Selamun Aleykum Kardeşlerim.
Bildiğiniz gibi günümüzde hadis inkarcıları bir hayli peydahladı ve devamda ediyor günden güne mitoz ve mayoz bölünme geçiyorlar, Bu yazıda inşeallah meseleye farklı bir boyuttan bakacağım aslında kalbinde hastalık olmayan birisi cehaletinden dolayı hadisleri inkar ediyorsa onun işi kolaydır kur'andan, fıkıhtan, ulemadan delillerimizi gösteririz ve mesele çözülür bu konuda birçok yazı yazılmıştır sitede bulabilirsiniz. Ben bu yazıda meseleye bir de bilimsel açıdan bakacağım inşeallah Müslümanlar, kafirlere, müşriklere Kur'an'daki mucizeleri gösterip, ''bu mucizeleri göremiyor musunuz?'' diyor. Biz de hadis inkarcılarına sünnetteki mucizeleri gösterip ''bu mucizeleri göremiyor musunuz?'' diyoruz. Öyleyse biz de aciz elimizden geldiğince sünnetin mucizelerinden bahsedelim.
1. “Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’tan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten sakındırırsa, o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir.” (Müslim, Zekât 54)
Bu hadislere göre, insan vücudundaki her mafsal (eklem) için bir sadaka vardır. Her insanda da 360 eklem bulunmaktadır. O halde herkesin her gün bu kadar sadaka vermesi gerekmektedir. İlk bakışta, çok yüklü gözüken bu sadaka borcu, hadislerdeki açıklamalar ile oldukça kolaylaşmaktadır: Söylenecek her sübhânellah (tesbih), elhamdülillah
(tahmid), lâ ilâhe illallah (tehlil) ve Allah ekber (tekbir) kelimeleri ayrı ayrı birer sadakadır. İyiliği emretmek, bir kötülükten sakındırmak.. evet bunların
her biri ve hadislerde sayılan diğerlerini yapmak birer sadakadır. Ve büyük bir müjde: Bunları yapan o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir. Görüldüğü üzere dinimizde hayır yolları pek çok olup sayılamayacak kadar sınırsızdır. Hele böyle tek tek hayır ve iyilik olan konuların yanında bir de toptan hayır olanlar vardır ki, bunlar işi daha kolaylaştırmaktadır. Hadiste işte bunlardan biri, kuşluk (duhâ) vakti kılınan namaz olarak bildirilmiştir. “Kuşluk Namazı”
dediğimiz bu ibadet, iki rekât ile sekiz rekât arasında değişen nâfile bir ibadettir. Bu namaz, hadiste sayılan sadakaları topluca ödeme imkânıdır. Çünkü namaz,
bedenin bütün organlarıyla yapılan bir ibadettir. Namaz kılmakla her organ kendi şükrünü yerine
getirmiş olur. Öte yandan her türlü tesbih ve tahmid, tehlil ve tekbir
namazda bir arada bulunmaktadır. Namaz, nefse hayrı emretmek ve onu münkerden nehyetmektir. Nitekim bir âyet-i kerîmede, “Namaz her türlü kötülük (fahşâ
ve münkerden) alıkor” (Ankebût, 29/45) buyurulmuştur.
Sağlık herşeyin başıdır; en büyük devlettir. Vücudumuzdaki kemik-mafsal (eklem) yapısı, yani iskelet, aynı zamanda hayatın ve sağlığın da temel yapısıdır. Binaenaleyh bunların her biri için her gün
bir iyilik ve sadaka borcumuzun olması pek tabiîdir. Zira aslında biz, her gün yeni bir günü, başka bir
hayatı yaşamaktayız.
Hadiste geçen 360 eklem sayısına gelince:
Hadisteki sülâmâ kelimesi aslında parmak ve eklem kemikleri demektir. Sonradan vücudun bütün kemik ve eklemleri anlamında kullanıla gelmiştir. Bu sebeple
hadisteki 360 rakamı eklem ve kemiklerin toplam sayısıdır. Aslında burada bir hususa da işaret etmekte fayda vardır. Hz. Peygamber bir operatör, bir biyolog değildir. O hidâyet rehberidir. Onun maksadı, anatomi dersi vermek değil, o yapının belli bazı özelliklerine işaret ederek insanları inanmaya, doğruya ve mutluluğa çağırmaktır. Bu sebeple verilen rakamın kendisi değil, o yapının mükemmelliğine dikkat çeken mânası önemlidir. Bununla beraber, hadiste geçen 360 eklem bilgisi, Hz. Muhmmed aleyhissalatü vesselamın yılar sonra anlaşılacak bir bilgiyi haber vermesi ve böylece bir mucizenin gerçeklemesidir. Bilindiği gibi eklem; iki ayrı kemik parçasının
oluşturduğu boşluklara denir. Eklemlerin tıbbi
sınıflandırılması şöyledir:
1. Oynar eklemler (Diz, dirsek, omuz, kalça, el ve ayak
bileği gibi);
2. Az oynar veya oynamaz eklemler (Sırt kemikleri, el
ve ayak tarak kemikleri gibi);
a- Aralarında mezenşim dokusu olanlar;
b- Aralarında kıkırdak dokusu olanlar;
c- Aralarında kemik dokusu olanlar.
Bu tasnif ve tarife göre, anatomi kitaplarından ve atlaslarından yapılan incelemede insan vücudunda 360 tane eklem olduğunu görülecektir. (bk. cevabın
sonundaki kaynaklar) Bu sayı, Peygamber Efendimiz’in
(sav) söylediği sayı ile aynıdır. Hem de bu sayı tıbbi
tarif ve tasnife göre söylenmiştir.
