BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Zindanları bizlere Yusufi medrese kılarak hediye eden Allah’a hamdolsun… Salat ve selam ‘Dünya müminin zindanıdır…’ (Müslim) buyuran Muhammed’e olsun.
Ebu Abdullah'tan arkadaşları arasında çokça sevilen kardeşi İbrahim’e… Es Selamu Aleykum w. Rahmetullahi w. Berakatuhu…
Allah s.w.t izzetiyle seni yardıma mazhar kılsın… Üzerine büyük bir sabır bahşeylesin. Seni metin olan ipine sımsıkı bağlı ve dosdoğru yoluna hidayet ettiklerinden eylesin.
Ey dava arkadaşım! Günler şahittir ki defalarca sana mektup yazmak istedim… Unutkanlık, dünya meşguliyeti ve erteleme her defasında buna engel oldu. Sana Yüce Allah’ın şu buyruğunu hatırlatarak beni mazur görmeni umuyorum:
‘Sen af yolunu tut. İyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.’ (Araf/199)
Ey bu dinin özgürlüğü için kendi özgürlüğünü feda eden kardeşim! Bil ki bu musibetlere uğraman güçlü bir imanın yol işaretidir. Esaretin uzamasındaki hikmet belki de Rabbimin seni ileriki süreçlere bir hazırlaması olabilir…
Hatırlar mısın, rüyanda Yahudilerle savaştığını görmüştün… Bende sana belki de Mehdi ve İsa a.s ile beraber onlara karşı savaşırsın demiştim.
Resulullah s.a.v şöyle buyurur: ‘Ahirzamanda müminin rüyası yalan söylemez. En doğru rüyayı, sözü en doğru söyleyenler görecektir.’ (Tirmizi)
Kurtubi bu hadis hakkında şöyle der: ‘Allah bilir ya, bu hadiste zikri geçen ahirzamandan murad Hz. İsa’nın Deccali öldürmesinden sonra onunla birlikte olacak mümin taifenin zamanıdır.
Bu musibetin uzaması belki de İslam adına büyük ameller işlemen için bir hazırlanmadır. Allah s.w.t Resulünü s.a.v büyük işler için böyle hazırladı;
‘Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl… Kur'an'ı tane tane oku. Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz.’ (Müzemmil/2-5)
Belki de Rabbim, İslam’ın yükünü sırtlayıp bu sorumluluğu sana yüklemek istiyordur… Benim gibi biri böyle bir işe layık değildir veya bu çok uzak bir ihtimaldir diye düşünebilirsin. Ey Kardeşim! Rabbimizden beklentilerimizin çok olması gerekiyor. O dilediğini aziz, dilediğini zelil kılar. O kullarına karşı çok lütufkardır. Bunu aklından çıkarmamalısın!
Bazen tutukluluk ve Allah düşmanlarının kurduğu tuzaklar davanın daha da büyümesine ve İslam davasının aziz erlerini yetiştirme evresine vesile olabilir;
Tıpkı Müşriklerin, Hacca gelen kabilelerin Resulullah s.a.v’i dinlememeleri için, her gelen kabilenin yanına gidip ‘Muhammed adında bir sihirbaz vardır, ondan sakının. Çünkü o, öyle bir söz söylüyor ki bununla, baba ile oğulun, kardeş ile kardeşin ve akrabaların arasını ayırıyor’ dediler. Onlar böyle bir tuzak kurmuşlardı ama şunu unutmuşlardı… Resulullah s.a.v’in ulaşamadığı kimselere bile bu kişiler ulaşmış ‘Muhammed’ adında bir Resulün olduğundan haberdar etmişlerdi… Bir çok kimse bundan dolayı Resulullah s.a.v’den haberdar olmuş, meraklanmış ve Resulullah s.a.v’e gelip Müslüman olmuşlardı. Tıpkı Tufeyl b. Amr ve Ebu Zerr gibi…
‘Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar edenler durumuna düşürdük.’ (Enbiya/70)
Allah s.w.t belki de istememelerine rağmen onların elleriyle bu ümmetin aziz yiğitlerine sabrı aşılıyordur. Tıpkı Resulullah s.a.v’in ‘Şüphesiz Allah bu dini facir kişi ile de destekler.’ (Buhari) dediği gibi…
Sabır olmadan da zafer olmaz. Resulullah s.a.v’in ‘…Sabır zaferle birliktedir…’ (İmam Ahmed) buyurduğu gibi…
Belki de bu dinin özgürlüğü, özgürlüklerini onun için feda eden kişiler eliyle gerçekleşecektir. Ölüm nice nesillere hayat verdiği gibi, esarette nice nesillere özgürlük getirir… Bedenin esir olsa da fikirlerin hala özgür… Asıl esaret fikirlerin hapsedilmesidir.
