İmam Abdullah el-Humeydi rahimehullah:
"Bazı insanların; namazı, zekatı, orucu ve haccı kabul eden, fakat ölünceye kadar bunların hiçbirini yapmayan kimse, farzları kabul ettiği zaman inkarcı olmadığı müddetçe mümindir" dedikleri bana haber verildi.
Ben derim ki, bu apaçık bir KÜFÜR'dür ve Allahın kitabına, Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine ve Müslimanların fiiline aykırdır.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Onlara ancak, dini yalnız O'na has kılarak ve hanifler olarak Allah'a ibadet etmeleri, namaz kılmaları ve zekât vermeleri emrolunmuştu. Sağlam din de budur." (Beyyine 5)
Hanbel bin İshak diyor ki: Ben Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel'in şöyle dediğini duydum: "Bunu kim derse şüphesiz Allah'ı İNKAR etmiş olur. Keza O'nun emirleri ile elçisinin Allah katından getirdiklerini reddetmiş olur."
Hallal, es-Sunne 1027; Lalekai, Şerhu Usul 1594
İmam Sufyan b. Uyeyne rahimehullah:
"Murcie, farzların terkinde kalbiyle ısrar ederek Allah'tan başka ilah olmadigina şahitlik eden kimseye cennetin vacib olduğunu söyler ve farzları terk etmeyi, haramları işlemek seviyesinde bir günah olarak isimlendirirler.
Halbuki ikisi aynı seviyede değildir. Helal olduğuna inanmaksızın haram işlemek bir masiyettir. Cehalet ve mazeret olmaksızın farzları bile bile terk etmek ise KÜFÜR'dür."
Abdullah ibn Ahmed, Kitabu's Sunne
Şeyhul İslam İbn Teymiyye rahimehullah:
"Dinin varlığı için onda mutlaka söz ve amelin de bulunması gerektiği gayet açıktır. Namazı, zekatı, orucu ve diğer vaciblerden herhangi birini açıktan eda etmeyen bir kimsenin Allah'a ve Rasulüne kalbiyle veya kalbi ve diliyle iman etmiş olması mümkün değildir... Bir kimse, özellikle Muhammed (s.a.v)'in emrettiği vaciblerden herhangi birini yerine getirmezse Allah'a ve Rasulüne iman etmiş olamaz."
"Kişinin kalbinde sabit bir imanla Allah'ın kendisine namazı, zekatı, orucu, haccı farz kıldığına inanmakla birlikte ömrü boyunca Allah'a tek bir secde etmemesi, ramazan orucunu tutmaması, Allah için zekatını vermemesi, Allah'ın evini haccetmemesi imkânsızdır. Böyle bir durum ancak ZINDIKLIK'la birlikte ortaya çıkar, sahih bir imanla birlikte ortaya çıkmaz."
Mecmuu'l-Fetava: 7/621, 7/611