Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

türkiyede islamın önündeki engeller 3-islamcıların kapitalizm ile imtihanı

Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum kardeşlerim/abilerim.blogumda bir yazı dizisine benzeyen yazıların 3. sünü yazmış bulunmaktayım,yine yorumlarınızı isteyeceğim.eksik/yanlış gelen bir yer varsa söyleyin.
selamun aleyküm,
ilk 2 yazıdan sonra yine bir engel olarak gördüğüm "islamcıların kapitalizm ile imtihanı" konusunda yazacağım.
öncelikle hep yaptığımız gibi tanımlardan başlayalım:
kapitalizm
kapitalizm, özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, dağılım, gelir, üretim ve mal ve hizmet fiyatlarının piyasa ekonomisinin belirlediği sosyal ve ekonomik sistemdir.

ekonomi metodu olarak düşündüğümüzde günümüz demokratik devletler çağı kapitalizmsiz, günümüz kapitalizmi ise demokratik devletsiz yaşayabilecek durumda değildir. islam ticaretin helal,faizin ve kul hakkının haram olduğunu bildirir. ve kapitalizm helal olan ticarete haram olan faizi ve kul hakkını katmıştır. kapitalist sistemin hakim olduğu ülkelerde patron ve yöneticiler zenginlik ve lüks içinde zevk-i sefa yaşarken özel ve devlet işçisi niteliğindeki çalışanlar zar zor hayatlarını temin edebilmektedirler. gerçi bu durum günümüzde tam anlamıyla her yerde geçerlidir diyemeyiz, zira proleter(alt kesim-işçi kesimi) hakları konusunda sosyalist fraksiyonların sanayi devriminden beri yaptığı çalışmalarla pek çok ülke işçi hakları konusunda sanayi devrimi sonrasındaki ilkel sayılabilecek kapitalist düzeyden daha ılımlı bir anlayış ortaya çıkmıştır. fakat bazı ülkeler hala devlet kapitalizmi(tekelcilik) politikasını tam olarak kendilerinden temizleyemediklerinden sert ve ilkel sayacağımız kapitalist baskı hala sürmektedir.

neyse bizim konumuz kapitalizmin çıkışı, evrimi ve ekonomi hakkında düşünceler ortaya koymak değil islami(!) cemaatlerin kapitalizm ile ilişkilerini inceleyip bu bağlamda islamın temel ilkelerinden nasıl koptuklarını görmek ve de "anti kapitalist müslümanlar(!)" tarzında islamın bazı kurallarını öne alırken çokça kuralını geriye atabilen bir fraksiyonun doğmasına vesile oluşlarını anlatmaktır,başlayalım allahın izniyle:

islami cemaatler kendi bazı maslahatlarını gerçekleştirmek adına islamdan pay vermekten bu ülkede cumhuriyet rejimi kurulduğundan beri vazgeçmemişlerdir. bunun ilk ayağı olan "hakimiyet" konusunda kendilerince maslahatlar üretip sistemin getirdiği bazı zorlukları kabul etmişler bununla birlikte sistemin getirdiği kolaylıklarla tanışmışlardır, nedir bunlardan en önemlileri? "güç ve para"!
güç ve para... modern dünyada birbirini tamamlayan ikili. şeytanı haktan saptıran kibire bulaşmanın en kolay yolları... islamcılar bu imtihanı başarı ile geçemediler.islamcı cemaatler şirketleştiler, tarikat hocaları nefisleri temizlemekten bahsederken "bizim bir süpürge var, 'ihlas'ınızı arttırır.aman almadan geçmeyin" e dönüşebilecek pazarlamacılara dönüştüler.
islami hassasiyetleri bulunan(!) patronlar islami(!) partilerle birliktelikle ümmet ruhuna(!) ruh kattılar, fakat aynı ümmetten olan işçiye aynı ümmet ruhu(!) gösterilmedi. sanki müslüman kardeşliği değil, el vera vel bera uyguluyorlar!(el vera vel bera:allahın dostu ile dost, düşmanı ile düşman olmak.)
hani bunları yapanlar bir avuç sapmış insandı diyeceğiz de, islamın özüne yönelik kaygıları olan ve sol fraksiyonlarla tanışmış istisna gruplar dışında islamcı alimler ağız birliği edip "zengin sahabe yok mu canım, bizim yapmamız gereken bu zamanda şöyle para biriktirmektir, böyle işler etmektir..." tarzı söylemlerle kapitalizmin türkiye islami şubesini oluşturdular.