Hatırlar mısın, arkadaşlarla oturmuş ve onlardan biri bir espri yapmıştı… Sende ‘Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın’ demiştin… Orada bulunan arkadaşların dilinden bu sözün çıkmaz olmuştu… Rabbimden tekrar o günlerdeki gibi özgür olmamızı diliyorum.
Çok güzel rüyalar
görürdün… Hatırlar mısın, bir ara bana ‘rüyamda sana çok güzel bir erkek çocuğun olduğunu, teninin beyaz, gözlerinin ise mavi olduğunu’ söylemiştin. Allah s.w.t rüyanı doğruladı… Mavi gözlü olmasa da beyaz tenli bir erkek çocuğu Rabbim nasip etti. Rabbimden dileğim sana da evlat lezzetini tattırmasıdır.
O gördüğün rüyalardan bir tanesi de ‘Güzel bir bayanın gökyüzünden perdeyi aralar gibi bir kardeşimize baktığını’ görmüştün… Rabbim onu da doğruladı ve o kardeşimizde evlendi…
Ey Dava arkadaşım Zaza İbrahim! Bana ‘İsmin neydi söyleyi ver..' diye hitap ederdin. Bu satırları yazarken o sesin hala kulaklarımda… Duyduğuma göre zindan arkadaşların da sana ‘Zaza İbrahim’ diye hitap ediyorlarmış… Seni görmeye muvaffak olamamış ama namına şahit olmuş ( ve bu nedenle seninle tanışmayı istemiş kardeşlerden duydum…
Allah’tan bize de size de hayır murad etmesini diliyorum.
Sabır ve takva ile… Kararlılık ve sebat ile… Vaadedilen yolda belirlenen hedefe doğru yol almana yardımcı olacak birkaç ayet ve hadisle kardeşime nasihat etmek isterim. Şöyle ki;
Sıkıntılar kurtuluşun göstergesidir… Bunu unutmayasın!
Kuran’da zorluk ve sıkıntılardan sonra kurtuluşa erenlerin zikredildiği birçok ayet vardır… Mesela;
Nuh aleyhi selam… Yaşadığı tüm zorluk ve sıkıntılardan sonra iman edenlerle birlikte kurtuluş gemisine binerek kurtulmuştur…
İbrahim aleyhi selam… Kavmi tarafından ateşe atıldığında, ateşin Allah’ın izniyle serin ve selamet olması…
Yine oğlunu kurban etmekle imtihan edildikten sonra koçun fidye olarak kabul edilmesi ve bu imtihandan Allah’ın rızasını kazanarak kurtulmaları…
Musa aleyhi selam… Mısır’dan ayrılırken Firavun ve askerleri tarafından sıkıştırılması ve Allah’ın, Firavun ve avanesini denizde boğup Musa ve beraberinde olan Müslümanları kurtarması…
Ve yine Yusuf aleyhi selam… Köle olarak satılıp, senelerce hapiste kalması ve daha sonra Mısır’a hükümdar olması Kuran’daki kıssalardan sadece bazılarıdır…
‘Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vadetmiştir; Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl güç ve iktidar sahibi kıldıysa, onları da yeryüzünde güç ve iktidar sahibi kılacak. Kendileri için seçip beğendiği dini kendileriyle sağlamlaştıracak ve onları, korkularından sonra emniyete kavuşturacaktır. Onlar, yalnız bana ibadet ederler ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Bundan sonra kim inkar ederse, onlar fasıkların ta kendileridir.’ (Nur/55)
Bera b. Azib r.a diyor ki; ‘Biz, şiddetli bir korku içindeyken bu ayet nazil oldu.’ (İbni-Kesir)
Allah’ın kurtuluş vaadi, şiddetli korku ve sıkıntı zamanında gelmiştir. O halde sıkıntılar şiddetlenince Allah’ın bu vaadiyle gönüller ferahlamalıdır. Korku ve sıkıntılardan kurtulmak isteyen kimselerin, bu ayetlerde bulunan kurtuluş adımlarını takip etmesi gerekir… Bunlar; İman edip Allah’a şerik koşmamak, namazı kılmak ve salih amellerde bulunmaktır. Kurtuluşa erenler bu vasıflarla kurtuluşa ermiştir.