1*,2*
2. Bir başka mucize ise şu hadisi şeriftir ; ''Peygamber sav, ayakta su içmeyi men etti.'' Müslim
''Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Ayakta su içenler midelerine
verdikleri zararı bilselerdi, onu kusmak isterlerdi.'' Müslim
Bizler bugün biliyoruz ki, ayakta içilen su, direkt olarak
onikiparmak bağırsağına gidiyor ve midenin gerçek su ihtiyacı karşılanamıyor. Fakat oturarak içilirse su midede birikir, asitle karışıp mikropları öldürür. *3
3. Bir diğer mucize de, abdest ile olan hadisi şeriftedir.
Resulullah sav şöyle buyurmuştur ;
''Sizden biriniz sinirlendiğinde, abdest alsın.'' Ebu Davud
Abdestin temizlenmek için olduğunu biliyoruz. Günde beş
kez azalarımızı yıkadığımız için birçok hastalıktan korunuyor, aynı zamanda da cildimizi besliyoruz. Örneğin suyun yüze sıkça temas etmesinden dolayı, deri sıkılaşır ve
canlı bir görünüme sahip olur. Bunun gibi birçok faydası
vardır ama, onları birazdan konuşacağız inşallah.
Abdestin temizlik dışında bir faydası daha vardır. Abdest alırken suyu temas ettirdiğimiz yerlerimiz,
vücudumuzun ley hatlarıdır. Yani en önemli noktaları, enerji merkezleridir. Kişi sinirlendiğinde ise, vücudundaki ritmler değişir. İnsan vücudu statik yani durgun elektrik taşıdığı için, zamanla bu elektrik giderilmediği takdirde vücutta ağırlık, stres, sıkıntı gibi sonuçlar doğurur. İnsan sinirlendiğinde ise bu statik elektriğin boşaltılması ve vücudun deri ve kan dolaşımı hareketlerinin değişmesi gerekir. İşte abdest de tam da bu noktada işe yarar, insanı
rahatlatır. Peygamber sav'in abdest ile söylediği bu mucize hadisin
yanında, yaptığımız açıklamaları destekleyici bir hadis daha vardır ;
''Öfke şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateşi ise su söndürür. O halde öfkelendiğiniz zaman abdest alın.'' Ebu Davud. *4
3. Bir diğer hadis ve sünnet mucizesi de sağ tarafa yatmak ile
ilgilidir ;''Sağ tarafınıza uzanıp yatın.'' Müslim
''Resulullah sav, sağ tarafına uzanıp yatardı.'' Buhari, Müslim, Ebu Davud
1400 yıl geriden geliyorsunuz be gülüm...
İnsan kalbi sol tarafta olduğu için, sağ tarafa yatıldığında organlar üst üste gelip fazla çalışmaktan ve yorulmaktan korunuyor. Sol tarafa yatıldığında organlar kalbin üzerine
geldiğinden ve kalbin yeri darlaştığından, kalp kendisini
daha fazla yoruyor ve bu durum kalbin zayıf düşmesine neden oluyor. Bu zayıflık da kalp yetmezliğine kadar gidebiliyor. Sağ tarafa yatmak ise hem uykuyu kolaylaştırıyor, hem de vücuda ve kalbe yardım ediyor. *5
4. Bir diğer mucize suyun nasıl içileceği hakkında ; ''Peygamber sav, suyu oturarak ve üç yudumda içerdi.'' Buhari.
''Suyu üç nefeste için. İçmeden önce besmele çekin, içtikten sonra da elhamdülillah deyin.'' Tirmizi
''Üç nefeste içen kimse suya kanar. Susuzluğunu teskin etmiş olur.'' Müslim
''Üç nefeste içmek sağlık açısından daha yararlıdır.''
Müslim
Üç nefeste içilen su, ağızda daha fazla kaldığı için psikolojik olarak fazla su içtiğiniz hissini uyandırıyor.
Ayrıca dil ve tükürük bezleri suyu daha iyi emiyor ve susuzluğun giderilmesini sağlıyor. Böylece antibakteriyel ve antioksidan tükürük oluşuyor ve mikropları öldürüp, ağız ve diş sağlığını koruyor. *6
5. Tuvaleti oturarak yapmak sünnettir. Hadisler bize şöyle
der ; ''Resulullah, Kur'an inmeye başladığından beri ayakta
tuvalet yapmadı.'' Ebu Davud
''Resulullah sav, ayakta idrar yapmayı yasakladı.'' Tirmizi
''Şüphesiz ki ayakta abdest bozmak cefadandır.'' İbni.Mace
Bilim ise şöyle der ; ''Ayakta idrar yapıldığında, idrarın bir bölümü mesanede kalıyor. Kalan idrar da birikip taş mesanede taş oluşturuyor; ayrıca mesanede iltihaplanma ve mesane kanseri gibi sonuçlar verebiliyor. İdrar yollarındaki iltihaplanmanın böbreklere yayılması da bir diğer sorun.'' *7
Hatta bu durum temizlik açısından da tehlikeli olduğu için, İsveç'te ayakta işemeye yasak getirilmesi gündemde. *8
5. Peygamber sav, bir hadisinde şöyle der ;''Abdest alırken, gözlerinize abdest suyundan içiriniz.'' Buhari
Bilim ise şöyle der ;.Körlüğe sebep olan trahom (göz enfeksiyonu), ülkemizde görülmese de dünyada yılda yaklaşık 9 milyon insanda ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda Dünya Sağlık Örgütü ;''Günde en az bir defa insanlara yüzlerini yıkamayı öğretsek, 9 milyon trahom hastası olmayacak'' diye bir rapor tuttu. *9
6. Bir diğer sünnet de yemeğe tuzla başlamaktır. ''Ya Ali! Yemeğe tuzla başla.'' Şir'atü'l İslam.''Yemeğe tuzla başlamak ve bitirmek yetmiş hastalığa şifadır.'' Riyadu'n Nasıhin
Yemeğe tuzla başlamak, sindirim sistemini uyarır. Uyarılan sistem, yenilen şeyleri çok daha kolay hazmeder. Yani yerken tıkanma, nefes almakta zorluk gibi şeyleri engeller. Gıdaların yeterince hazmedilmemesi çeşitli hastalıklar ve mide rahatsızlıkları oluşturabilir.
