Yaşar Nuri Buhariye iftira atıyor sahih hadisleri red ediyor!

laik sistem vekili !

Ne kadar palavracı bir adam ya.Almış karşısına çağdaş ! bir bayanı al gülüm ver gülüm ilim ! tahsil ediyorlar.

Utanmadan Alimlere laf atıyor.Yazık ya.İki seçim öncesi de CHP den milletvekili aday olmuştu da kazanamayınca, Hadis inkarcısı olmuş.Artık nerede tutturursa

bu fikirlerin çıkış kaynağı ve türkiyede öncüsü edip yükseldir ben bir kaç günümü ayırıp kendisini izledim ( youtube ) dan bildiğin kadarıyla o şahıs onunla kanka bayağı etkilenmiş

Bu video'yu izleyip, sonunda iddialar yazılarını okuduktan sonra, gerçekten merak edip bir araştırdınız mı ? O iddiaların hepside mi aykırı ? (13.İddiaya katılmadım sadece)
İnsanların daha doğmadan cennetlik veya cehennemlik olduklarının yazıldığına dair hadis kurana %100 terstir, aykırıdır.
Kuranın eksik olduğuna dair hadisler var, bizzat mezhep imamının rivayet ettiği sahih hadislerdir bunlar.

Allah aşkına içinde bulunduğunuz cemaat, meşrep, çevre etkilerinden kurtulup, önce kur'anı bir okuyun, kelime köklerine kadar inceleyin. sonra ne okuyacaksanız ondan sonra okuyun.

Bu fikirlerin çıkış kaynağı Edip Yüksel falan değil Yaşar Hoca yanlışları olmakla beraber yıllardır aynı şeyi söylüyor.

tektanri.com' Alıntı:

Bu video'yu izleyip, sonunda iddialar yazılarını okuduktan sonra, gerçekten merak edip bir araştırdınız mı ? O iddiaların hepside mi aykırı ? (13.İddiaya katılmadım sadece)
İnsanların daha doğmadan cennetlik veya cehennemlik olduklarının yazıldığına dair hadis kurana %100 terstir, aykırıdır.
Kuranın eksik olduğuna dair hadisler var, bizzat mezhep imamının rivayet ettiği sahih hadislerdir bunlar.

Allah aşkına içinde bulunduğunuz cemaat, meşrep, çevre etkilerinden kurtulup, önce kur'anı bir okuyun, kelime köklerine kadar inceleyin. sonra ne okuyacaksanız ondan sonra okuyun.

Genişletmek için tıkla ...

Senin nickin bence "tekput.com" olmalı idi. Çünkü sizler gerçektende akıllarını put edinmiş kişilersiniz. Merak etme, bizim arkasından gittiğimiz ehli hadis ve ehli sünnet alimlerinin hepsi arap idi, Kur'an'ı okuyup, hıfz ediyorlardı. Kaderilik ise akıl putuna çağıranların ortak özelliğidir.

Bu arada iftira denilmişte bir yeri düzeltmekte fayda var.

İmam Buhari, Tarihul Kebir ve Tarihul Evsat isminde cerh-tadil kitapları vardır. Yani imamları, ravileri inceleyen, onların zabt,adalet, itikad yönünden inceleyerek sika, zayıf gibi sınıflandıran kitapları mevcuttur.

Ve İmam Buhari, Ebu Hanife için "Kitabud Duafa" ve "Tarihul Kebir" kitaplarında "İki kez mürted oldu ve tevbeye çağırıldı" diyor. Yine orta boy cerh kitabı olan "Tarihul Evsat" kitabında Ebu Hanife için "Mürcie mezhebinin mensubu" diyor. Ve yine İmam Buhari'nin yazdığı akide kitabı "Halku Efalil İbad" kitabında hocasından naklen diyor ki "Muhammed ve hocası cehmiyyedir" Muhammed'den kastı Muhammed eş-Şeybani'dir.

Yine Ebu Zura er-Razi, İbn Ebi Hatim er-Razi, Ebu Hanife'yi tekfir edenlerdendir. Bununla beraber Abdullah bin Ahmed bin Hanbel, yani İmam Ahmed'in oğluda "Es-Sunne" kitabında onu tekfir etmiştir.

Ama Ebu Hanife'yi savunup, onun İmam ve ilim sahibi olduğunu ama hadiste zayıf olduğunu söyleyen hadis alimleride vardır. Yahya ibn Main, Veki bin Cerrah, İbn Hibban ve Nesai gibi alimlerde Ebu Hanife'yi kötülememişlerdir. (Yahya ibn Main'den kötülediğine dair iki nakil vardır ki, bu iki nakilde Ebu Hanife'yi tekfir etmiyor, sadece hadiste hiçbirşey olduğunu, yani hadis ilminden anlamadığını söylüyor)

Yine Abdullah ibn Mübarek gibi Ebu Hanife'yi önceden övüpte, onu tanıdıktan sonrada ondan beri olan alimlerde mevcuttur.

İbn Teymiyye, Mizzi, Zehebi gibi alimler ise Buhari, Muslim, Ebu Zura ve diğer alimleri aşırıya gitmekle itham ederek, Ebu Hanife'yi savunmuşlardır.

Allah en doğrusunu bilendir. İnsanlar bunları karıştıracağına kafir kimselere karşı mücadele etseydi, daha faydalı olurdu.

"İnsanların daha doğmadan cennetlik veya cehennemlik olduklarının yazıldığına dair hadis kurana %100 terstir, aykırıdır."
Daha ilk cümlenizde hakaret ile başlayacağınıza yazmadığım değil yazdığım konu ile ilgili cevap verseydiniz daha iyi olurdu.
Ayrıca yukarıdaki Buhari-Hanife konusundaki tüm tespitlerinize sonuna kadar katılıyoruz.
Bu arada neden saygı çerçevesinde konuşamadığımızı da anlamıyorum. Bu siteye ne zaman girsek, sanki karşımızdaki muhatap, bizi o anda canlı görse tekbir getirip kesecek gibi.
Siz peygamberimizin böyle mi tebliğ yaptığını düşünüyorsunuz ? Biraz sakin olun...

subhanallah ...bunu hic bimiyordum ...

tektanri.com ...senen ALLAHin herseyi bildigine inaniyormusun...Yani ALLAH bizden kimimis Cennete ve kimimis Cehenemme gidecgni bilmiyormu?

Tapiki sen bunu düsündügünde hemen ALLAH adaletsizlik nisbet edersin ...Ama ALLAH ne diyor ...o hickimseye bensemez ..ne ilmi ne rahmeti ....ama bun cok akillar alamiyor ..hep ALLAHi kendi akilari ile kavramak istiyorlar

wa ALLAHu Alem

İbn Abdilberr' Alıntı:

İnsanlar bunları karıştıracağına kafir kimselere karşı mücadele etseydi, daha faydalı olurdu.

Genişletmek için tıkla ...

Keşke bu dediğini, kendin yapsaydın...

Buhari bir numaralı arapçılardan biridir diyor. Adama demezler mi: Adam kendisi arap değil ki ahmak herif. İmam Ebu Hanife'nin ismini dillerine dolamarının sebebi de kendi batıl ve pis fikirlerini insanlar tarafından takdir edilen kişiler üzerinden yayma gayretleridir. Yoksa İmam Ebu Hanife'nin hadis inkarcısı olmadığını, kendisine sahih hadis ulaştığı zaman onu kabul ettiğini, başta öğrencileri olmak üzere tüm Müslüman nesiller 1300 yıldır zaten biliyorlar. Bu yüzden Ebu Hanife ismini kullanıp aslında kendi aleyhinize hüccet edinmeyiz. Siz Ebu Hanife'ye göre de kafirsiniz.

tektanri.com sana da gelince; sen şimdi şöyle bir ruh halindesin: "Ben bilinçli bir Müslümanım, duyduğum şeyleri okuyup araştırıyorum. Aklımı kullanıyorum. Kur'an'a uymayan şeyleri kabul etmiyorum. Sizler ise araştırmayan, kör taklitçilersiniz. Her duyduğunuz hadise inanıyorsunuz ve hiç araştırmıyorsunuz"

Fakat işin aslı böyle değil. Sizler hadis ilmi hakkında konuşan fakat hadis ilminin yanından bile geçmeyen insanlarsınız. Yaşar Nuri'de tıpkı böyle cahil bir adamdır. Bir hadis hakkında "Bu hadis garibmiş" bakın diyen ve garib hadisi bizim Türkçe'de kullandığımız "ilginç" manasında olduğunu sanabilecek kadar da zır mürekkeb cahil bir kimsedir.

Şimdi sana soruyorum; Arap diline hakim olmayan, Kur'an'ın ayetleri hakkında derin bir ilme sahip olmayan insanlar Kur'an hakkında konuşabilirler mi? Hayır konuşamazlar.

Peki siz Hadis ilmini zerre kadar bilmemenize rağmen hadisler hakkında nasıl konuşuyorsunuz? Sahabe'nin, sahabenin talebelerinin yanlış bir yol üzerinde olduklarını nasıl iddia edebiliyorsunuz? Madem böyle aydın bir kimsesin bana söyle; "Bize Kur'an yeter" sözünü söyleyenler İslam tarihinde ilk olarak ne zaman çıkmışlar? İslam tarihinde hangi dönemde sadece Kur'an'a bakarak din yaşayan insanlar varmış?

Bu iddia ettiğiniz din nasıl bir din ki böyle 1400 yıldır hiçbir dönemde yaşayan olmamış?

İslam tarihini incelersen görürsün. Biz bu konularda cahiliz. Herşeyi biliyorsunuz. Rabbimiz akletmezmisiniz dedikçe, siz de akletmemeye yemin etmişsiniz.
“Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1

“Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.”
Hanbel 5/243

Bunları peygamberimizin söylemiş olduğuna inanıyor musunuz ? Hemen kolayınıza gidiyor değil mi hadis inkarcısı demek. Hayır biz hadis inkarcısı değiliz. Okuduğumuz bir hadisin sahihliğini Kurana sorarak belirleriz. Açıkça vahye uymayan ters olan sözleri peygamberimiz söylememiştir deriz. Bu arada bu cennetlik cehennemlik mevzu hadisini okumamışa benziyorsunuz. Okusanız o hadiste olayın bilmekle ilgili olmadığını kesinleştiğini hatta sahabenin bile bizim sorduğumuz sorunun aynısını sorduğunu da görürsünüz. İsterseniz Fıkh-ı Ekber eserinden de bakabilirsiniz. Gerçi siz zaten bilirsiniz. Böyle şey olmaz. Allah kullarını imtihana tabi tutar, doğru yolu göstermek için de kitaplar ve rasuller gönderir. Tabiiki nereye gideceğimizi bilecektir. Ama cennete de cehemmene de girdiğimizde bu, zatının istediği ve yazdığı için değil bizim irademizle olacaktır. Önce hadisi inceleyin.

“Keçinin yemesi sonucu Kuran`dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran`a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi” (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).

Sizce bu hadise de mi inanalım ??????

“Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşe’nin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası Kuran’dan çıktı. Ama hükmü devam etmektedir.”
İbni Mace 36/194,Hanbel 3/61,5/131(Bu hadise inanmak Kur'an eksik demektir.)

tektanri.com' Alıntı:

“Keçinin yemesi sonucu Kuran`dan çıkan taşlama ayetini Ömer Kuran`a tekrar sokmak istedi; ancak halkın dedikodusundan korktuğu için cesaret edemedi” (Buhari 53/5; 54/9; 83/3; 93/21; Muslim, Hudud 8/1431; Ebu Davut 41/1; Itkan 2/34).

Sizce bu hadise de mi inanalım ??????

Genişletmek için tıkla ...

İşte cehaletinin bir göstergesi.

O hadisleri arapça metninyle beraber buraya yapıştır bakalım.

tektanri.com' Alıntı:

“Zina yapan evlilerin taşlanarak öldürülmelerini emreden ayet Hz. Ayşe’nin döşeğinin altındaki sayfada yazılı bulunuyordu. Peygamber ölünce Hz. Ayşe onun gömülme işlemleri ile meşgulken, evin açık kapısından içeri giren bir keçi o sayfayı yedi. Böylece taşlayarak öldürme cezası Kuran’dan çıktı. Ama hükmü devam etmektedir.”
İbni Mace 36/194,Hanbel 3/61,5/131(Bu hadise inanmak Kur'an eksik demektir.)

Genişletmek için tıkla ...

Bu hadisin de Arapça metnini yapıştır da "Böylece taşyayarak öldürme cezası Kur'an'dan çıktı" ibaresini bizde görelim. Demek böyle geçiyor hadiste öyle mi? Size bu hadisleri kim rivayet ediyor böyle yahudiler mi? Oryantalistler mi?