Yunus aleyhi selam, Allah’a dua etmek ve O’nu zikretmekten başka bir şeyle kurtulmamıştır;
‘Zunnun’u (Yunus’u hatırla)! Hani (o kavmine) kızarak gitmişti de kendisini sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet (balığın karnında) karanlıklar içinde; ‘Senden başka hak bir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Şüphesiz ki ben kendime zulmedenlerden oldum’ diye dua etmişti.
Biz de onun duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız.’ (Enbiya/87-88)
Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım iste!
‘Ey iman edenler! Sabır (oruç) ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.’ (Bakara/153)
Allah sabredenler ile beraber ise ve ona sıkıntılardan kurtulma sözü vermiş ise, o halde gelen sıkıntılardan dolayı üzüntü duyma!
‘…Üzülme! Allah bizimledir…’ (Tevbe/40)
Ey dava kardeşim! Sıkıntılar iman edenleri gevşetip ümitsizliğe düşürmez. Çünkü o bilir ki gelen sıkıntılar ya yapmış olduğu günahlar sebebiyle veya Allah’ın derecesini yükseltmeyi murad etmesi sebebiyledir. O halde çekilen sıkıntılar kutsaldır. Sakın isyan etme! Sakın gevşeme! Sakın üzülme!
‘Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer iman etmişseniz üstün gelecek olanlar sizlersiniz.’ (Ali-İmran/139)
Ey sıkıntıları bertaraf etmek isteyen kardeşim! İyilik işleyerek Muhsinlerden ol! Çünkü Allah s.w.t şöyle buyurur;
‘…Şüphesiz Allah’ın rahmeti Muhsinlere (iyilik edenlere) çok yakındır.’ (Araf/56)
‘Yardım yakındır, yakın olması umulur… Kişiye yardımın en yakın olduğu an, hiç kuşkusuz ümit kestiği andır…’
Başına bir zorluk geldiğinde hemen kolaylık bekle! Zira Allah s.w.t ‘Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır’ diye hükmetmiştir…
Hatta bazı alimler; ‘Her zorluktan sonra iki kolaylık vardır’ demişlerdir… İnşirah suresindeki ayette geçen zorluk (usr) belirlilik takısıyla, kolaylık (yusr) ise belirsizlik takısıyla gelmiştir.
Ey aziz İslam neferi ve dava arkadaşım İbrahim! Allah’tan senin ve arkadaşlarının esaret zincirlerini çözmesini ve sabır ve takva ile sizi rızıklandırmasını, Ebu Ubeyde b. El-Cerrah gibi bu ümmetin eminlerinden olmanızı, bu ümmetin yükünü hafifletecek, bu ümmetin kalplerini ferahlatacak ve onları sevindirecek ameller işlemenizi ve aynı şekilde Allah düşmanlarına büyük zararlar verecek, onları öfkelendirecek ve onları kızdıracak ameller işlemenizi diliyorum.
Bizi dualarında unutma … : )
Zindanları bizlere Yusufi medrese kılarak hediye eden Allah’a hamdolsun… Salat ve selam ‘Dünya müminin zindanıdır…’ (Müslim) buyuran Muhammed’e olsun.
