Bakın buradaki muhatablar ne kafir kimseler ne de müslim... peki size göre her gayri-müslim kafir ise bunlar kim?
Size daha dehşetini bildireyim mi?
Bu ayet belkide marjinalleştikçe, merjinalleşen kimselere dokunacak...
“... Elçi’ye indirileni işittiklerinde, gözlerinin yaşla dolduğunu görürsün, çünkü ondaki hakikati tanırlar: “Ey Rabbimiz!” derler, “Biz inanıyoruz. Öyleyse bizi hakikate şahit olanlarla aynı sayfaya yaz!” (5:82-83)..
İşte bu ayet daha müslüman olmamış, kimselerden övgüyle bahsediyor. Çünki hakikati bilmiyorlardı. hemen duyduklarında ise kabul ettiler..
İşte bugun toplumumuzdan bazı kimselere hakikati tebliğ edince diyecekler ki, Ya rabbi biz bunu duyduk kabul ettik...
O halde...
Kuran kedilerine okuduğunda derler ki: Biz buna imaaan ettik. Şüphesiz bu haktır. Doğrusu biz daha öncede müslümanlardandık derler (kasas52-53)
Ne dersiniz daha önce hakikatten habersiz fakad hakikati duyunca hemen iman ettik diyenlerin kendilerine hakikat gelmeden öncede müslüman görmeleri sizce nedir, yoksa onlarda mı yanlış söylüyor... iyi ama allah şahid onlara
Bu arada 3 tane mesaj hakkı verdiydiniz. Biri gitti... ikiside sizin olsun
Nefsinin fısıldamalarına kapılmış cahil, hiç araştırmaz mısın ehli sunnet alimleri, gayrı muslim dediklerine ne isim veriyor? Senin gibi dalaletçe onlara gayrı muslim demeyen bir tane ehli sunnet alim saysana!
Ayeti aklı olan ehli sunnet olanlar anlar. Madem sahih anlayamıyorsun bari ehli sunnet mufessirlerini dinle.
Şimdi sapıtmana sebeb olan ayete gelelim:
(Kurusa bakma numarasını yazıp metnini koyamadığın ayeti ben koyuyorum.)
“İman edenlere karşı düşmanlık yönünden insanların en şiddetlisi olarak Yahudileri ve Allah'a ortak koşanları bulursun. Ve yine iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Biz Hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Çünkü onların içlerinde keşişler ve rahipler vardır. Ve onlar büyüklük taslamazlar."
(Maide 82)
"Peygamber'e indirilen
(Kur'ân)i dinledikleri zaman, onun hak olduğunu öğrendiklerinden dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Onlar: " Ey Rabb'imiz iman ettik, bizi de şahidlerden yaz" derler”
(Maide 83)
Ayetin öncesini ve sonrasını
(siyak-sibak) saklayarak bunların Hırıstiyan ve yahudiler hakkında olmadığını örteceğini mi sandın? Allahın ayetlertini nefsin için kullanmaya çalışmakla ne büyük curum işlediğinin de farkına da varamazsın sen.
Gördüğün gibi bu ayetlerin bahsettiği ehli kitap olanlar Hırıstiyan ve yahudilerdir. Bunların içerisinde muslumanlara en yakın olanların "Biz Hırıstiyanız diyen Rahip ve keşiş olanlardır."
Bunlar ne kadar yakın olsalarda Allah c.c. Allah üçün üçüncüsüdür diyen Hırıstiyanlar ve Uzeyir Allahın oğludur diyen yahudiler için muşrik kafirlerdir demiştir. Ve Rasulullah (s.a.v.)in geldiği dönemde tüm ehli kitap kitaplarını tahrif etmiş , hak yoldan sapmış muşrikler idiler. İçlerinde İslama ne kadar yakın olsalar da onlar Hırıstiyan ismini almış ve kafirlerdi.
İşte bu ayetin kapsamına girebilecek
(Allahu alem) olan biri de Habeş kralı necaşi Asheme idi. Bu sebeble Rasulullah (s.a.v.) zayıf muslumanları Habeşistana hicrete yollarken, "Oranın idarecisi adil bir Hırıstiyandır" sıfatını vermiş fakat ona musluman dememiş, Hırıstiyan kafirlikten kurtulamamıştır.
Ne zaman ki İslamın davetine icab etmiş ondan sonra "musluman kardeşimiz" sıfatını almıştır.
Gayrı muslum dediklerinizde; ya Hırıstiyan , ya yahudi , ya laik , ya budist, ya hindu, ya ate, ya mecusu ya kimi bilmem ne beladır. İslama bakışı ne olursa olsun bunlar kafirdir. Ta ki kelime i şehadeti getirip namaz kılıp zekat verinceye kadar bu sıfattan kurtulamaz.
Gelelim kasas ayetlerine:
- Ondan
(Kur'ân'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.
- Onlara
(Kur'ân) okunduğu zaman "O'na iman ettik. Çünkü o, Rabbimizden gelmiş hakikattir. Esasen biz daha önce de müslüman idik" derler. (kasas 52 -53)
Kardeşim hala bunu günümüzdeki dinden habersiz hırıstiyan ve yahudi olmayan gayrı muslimlere delil diye mi getiriyorsun? Sen gerçekten saf mısın yoksa mallığa mı vuruyorsun?
Altını çizdiğim yeri fehmedemiyor musun? madem kendini biliyorsun neden eline bir tefir aalıp kimden bahsetmiş ehli sunnet alimleri demiyorsun?
Elmalılı hocanın maide 51-54 tefsirini izleyelim :
52-54- Bundan, yani Kur'ân'dan önce kitap verdiklerimiz, yahudilerden içlerinde Ebu Rifaa bulunan 10 kişi iman etmiş, kendilerine eziyet edilmişti.
İncil ehlinden kırk kişi Resulullah'a peygamberliğinden önce iman etmişlerdi; 32'si Cafer b. Ebu Talib ile beraber Habeşistan'dan gelmiş, 8'de Bahîra, Ebrehe, Eşref, Amir, Eymen, İdris, Nâfi' ve Temim Şam'dan gelmişlerdi. Bu âyetin indirilmesine sebep bunlar olmuş ise de âyetin mânâsının gelişine göre kitap ehlinden bütün iman edenleri içine almaktadır. Buna onlar, haklarında sözü uladıklarımız değil de onlar iman ediyorlar iki kere, biri önceden İslâmları biri de sonradan İslâm oluşları üzerine kötülüğü iyilikle savarlar, günahları ibadet ve taat ile giderirler, çünkü "Muhakkak ki iyilikler, kötülükleri giderir." (Hûd, 11/114) âyeti açıktır.
Peygamber efendimiz, Muaz (r.a)'a demiştir ki, "Kötülüğün arkasından bir iyilik yap, onu mahveder." Bununla beraber, ezayı, yumuşaklıkla; kötülüğü, iyilikle; şerri, hayır ile; bilgisizliği ilim ile; öfkeyi, yutmakla; şirki "Allah'tan başka ilâh olmadığına şehadet etmekle" diye de tefsir etmişlerdir.