عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ: أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: يَدْخُلُ الجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِي سَبْعُونَ أَلْفًا بِغَيْرِ حِسَابٍ، هُمُ الَّذِينَ لاَ يَسْتَرْقُونَ، وَلاَ يَتَطَيَّرُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
İbn Abbas’tan (radıyallahu anh) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden cennete girecektir. Onlar; rukye istemeyenler, uğursuzlukla ilgilenmeyenler ve sadece Rablerine tevekkül edenlerdir.” (Sahih-i Buhari, 6472).
وَأَمَّا الْمُسْتَرِقِي فَإِنَّهُ يَسْأَلُ غَيْرَهُ وَيَرْجُو نَفْعَهُ وَتَمَامُ التَّوَكُّلِ يُنَافِي ذَلِكَ قَالَ وَإِنَّمَا الْمُرَادُ وَصْفُ السَّبْعِينَ بِتَمَامِ التَّوَكُّلِ فَلَا يَسْأَلُونَ غَيْرَهُمْ أَنْ يَرْقِيَهُمْ. (فتح الباري شرح صحيح البخاري)
Mustarqi (rukye talep eden) ise, başkasından (rukye yapmasını) ister ve ondan bir fayda umar. Oysa tam tevekkül (Allah’a dayanıp güvenmek) bunu geçersiz kılar. Dedi ki: Burada kastedilen, yetmiş bin kişinin tam tevekkül ile vasıflandırılmasıdır. Bu nedenle, onlar başkalarından kendilerine rukye yapmalarını istemezler.”
(İmam İbn Hacer al Askalani Fethu’l-Bari, Sahih-i Buhari Şerhi)