Ayrıca vücuttaki elektrolit dengesini korur ve tansiyonu sürekli dengede tutar. *10
7. Resulullah sav şöyle buyurdu ;
''Sıcak yemek yemekten sakının!'' Suyuti ''Sıcak yemekten de ne diye sakınalım şimdi?'' demiş
olabilirsiniz. Ama ben de size ''alemlere rahmet peygamberi
böyle dediyse, bir hikmeti mutlaka vardır'' derim. Sonra da şöyle devam ederim ; ''Yemekleri çok sıcak yemek, mide kanseri riskini 3.3 oranında artırıyor.'' *11
Bu konuya devam olarak başka bir hadis de şöyle ; ''Sıcak yemeğin üflenerek yenmesi uygun değildir.'' Zeynu'l.Iraki ''Resulullah sav yiyeceği ve içeceği üflemez; kabın içine de.solumazdı.'' İbni Mace
Yemeğe üflediğimizde, aldığımız ve vücudumuzda yaktığımız oksijeni, karbondioksit ve karbonmonoksit
olarak yiyeceğe bırakıyoruz. Yani aslında yemeği kirletiyoruz, ve kendimizi zehirliyoruz. *12
Bu sünnet aslında üç şeyi birden içinde barındırıyor.
Birincisi ; Sıcak yemek üflenir, Resul sav de ''üflemeyin''.dediğine göre, ''sıcak yemeğin kendiliğinden soğumasını bekleyin'' demiştir.
İkincisi ; Sıcak yemeği direkt olarak üfleyip ağza götürmek, kişinin sabırsızlığına işarettir. İnsan yemek gibi vücudunun ve nefsinin ihtiyacı olan bir şeyde sabır göstermez, fakat Resulullah sav ''üflemeden kendiliğinden soğumasını bekleyin'' yani ''sabredin, sabırlı olun'' demiştir. Üçüncüsü ; Zaten biraz önce bahsettiğimiz ''sağlık'' meselesidir. Hem sağlık, hem de adap meselesi. Zira Kur'an'da açık şekilde ''temiz yiyeceklerden yiyin'' der, üfleyerek verdiğimiz karbon bazlı gazlar hem yemeği kirletir, hem de sağlımıza zarar verir.
8. Birçoğunuzun daha önce duymamış olması muhtemel bir
hadise geçelim ;
''Sizden birinin yiyecek veya içeceğine sinek düştüğü zaman, onu iyice içine batırsın. Sonra çıkarıp atsın. Çünkü sineğin kanadının birinde zehir, diğerinde ise şifa vardır. Halbuki o, zehir taşıyan kanadını önce batırarak kendisini korumak ister, şifalı kanadını sonraya bırakır. İşte bu sebeple tamamını batırınız.'' Buhari, Ebu Davud, İbni Mace
İlk duyduğunuzda ''ıyk lan o ne öle'' demiş olabilirsiniz. Fakat bildiğiniz gibi yemeğe sinek düşmesi çok olağan bir şey. Ben de birkaç kez şahit oldum. Tabi bu hadiste ''sinek
düşerse o yemeği mutlaka yiyin'' demek istemiyor. Resulullah sav zamanında kıtlık olduğu için, her kap yemek çok önemliydi haliyle. Bugün bile bir kap yemeğin içine
değil sinek, böcek-örümcek hatta fare bile girse, o yemeği hiç çekinmeden yiyecek olan aç insan var dünyada.
''İşte eğer böyle bir durumda yemeğe sinek düşerse, o.yemeğe zehirli kanadındaki zehri bırakır. Siz diğer kanadını da sokun ki, panzehiri de bıraksın ve yemeği yemenizde bir sakınca olmasın.'' manasındadır bu hadis.
Bilimsel açıklamasına gelirsek şayet,.bu hadisin doğruluğu bizzat İngiltere ve Amerika'da kanıtlanmıştır. Harvard Üniversitesi bu konudaki araştırmasında aynı sonuca varmıştır. *13
9. Üzerinde durulması gereken bir diğer sünnet kesinlikle ''namaz''dır. Kur'an ''namaz kılın, namazı dosdoğru kılın'' der. Fakat namazın nasıl kılınacağı konusunda tek bir ayet olmadığı için, bizler bunu hadislerden yani Peygamber
sav'in sünnetinden öğreniyoruz. Çünkü aksi halde namaz kılamayız. Herkes kendi kafasına göre namaz tarifi yapamaz. Harici kafalı insanlar ''namaz aslında duadır,
istediğin şekilde yaparsın, aklından geçirsen de olur, elini kaldırsan da..'' derler. Biz de onlara Peygamber sav'in ''Namazı ben nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın'' sözünü
hatırlatır ve Peygamberin bu sünnetinin mucizelerinden
bahsederim..
Namazdaki hareketlerin her biri mucizevidir. Zira bu hareketler esnasında vücudumuzdaki neredeyse her şey bir değişime uğrar. Öncelikle namazdaki tüm hareketler kalbin daha iyi çalışmasını ve kanın tüm vücuda ulaşmasını sağlar. Eğildiğimizde sırt ve karın kaslarımız hareketlenir.
Secde ise en güzelidir. Yer çekiminden dolayı, vücudumuzdaki kanın en zor ulaştığı yer başımızdır. Secdeye vardığımızda ise vücuttan
taze kan beynimize doğru akar. Bu ise hem yüz güzelliği sağlar, hem erken bunamayı önler, hem de hafızayı kuvvetlendirir ve beyni aktifleştirir. Namaz kılanların
yüzünün bu kadar güzel olmasının sebebi hem abdest suyunun günde 5 kez yüze değmesi, hem de defalarca secde etmesindendir. *14
10. Peygamber sav'in üzerinde önemle durduğu bir mesele de
misvaktır. ''Eğer müminlere zorluk vermeyecek olsaydım, her namazdan önce dişlerini misvaklamalarını emrederdim.''
Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Hanbel ''Misvak kullanın. Çünkü misvak hem ağzı temizler, hem de Rabbin rızasını kazandırır.'' İbni Mace.
''Sizin ağızlarınız Kur'an yollarıdır. Onları misvakla temizleyiniz.''
''Hz. Peygamber sav, sabah kalkar kalkmaz ilk iş dişlerini misvaklardı.'' Ebu Davud, Hanbel
Ağız kokusunu giderir.
Diş çürümelerini önler.
Diş etlerini güçlendirir.
Diş kanamalarını önler.
Balgamı önler.
Ağız kuruluğunu önleyerek akıcı konuşmayı
sağlar.
Sesi güzelleştirir.
Ağızdaki mikropları öldürür.
Bakteri oluşumunu engeller.
Gözlere faydası vardır.
Gibi bir sürü fayda daha..
Hatta bu konuda Peygamber sav der ki ; ''Cebrail bana misvakı o kadar emretti ki, bu konuda bir
vahiy geleceğini ve farz kılınacağını zannettim.'' *15
Gördüğümüz üzere Allah'ın Resulü sav'in yaptığı hiçbir amel beyhude değil. Bizler bugün sahip olduğumuz bilim ve teknolojiyle, 1400 yıl önce yapılmış amelleri tenkit edemiyoruz. Bilakis, bu amellerin ne derece doğru ve yararlı olduklarını anlıyoruz.
İşte Allah-u Teala'nın Kur'an'da emrettiği ''Peygamberi örnek alın, O ne yaparsa onu yapın, neyi yapmazsa ondan sakının, emrine riayet edin'' hükümlerinin hala ne derece yerinde ve geçerli olduğunu anlıyoruz. Kur'an'ın emirleri
kıyamete kadar geçerliydi ya hani, işte tam da bu yüzden geçerli. Eğer bizlere çok açık bir şekilde ''O'na uyun!'' denilmişse, bizim görevimiz uymaktır.
Hadis ve sünnetlerin değiştirildiğine inanan arkadaşlara buradan selam yolluyor ve soruyorum ; ''Bu nasıl bir değişiklik ki hala mucizeler var içinde?'' Yoksa değiştiren adamların doğaüstü güçleri falan mı vardı acaba...?
Eğer Allah Teala bizlere ''Peygambere uyun!'' demişse,
elbette ona uymamız için gereken şartları bizlere sağlayacaktır. Aksi takdirde bu ayetten bizleri muaf tutması gerekirdi, yüce adaleti gereği. Fakat Kur'an'ın yanında, Peygamber sav'in hadisleri de
bugüne kadar değişmeden, korunarak gelmeyi başarmıştır
gördüğünüz gibi. Çünkü ''Allah'ın da bir planı vardır'', çünkü ''Allah dinini tamamlamıştır.'', çünkü ''Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.''
Müslümanlar bunları gözlerini kapatarak reddetmek yerine
biraz araştırsa, görecekler ki Kur'an'ı en güzel anlatan, en
güzel açıklayan ve en güzel yaşatan şey, Peygamber sav'in sünnetidir. Kur'an'da da ''Biz seni bu kitabı açıklayıcı olarak gönderdik'' ve ''Sana Kur'an ve hikmet (sünnet) verdik'' dediği gibi
Kur'an'ı anlamak ve sünnete uygun yaşamak dileğiyle..
Selam tewhid yolunda ilerleyen kardeşlerimin üzerine olsun.
Bakınız:
1*2* " - Anatomi odar. V. I. Cilt 1 Hareket sinir sistemleri ve
duyu organları
- Dr. Samuel L. Tureç . Ortapedi Cilt 1 s.4
- İnsan Anatomisi Atlası Sbotta/Becher Cilt 1 Kemikler,
Bağlar, Eklemler.
bk. Bir Mucize Daha: Her Ekleme Bir Sadaka, Dr.
Arslan MAYDA, Sızıntı, Ocak 1997 Yıl :18 Sayı :216
Selam ve dua ile..."
3* http://www.sentezhaber.com/saglik/ayakta-su-icenler-dikkat-h127155.html
4* http://www.notdenizi.com/abdestin-faydalari-25365/
http://kaheel7.com/tr/index.php?opt...r&catid=41:huekuemlerdeki-mucizeler&Itemid=61
http://www.yesiltopuklar.com/abdestin-bilimsel-faydalari-nelerdir.html
http://blog.milliyet.com.tr/abdest-almanin-sebebi-bilinenden-farkli-imis------/Blog/?BlogNo=339923 (sadece bilgi amaçlı okuyun)
5* http://www.hercocuk.org/index.php?oku=2734
http://www.onikibilgi.com/hangi-tarafa-yatilmali/
6* http://fazlayeme.blogspot.com/2013/08/uc-yudumda-su-icmenin-faydasi.html?m=1
7* http://www.habername.com/haber-ayakta-idrarin-tibben-ve-dinen-sakincasi-78010.htm
http://www.hocam.com/35760/1/ayakta_isemenin_zararlari/
8* http://www.haber7.com/genel-saglik/haber/1042506-erkeklere-oturarak-iseme-zorunlulugu
http://www.ensonhaber.com/isvecte-sol-partiden-ayakta-isemek-yasaklasin-onerisi-2013-06-25.html
9* http://www.nkfu.com/trahom-hastaligi-nedir-belirtileri-nelerdir/
http://www.hamileportal.com/trahom.html
http://www.islamalimi.com/abdest/191-abdestin-maddi-ve-manevi-faydalari.html
http://www.news-medical.net/health/What-is-Trachoma-(Turkish).aspx
10*
http://www.ilimdunyasi.com/tip-dunyasi/yemege-tuzla-baslama-ve-bitirmenin-sirlari/?wap2
http://www.fikih.info/kategoriler/sunnet-i-seniyye/3005-yemege-tuz-ile-baslamak.html
11* www.estetikyasam.com/saglikli-beslenme-diyet/sicak-yemek-yemenin-zararlari.html
http://www.bilgizamani.net/sicak-yemek-yemenin-zararlari.html
12* http://rehber.uzmantv.com/sofrada-yapilmamasi-gereken-seyler-nelerdirn
13* http://www.islamdunktv.com/2011/01/hadith-of-fly-refuting-those-who-laugh.html
http://yeniyasamokulu.com/sinek.html
http://www.answering-islam.org/Quran/Science/flies.html
14* http://okyanusum.com/makale/namazin-beden-uzerindeki-etkileri/
http://onder.sivasli.net/2013/05/06/namazin-bedensel-ve-beyinsel-yararlari/
Not:youtube da bu konuyla ilgiki birsürü video var, aratabirsiniz.
15* http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=785313
Alıntı yapılan siteler:http://www.sorularlaislamiyet.com
http://tylerdrdn.blogspot.in/2013/10/sunnet-ve-hadis-mucizeleri-i.html?m=1
Bildiğiniz gibi günümüzde hadis inkarcıları bir hayli peydahladı ve devamda ediyor günden güne mitoz ve mayoz bölünme geçiyorlar, Bu yazıda inşeallah meseleye farklı bir boyuttan bakacağım aslında kalbinde hastalık olmayan birisi cehaletinden dolayı hadisleri inkar ediyorsa onun işi kolaydır kur'andan, fıkıhtan, ulemadan delillerimizi gösteririz ve mesele çözülür bu konuda birçok yazı yazılmıştır sitede bulabilirsiniz. Ben bu yazıda meseleye bir de bilimsel açıdan bakacağım inşeallah Müslümanlar, kafirlere, müşriklere Kur'an'daki mucizeleri gösterip, ''bu mucizeleri göremiyor musunuz?'' diyor. Biz de hadis inkarcılarına sünnetteki mucizeleri gösterip ''bu mucizeleri göremiyor musunuz?'' diyoruz. Öyleyse biz de aciz elimizden geldiğince sünnetin mucizelerinden bahsedelim.
1. “Gerçek şu ki, her insanın vücudunda 360 eklem (ve kemik) bulunmaktadır. Kim bu eklem sayısı kadar Allahü ekber, elhamdülillah, lâ ilâhe illallah der, Allah’tan bağışlanma diler, insanların yolu üzerinden taş, diken veya kemik gibi şeyleri kaldırır, iyiliği emreder veya kötülükten sakındırırsa, o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir.” (Müslim, Zekât 54)
Bu hadislere göre, insan vücudundaki her mafsal (eklem) için bir sadaka vardır. Her insanda da 360 eklem bulunmaktadır. O halde herkesin her gün bu kadar sadaka vermesi gerekmektedir. İlk bakışta, çok yüklü gözüken bu sadaka borcu, hadislerdeki açıklamalar ile oldukça kolaylaşmaktadır: Söylenecek her sübhânellah (tesbih), elhamdülillah
(tahmid), lâ ilâhe illallah (tehlil) ve Allah ekber (tekbir) kelimeleri ayrı ayrı birer sadakadır. İyiliği emretmek, bir kötülükten sakındırmak.. evet bunların
her biri ve hadislerde sayılan diğerlerini yapmak birer sadakadır. Ve büyük bir müjde: Bunları yapan o günü kendisini cehennemden uzaklaştırmış olarak geçirir. Görüldüğü üzere dinimizde hayır yolları pek çok olup sayılamayacak kadar sınırsızdır. Hele böyle tek tek hayır ve iyilik olan konuların yanında bir de toptan hayır olanlar vardır ki, bunlar işi daha kolaylaştırmaktadır. Hadiste işte bunlardan biri, kuşluk (duhâ) vakti kılınan namaz olarak bildirilmiştir. “Kuşluk Namazı”
dediğimiz bu ibadet, iki rekât ile sekiz rekât arasında değişen nâfile bir ibadettir. Bu namaz, hadiste sayılan sadakaları topluca ödeme imkânıdır. Çünkü namaz,
bedenin bütün organlarıyla yapılan bir ibadettir. Namaz kılmakla her organ kendi şükrünü yerine
getirmiş olur. Öte yandan her türlü tesbih ve tahmid, tehlil ve tekbir
namazda bir arada bulunmaktadır. Namaz, nefse hayrı emretmek ve onu münkerden nehyetmektir. Nitekim bir âyet-i kerîmede, “Namaz her türlü kötülük (fahşâ
ve münkerden) alıkor” (Ankebût, 29/45) buyurulmuştur.
Sağlık herşeyin başıdır; en büyük devlettir. Vücudumuzdaki kemik-mafsal (eklem) yapısı, yani iskelet, aynı zamanda hayatın ve sağlığın da temel yapısıdır. Binaenaleyh bunların her biri için her gün
bir iyilik ve sadaka borcumuzun olması pek tabiîdir. Zira aslında biz, her gün yeni bir günü, başka bir
hayatı yaşamaktayız.
Hadiste geçen 360 eklem sayısına gelince:
Hadisteki sülâmâ kelimesi aslında parmak ve eklem kemikleri demektir. Sonradan vücudun bütün kemik ve eklemleri anlamında kullanıla gelmiştir. Bu sebeple
hadisteki 360 rakamı eklem ve kemiklerin toplam sayısıdır. Aslında burada bir hususa da işaret etmekte fayda vardır. Hz. Peygamber bir operatör, bir biyolog değildir. O hidâyet rehberidir. Onun maksadı, anatomi dersi vermek değil, o yapının belli bazı özelliklerine işaret ederek insanları inanmaya, doğruya ve mutluluğa çağırmaktır. Bu sebeple verilen rakamın kendisi değil, o yapının mükemmelliğine dikkat çeken mânası önemlidir. Bununla beraber, hadiste geçen 360 eklem bilgisi, Hz. Muhmmed aleyhissalatü vesselamın yılar sonra anlaşılacak bir bilgiyi haber vermesi ve böylece bir mucizenin gerçeklemesidir. Bilindiği gibi eklem; iki ayrı kemik parçasının
oluşturduğu boşluklara denir. Eklemlerin tıbbi
sınıflandırılması şöyledir:
1. Oynar eklemler (Diz, dirsek, omuz, kalça, el ve ayak
bileği gibi);
2. Az oynar veya oynamaz eklemler (Sırt kemikleri, el
ve ayak tarak kemikleri gibi);
a- Aralarında mezenşim dokusu olanlar;
b- Aralarında kıkırdak dokusu olanlar;
c- Aralarında kemik dokusu olanlar.
Bu tasnif ve tarife göre, anatomi kitaplarından ve atlaslarından yapılan incelemede insan vücudunda 360 tane eklem olduğunu görülecektir. (bk. cevabın
sonundaki kaynaklar) Bu sayı, Peygamber Efendimiz’in
(sav) söylediği sayı ile aynıdır. Hem de bu sayı tıbbi
tarif ve tasnife göre söylenmiştir.