Yukarıda yazdığım hadisleri araştır ve bize böyle bir hadisin olmadığını söyle. Birisi için cevap verme hepsi çin. Arapça metnini yapıştıracak imkana bugün sahip değilim, ancak taratıp çıkartabilirim.

tektanri.com' Alıntı:

Yukarıda yazdığım hadisleri araştır ve bize böyle bir hadisin olmadığını söyle. Birisi için cevap verme hepsi çin. Arapça metnini yapıştıracak imkana bugün sahip değilim, ancak taratıp çıkartabilirim.

Genişletmek için tıkla ...

Arkadaşım git tarat inşaAllah. Biz bunları yıllardır okuyoruz zaten. O yazdığın sözler hadis değil yazan kimsenin yorumları. Ehli Sünnet'in Nesh konusundaki görüşlerini araştır bu meseleleri daha iyi anlarsın. Recm ayeti keçi yedi diye Kur'an'dan çıktı diyen kafir olur. O hadis Recm ayetinin nesh olduğunu, nesh olan ayetin yazılı olduğunu fakat o yazılı olan varak'ı bir keçinin yediğini anlatıyor. Bunu söyleyende Rasulullah(aleyhisselatu vesselam)'ın eşi Aişe annemizdir.

Yani keçi yedi diye nesh olan ayet yok. Zaten nesh olan ayetin yazılı varakını keçinin yemesi var. Ki Aişe annemiz diyor ki:"Eğer keçi yemeseydi size o ayeti gösterirdim."

tektanri.com' Alıntı:

İslam tarihini incelersen görürsün. Biz bu konularda cahiliz. Herşeyi biliyorsunuz. Rabbimiz akletmezmisiniz dedikçe, siz de akletmemeye yemin etmişsiniz.
“Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1

“Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.”
Hanbel 5/243

Bunları peygamberimizin söylemiş olduğuna inanıyor musunuz ? Hemen kolayınıza gidiyor değil mi hadis inkarcısı demek. Hayır biz hadis inkarcısı değiliz. Okuduğumuz bir hadisin sahihliğini Kurana sorarak belirleriz. Açıkça vahye uymayan ters olan sözleri peygamberimiz söylememiştir deriz. Bu arada bu cennetlik cehennemlik mevzu hadisini okumamışa benziyorsunuz. Okusanız o hadiste olayın bilmekle ilgili olmadığını kesinleştiğini hatta sahabenin bile bizim sorduğumuz sorunun aynısını sorduğunu da görürsünüz. İsterseniz Fıkh-ı Ekber eserinden de bakabilirsiniz. Gerçi siz zaten bilirsiniz. Böyle şey olmaz. Allah kullarını imtihana tabi tutar, doğru yolu göstermek için de kitaplar ve rasuller gönderir. Tabiiki nereye gideceğimizi bilecektir. Ama cennete de cehemmene de girdiğimizde bu, zatının istediği ve yazdığı için değil bizim irademizle olacaktır. Önce hadisi inceleyin.

Genişletmek için tıkla ...

Allah'ın isim ve sıfatları noktasında eğer bu mantıkla düşünürsek Kur'an'daki ayetleri de inkar etmemiz gerekir. Siz bu meseleyi anlamadığınız için bu yönde gelen hadisleri inkar ediyorsunuz. Çünkü siz "baldır, el, yüz" deyince mahlukların organlarını düşünüyorsunuz.

Halbuki Allah azze ve celle Kur'an'da buyuruyor ki:"O'nun misli bir şey yoktur"

Bu ayet ışığında Ehli Sünnet'in görüşü; Allah'ın Kur'an ve Sünnet'le gelen isim ve sıfatlarını olduğu kabul etmek, bu sıfatları mahlukata benzetmemek, keyfiyeti nasıldır sorusunu sormamaktır.

Nitekim Allah azze ve celle Adem'e secde etmeyen İblis'e hitaben dedi ki:

يَا إِبْلِيسُ مَا مَنَعَكَ أَن تَسْجُدَ لِمَا خَلَقْتُ بِيَدَيَّ

"İkim elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir?"

(Sad Suresi 75. Ayet)

Eğer bu mantıkla düşünülürse ayetlerde geçen "yed" "el" sıfatlarını ne yapacağız?