Haber Yeni Cihad Beldesi "mali" Güncel Haberler,buradan Paylaşalım !!!

Güncelleme: 13:35, 26 Ocak 2013 Cumartesi

Fransa Mali'de NATO müdahalesi istemiyor
Fransa'nın NATO prosedürlerinden kurtulmak için Mali'de tek başına hareket etmesinin daha iyi olacağı açıklandı

Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Fransa'nın Mali'ye askeri müdahaleyi NATO ve AB yardımı olmadan tek başına gerçekleştirmeyi tercih edeceği açıklandı.

Konuyla ilgili konuşan Fransız Albay Michel Goya, ''NATO prosedürlerine uymaktansa eylem özgürlüğüne sahip olmamamız daha iyi. NATO operasyonları, bazı ülkelerin arka planda kalması nedeniyle problem çıkarıyor.'' şeklinde konuştu.

Albay Goya AB ülkelerinden gelen birliklerin Mali'deki gibi operasyonlara göre hazırlanmadığını da ifade etti. Goya, Fransa'nın Mali'deki asker sayısının 6 bine çıkacağını ve bunun 3 bininin her an operasyon yapabilecek durumda olacağını söyledi.

Fransa'nın askeri müdahale bittikten sonra Mali'de kontrolü Afrikalı askerlere, özellikle de çöl uzmanı olarak görülen Çadlılara bırakması gerektiğini söyleyen Goya, Fransa'nın çölde kalmaya devam etmesinin kayıplar vermek anlamına geleceğini belirtti.

Goya, ayrıca, Avrupa'nın Afrikalı askerlere zırhlı askeri araç ve helikopter vermesi ya da satması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Fransa'nın Mali'ye işgalinin çok önceden başladığı ortaya çıktı.
26/01/2013 - 10:43
Fransız özel kuvvetleri "Forces Speciales" 2012 Sonbaharı'ndan bu yana Mali 'de operasyonda. Paris'in Mali'yi "işgal"de bu kadar istekli olmasının asıl nedeni ise uranyum.
Hollande 'ın 12 Ocak'ta Mali'ye askeri operasyon düzenlediklerini açıklamasından tam 4 ay önce Fransız özel kuvvetlerinin "Forces Speciales" Mali'ye giderek burada operasyonlara katıldıkları ortaya çıktı.
Mali'de "gölge savaş" yürüten Fransa 100'den fazla özel kuvvet askerini çok gizli bir operasyonla Nijer üzerinden bu ülkeye gönderdi. NTV'nn haberine göre, Yüksek teknolojiyle donatılan askerler, Mali'deki isyancı gruplar hakkında istihbarat topladı ve Mali ordusuna operasyonlarda gizlice yardım etti.
Mali'de isyancı grupların hızla başkent Bamako'ya doğru ilerlemesi üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, BM'nin de desteğini arkasına alarak 12 Ocak'ta havadan askeri operasyon düzenledi. İsyancı grupların stratejik noktalarını havadan bombalayan Fransa, daha önceden bu ülkeye giden özel kuvvetler öncülüğünde kara harekatı başlattı.
Kara harekatına katılan bir Fransız askerinin taktığı "kuru kafa" maskesi başta Fransız basını olmak üzere dünya kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Fransa Savunma Bakanlığı bu konuda açıklama yaparak, "kuru kafa" maskesi takan askerin disiplin cezası alacağını belirtti. Fransız özel kuvvetlerinin Mali'ye gizli operasyonu 4 ay önce başlattığı ileri sürüldü.
NİJER GİTTİ MALİ'Yİ KAYBETMEK İSTEMİYOR
Fransa'nın Mali'ye askeri operasyon düzenlemesinin asıl nedeninin ise, bu ülkedeki uranyum kaynakları olduğu ileri sürüldü. Bazı gözlemcilere göre, Fransız şirketi Areva, Nijer'deki uranyum kaynaklarının işletme haklarını 40 yıldır elinde bulunduruyordu.
Ancak Nijer hükümeti son zamanlarda önemli bir adım atarak uranyum madenlerini işletme hakkını Çin, Hindistan, İngiltere, Güney Afrika, ABD, Kanada ve Avustralya şirketlerine de verdi. Nijer'de uranyum işletme hakkını diğer ülkelerle paylaşmak zorunda kalan Fransa, Mali'de de aynı akıbetle karşılaşmamak için hemen harekete geçti.
Fransa'nın Mali'ye askeri operasyonunun asıl nedeninin bu ülkede bulunan uranyum madenleri olduğu ileri sürülüyor. Fransa'nın başka ülkeleri yanına almadan tek başına isyancı gruplara karşı operasyon başlatmasının altında, uranyumu kimseyle paylaşmama güdüsünün yattığı savunuluyor.
AB'NİN CAN DAMARI: URANYUM
Fransa'nın Mali'ye operasyonuna en büyük destek Avrupa Birliği üyesi Almanya'dan geliyor. Fransa'ya lojistik destek veren Almanya, bölgeye asker göndermeyi tartışıyor. Almanya'nın Mali'ye asker göndermek için bu kadar istekli olmasının nedeni nükleer enerjiye, dolayısıyla uranyuma duyduğu açlık. Avrupa Birliği ülkeleri enerji ihtiyaçlarının yüzde 70'ini nükleer santrallerden karşılıyor. Nükleer enerjinin en önemli maddesi ise uranyum. Fransa ve Avrupa Birliği zengin uranyum kaynaklarına sahip olan Mali'yi de Nijer gibi başka ülkelerle paylaşmak istemiyor.