1*,2*
2. Bir başka mucize ise şu hadisi şeriftir ; ''Peygamber sav, ayakta su içmeyi men etti.'' Müslim
''Hiçbiriniz ayakta su içmesin. Ayakta su içenler midelerine
verdikleri zararı bilselerdi, onu kusmak isterlerdi.'' Müslim
Bizler bugün biliyoruz ki, ayakta içilen su, direkt olarak
onikiparmak bağırsağına gidiyor ve midenin gerçek su ihtiyacı karşılanamıyor. Fakat oturarak içilirse su midede birikir, asitle karışıp mikropları öldürür. *3
3. Bir diğer mucize de, abdest ile olan hadisi şeriftedir.
Resulullah sav şöyle buyurmuştur ;
''Sizden biriniz sinirlendiğinde, abdest alsın.'' Ebu Davud
Abdestin temizlenmek için olduğunu biliyoruz. Günde beş
kez azalarımızı yıkadığımız için birçok hastalıktan korunuyor, aynı zamanda da cildimizi besliyoruz. Örneğin suyun yüze sıkça temas etmesinden dolayı, deri sıkılaşır ve
canlı bir görünüme sahip olur. Bunun gibi birçok faydası
vardır ama, onları birazdan konuşacağız inşallah.
Abdestin temizlik dışında bir faydası daha vardır. Abdest alırken suyu temas ettirdiğimiz yerlerimiz,
vücudumuzun ley hatlarıdır. Yani en önemli noktaları, enerji merkezleridir. Kişi sinirlendiğinde ise, vücudundaki ritmler değişir. İnsan vücudu statik yani durgun elektrik taşıdığı için, zamanla bu elektrik giderilmediği takdirde vücutta ağırlık, stres, sıkıntı gibi sonuçlar doğurur. İnsan sinirlendiğinde ise bu statik elektriğin boşaltılması ve vücudun deri ve kan dolaşımı hareketlerinin değişmesi gerekir. İşte abdest de tam da bu noktada işe yarar, insanı
rahatlatır. Peygamber sav'in abdest ile söylediği bu mucize hadisin
yanında, yaptığımız açıklamaları destekleyici bir hadis daha vardır ;
''Öfke şeytandandır. Şeytan da ateşten yaratılmıştır. Ateşi ise su söndürür. O halde öfkelendiğiniz zaman abdest alın.'' Ebu Davud. *4
3. Bir diğer hadis ve sünnet mucizesi de sağ tarafa yatmak ile
ilgilidir ;''Sağ tarafınıza uzanıp yatın.'' Müslim
''Resulullah sav, sağ tarafına uzanıp yatardı.'' Buhari, Müslim, Ebu Davud
1400 yıl geriden geliyorsunuz be gülüm...
İnsan kalbi sol tarafta olduğu için, sağ tarafa yatıldığında organlar üst üste gelip fazla çalışmaktan ve yorulmaktan korunuyor. Sol tarafa yatıldığında organlar kalbin üzerine
geldiğinden ve kalbin yeri darlaştığından, kalp kendisini
daha fazla yoruyor ve bu durum kalbin zayıf düşmesine neden oluyor. Bu zayıflık da kalp yetmezliğine kadar gidebiliyor. Sağ tarafa yatmak ise hem uykuyu kolaylaştırıyor, hem de vücuda ve kalbe yardım ediyor. *5
4. Bir diğer mucize suyun nasıl içileceği hakkında ; ''Peygamber sav, suyu oturarak ve üç yudumda içerdi.'' Buhari.
''Suyu üç nefeste için. İçmeden önce besmele çekin, içtikten sonra da elhamdülillah deyin.'' Tirmizi
''Üç nefeste içen kimse suya kanar. Susuzluğunu teskin etmiş olur.'' Müslim
''Üç nefeste içmek sağlık açısından daha yararlıdır.''
Müslim
Üç nefeste içilen su, ağızda daha fazla kaldığı için psikolojik olarak fazla su içtiğiniz hissini uyandırıyor.
Ayrıca dil ve tükürük bezleri suyu daha iyi emiyor ve susuzluğun giderilmesini sağlıyor. Böylece antibakteriyel ve antioksidan tükürük oluşuyor ve mikropları öldürüp, ağız ve diş sağlığını koruyor. *6
5. Tuvaleti oturarak yapmak sünnettir. Hadisler bize şöyle
der ; ''Resulullah, Kur'an inmeye başladığından beri ayakta
tuvalet yapmadı.'' Ebu Davud
''Resulullah sav, ayakta idrar yapmayı yasakladı.'' Tirmizi
''Şüphesiz ki ayakta abdest bozmak cefadandır.'' İbni.Mace
Bilim ise şöyle der ; ''Ayakta idrar yapıldığında, idrarın bir bölümü mesanede kalıyor. Kalan idrar da birikip taş mesanede taş oluşturuyor; ayrıca mesanede iltihaplanma ve mesane kanseri gibi sonuçlar verebiliyor. İdrar yollarındaki iltihaplanmanın böbreklere yayılması da bir diğer sorun.'' *7
Hatta bu durum temizlik açısından da tehlikeli olduğu için, İsveç'te ayakta işemeye yasak getirilmesi gündemde. *8
5. Peygamber sav, bir hadisinde şöyle der ;''Abdest alırken, gözlerinize abdest suyundan içiriniz.'' Buhari
Bilim ise şöyle der ;.Körlüğe sebep olan trahom (göz enfeksiyonu), ülkemizde görülmese de dünyada yılda yaklaşık 9 milyon insanda ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda Dünya Sağlık Örgütü ;''Günde en az bir defa insanlara yüzlerini yıkamayı öğretsek, 9 milyon trahom hastası olmayacak'' diye bir rapor tuttu. *9
6. Bir diğer sünnet de yemeğe tuzla başlamaktır. ''Ya Ali! Yemeğe tuzla başla.'' Şir'atü'l İslam.''Yemeğe tuzla başlamak ve bitirmek yetmiş hastalığa şifadır.'' Riyadu'n Nasıhin
Yemeğe tuzla başlamak, sindirim sistemini uyarır. Uyarılan sistem, yenilen şeyleri çok daha kolay hazmeder. Yani yerken tıkanma, nefes almakta zorluk gibi şeyleri engeller. Gıdaların yeterince hazmedilmemesi çeşitli hastalıklar ve mide rahatsızlıkları oluşturabilir.