Ebu Abdullah'tan arkadaşları arasında çokça sevilen kardeşi İbrahim’e… Es Selamu Aleykum w. Rahmetullahi w. Berakatuhu…
Allah s.w.t izzetiyle seni yardıma mazhar kılsın… Üzerine büyük bir sabır bahşeylesin. Seni metin olan ipine sımsıkı bağlı ve dosdoğru yoluna hidayet ettiklerinden eylesin.
Ey dava arkadaşım! Günler şahittir ki defalarca sana mektup yazmak istedim… Unutkanlık, dünya meşguliyeti ve erteleme her defasında buna engel oldu. Sana Yüce Allah’ın şu buyruğunu hatırlatarak beni mazur görmeni umuyorum:
‘Sen af yolunu tut. İyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.’ (Araf/199)
Ey bu dinin özgürlüğü için kendi özgürlüğünü feda eden kardeşim! Bil ki bu musibetlere uğraman güçlü bir imanın yol işaretidir. Esaretin uzamasındaki hikmet belki de Rabbimin seni ileriki süreçlere bir hazırlaması olabilir…
Hatırlar mısın, rüyanda Yahudilerle savaştığını görmüştün… Bende sana belki de Mehdi ve İsa a.s ile beraber onlara karşı savaşırsın demiştim.
Resulullah s.a.v şöyle buyurur: ‘Ahirzamanda müminin rüyası yalan söylemez. En doğru rüyayı, sözü en doğru söyleyenler görecektir.’ (Tirmizi)
Kurtubi bu hadis hakkında şöyle der: ‘Allah bilir ya, bu hadiste zikri geçen ahirzamandan murad Hz. İsa’nın Deccali öldürmesinden sonra onunla birlikte olacak mümin taifenin zamanıdır.
Bu musibetin uzaması belki de İslam adına büyük ameller işlemen için bir hazırlanmadır. Allah s.w.t Resulünü s.a.v büyük işler için böyle hazırladı;
‘Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl… Kur'an'ı tane tane oku. Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz.’ (Müzemmil/2-5)
Belki de Rabbim, İslam’ın yükünü sırtlayıp bu sorumluluğu sana yüklemek istiyordur… Benim gibi biri böyle bir işe layık değildir veya bu çok uzak bir ihtimaldir diye düşünebilirsin. Ey Kardeşim! Rabbimizden beklentilerimizin çok olması gerekiyor. O dilediğini aziz, dilediğini zelil kılar. O kullarına karşı çok lütufkardır. Bunu aklından çıkarmamalısın!
Bazen tutukluluk ve Allah düşmanlarının kurduğu tuzaklar davanın daha da büyümesine ve İslam davasının aziz erlerini yetiştirme evresine vesile olabilir;
Tıpkı Müşriklerin, Hacca gelen kabilelerin Resulullah s.a.v’i dinlememeleri için, her gelen kabilenin yanına gidip ‘Muhammed adında bir sihirbaz vardır, ondan sakının. Çünkü o, öyle bir söz söylüyor ki bununla, baba ile oğulun, kardeş ile kardeşin ve akrabaların arasını ayırıyor’ dediler. Onlar böyle bir tuzak kurmuşlardı ama şunu unutmuşlardı… Resulullah s.a.v’in ulaşamadığı kimselere bile bu kişiler ulaşmış ‘Muhammed’ adında bir Resulün olduğundan haberdar etmişlerdi… Bir çok kimse bundan dolayı Resulullah s.a.v’den haberdar olmuş, meraklanmış ve Resulullah s.a.v’e gelip Müslüman olmuşlardı. Tıpkı Tufeyl b. Amr ve Ebu Zerr gibi…
‘Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları en çok zarar edenler durumuna düşürdük.’ (Enbiya/70)
Allah s.w.t belki de istememelerine rağmen onların elleriyle bu ümmetin aziz yiğitlerine sabrı aşılıyordur. Tıpkı Resulullah s.a.v’in ‘Şüphesiz Allah bu dini facir kişi ile de destekler.’ (Buhari) dediği gibi…
Sabır olmadan da zafer olmaz. Resulullah s.a.v’in ‘…Sabır zaferle birliktedir…’ (İmam Ahmed) buyurduğu gibi…
Belki de bu dinin özgürlüğü, özgürlüklerini onun için feda eden kişiler eliyle gerçekleşecektir. Ölüm nice nesillere hayat verdiği gibi, esarette nice nesillere özgürlük getirir… Bedenin esir olsa da fikirlerin hala özgür… Asıl esaret fikirlerin hapsedilmesidir.