Erdoğan'dan Fransa'ya "Mali" eleştirisi 26.01.2013 PressMedya

Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Fransa'nın Mali operasyonu ile ilgili çarpıcı bir açıklama geldi. Erdoğan, Fransa'nın Mali'ye altın için saldırdığını söyledi.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Marmara Üniversitesi'nin 130. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen törende konuştu.Erdoğan Fransa'nın Mali operasyonu ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Mali'deki olaylar nedeyle Fransa'yı suçlayan Erdoğan, "Şimdi niçin Mali'ye saldırıyorlar... Sevgili dostlar Mali dünyada altın rezervinin en önde olduğu ülkelerden bir tanesi. Ama Mali'de yaşayanlar altını nasıl çıkaracaklarını bilmiyor. Yıllarca onu kim sömürdü Fransa. Şimdi bakın Fransa uçaklarıyla oraya saldırıyor. İçeride sıkıntı yok mu, var. Ancak bu işin yolu bu olmamalı. Suriye'ye neden gelmiyorlar, neden seyrediyorlar. Çünkü orada ne altın var ne de petrol var. Orada sadece özgürlük mücadelesinde olan halk var" diye konuştu.


Aynı Şerefsizin 10.01.2013 Tarihli Haberi PressMedya

Erdoğan da Mali'ye müdahaleden bahsetti
Afrika ülkelerine gezi düzenleyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Mali'ye müdahaleden bahsetti.
Erdoğan şunları söyledi:

"Mali'yle ilgili özellikle buradaki yaşanan sıkıntı gerçekten bizleri de üzmektedir. Zira buradaki bir topluluğu bölme operasyonu vardır. Bu operasyon neticesinde kardeşler birbirlerine düşmüştür. Burada bir dış operasyonun yapılması hususu hassasiyet arzetmektedir. Cumhurbaşkanıyla bunun da değerlendirmesini yaptık. Burada Afrika Birliği'nin müdahalesi nasıl olacaktır bu da önem arzetmektedir. Diplomatik yollar düşünülmesi gerekmektedir. Bundan sonraki süreçte de işbirliği içinde yapılacak müdahale belirlenerek Mali'nin imdadına yetişmiş oluruz."

Bilindiği gibi Mali'nin kuzeyi İslamcı örgütlerin kontrolünde bulunuyor. Fransa önderliğindeki Batı güçleri ise buradaki İslamcı varlığını istemedikleri için operasyon hazırlıkları yapıyor.
]
Önce Destek Ver Gündemde Pek Kalmasın, Sonra da Sanki Emperyalizme Karşıymış gibi Kalk Fransayı Suçla Allah Seni de Destekleyenlerini De Kahhar Sıfatı İle Kahretsin...

Fransa Mali'de Kidal'i bombaladı 28.01.2013 PressMedya

Fransız ordusunun, Mali'nin kuzeyindeki İslamcı grupların denetiminde bulunan Kidal kentini bombaladığı bildirildi

Fransız ordusu, Mali’nin kuzeyindeki İslamcı grupların denetiminde bulunan Kidal kentini bombaladı.
Ensareddin örgütü lideri İyad Ag Gali’nin Kidal’deki evinin hedef alındığı belirtildi.

Fransız ve Mali ordusunun, İslamcı örgütlerin denetiminde bulunan Timbuktu’ya doğru ilerlediği öne sürülüyor.

Gao, Kidal ve Timbuktu kentleri, Mali’deki darbenin ortaya çıkardığı karmaşadan istifade eden İslamcı gruplarca Nisan’da ele geçirilmişti.

Bu arada Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Komisyonu, Mali’deki krize çözüm bulmak amacıyla Etiyopya’da toplandı. Afrika Birliği, Mali’ye Afrika gücü konuşlandırılması konusunda Birleşmiş Milletler’den maddi destek talep etti.

Batı Afrika ülkeleri, Mali’ye 6 bin asker gönderme taahhüdünde bulunmuştu ancak şu ana kadar bölgeye 2 bin asker ulaştı.

Mali operasyonuna hukuki kılıf aranıyor 28.01.2013 PressMedya

Fransa, Mali'de, yaşananların Avrupa'yı tehdit ettiği tezinin dışında müdahalenin "Fransa'nın menfaatlerini" korumaya yönelik olduğunu da iddia ediyor.

Fransa'nın Mali operasyonu ikinci haftasını geride bıraktı. Cumhurbaşkanı Hollande konuya ilişkin açıklamalarını sürdürürken başta Avrupa Birliği olmak üzere Amerika'nın aktif desteğini bekliyor. Elysee Sarayı kapalı kapılar ardında verilen sözlerin tutulmasını bekliyor. Bugüne kadar İngiltere, Belçika ve Danımarka'nın dışında destek sağlayan herhangi bir ülke çıkmadı (Amerika dolaylı destek sağlamakta). Almanya ekonomik desteğinin dışında askeri desteğe sıcak bakmıyor. Ancak son günlerde cumhurbaşkanı başta olmak üzere siyaset cephesinde Fransa'nın askeri destek noktasında yalnız bırakılmaması gerektiği yönünde sesler yükseliyor. Ne var ki Angela Merkel sonucu belli olmayan bir operasyona destek vererek seçim yılını riske atmak istemiyor.

Avrupa devletlerinde görülen isteksizlik Fransa'nın tek taraflı aldığı müdahale kararıyla izah edilemez. Müdahale uluslararası hukukun verdiği "hakka" dayandırılsa da Fransa'nın öncülük etmesi birlik üyelerinde gizli niyetleri olabileceği düşüncesini pekiştiriyor. Fransa askerden çok maddi yardımda bulunmalarını bekliyor. Bunun için de Etiyopya'da 29 Ocak günü organize edilecek Mali konferansına büyük umutlar bağlıyor. Ancak bugüne kadar bu tür bağış/yardım toplantılarının hedefine ulaştığını söylemek zor. Bu konuda Afganistan örnek gösterilebilir.

Fransa bir yanda kamuoyunun yoğun isteği üzerine Afganistan'dan askerlerini çekerken, diğer yanda Mali'ye 2200 asker göndermesi çelişkili bir görüntü sunuyor. Cumhurbaşkanı Hollande yeni yıl konuşmasında önceliğinin iş, gençlik ve geleceğe yönelik yatırımlar olduğunu ifade ederken Mali'ye tek taraflı aldığı bir kararla müdahale etmesi çelişkiyi artırıyor. Ancak Fransız kamuoyu ve parlamentosunun tam desteğini alması Fransa'da müdahaleye itiraz eden aydın görüşü gölgede bırakıyor. Tek vücut olan Fransa tek sesle konuşmaya büyük özen gösteriyor. Amerikanvari bir çalışmayla enformasyon ve bilgi akışı sağlanıyor. Müdahalenin "savaş" sözcüğüyle ifade edilmesi başlı başına yanıltıcı bir durum oluşturuyor hafızalarda. Savaştan söz edilebilmesi için karşı cephede yer alanların devletlerin taşıdığı özellikleri taşıması gerekirdi; ancak Mali'de böylesi bir durumdan söz etmek mümkün değil.

Waltz'dan bu yana neorealist okulun uluslararası aksiyonun merkezine "güvenlik" nosyonunu yerleştirdiği biliniyor. Ülkeler güvenliklerinin tehdit altında olduğunu düşündüklerinde müdahalenin meşru bir hak olduğunu iddia ederler. Son yıllarda yaşadığımız küçüklü büyüklü müdahalelerin önemli bir çoğunluğu bu görüşün ışığında gerçekleşti. Tabii bu müdahalleyi haklılaştırmaz. Fransa tek taraflı olarak 11 Ocak günü başlattığı müdahalenin ilk günlerinde müdahaleyi Güvenlik Kurulu'nun 2085 nolu kararına dayandırmıştı. İlerleyen günlerde Güvenlik Kurulu kararına yapılan vurgu azaldı ve güvenlik gerekçesine dayandırıldı. Bunun içinde Mali devlet başkanının gönderdiği mektup dayanak gösterildi. Londra, Mali operasyonuna katılmak için Fransa'ya gönderilen mektubun bir benzerinin gönderilmesini talep etti ve ancak sonra operasyona katılma kararı aldı.

