Akhi haklisin Allah razi olsun ama adam din kardesi olarak gormuyor ki , tekfir ummetin en buyuk fitnesi olma yolunda
Kardeşim, münakaşa gerçekten zararlıdır, belli bir seviyeden sonra nefsani bir tartışmaya dönüşür, burada kimse birbirini kolay kolay tekfir etmez, öyle görünüyor ki yazılan cevaplar bir anlık öfkeyle yazılan cevaplardır, öfke kontrol edilmezse dostlukları, kardeşlikleri paramparça eder, forumda birçok kez buna şahid oldum ne yazıkki.
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kuvvetli kimse, (güneşte hasmını yenen) pehlivan değildir. Hakiki kuvvetli, öfkelendiği zaman nefsini yenen kimsedir."
Buhari, Edeb 76, Müslim, Birr 107, (2760); Muvatta, Hüsnü'l-Halk 12, (2, 906).
Ebu Vail radıyallahu anh anlatıyor: "Urve İbnu Muhammed es-Sa'di'nin yanına girdik. Bir zat kendisine konuştu ve Urve'yi kızdırdı. Urve kalkıp abdest aldı ve:
"Babam, dedem Atiyye radıyallahu anh'tan anlattı ki, o, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini nakletmiştir:
"Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın."
Ebu Davud, Edeb 4, (4784).
Ebu Zerr el-Gıfari radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bize buyurmuştu ki:
"Biriniz ayakta iken öfkelenirse hemen otursun. Öfkesi geçerse ne ala geçmezse yatsın."
Ebu Davud, Edeb 4, (4782).
Mu'az İbnu Cebel radıyallahu anh anlatıyor. "İki kişi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın huzurunda küfürleştiler. (Öyle ki) birinin yüzünde (diğerine karşı) öfkesi gözüküyordu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:
"Ben bir kelime biliyorum, eğer onu söyleyecek olsa, kendinde zuhur eden öfke giderdi: Eûzu billahi mineşşeytanirracim" buyurdular."
Tirmizi, Da'avat 53, (3448); Ebu Davud, Edebb 4, (4780).
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam: "Ey Allah'ın Resûlü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Tâ ki nasihatini unutmayayım" demişti (ve birkaç kere tekrar etmişti). Aleyhissalatu vesselam (bir kelimeyle):
"Öfkelenme!" cevabını verdi!"
Buhari, Edeb 76; Tirmizi, Birr 73 (2021); Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 11, (2, 906).
Sehl İbnu Mu'az İbni Enes el-Cüheni, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Öfkesinin gereğini yerine getirebilecek güçte olduğu halde öfkesini tutan kimseyi, Allah Teâla Hazretleri, Kıyamet günü, mahlukatın başları üstüne davet eder; tâ ki, (onlardan önce) dilediği huriyi kendine seçsin."
Tirmizi, Birr 74, (2022); Ebu Davud, Edeb 3, (4777).