Hatırlar mısın, arkadaşlarla oturmuş ve onlardan biri bir espri yapmıştı… Sende ‘Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, neye güldüğünden akıl seviyesini anlarsın’ demiştin… Orada bulunan arkadaşların dilinden bu sözün çıkmaz olmuştu… Rabbimden tekrar o günlerdeki gibi özgür olmamızı diliyorum.
Çok güzel rüyalar
görürdün… Hatırlar mısın, bir ara bana ‘rüyamda sana çok güzel bir erkek çocuğun olduğunu, teninin beyaz, gözlerinin ise mavi olduğunu’ söylemiştin. Allah s.w.t rüyanı doğruladı… Mavi gözlü olmasa da beyaz tenli bir erkek çocuğu Rabbim nasip etti. Rabbimden dileğim sana da evlat lezzetini tattırmasıdır.
O gördüğün rüyalardan bir tanesi de ‘Güzel bir bayanın gökyüzünden perdeyi aralar gibi bir kardeşimize baktığını’ görmüştün… Rabbim onu da doğruladı ve o kardeşimizde evlendi…
Ey Dava arkadaşım Zaza İbrahim! Bana ‘İsmin neydi söyleyi ver..' diye hitap ederdin. Bu satırları yazarken o sesin hala kulaklarımda… Duyduğuma göre zindan arkadaşların da sana ‘Zaza İbrahim’ diye hitap ediyorlarmış… Seni görmeye muvaffak olamamış ama namına şahit olmuş ( ve bu nedenle seninle tanışmayı istemiş kardeşlerden duydum…
Allah’tan bize de size de hayır murad etmesini diliyorum.
Sabır ve takva ile… Kararlılık ve sebat ile… Vaadedilen yolda belirlenen hedefe doğru yol almana yardımcı olacak birkaç ayet ve hadisle kardeşime nasihat etmek isterim. Şöyle ki;
Sıkıntılar kurtuluşun göstergesidir… Bunu unutmayasın!
Kuran’da zorluk ve sıkıntılardan sonra kurtuluşa erenlerin zikredildiği birçok ayet vardır… Mesela;
Nuh aleyhi selam… Yaşadığı tüm zorluk ve sıkıntılardan sonra iman edenlerle birlikte kurtuluş gemisine binerek kurtulmuştur…
İbrahim aleyhi selam… Kavmi tarafından ateşe atıldığında, ateşin Allah’ın izniyle serin ve selamet olması…
Yine oğlunu kurban etmekle imtihan edildikten sonra koçun fidye olarak kabul edilmesi ve bu imtihandan Allah’ın rızasını kazanarak kurtulmaları…
Musa aleyhi selam… Mısır’dan ayrılırken Firavun ve askerleri tarafından sıkıştırılması ve Allah’ın, Firavun ve avanesini denizde boğup Musa ve beraberinde olan Müslümanları kurtarması…
Ve yine Yusuf aleyhi selam… Köle olarak satılıp, senelerce hapiste kalması ve daha sonra Mısır’a hükümdar olması Kuran’daki kıssalardan sadece bazılarıdır…
‘Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vadetmiştir; Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl güç ve iktidar sahibi kıldıysa, onları da yeryüzünde güç ve iktidar sahibi kılacak. Kendileri için seçip beğendiği dini kendileriyle sağlamlaştıracak ve onları, korkularından sonra emniyete kavuşturacaktır. Onlar, yalnız bana ibadet ederler ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Bundan sonra kim inkar ederse, onlar fasıkların ta kendileridir.’ (Nur/55)
Bera b. Azib r.a diyor ki; ‘Biz, şiddetli bir korku içindeyken bu ayet nazil oldu.’ (İbni-Kesir)
Allah’ın kurtuluş vaadi, şiddetli korku ve sıkıntı zamanında gelmiştir. O halde sıkıntılar şiddetlenince Allah’ın bu vaadiyle gönüller ferahlamalıdır. Korku ve sıkıntılardan kurtulmak isteyen kimselerin, bu ayetlerde bulunan kurtuluş adımlarını takip etmesi gerekir… Bunlar; İman edip Allah’a şerik koşmamak, namazı kılmak ve salih amellerde bulunmaktır. Kurtuluşa erenler bu vasıflarla kurtuluşa ermiştir.