peki kapitalizm yalnızca şirket ortaklarını ve onların destekçisi ulemayı(!) mı etkiledi?elbette hayır. kapitalizm fakirlik içinde kıvranmayan ve islam iddiasında bulunan çokça kitleyi tüketim tuzağıyla sardı. allah'ın kardeşlik, bereket ayı kıldığı ramazanda onlar kendi iftar sofralarını yoksullarla donatacaklarına kendi iftarlarını zengin sofralarla boşalttılar.
kendisinin bir hurması olunca bir kardeşiyle yarısını paylaşmış bir peygamber(sav)'in ümmeti nasıl bu hallere düşüyor,anlamak zor.

peki yazının başlarında değindiğim şu "anti kapitalist müslüman" lar kısmına geçelim şimdi de;
yukarıda söylediğim ve yukarıda söylemediğim pek çok kapitalist aldanış örneğini islamcı camia içinde görmek mümkündü, ve halen mümkündür. ve gayet doğal görülebilecek bir şey de bu sapmalara verilecek tepkidir. fakat bu tepkinin amacı nedir,"sapma"dır. sapma neydendir? "islam"dandır. müslüman nasıl kapitalizm karşısında anti kapitalist olabiliyor ise laiklik ve demokrasi karşısında "irticacı şeriatçı", sosyalist din düşmanları karşısında da "anti sosyalist, anti komünist" olabilmelidir, olmak zorundadır. günümüzde kendini anti kapitalist müslüman olarak tanıtan grup içerisinde pek çok farklı insan var, tam olarak bir fikir birliğinden bahsetmek mümkün değil.

"müslüman olamayan marksist olsun" kafasında bir anti kapitalist müslümanlığın müslümanlıkla bir işi yoktur. allah'a inanan, onun dinine inanan bir kişinin yapması gereken kişilerin vahyin gösterdiği sınırda olması gerektiğidir. bizleri nasıl komünizm düşmanlığımız sağcı kesime itmiyorsa aynı şekilde kapitalizm düşmanlığımız bizi solcularla ittifaka sokmaz, sokamaz.

islamcı camianın birbirine zıtlaşmış 2 grubundan örnek verdim bu yazıda, ve bu 2 grup da düşünceme göre türkiye'de islamın(islami hareketlerin) tuğyanı denecek şeylerdir.(direk allah düşmanı tağuti rejimler gelmesin aklınıza, her insana kendi nefsi de bir tağuttur.) yapılması gereken şey "tamamlanmış din" olan islama bağlılığı sağlamaktır. allah yolundan saptıracak her şey "la ilahe illallah" ile reddedilmiştir. ve bazı doğru denecek konularda aşırıya gidilmesi de bir saptırmadır. allah ayaklarımızı doğru yolda sabit kılsın,bizleri doğrudan sapmaktan korusun.
karadamlalar
 
K Çevrimdışı

Kozzsoy

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
günümüz kapitalizmi ise demokratik devletsiz yaşayabilecek durumda değildir

Çin buna uymaz devlet kapitalizmi uygular ve demokratik bir ülke değildir .

Bunun sebebi de sanırım liberalizmle kapitalizm birbirleri ile bolca karıştırılan kavramlar oldukları için ... oysa çin liberal kapitalism yerine devlet kapitalizmini uygulamaktadır

İlk gözüme çarpan bu :).
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
liberal kapitalizm demek daha doğru olurdu sanırım "demokrasisizlik" için.sağolasın kardeşim.
 
Üst Ana Sayfa Alt