Ayrıca vücuttaki elektrolit dengesini korur ve tansiyonu sürekli dengede tutar. *10
7. Resulullah sav şöyle buyurdu ;
''Sıcak yemek yemekten sakının!'' Suyuti ''Sıcak yemekten de ne diye sakınalım şimdi?'' demiş
olabilirsiniz. Ama ben de size ''alemlere rahmet peygamberi
böyle dediyse, bir hikmeti mutlaka vardır'' derim. Sonra da şöyle devam ederim ; ''Yemekleri çok sıcak yemek, mide kanseri riskini 3.3 oranında artırıyor.'' *11
Bu konuya devam olarak başka bir hadis de şöyle ; ''Sıcak yemeğin üflenerek yenmesi uygun değildir.'' Zeynu'l.Iraki ''Resulullah sav yiyeceği ve içeceği üflemez; kabın içine de.solumazdı.'' İbni Mace
Yemeğe üflediğimizde, aldığımız ve vücudumuzda yaktığımız oksijeni, karbondioksit ve karbonmonoksit
olarak yiyeceğe bırakıyoruz. Yani aslında yemeği kirletiyoruz, ve kendimizi zehirliyoruz. *12
Bu sünnet aslında üç şeyi birden içinde barındırıyor.
Birincisi ; Sıcak yemek üflenir, Resul sav de ''üflemeyin''.dediğine göre, ''sıcak yemeğin kendiliğinden soğumasını bekleyin'' demiştir.
İkincisi ; Sıcak yemeği direkt olarak üfleyip ağza götürmek, kişinin sabırsızlığına işarettir. İnsan yemek gibi vücudunun ve nefsinin ihtiyacı olan bir şeyde sabır göstermez, fakat Resulullah sav ''üflemeden kendiliğinden soğumasını bekleyin'' yani ''sabredin, sabırlı olun'' demiştir. Üçüncüsü ; Zaten biraz önce bahsettiğimiz ''sağlık'' meselesidir. Hem sağlık, hem de adap meselesi. Zira Kur'an'da açık şekilde ''temiz yiyeceklerden yiyin'' der, üfleyerek verdiğimiz karbon bazlı gazlar hem yemeği kirletir, hem de sağlımıza zarar verir.
8. Birçoğunuzun daha önce duymamış olması muhtemel bir
hadise geçelim ;
''Sizden birinin yiyecek veya içeceğine sinek düştüğü zaman, onu iyice içine batırsın. Sonra çıkarıp atsın. Çünkü sineğin kanadının birinde zehir, diğerinde ise şifa vardır. Halbuki o, zehir taşıyan kanadını önce batırarak kendisini korumak ister, şifalı kanadını sonraya bırakır. İşte bu sebeple tamamını batırınız.'' Buhari, Ebu Davud, İbni Mace
İlk duyduğunuzda ''ıyk lan o ne öle'' demiş olabilirsiniz. Fakat bildiğiniz gibi yemeğe sinek düşmesi çok olağan bir şey. Ben de birkaç kez şahit oldum. Tabi bu hadiste ''sinek
düşerse o yemeği mutlaka yiyin'' demek istemiyor. Resulullah sav zamanında kıtlık olduğu için, her kap yemek çok önemliydi haliyle. Bugün bile bir kap yemeğin içine
değil sinek, böcek-örümcek hatta fare bile girse, o yemeği hiç çekinmeden yiyecek olan aç insan var dünyada.
''İşte eğer böyle bir durumda yemeğe sinek düşerse, o.yemeğe zehirli kanadındaki zehri bırakır. Siz diğer kanadını da sokun ki, panzehiri de bıraksın ve yemeği yemenizde bir sakınca olmasın.'' manasındadır bu hadis.
Bilimsel açıklamasına gelirsek şayet,.bu hadisin doğruluğu bizzat İngiltere ve Amerika'da kanıtlanmıştır. Harvard Üniversitesi bu konudaki araştırmasında aynı sonuca varmıştır. *13
9. Üzerinde durulması gereken bir diğer sünnet kesinlikle ''namaz''dır. Kur'an ''namaz kılın, namazı dosdoğru kılın'' der. Fakat namazın nasıl kılınacağı konusunda tek bir ayet olmadığı için, bizler bunu hadislerden yani Peygamber
sav'in sünnetinden öğreniyoruz. Çünkü aksi halde namaz kılamayız. Herkes kendi kafasına göre namaz tarifi yapamaz. Harici kafalı insanlar ''namaz aslında duadır,
istediğin şekilde yaparsın, aklından geçirsen de olur, elini kaldırsan da..'' derler. Biz de onlara Peygamber sav'in ''Namazı ben nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın'' sözünü
hatırlatır ve Peygamberin bu sünnetinin mucizelerinden
bahsederim..
Namazdaki hareketlerin her biri mucizevidir. Zira bu hareketler esnasında vücudumuzdaki neredeyse her şey bir değişime uğrar. Öncelikle namazdaki tüm hareketler kalbin daha iyi çalışmasını ve kanın tüm vücuda ulaşmasını sağlar. Eğildiğimizde sırt ve karın kaslarımız hareketlenir.
Secde ise en güzelidir. Yer çekiminden dolayı, vücudumuzdaki kanın en zor ulaştığı yer başımızdır. Secdeye vardığımızda ise vücuttan
taze kan beynimize doğru akar. Bu ise hem yüz güzelliği sağlar, hem erken bunamayı önler, hem de hafızayı kuvvetlendirir ve beyni aktifleştirir. Namaz kılanların
yüzünün bu kadar güzel olmasının sebebi hem abdest suyunun günde 5 kez yüze değmesi, hem de defalarca secde etmesindendir. *14
10. Peygamber sav'in üzerinde önemle durduğu bir mesele de
misvaktır. ''Eğer müminlere zorluk vermeyecek olsaydım, her namazdan önce dişlerini misvaklamalarını emrederdim.''
Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, Hanbel ''Misvak kullanın. Çünkü misvak hem ağzı temizler, hem de Rabbin rızasını kazandırır.'' İbni Mace.
''Sizin ağızlarınız Kur'an yollarıdır. Onları misvakla temizleyiniz.''
''Hz. Peygamber sav, sabah kalkar kalkmaz ilk iş dişlerini misvaklardı.'' Ebu Davud, Hanbel
Ağız kokusunu giderir.
Diş çürümelerini önler.
Diş etlerini güçlendirir.
Diş kanamalarını önler.
Balgamı önler.
Ağız kuruluğunu önleyerek akıcı konuşmayı
sağlar.
Sesi güzelleştirir.