Yunus aleyhi selam, Allah’a dua etmek ve O’nu zikretmekten başka bir şeyle kurtulmamıştır;
‘Zunnun’u (Yunus’u hatırla)! Hani (o kavmine) kızarak gitmişti de kendisini sıkıştırmayacağımızı zannetmişti. Nihayet (balığın karnında) karanlıklar içinde; ‘Senden başka hak bir ilah yoktur. Seni tenzih ederim. Şüphesiz ki ben kendime zulmedenlerden oldum’ diye dua etmişti.
Biz de onun duasını kabul ettik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz iman edenleri böyle kurtarırız.’ (Enbiya/87-88)
Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım iste!
‘Ey iman edenler! Sabır (oruç) ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.’ (Bakara/153)
Allah sabredenler ile beraber ise ve ona sıkıntılardan kurtulma sözü vermiş ise, o halde gelen sıkıntılardan dolayı üzüntü duyma!
‘…Üzülme! Allah bizimledir…’ (Tevbe/40)
Ey dava kardeşim! Sıkıntılar iman edenleri gevşetip ümitsizliğe düşürmez. Çünkü o bilir ki gelen sıkıntılar ya yapmış olduğu günahlar sebebiyle veya Allah’ın derecesini yükseltmeyi murad etmesi sebebiyledir. O halde çekilen sıkıntılar kutsaldır. Sakın isyan etme! Sakın gevşeme! Sakın üzülme!
‘Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer iman etmişseniz üstün gelecek olanlar sizlersiniz.’ (Ali-İmran/139)
Ey sıkıntıları bertaraf etmek isteyen kardeşim! İyilik işleyerek Muhsinlerden ol! Çünkü Allah s.w.t şöyle buyurur;
‘…Şüphesiz Allah’ın rahmeti Muhsinlere (iyilik edenlere) çok yakındır.’ (Araf/56)
‘Yardım yakındır, yakın olması umulur… Kişiye yardımın en yakın olduğu an, hiç kuşkusuz ümit kestiği andır…’
Başına bir zorluk geldiğinde hemen kolaylık bekle! Zira Allah s.w.t ‘Her zorluğun ardından bir kolaylık vardır’ diye hükmetmiştir…
Hatta bazı alimler; ‘Her zorluktan sonra iki kolaylık vardır’ demişlerdir… İnşirah suresindeki ayette geçen zorluk (usr) belirlilik takısıyla, kolaylık (yusr) ise belirsizlik takısıyla gelmiştir.
Ey aziz İslam neferi ve dava arkadaşım İbrahim! Allah’tan senin ve arkadaşlarının esaret zincirlerini çözmesini ve sabır ve takva ile sizi rızıklandırmasını, Ebu Ubeyde b. El-Cerrah gibi bu ümmetin eminlerinden olmanızı, bu ümmetin yükünü hafifletecek, bu ümmetin kalplerini ferahlatacak ve onları sevindirecek ameller işlemenizi ve aynı şekilde Allah düşmanlarına büyük zararlar verecek, onları öfkelendirecek ve onları kızdıracak ameller işlemenizi diliyorum.
Bizi dualarında unutma … : )
Son düzenleme: