Efendimiz'in vefatında; Hz. Hasan'ın 7, Hz. Hüseyin'in de 6 yaşlarında oldukları nazara alınırsa, ok atmaya çok erken yaşlarda başlatıldıkları anlaşılır.
    • [ 👉] 3453. Abdullah İbnu Ömer, Hendek savaşı sırasında on beş yaşına basarak harbe katıldığı rivayet edilmiştir.
    • [ 👉] 3454. Habeşistanlıların Mescid-i Nebevi'de yaptıkları mızrak oyunlarını Hz. Aişe (r.a)'ye bizzat Efendimiz, bu mızrak oyununu seyretmeyi teklif etmiş, onu ridasıyla örterek, mescitte icra edilen oyunu beraberce Hz. Aişe (ra) usanıncaya kadar seyretmişlerdir. Efendimiz: "Haydi Habeşliler! Gösterin kendinizi" diyerek, onları teşvik etmiş.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: BİNİCİLİK
    • [ 👉] 3455. Efendimiz, daha önce de zikrettiğimiz gibi, atıcılığı biniciliğe takdim etmekle beraber, bunun da ihmal edilmeyip behemahal öğrenilmesi ve çocuklara öğretilmesi, mümkün mertebe günlük eğlenceler arasına dahil edilmesi için ısrar etmiş at ve deve yarışlarına teşvik etmiştir.
    • [ 👉] 3456. Şehir halkı gibi, Efendimiz de bu yarışlara giderek, kazananlan belirliyor ve onlara ödül veriyordu.
    • [ 👉] 3457. Efendimiz'in zaman zaman koşu yanışlan tertiplediği, bunları maddi ödüllerle mükâfatlandırdığı rivayetlerden anlaşılmaktadır.
    • [👉 ] 3458. Efendimiz: "Ok atma, at ve deve yarışı dışında ödül caiz değildir" buyurarak, bu tür sporları teşvik etmiştir.İzah: Kur'ân-ı Kerîm tarafından kesin olarak yasaklanmış 👉kumara giren "müşterek bahise tutuşmak" at yarışları gibi şeyler caiz değildir.
    • [ 👉] 3459. Yarış atı olmayan sıradan atlar için yarış alanı, bir mil uzunluğundaki Seniyyetu'l-Veda ile Beni Zureyk mescidi arası, yarış atları içinse 6-7 mil uzunluğundaki Hafya ile Seniyyetu'l-Veda arasıydı.
    • [👉 ] 3460. Ticaret kervanlarının gelip konakladıkları geniş alan da bu yarışlar için kullanılırdı. Sık sık düzenlenen at yarışlarına bir defasında Abdullah b. Ömer de katılmış ve atından düşmüştü.
    • [👉 ] 3461. Efendimiz de, bir seferinde, antrenmanlı, bir seferinde antrenmansız deveyle olmak üzere iki defa yarışa katılmış, antrenmanlı deve ile altı mil mesafe tutan Hafya ile Seniyyetü'l-Vedâ arasında, antrenmansız deve ile bir mil mesafe tutan Seniyyetü'l-Vedâ ile Mescid-i Züreyk arasında koşmuştur.
    • [ 👉] 3462. Hz. Enes: "Efendimiz'in Adbâ adındaki devesini hiçbir deve geçemezdi. (Bir gün) bir bedevi devesiyle geldi. Hz. Peygamber onunla yarıştı. Müsabakayı bedevî kazanmıştı ki bu durum Müslümanların ağrına gitti. Efendimiz, onlan teskin için şunu söyledi: "Dünyada her yükselişe bir alçalış, (her kemale bir zeval), vermek Allah üzerine bir haktır."
    • [👉 ] 3463. Biniciliğin vasıtası olan "at" besleyenler de son derece takdir edilmiş, "cihad için beslenen atların yediği şeyler, ayağında hasıl olan toz ve izler, hatta vücudundan çıkan ter, gübre ve bevl'e varıncaya kadar her bir şey için sahibine sevab hasıl olacağı ve kıyamet günü mizana gireceği" tebşir edilmiştir.
    • [ 👉] 3464. Efendimiz'in deve ile atı da yarıştırdığı rivayetlerde gelmiştir.
    • [ 👉] 3465. Efendimiz; İslam öncesinden günümüze kadar uzanan bir adet de horoz, manda, tosun, kaz, köpek gibi hayvanları dövüştürüp seyretmek ve eğlenmeyi yasaklamıştır.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: YÜZME
    • [ 👉] 3466. Efendimiz bizzat kendisi de yüzme öğrenmişti. Bir defasında annesi ve Ümmü Eymen adındaki kadın köleyle birlikte, henüz çocukken Medine'ye gitmiş, Neccaroğulları kabilesinden en-Nabiğa adında birinin evinde kalmışlardı. Babası Abdullah'ın mezarı da buradaydı. Efendimiz, işte bu kabileye ait bir su birikintisinde bu gezisi sırasında yüzmeyi öğrenmişti.
    • [ 👉] 3467. Efendimiz'in yüzmeyi öğrenmeleri için de ümmetine teşvikleri mevcuttur.
    • [👉 ] 3468. Efendimiz, bir babanın evladına karşı vazifelerini sayarken "helal rızıkla beslemek, yazıyı öğretmek, atıcılık ve yüzmeyi öğretmeyi” de zikretmiştir.
    • [👉 ] 3469. Halîfe Abdülmelik, Şa'biye (İbnu Kuteybe'nin rivâyetinde Haccac, oğlunun terbiyecisine) şerh: "Çocuklarıma yüzmeyi öğret, zîra kendileri için yazacak birini her zaman bulabilirler, fakat tehlike anında kendileri yerine yüzecek birini bulamazlar." der.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR: YÜRÜME VE KOŞU
    • [👉 ] 3470. Bazı rivâyetlerde atıcılık ve binicilikle birlikte yürümenin de tavsiye edildiğine, ashabın buna da ehemmiyet verdiğine şâhit olmaktayız. Ebu Zerr'den yapılan bir rivayette Efendimiz: "İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için bir hasene mevcuttur" buyurmuştur.
    • [ 👉] 3471. Efendimiz: "Ok yarışı yapın, (vücutça) sertleşin, yalınayak yürüyün." buyurmaktadır.
    • [👉 ] 3472. Hz. Ömer (ra)'in de: "Çocuklarınıza yüzmeyi, binmeyi öğretin ve hedefler arasında yalınayak yürümeyi emredin." dediği rivayet edilir.
    • [👉 ] 3473. Mücahid de Abdullah İbnu Ömer (ra)'i hedef arasında çok hızlı koşarken gördüğünü, hedeflerden birine yaklaştıkça "işte geldim, işte geldim" dediğini rivâyet eder.
    • [ 👉] 3474. Huzeyfe radıyallahu anhın da Medâin'de izarsız olarak iki hedef arasında koştuğu rivâyet edilmektedir.
    • [👉] 3475. Efendimiz’in, Hz. Aişe ile iki sefer koşu yarışı yaptığı, birincide Hz. Aişe'nin kazandığı, ikinci seferde şişmanlık sebebiyle, Hz. Aişe'nin kaybettiği ve koşuyu kazanan Efendimiz'in ona: "Bu, önceki koşuya bedeldir (ödeştik)" dediği rivayet edilmektedir.
  • SÜNNET OLAN SPORLAR; GÜREŞ
    • [ 👉] 3476. "Kuvvetli mü'min, Allah katında zayıf mü'minden, daha sevimlidir."
    • [👉 ] 3477. ..Bir rivâyet, Hz. Hasan'la Hüseyin'in, dedelerinin huzurunda güreştiklerini kaydeder. Rivâyette belirtildiğine göre Efendimiz; Hasan tarafını tutar, sebebi sorulunca: "Cebrail Hüseyin'e yardım etmektedir, ben de Hasan'a yardım etmeyi seviyorum." cevabını verir.
    • [ 👉] 3478. Efendimiz de güreş yapmıştır. Mekke'nin ünlü pehlivanı Rükâne İbnu Abdi Yezid, Müslüman olmak için, kendine göstermesi gereken bir mucize olarak, güreşmeyi ve Efendimiz'in güreşte kendisini yenebilmesini şart koşar. Efendimiz teklifi kabul eder ve pazularından son derece emin olan Rukâne'yi fevkalade şaşırtan bir netice hasıl olur: Rukâne güreşi kaybeder.
    • [👉 ] 3479. Askeri seferlere katılabilmeye gücü yettiğini Efendimiz'e ispatlamak maksadıyla bazı delikanlılık çağındaki sahabeler, onun huzurunda güreşe tutuşurlardı. Bunun sebebi, yaşı küçük olanlar şayet kendilerinden büyük olan öteki gençlere üstünlük sağlaya bilirlerse, gönüllü sıfatıyla bu savaşlara katılabilme hakkını elde etmekti.
    • [👉 ] 3480. İslam alimleri, harpteki mücadeleye yardımcı olacak her çeşit temrin ve alıştırma yapmaya bunlarda maharet kazanmaya, uzuvların geliştirilmesine teşvik olduğu hükmünü çıkarmışlar. “Zira bunda dîni aziz, düşmanı zelil kılma vardır." demişlerdir.
    • [👉 ] 3481. Efendimiz, askeri mahiyetteki temrin ve oyunlara teşvikle kalmaz. Bunların yapıldığı vasıta ve bu işlerde kullanılan malzemelerin hazırlanmasına, ikmaline de aynı derecede ehemmiyet vermiştir, teşvik etmiştir. mesela en çok kıymet verilmiş olan "atıcılık"ın o zamanki vasıtası olan ok için şunu söyler: "Allah tek bir okla üç kişiyi cennetine -İmâli sırasında hayır murad etmiş olan imalcisi,
      -Onu atan kimse,
      -Oku (atıcıya) ulaştıran (yani taşıyan), imâl edenle atan arasında vasıta olan.
    • [ 👉] 3482. Harp malzemelerinin yerli olması gerektiğini ve yerlisi varken yabancı menşeli malzemenin kullanılmaması icab eder. İki ayrı rivayete göre, Efendimiz, Hayber'in fethi sırasında "İran Yayı" taşıyan bir asker görür ve: "Onu at, zira bu yay ve bu yayı taşıyan, her ikisi de mel'undur. Siz Arap ok ve yaylarını kullanın. Zira Allah, dininizi onunla aziz kıldı ve çeşitli memleketlerin kapısını onunla açıp fethettirdi." der.
evet bende biliyorum ve çok da severim atıcılığı. Yüzme ve binicilik de çok öğrenmek istediğim ama uygun ortam ve maddi durum vs sebebi ile öğrenemediğim şeyler olduğundan hatırımdan çıkmış ama ekledim inşaALLAH yöneticiler gerekli düzenlemede yardımcı olacaklardır.
 
? Çevrimdışı

.......

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
evet bende biliyorum ve çok da severim atıcılığı. Yüzme ve binicilik de çok öğrenmek istediğim ama uygun ortam ve maddi durum vs sebebi ile öğrenemediğim şeyler olduğundan hatırımdan çıkmış ama ekledim inşaALLAH yöneticiler gerekli düzenlemede yardımcı olacaklardır.
Maddi durum ile ilgili bir konu açayım kardeşim. Aklımdaydı.
 
H Çevrimiçi

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Maddi durum ile ilgili bir konu açayım kardeşim. Aklımdaydı.
belirttiğiniz ekleme yapıldı

 
Üst Ana Sayfa Alt