"Kıyametten önce gerçekleşecek altı şeyi sayıyorum: Ölümüm, sonra Beytu'l Makdis'in fethedilmesi, sonra aranızda, koyunlar arasındaki salgın ölümleri andıran çokça ölümlerin olması, sonra malın oldukça artması, öyle ki bir kişiye yüz dinar dahi verilecek olsa yine razı olmaz. Sonra Arap evlerinden girmedik hiçbir ev bırakmayacak olan bir fitne, sonra sizler ile Beni Asfar arasında bir antlaşma olacak. Onlar bu antlaşmayı bozacaklar, size her birisi altında on iki bin asker olmak üzere seksen sancak altında saldıracaklar."(Buhari)
"Beytu'l Makdis'in imarı Yesrib'in harabıdır. Yesrib'in harabı melhamenin çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccal'in çıkmasıdır! buyurdu. Sonra elini , konuşmakta olduğu kimsenin (Muaz'ın) dizine vurdu ve: 'Senin burada oturuyor olman nasıl gerçekse, bu söylediğim de öyle gerçektir' buyurdu." (Müsned, Ebu Davud)
Yukarıdeki hadisler, ilk bakışta ahir zamanda Müslümanların kalesinin Şam olacağı hatta hususen Hicazın harab olacaığını anlatmaktadır ama aşağıdaki hadiste ise
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir."(Tirmizi) [Tirmizi rivayet için hasen/sahih demiş]
Buradada, ahir zamanda Hicaz'ın; İslamın kalesi olacağını anlatıyor. Bu hadisleri nasıl anlamalıyız?
"Beytu'l Makdis'in imarı Yesrib'in harabıdır. Yesrib'in harabı melhamenin çıkmasıdır. Melhame İstanbul'un fethidir, İstanbul'un fethi Deccal'in çıkmasıdır! buyurdu. Sonra elini , konuşmakta olduğu kimsenin (Muaz'ın) dizine vurdu ve: 'Senin burada oturuyor olman nasıl gerçekse, bu söylediğim de öyle gerçektir' buyurdu." (Müsned, Ebu Davud)
Yukarıdeki hadisler, ilk bakışta ahir zamanda Müslümanların kalesinin Şam olacağı hatta hususen Hicazın harab olacaığını anlatmaktadır ama aşağıdaki hadiste ise
"Bu din Hicaz'a çekilecek. Tıpkı yılanın deliğine çekildiği gibi. (Allah'a kasem olsun)! Yaban keçisinin dağın tepesine sığınması gibi, din de Hicaz'a sığınacaktır. Bu din garip olarak başladı, tekrar garipliğe dönecektir. Gariplere ne mutlu. O garipler ki, benden sonra insanların sünnetimden bozdukları şeyi ıslah edecektir."(Tirmizi) [Tirmizi rivayet için hasen/sahih demiş]
Buradada, ahir zamanda Hicaz'ın; İslamın kalesi olacağını anlatıyor. Bu hadisleri nasıl anlamalıyız?