Kardeşler, hepinizden Allah razı olsun ilgilendiğiniz için.
Akhi, stres veya sıkıntıdan dedin, evet bu doğrudur. Öyle ki bu yola (tevhide) girdim gireli gerçekten hem ailevi olsun, hem arkadaşlar arası olsun, hem de akraba arasında olsun beni dışladıkları için bu beni çok üzüyor ve streslendiriyor. Öyle ki her taraftan dışlanmış bir durumdayım. Rabbime sığınıyorum, kötü bir laf söylememek için karşıdaki kimsenin kalbini kırmamak için. Ama bu derdimin bir çaresi yok, çünkü ben Aileme her Allah'ın günü söylüyorum ancak anlamıyorlar. En iyisi bu en güzel dert ile yaşamayı öğrenmem ve alışmam lazım. Allah ayaklarımızı sabit kılsın. Esselamu Aleykum ve Rahmetullah.
ve Aleykum Selam ve Rahmetullah!
Ey İslam'ı kendi dert eden izzetli kardeşim! Allah senin dünyanı da ahiretini de güzelleştirsin!
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) diyor ki: "Din Nasihattir", sahabe soruyor: "Kime (nasihattir)?". Nebi (s.a.v) diyor ki: "Allah'a, Kitab'a, Resul'e, Müslümanların imamlarına ve tüm müslümanlara."
Senin müslüman olmayanlara yapacağın tavsiyeler "nasihat" kapsamında değil tebliğ kapsamındadır. Eğer ailen Müslüman değilse -ki bunu ben bilmiyorum-, o zaman onlara yaptığın tebliğdir.
Allahu Teala buyuruyor ki: "Sen sevdğini hidayete erdiremezsin" (kasas/56) Senn vazifen ve mükellefiyetin tebliğden öte değildir. Tebliğden öte onların hidayet bulması olsaydı, muhakkak ki buna Allah Resulü aramızdan daha layık olanıdır. Bu sebeple sen tebliği düzgün ve doğru yapıp yapmadığın hususunda kendini sorgula. Şayet doğru ve düzgün bir tebliğ sunduğuna inanıyorsan sıkıntı ve derde girmeni gerektirecek bir durum yok demektir.
Şayet tavsiye edilen kimse Müslümansa o zaman bu tavsiyeler "nasihat" kapsamındadır. Bir boyutuyla da davet sınıfına girer. Tüm davet çalışmaları "nasihat"tir, fakat tüm nasihatler "davet" değildir. Şayet alen Müslüman ise -ki bunu ben bilmiyorunm- o zaman onlara karşı tavsiyelerinin mahiyeti "nasihat"tir.
Nasihatin ise 3 mertebesi vardır:
1-El ile düzeltmeye çalışmak
2-Dil ile düzeltmeye çalışmak
3-Kalp ile buğz etmek.
Bu üç mertebenin delili Nebi'nin (s.a.v) "Kim bir münker görürse onu eliyle değiştirsin, ona gücü yetmezse ...." diyen devam eden hadisidir.
Senin ailene yapacağın nasihatlerde birinci mertebeye (yani eli ile düzeltmeye) gücü yetiyor mu? Yani otorite anlamında bunu yapabilecek durumda mısın? Hayır, o zaman ikin mertebeye (yani dil ile düzeltmeye) geçmelisin. Dil ile düzeltme yapılmasının ise pek az durum hariç özrü -Allahu Alem- yoktur. İkrah durumu gibi.
Sen dil ile düzeltmekten mesulsün. Sana hak olan şeylere uyup uymama konusunda muhatabından sorumlu değilsin, bilakis muhatabın bundan sorumludur.
Allah seni mübarek kılsın! Ailene karşı yumuşak huylu ol. Onların izni olmadan evden çıkmamaya gayret et. Hatta balkona çıkarken bile onlardan izin al. Onlara sürekli sarıl, kucaklaş ve onları sevdiğini dilinle defalarca söyle. Hatta bunlarla da yetinme onların ellerini ve yüzlerini sürekli öp. Onlara hep güzel söz söyle. Zira onlar azılı birer kafir de olsa, nihayetinde senin ebeveynindir. Bunları Allahu Teala'nın rızasını kazanmak için yapmalısın.
İnşallah bunları yaparsan ailen seni ve senin düşüncelerine yakınlaşacaktır. Belki de senin düşüncelerine karşı sana ses etmeyecek, sana engel olmayacaklardır. İnşallah