Ne var ki Hollande selefinden farklı olarak kendi döneminde Güvenlik Kurulu kararı olmaksızın herhangi bir uluslararası operasyona katılamayacağı sözünü bu müdahaleyle çiğnemiş oldu. Şimdi operasyona daha güçlü bir kılıf aranıyor. Hafta içinde Fransa yeni kararların alınabilmesi için Güvenlik Kurulu'nun toplanmasını istedi. Fransa bölgeye sevk edilecek Afrika askeri gücüne lojistik ve maddi destek sağlanmasını talep ediyor. Genel Sekreter Ban Ki-moon Fransa'nın oynadığı role itirazı olmamakla birlikte Birleşmiş Milletlerin barışı koruma misyonu çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. BM desteğinin lojistik destekle sınırlandırılmasını istiyor.

Ancak kurul üyelerinin önemli bir bölümü konuya genel sekreterden farklı bakıyorlar. Fransa'nın oynamaya çalıştığı role şüpheyle yaklaşıyorlar. Fransa'nın 2085 nolu karara ve BM Şartı'nın 51. maddesine (meşru müdafaa halinde kuvvet kullanımı) göndermede bulunmasına anlam veremiyorlar. Birleşmiş Milletler'in barışı kurmaya yönelik adımlar atması gerektiğini ve Fransa'nın bölgede başlattığı savaşın desteklenmesini Birleşmiş Milletler'in genel prensipleriyle çeliştiğini düşünüyorlar. Ayrıca, Mali ordusunun "insanlık suçu" işlediği yönünde gelen haberler ek kararların kabul edilmesini zora sokabilir.

Fransa, Mali'de, genel olarak Sahel bölgesinde, yaşananların Avrupa'yı tehdit ettiği tezinin dışında müdahalenin "Fransa'nın menfaatlerini" korumaya yönelik olduğunu da ifade ediyor. Kastedilen menfaatler dolaylı menfaatler. Komşu devletlerdeki "kazanımların" Mali üzerinden güvence altına alınması hedefleniyor. Müdahalenin hedefine ulaşmaması durumunda Amerika'nın Afganistan müdahalesi sonrasında Güney Asya'da görülen kaosa benzer bir kaosun Mali ve çevresinde de yaşanacağını, Cezayir'in güney bölümünde görülen otorite boşluğunun Mali kriziyle biraz daha derinleşeceği ve Mali'de barınan yapıların tekrar Cezayir'e ve Libya'ya döneceğini düşünmek mümkün.

Fransa Güvenlik Kurulu'nun 2085 nolu kararının yürürlülüğe konulmasını beklemeksizin tek taraflı aldığı müdahale kararının Batı Afrika ve Afrika Birliği devletlerini de zora soktu. Hazırlıksız yakalanan ülkeler, 2085 nolu kararın ışığında, kuzey Mali'de konuşlanacak askerler için lojistik desteğin yanı sıra maddi olarak da desteklenmesini bekliyorlar. Bunun için de en kısa zamanda 340 milyon avroya ihtiyaç duyuluyor. Sahel'de görülen otorite boşluğunu bertaraf etmek isteyen Batılı devletlerin bu güne kadar bölgenin kendi kaderine ele alması yönünde somut hiçbir adım atmadıkları biliniyor. Fransa'nın tek taraflı olarak başlattığı müdahallenin hukuki zeminden yoksun olması ve bu yönde bir arayışın içinde olması bir yana, bölge ülkelerinin askeri hedeflerle yetinmesi, Libya örneğinde olduğu gibi, Batı Afrika'da istikrarsızlığı daha da artıracaktır.

gördüğümüz üzere , küfür her yerde tek millet ya İslam alemi..?

Mali’de Savaş Bölgesinden Kaçış Sürüyor 28.01.2013 HaksozHaberi

Mali’de ülkenin kuzeyinden yaşanan çatışmalar nedeniyle başlayan kaçışlar aralıklarla devam ediyor.

Ülkenin kuzeyinde Azavad bölgesinde etkili olan bağımsızlık yanlısı direnişçi Müslüman gruplara yönelik 12 Ocak’ta Fransa’nın havadan müdahalesiyle başlamıştı. İmkanı olan bölge sakinleri, bölgeyi terk ederek daha güvenli yerlere geçmeye çalışıyor. Bölgeyi terk eden insanların çoğu ülkenin güney şehirlerine kaçmayı tercih ederken, bazıları ise sığınma yerleri olarak Moritanya, Nijer gibi komşu ülkeleri seçiyor. Yük kamyonları dolduran onlarca kişi kaza tehlikesine aldırış etmeden birbirlerine tutunarak bölgeden kaçmaya çalışıyor. Kimileri tıka basa doldurdukları kamyonlarla, kimileri ise at arabalarıyla bölgeden uzaklaşıyor. Mali’nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler üzerine son bir yılda bölgeyi terk etmek zorunda kalanların sayısı ise yüz binlerle ifade ediliyor. Kimi kaynaklar bu rakamın 300 ile 400 bin arasında değiştiğini ileri sürüyor. Bölgede barışın, istikrarın ve huzurun sağlanılamaması durumunda kaçışların devam edeceği belirtiliyor. Fransa’nın müdahalesiyle daha da hızlanan kaçışlarla mülteci durumuna düşen insanlar her türlü yardıma muhtaç halde.

Fransa ve Mali ordusu, Timbuktu’ya doğru ilerliyor

Öte yandan Mali’nin kuzeyindeki Gao kentini ele geçiren Fransa ve Mali ordusunun, Timbuktu kentine doğru ilerlediği bildirildi. Mali’nin kuzeyindeki silahlı gruplardan Tevhid ve Cihad Hareketi liderlerinden Ebu ed-Derda el-Moritani, Gao kentinden çekilme kararı aldıklarını açıklamıştı. Şehri tamamen terk etmeyeceklerini, direnişçilerin bir kısmının şehirde kalacağını vurgulayan Moritani, ‘’Fransızları ve Mali ordusunu sahte zaferleriyle baş başa bırakacak değiliz’’ demişti.

hafta sonu mücahitler bir sürü kayıp vermişler diye duyduydum...doğru mudur bu? girip kendim haber okuyamadım ama...

Selamun Aleyküm aslan kardeşim Malideki mücahidleri kastediyorsan öyle bir bilgiye rastlamadım fakat çeçenistanda 11 şehidimiz var.

Şehid edilen Komutan Hüseyin Gakayev Kafkasya Emirliği Emir Yardımcısıydı. Emir Mansur künyesiyle bilinen kahraman komutan aynı zamanda Çeçenistan cephesinin Doğu bölgesi genel sorumlusuydu.

Şehid edilen diğer Komutan Müslüm Gakayev ise Çeçenistan cephesinin Şali bölge sorumlusuydu. Ayrıca şehid edilen Komutan Süfyan ve Komutan Movsar cihadın en tecrübeli isimlerindendi.

sağol akhi...Maliyi kastetmiştim. Ama o 11 şehidin Allah şehadetlerini kabul etsin inşaAllah.

IMF'den de Mali'ye yardım 29.01.2013 PressMedya

Uluslararası Para Fonu, Mali'ye 18,4 milyon dolar yardım yapma kararı aldı.

IMF'nin Mali'deki misyon şefi Christian Josz, para fonunun Mali'ye katkıda bulunmak ve Mart 2012'deki darbeden sonra yardım yapan kurumların dondurduğu kredilerin serbest bırakılmasına ikna için bu kararı aldığını belirtti.

Josz, AB, Dünya Bankası gibi kurumların, yardım yapmadan önce ön koşul olarak kabul ettiği IMF ile uyumlu hareket ettiğini vurguladı.

IMF, darbeden sonra 2014'e kadar teslim etmeyi planladığı 46,3 milyon dolarlık krediyi askıya almıştı.

Mali'deki "fotosuz" savaş 29.01.2013 PressMedya

Fransa ve Mali orduları, İslamcı grupların çekildikleri şehirleri tek kurşun sıkmadan ele geçirirken, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'dan "Savaşı kazanıyoruz" şeklinde bir açıklama geldi.

Fransa ve Mali ordusu Mali'nin kuzeyinde İslamcı grupların elindeki şehirleri almaya çalışıyor. Bölgeye çok sayıda asker yığdılar ancak Fransa destekli Batı kaynaklı medyadan başka haber ileten neredeyse yok.

Bölgeye STK'ların girişine izin verilmezken haberciler de herşey olup bittikten sonra bazı şehirlere girebiliyor. Ölü, yaralı sayıları konusunda net bir bilgi verilmiyor.

Mali'nin kuzeyini kontrolü altında tutan İslamcı gruplar taktiksel olarak bazı şehirlerden çekilirken Fransa olayı, büyük bir savaş kazanıyormuş gibi gösteriyor.

Fransız ve Mali orduları böyle bir ortamda dün Timbuktu'ya girdiklerini açıkladılar. Şehre girerken bir direnişle karşılaşmadıklarını söylediler.
FRANCE 24 muhabiri Matthieu Mabin, ordular şehre girerken tek bir kurşun bile sıkılmadığını bildirdi.

Muhabir 5 uçaktan 250 paraşütlü askerin bölgeye indirildiği bilgisini verdi.

"Kazanıyoruz"

Timbuktu ve Gao şehirlerinin Fransız ve Mali ordusunun eline geçtiği haberleri geliyor.

İslamcı gruplar şehirlerden taktiksel olarak çekilirken Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, "Bu savaşı kazanıyoruz" şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak hala İslamcı savaşçıların saldırma tehlikesinin bulunduğu konusunda uyardı.

ABD Batı Afrika'ya da İHA üssü kuracak 29.01.2013 PressMedya

Fransa'nın Mali müdahalesine dolaylı olarak destek veren ABD, Nijer ya da Burkino Faso'ya insansız savaş uçağı kontrol üssü kurmayı planlıyor

Batı Afrika'daki mevcut durumdan istifade eden Amerika, bölgeye insansız uçak kurmak için çalışmalara başladı. ABD Savunma Bakanlığı, bölgedeki El-Kaide'yi kontrol altına alabilmek ümidiyle Kuzeybatı Afrika'da insansız uçakların kontrol edilebileceği bir hava üssü kurmayı planlıyor.

New York Times'ın haberine göre, bu üsten kontrol edilen silahsız ve insansız savaş uçakları Sahra bölgesinde devriye uçuşları yapacak.

Üssün Mali'nin komşusu olan Nijer ya da Burkina Faso'da kurulması düşünülüyor. Bunun için görüşmeler sürerken, Nijer'de kurulmasının daha yakın bir ihtimal olduğu belirtiliyor.

New York Times, kurulacak üsse, yaklaşık 300 Amerikan askeri gönderileceğini yazdı.
ABD, Kuzeybatı Afrika'ya üs kurmasının nedenini, "Sahra bölgesindeki El-Kaide etkisinin artması ve İslamcıların yayılması" olarak gösteriyor. Bunu kendi çıkarlarına bir tehdit olarak algılıyor.

Ceset dolu kuyular, dayak yiyen sakallılar 29.01.2013 PressMedya


Fransa ve Mali ordusunun, Mali'nin kuzeyini yeniden ele geçirme operasyonlarında katliam yaptığı haberleri geliyor. Öldürülüp kuyulara atılan ve sakalı olduğu için dayak yiyen Müslümanların görüntüleri delil niteliğinde...
Mali'nin kuzeyinden hala sağlıklı haber almak mümkün değil. Zira bazı medya kaynaklarının yeni yeni bölgeye girişine izin veriliyor.

Gelen görüntüler ise Fransa ve Mali ordusunun sivil halkı katlettiğini kanıtlar nitelikte...

Öldürülmüş ve kuyulara atılmış Müslümanlar... Sakalı olduğu için Mali askerlerinden dayak yiyen yaşlı insanlar...



Sakalı olduğu için İslamcı gruplardan sanılarak dövülen Müslümanlardan biri yaşlı Malili Aldjoumati Traoré... Malili askerler ona vurdukça beyaz sakalı kana boyanmış.

Korku içindeki ihtiyar, yalınayak askerin dayağından kaçmaya çalışıyor ancak kurtulamıyor. Kafası yara içinde kalıyor, sakalı ve giysisi kan içinde...
Askerler etraflarındakilerin tanıklığı sayesinde ihtiyarın İslamcı savaşçı olmadığına kanaat getirince, ihtiyar ölmekten kurtuluyor.



Görüntüler geçen hafta Diabaly'de çekilmiş. İslamcı örgütlerin çekildiği şehre Mali ve Fransa ordusu girdikten sonra...