Ağızdaki mikropları öldürür.
Bakteri oluşumunu engeller.
Gözlere faydası vardır.
Gibi bir sürü fayda daha..
Hatta bu konuda Peygamber sav der ki ; ''Cebrail bana misvakı o kadar emretti ki, bu konuda bir
vahiy geleceğini ve farz kılınacağını zannettim.'' *15
Gördüğümüz üzere Allah'ın Resulü sav'in yaptığı hiçbir amel beyhude değil. Bizler bugün sahip olduğumuz bilim ve teknolojiyle, 1400 yıl önce yapılmış amelleri tenkit edemiyoruz. Bilakis, bu amellerin ne derece doğru ve yararlı olduklarını anlıyoruz.
İşte Allah-u Teala'nın Kur'an'da emrettiği ''Peygamberi örnek alın, O ne yaparsa onu yapın, neyi yapmazsa ondan sakının, emrine riayet edin'' hükümlerinin hala ne derece yerinde ve geçerli olduğunu anlıyoruz. Kur'an'ın emirleri
kıyamete kadar geçerliydi ya hani, işte tam da bu yüzden geçerli. Eğer bizlere çok açık bir şekilde ''O'na uyun!'' denilmişse, bizim görevimiz uymaktır.
Hadis ve sünnetlerin değiştirildiğine inanan arkadaşlara buradan selam yolluyor ve soruyorum ; ''Bu nasıl bir değişiklik ki hala mucizeler var içinde?'' Yoksa değiştiren adamların doğaüstü güçleri falan mı vardı acaba...?
Eğer Allah Teala bizlere ''Peygambere uyun!'' demişse,
elbette ona uymamız için gereken şartları bizlere sağlayacaktır. Aksi takdirde bu ayetten bizleri muaf tutması gerekirdi, yüce adaleti gereği. Fakat Kur'an'ın yanında, Peygamber sav'in hadisleri de
bugüne kadar değişmeden, korunarak gelmeyi başarmıştır
gördüğünüz gibi. Çünkü ''Allah'ın da bir planı vardır'', çünkü ''Allah dinini tamamlamıştır.'', çünkü ''Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.''
Müslümanlar bunları gözlerini kapatarak reddetmek yerine
biraz araştırsa, görecekler ki Kur'an'ı en güzel anlatan, en
güzel açıklayan ve en güzel yaşatan şey, Peygamber sav'in sünnetidir. Kur'an'da da ''Biz seni bu kitabı açıklayıcı olarak gönderdik'' ve ''Sana Kur'an ve hikmet (sünnet) verdik'' dediği gibi
Kur'an'ı anlamak ve sünnete uygun yaşamak dileğiyle..
Selam tewhid yolunda ilerleyen kardeşlerimin üzerine olsun.
Bakınız:
1*2* " - Anatomi odar. V. I. Cilt 1 Hareket sinir sistemleri ve
duyu organları
- Dr. Samuel L. Tureç . Ortapedi Cilt 1 s.4
- İnsan Anatomisi Atlası Sbotta/Becher Cilt 1 Kemikler,
Bağlar, Eklemler.
bk. Bir Mucize Daha: Her Ekleme Bir Sadaka, Dr.
Arslan MAYDA, Sızıntı, Ocak 1997 Yıl :18 Sayı :216
Selam ve dua ile..."
3* http://www.sentezhaber.com/saglik/ayakta-su-icenler-dikkat-h127155.html
4* http://www.notdenizi.com/abdestin-faydalari-25365/
http://kaheel7.com/tr/index.php?opt...r&catid=41:huekuemlerdeki-mucizeler&Itemid=61
http://www.yesiltopuklar.com/abdestin-bilimsel-faydalari-nelerdir.html
http://blog.milliyet.com.tr/abdest-almanin-sebebi-bilinenden-farkli-imis------/Blog/?BlogNo=339923 (sadece bilgi amaçlı okuyun)
5* http://www.hercocuk.org/index.php?oku=2734
http://www.onikibilgi.com/hangi-tarafa-yatilmali/
6* http://fazlayeme.blogspot.com/2013/08/uc-yudumda-su-icmenin-faydasi.html?m=1
7* http://www.habername.com/haber-ayakta-idrarin-tibben-ve-dinen-sakincasi-78010.htm
http://www.hocam.com/35760/1/ayakta_isemenin_zararlari/
8* http://www.haber7.com/genel-saglik/haber/1042506-erkeklere-oturarak-iseme-zorunlulugu
http://www.ensonhaber.com/isvecte-sol-partiden-ayakta-isemek-yasaklasin-onerisi-2013-06-25.html
9* http://www.nkfu.com/trahom-hastaligi-nedir-belirtileri-nelerdir/
http://www.hamileportal.com/trahom.html
http://www.islamalimi.com/abdest/191-abdestin-maddi-ve-manevi-faydalari.html
http://www.news-medical.net/health/What-is-Trachoma-(Turkish).aspx
10*
http://www.ilimdunyasi.com/tip-dunyasi/yemege-tuzla-baslama-ve-bitirmenin-sirlari/?wap2
http://www.fikih.info/kategoriler/sunnet-i-seniyye/3005-yemege-tuz-ile-baslamak.html
11* www.estetikyasam.com/saglikli-beslenme-diyet/sicak-yemek-yemenin-zararlari.html
http://www.bilgizamani.net/sicak-yemek-yemenin-zararlari.html
12* http://rehber.uzmantv.com/sofrada-yapilmamasi-gereken-seyler-nelerdirn
13* http://www.islamdunktv.com/2011/01/hadith-of-fly-refuting-those-who-laugh.html
http://yeniyasamokulu.com/sinek.html
http://www.answering-islam.org/Quran/Science/flies.html
14* http://okyanusum.com/makale/namazin-beden-uzerindeki-etkileri/
http://onder.sivasli.net/2013/05/06/namazin-bedensel-ve-beyinsel-yararlari/
Not:youtube da bu konuyla ilgiki birsürü video var, aratabirsiniz.
15* http://m.haber7.com/haberDetay.php?id=785313
Alıntı yapılan siteler:http://www.sorularlaislamiyet.com
http://tylerdrdn.blogspot.in/2013/10/sunnet-ve-hadis-mucizeleri-i.html?m=1
Son düzenleme: