Evlerinin direği olan kocalarını kimi iş çıkışı, kimi yolunu gözlerken kimi de kızının düğün günü kaybeden kadınlar ise savaşın etkilediği en önemli kişiler arasında yer alıyor.
Bir çoğu eşinin mezarını bile bilmeyen ve her şeye rağmen hayatta kalmaya ve zorluklara göğüs germeye çalışan kadınların en büyük dayanağı ise olanlardan habersiz çocukları...
Ülkelerindeki olaylarda eşlerini kaybeden Suriyeli kadınlar, kendileri için oluşturulan derme çatma çadırlarda evlerinin direği olan kocalarından kalan tek bir fotoğrafla avunmaya çalışıyor.
İdlib kentine bağlı Atme kasabasında kendi imkanlarıyla oluşturduğu çadırda 8 çocuğuyla hayata tutunmaya çalışan Rabia Hammud (43), kocasının kanlı fotoğrafının, kendine ve çocuklarına kalan tek hatıra olduğunu söyledi.
Yaklaşık 7 ay önce yolda aracıyla giderken üzerine havan mermisinin düşmesiyle kocasını kaybettiğini anlatan Hammud, "Eşimi Esed yüzünden kaybettim. Evim, ocağım söndü. Eşimi kaybetmeme rağmen hayatta kalmam gerekiyordu. Çünkü geride hem annelik hem de babalık yapacağım evlatlarım var. Bu nedenle acımı kalbime gömdüm ve hayata tutunmaya çalışıyorum. Eşimden geriye sadece tek kare kanlı fotoğrafı kaldı. Bütün acıma rağmen çocuklarıma güçlü görünmek için onların yanında ağlayamıyorum bile" diye konuştu.
Kızının düğününde acı haberi aldı
Çadırda 7 çocuğu ve kayınvalidesiyle yaşayan Hatice Muhammed Haveyi ise (35) eşinin ölüm haberini, kızının en mutlu olduğu düğününde aldı.
Yaklaşık 10 ay önce eşi Ahmed Muhammed'in Şam'da çatışmaların ortasında kaldığını ifade eden Haveyi, en özel ve güzel günlerinin bir anda kabusa döndüğünü kaydetti.
Gözyaşları içerisinde yaşadıklarını boğazı düğümlenerek anlatmaya çalışan Haveyi, "Eşim dünyanın en iyi babasıydı. Çocuklarına çok düşkündü. En mutlu günümüz bir anda zehir odu. Hiçbir suçu yoktu, onu bizden aldılar. Boynumuzu büktüler. Buna sebep olanları Allah'a havale ediyorum" dedi.
Kaybettiği kocası için yüzünü açmamaya yemin etti
Özgür Suriye Ordusuna (ÖSO) katılan eşini 7 ay önce çatışmalarda kaybeden 2 çocuk annesi Meryem Aleye'nin (30) yaşadıkları ise yürekleri burkan bir diğer dram.
Eşinin ülkesi için can verdiğini belirten Aleye, yüzünü kapattığı kara peçeyle kocasının yasını ömür boyu tutacağına yeminli olduğunu söyledi.
Yaşadığı acıların çok zor olduğunu dile getiren Aleye, "2 çocuğumla bu zalim hayatta nasıl tutunacağımı bilmiyorum. Allah kimseye yaşatmasın. Ülkemdeki acılar gün geçtikçe artıyor. İnsanlar suçsuz yere hayatlarını kaybediyor. Artık bitsin bu savaş. İnsanlar ölmesin. Çocuklar babasız, annesiz kalmasın" diye konuştu.
''Çocuklarım babalarını asla tanıyamayacak"
Yetim kalan çocuklar ise minik ellerinde fotoğrafını tuttuğu adamın kaybettikleri babaları olduğunu bile bilmeden masum gözlerle etrafına bakıyor.
ÖSO'da görev alan kocasını yaklaşık 7 ay önce kaybeden Rahaf Musa (23), biri 15 aylık diğeri 4 yaşında olan çocuklarını göstererek "Bu çocukların ne suçu var. Onlar yetim kalmayı hak etmediler. Daha küçücükler. Çocuklarım bana babalarını sorduklarında ne cevap vereceğim. Olanlardan habersiz olan çocuklarım babalarını asla tanıyamayacak" diye feryat etti.
Ölmeden önce ailelerini Türkiye'ye emanet ettiler
Hatay'ın Yayladağı ilçesi Yatılı Bölge Okulu'nda (YİBO) Suriyeliler için oluşturulan çadır kentte kalan ve aynı kaderi paylaşan 1 çocuk annesi Merve Musalli (23) ile 3 çocuk annesi Sehem Şıreke (27), eşlerinin ölmeden önce güvende olmaları için ailelerini Türkiye'ye getirdiklerini kaydetti.
Sürekli babalarının nerede olduğunu soran çocuklarına cevap vermekte güçlük çektiği belirten Şıreke, "9 yıllık evliydik. Kocam ÖSO'da askerdi. 5 ay önce ölüm haberini aldım. Ölmeden 1 ay önce de köyümüz güvenli olmadığı için beni ve çocuklarımı Türkiye'ye getirdi, çadır kentlere yerleştirdi. Öldüğüne hala inanamıyorum. O öldüğünde en küçük çocuğumuz 9 günlüktü. Şimdi bana sürekli babalarının nerede olduğunu soruyorlar ve cevap veremiyorum" diye konuştu.
Esed rejimi yüzünden 2.5 yaşındaki minik kızı Emeni'nin öksüz kaldığını ifade eden Musalli, "Lazkiye'de ÖSO ile Esed askerlerinin çatışmaları sırasında kocam şehit oldu" dedi.
Yayladağı ilçesinde kendi imkanlarıyla tuttukları evde 6 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Rim Necjar (30) ise 1 yıl önce kaybettiği kocasının yokluğundan sonra tüm zorluklara tek başına göğüs gerdiğini ve çok büyük sıkıntılar çektiğini anlattı.
Bir an önce savaşın sona ermesini istiyorlar
Halep'te iş yerine atılan havan mermisinin isabet etmesi sonrasında kocasını kaybeden 7 çocuk annesi Haldi Yusuf (45), kocasının Esed askerleri tarafından kurşunlanarak öldürüldüğünü ifade eden 8 çocuk annesi Süheyla İbrahim (33) ve yine Hama'da çatışmaların ortasında kalan kocası Abdülkerim Muhammed'i kaybeden 2 çocuk annesi Nesrin Muhammed Aveyid (25) de savaşın "dul" bıraktığı diğer kadınlar arasında.
Onların da tek isteği ülkelerindeki savaşın bir an önce bitmesi ve terk etmek zorunda kaldıkları evlerine yüreklerine gömdükleri acılarla dönmek.
Kaynak: AA