Askerlerin dayağından kurtulan Aldjoumati Traoré, kafasında bandajlarla otururken "Beni Allah kurtardı" diyor.




Bir arkadaşının evinden çıktığında yolda yürürken asker tarafından durdurulduğunu ve kimliğinin sorulduğunu anlatıyor. Kağıtlarını gösterince de "Sen teröristsin" denilerek, öldüresiye dövüldüğünü söylüyor.

Mali ordusunun İslamcılarla savaşırken sivil halka da eziyet ettiği anlaşılıyor.


Ceset dolu kuyular

Mali'de ceset dolu kuyular da dikkat çekiyor. Öldürülen Müslümanların cesetleri kuyulara atılmış. Kuyulara atılanların İslamcı savaşçılar olduğu söylense de Mali ordusunun şüphelenerek öldürdüğü sivil Müslümanlar olması yüksek ihtimal... Bununla ilgili kesin bilgi yok.

İnsan hakları izleme örgütü Mali ordusunun sivil katliamı yaptığına dair ellerinde bilgiler olduğunu açıklamıştı. Bu görüntüler de bu iddiaları kanıtlar nitelikte...

"Fransa'nın bölgede işi zor!" 29.01.2013 PressMedya

Türkiye'nin Çad büyükelçisi Ahmet Kavas, Fransa'nın en kolay bölgeleri bile ancak 10 günde kontrol altına alabildiğini belirterek, "Fransa'nın bölgede işi zor olacak" yorumunu yaptı.

Mali'de yaşananları Türkiye'nin Çad büyükelçisi Ahmet Kavas TRT Türk'e değerlendirdi. Bölgedeki madenlere dikkat çeken Kavas, Fransa'nın en kolay bölgeleri bile ancak 10 günde kontrol altına alabildiğini vurguladı:

Büyükelçi şöyle konuştu: "Fransa'nın buradaki asıl niyeti, bu bölge hakikaten dünya için çok gerekli birtakım madenler içeriyor ki, bunların başında altın madeni geliyor. Ayrıca son yıllarda Mali'nin farklı bölgelerinde başka madenler tespit edildi. Bunların bir kısmı halen işletiliyor, işletilecek olanlar var. Ve geçen sene 2011 yılı itibariyle daha doğrusu 50 tonun üzerinde altın madeninin çıktığı ülke olan Mali, maalesef dünyanın en fakir ülkelerinden birisi... Fransa ilk defa 1890 yılında Mali topraklarına girmiş ve 1960'ta çekilmişti. O tarihten bugüne kadar toplam 120 yılın üzerinde bir zaman geçti ve bu müddet içerisinde Fransa'nın Mali'ye ve Malililere ne yol ne köprü ne de insanların sosyal hayatını ve günlük hayatını kolaylaştıracak bir şey, hatta hiçbir şey yapmadıklarını bizzat yerinde gördük ve görüyoruz."

"Mali'nin tam kuzeyine değil ama kuzeyine en yakın olan son noktaya kadar gittim ve şu manzarayla karşılaştım: Yani bu civarda insanlar dünyanın bugünkü teknolojik imkânlarının hiçbirine sahip değiller. Kaldı ki insanî olarak istifade edebilecekleri su gibi, gıda maddeleri gibi, giysi gibi her türlü imkândan dahi mahrum olduklarını gördük."

"Fransa, bu savaşa girişiyle çok kolay kazanabileceği imajını vermekte ve herkes benimle beraber, dünya beni destekliyor, diyor. Ancak bu âna kadar kendisine vaad edilen şeylerin tamamına yakını, Fransa'nın ortaya koyduğu gücü temsil etmekten çok uzak. Fransızlar, uçaklarının kolaylıkla inebildiği havaalanına yakın yerlerde bile kontrolü 10 günde yeni sağladılar. Bu bölgede 20 km'lik bir mesafedeki bir yeri bile 10 günde ancak kontrol edebilen Fransız ordusunun işi önümüzdeki aylarda çok daha zor görünüyor."

Timbuktu'daki kütüphaneyi yakan kimler? Haberlerde sadece islami unsurlar diyor ama kesin birşey söylemiyor. Bunu bilen var mı? sayısız dini, tarihi eser yanmış, ne gerek vardı?

laslan565' Alıntı:

Timbuktu'daki kütüphaneyi yakan kimler? Haberlerde sadece islami unsurlar diyor ama kesin birşey söylemiyor. Bunu bilen var mı? sayısız dini, tarihi eser yanmış, ne gerek vardı?

Genişletmek için tıkla ...

Kardeş Sen kime ne Gerek Vardı Yazdın Sorması Ayıp

abi valla bu kim olduklarını merak ettiğim "ıslami unsurlar" çekilirlerken kütüphanemidir nedir, ateşe vermişler, binlerce yıllık tarihi yazmalar yanıp kül olmuş. Yani ne alaka onu anlamadım, ne gerek vardı diye onu sordum. bu gibi eylemler mücahidleri karalıyor böyle üstü kapalı "islami unsurlar" yaptılar ettiler deniyor. Allah için cihad eden adam içinde dini yazmaların bulunduğu bir kütüphaneyi niye yaksın ki?

Güncelleme: 13:03, 30 Ocak 2013 Çarşamba
Timbuktu'da el yazmaları güvende

Mali'nin Timbuktu şehrinde bulunan Ahmed Baba Enstitüsü'ndeki elyazması eserlerin çıkan yangın sonrasında koruma altına alındığı aktarıldı.




Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Mali'nin tarihi şehri Timbuktu'da el yazmalarının bulunduğu bir kütüphanede yangın çıkmasının ardından birbirinden değerli eserlerin kaybedilecek olması büyük endişe uyandırdı. Ancak Cape Town Üniversitesi profesörü Şamil Cebbi'nin bugün yaptığı açıklama endişeleri sona erdirdi.

Cape Town Üniversitesi Profesörü Şamil Cebbi Reuters'a yaptığı açıklamada, yazma eserlerin koruma altında olduğunu, herhangi bir zarar veya yıkımın gerçekleşmediğine dair bölgeden bilgi aldığını söyledi.

Mali kaynakları ise, bölgede bulunan 300 bin eserin %95'inin koruma altında olduğunu belirtti.

FRANSIZLARIN ELİNDEN KURTARILMIŞTI

Yanan kütüphanenin Güney Afrika tarfından yaptırılan Ahmed Baba Enstitüsü olduğu belirtildi.

Kütüphanenin, Fransız askerleri karşısında tutunamayan isyancıların şehirden çekilirken yaktıkları yönünde iddilar olmasına rağmen yangının çıkış nedeni henüz bilinmiyor.

Ülkedeki bir çok kütüphanede 700 bin civarında el yazması nadir eser bulunuyor. 13.-16. yy arasında toplanan bu miras Fransa'nın sömürgecilik döneminde bölgeye girmesiyle yağmalanmış ve 1 milyondan fazla yazma eser Fransa kütüphanelerine taşınmış. Halk ellerindeki bu mirası toprak altına gömerek kurtarabilmiş.

Yıllarca bu eserleri Avrupa'ya yaşayan sömürgecilerden kalan 1 milyona yakın eser ise bugün özel kütüphaneler tarafından korunmakta. İslam dünyasının henüz önemini anlamadığı bu eserler arasında Endülüs alimlerinin eserlerin de olabileceği tahmin ediliyor. Arapça ve Afrika dillerinde yazılan bu eserler arasında astronomiden hukuk alanına kadar çeşitli konularda yazma eser bulunmakta.

İHH ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

Öte yandan, iki gün önce Timbuktu'daki savaştan kaçmayı başarabilen 64 aileden oluşan 420 kişi Bamako'ya sığındı. Bamako'da İHH İnsani Yardım Vakfı'nın desteğiyle geçici evlere yerleşen ailelere nakit para yardımında bulunuldu. İHH Bamako'da açtığı klinikte ise mültecilere sağlık ve ilaç yardımında bulunmaya başladı.

İHH Timbuktu'dan kaçan mültecilere açtıkları sağlık ocağında ilaç dağıtıyor. Bölgede Star'a konuşan İHH Afrika Masası Sorumlusu Serhat Orakçı, "Beş yıldan bu yana biz Mali'de çalışıyoruz. Ülkenin hem ekonomik hem de soyal ve siyasi sorunlarını yakından takip ediyoruz. Ülkenin toparlanabilmesi için Kuzey ve Güney arasındaki kardeşlik bağlarının kuvvetlendirilmesi gerekir. Öncelik hedefimiz mülteci sorununa el atmak. Gıda ve ilaç dağıtımlarımız sürüyor. Bunun için Moritanya ve Burkina Faso'daki mülteci kamplarının ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışıyoruz." dedi.

sağol abi paylaştığın için!