Tasavvufun Gavs'ı, Eceli Belli Değildir, İstediği Zaman Ölür! Sapıklığı
Menzil'de :
Gavs Müridinin Yerine Ölür
8417
İsmailağa'da ise;
Ölüm Vakti Geldiği Halde, Ölüm Meleğinin Ruhunu Alamadığı Mahmud !
Menzil'de :
Gavs Müridinin Yerine Ölür
8417
İsmailağa'da ise;
Ölüm Vakti Geldiği Halde, Ölüm Meleğinin Ruhunu Alamadığı Mahmud !
Nurcularda ise;
Mürid, Gavsın Yerine Ölür
10_ Mürid, Gavsın Yerine Ölür
"Dostum Hafız Ali Benim yerime öldü" - "Rabıta ile Selam Yollarım" inancı
Aziz, sıddîk kardeşlerim,
Ben merhum Hâfız Ali’yi unutamıyorum. Onun acısı beni çok sarsıyor. Eski zamanlarda bazen böyle fedakâr zâtlar, kendi dostu yerine ölüyorlardı. Zannederim, o merhum benim yerimde gitti. Onun fevkalâde hizmetini eğer sizler gibi o sistemdezatlar yapmasaydı Kur’ân’a, İslâmiyete büyük bir zâyiat olurdu. Ben, onun vârisleri olan sizleri tahattur ettikçe, o acı gidiyor, bir inşirah geliyor. Medar-ı hayrettir ki, ben şimdi onun mânevî, belki maddî hayatıyla âlem-i berzaha gitmesi cihetiyle, o âleme gitmek için bende bir iştiyak zuhur etti ve ruhuma başka bir perde açıldı. Nasıl ki buradan Isparta’daki kardeşlerimize selâm gönderip muarefe, muhabere ile sohbet ediyoruz. Aynen öyle de, Hâfız Ali’nin tavattun ettiği âlem-i berzah, nazarımda Isparta, Kastamonu gibi olmuş. Hattâ bu gece, mesmuatıma göre, buradan birisi oraya gönderilmiş. On defadan ziyade teessüf ettim. "Niçin Hâfız Ali’ye onunla selâm göndermedim?" Sonra ihtar edildi ki, selâm göndermek için vasıtalara ihtiyaç yok; kuvvetli rabıtası telefon gibidir. Hem o gelir, alır. O büyük şehid Denizli’yi bana sevdiriyor; daha buradan gitmek istemiyorum. O ve Mehmed Zühtü ve Hâfız Mehmed, hayatlarında gördükleri vazife-i imaniye ve nuriyeye devam ediyorlar.Onlar pek yakından temâşâ ediyorlar, belki de yardım ediyorlar. Evliya-yı azîmenin dairesinde kıymetli hizmet noktasında mevki almalarından, ben de o ikisinin Hâfız Mehmed’le beraber isimlerini silsilemde aktabların isimleri yanında yâd edip hediyelerimi bağışlıyorum.
Şualar, Sayfa 291 - 292
http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sualar&Page=291
http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=Sualar&Page=292
Reddiye :
Eceli gelmemiş olan bir kimse, başka birisi için eceli gelmeden ölmez, öldürülemez! Tabi bu ehli sünnet akidesidir...
Her ümmetin bir eceli vardır. O ecel geldiğinde, ne bir ân erteleyebilirler, ne de öne alabilirler. (A'raf 34; Yunus 49)
Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.(Nahl 61)
Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez. (Hicr 5; Muminun 43)
Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez. (Necm 38; İsra 15; En'am 164)
RİSALE-İ NUR'LARDA TEZAT VE YANLIŞLIKLAR ! (kitap)
https://www.islam-tr.org/konu/risale-i-nurlarda-tezat-ve-yanlisliklar-kitap.7125/