Cuheyman da sahte mehdi tarafından kandırılan çocuklardan biriydi...
Her ne kadar insanların görüşlerini, itikadlarını kabul etmesek te öncelikle adil olmamız lazım. Şimdi toplum selefi itikadında olanları sevmiyor ve bugün sufiler selefi itikadında olanlar için "onlar kerameti inkar ederler, şefaati inkar ederler, mezhebleri kabul etmezler" diyorlar. Bu durum hangimizin hoşuna gidiyor acaba?
Peki ne oluyor da bize yapılmasını istemediğimiz, yapıldığında hoşlanmadığımız şeyleri kendi muhaliflerimize acımadan yapıyoruz?
Cuheymen el Uteybi için "Mehdi tarafından kandırılan" demişsin. Bunu ilimle biraz iştiğal eden, o zamanın gündemini takip eden birine söyle bak sana nasıl gülüyor. Cuheymen el Uteybi ve arkadaşları zaten itikadları bilinen bir cemaatti. Böyle de bir iddiaları hiçbir zaman olmadı. Misalen şimdi biri çıksa dese ki:"Usame Bin Ladin mehdilik iddia ediyordu bu sebeple savaşıyordu" buna gülersiniz değil mi? Çünkü onun ve cemaatinin yakinen böyle bir iddialarının olmadığını biliyorsunuz. En azından bu sitedeki insanlar bunu biliyorlar.
Gel gelelim Cuheyman'a. Cuheyman el Uteybi'nin yaptığı şey bir ilk değildi. Muhammed Bin Abdulvehab Muhammed bin Suud ile beraber bir İslam devleti kurdu. Ve Muhammed Bin Abdulvehhab Muhammed Bin Suud'a biat etti.
Fakat bu devlet Muhammed Bin Abdulvehhab'ın ölümünden sonra Osmanlı tarafından yıkılmış bir çocuğu da inşaAllah şehid edilmişti.
Daha sonra Muhammed Bin Abdulvehhab'ın torunu "Kitabu't Tevhid" adlı kitabının "Fethul Mecid" adlı şerhini de yapan Abdurrahman bin Hasan ikinci İslam devletini kurdu. Bu devlette Osmanlı Mısır valisi ingiliz ajanı İbrahim Paşa tarafından yıkıldı. Müslümanlar adi ve kalleşce katledildi.
Ve sonrasın 3. Suud devleti kuruldu. Abdulaziz bin Suud tarafından diğer devletlerden farklı olarak ingilizler ve Amerikalılarla işbirliği halindeydi. Bugün türk toplumunun "Araplar ingilizlerce birlikte oldular, vahhabiler ingiliz ajanıdır" demelerinin sebebi işte bu Abdulaziz bin Suud denilen münafık Kraldır.
Onun döneminde alimler eşliğinde bir grup Abdulaziz bin Suud'a heyet gönderirler ve taleplerini sunarlar. "Cihadın terk edilmesi, Tevhid davetçilerine destek verilmemesi" gibi bazı maruzatlarını sunuyorlar.
Fakat Abdulaziz bin Suud'un münafıklığını anlayan Müslümanlar Krala karşı bir ordu kuruyorlar. Tekfir edildiğini öğrenen Abdulaziz bin Suud bu Müslümanların üzerine bir ordu göndererek binlerce Müslümanı şehid ediyor.
Şuanda görmüş olduğumuz Suud devleti işte bu devlettir. Yani Muhammed Bin Abdulvehhab ve torunlarının kurduğu devletlerle hiçbir alakası yoktur.
Cuheyman el Uteybi'de dedeleri gibi Suud küfür rejimine başkaldırdılar. Kabe'yi ele geçirip taleplerini bildirdiler. Suud devleti halkın bu Müslümanlara destek olmasından o kadar koktu ki, telefon hatları kesildi, yurtdışı seferleri iptal edildi, polislerin ellerinden silahları alındı. Olur da bu davete icabet ederler diye.
"Mehdilik" iddiası da Suud hükümetinin bir "yalanıdır". Bu yalanı halkı kandırmak ve bu ayaklanmaya icabet etmemeleri için uydurdular. Hatta Cuheyman el Uteybi'nin Rafızi şii olduğunu söylediler. Sizin gibiler de hala bu iftiralara inanıyorlar.
Şimdi ben sana Salih b. Fevzan gibi Kralların sofralarında karınlarını dolduran, Kral'ın dinine göre fetva veren insanlardan uzak durmanı, onların Türkiye şubeleri olan Hüseyin Cinisli gibilerinin de sözlerini araştırmanı tavsiye ediyorum. Allah'ın 99 ismine yemin ediyorum ki bunların Muhammed Bin Abdulvehhab'la uzaktan yakından alakaları yoktur.
Eğer Muhammed Bin Abdulvehhab bugün hayatta olsaydı Suud Krallığına karşı savaşırdı. Ve ben eminim ki onu "harici" ilan edenlerde bugün kendisi ona nisbet eden Fevzan gibiler olurdu. Eğer Şeyh'in itikadını bunların dilinden değilde kendi torunlarından okursan, bunların Şeyh'in davetiyle uzak yakın bir alakalarının olmadığını Allah sana gösterecektir.
Madem ismini Muhammed Et Temimi koymuşsun, o halde o ismini kullandığın alimi oku, araştır. Onun ismini kullanarak batıl ve sapmış fikirlerini insanlara empoze eden kimselerden değil, bizzat kendi eserlerinden ve torunlarının eserlerinden takip et.
Bir kimse hakkında da bir iddia da bulunacaksan bunu delil üzere yap. Cuheyman'ın Mehdilik sebebiyle kıyama kalktığına dair İngiliz ajanı Suud Krallarının sözlerinden başka bir delilin var mı?
Sonuç olarak:
Mehdilik iddiası hem bir yalandır hem de saçmalıktır.
Cuheyman bu hareketin lideridir ve nasıl oluyor da Mehdi bir başkası oluyor?
Ayrıca o baskına destek veren Hacılar neden böyle bir iddiadan bahsetmediler?
Neden böyle bir şeye hiç kimse şahit olmadı?
Neden sunulan talepler arasında Mehdilik diye bir konu yoktu?
Ve neden bu iddia sadece Suud'lu yetkililer tarafından dile getirildi?
Akıl ve vicdan sahibi insanları bu soruların cevaplarını düşünmeye davet ediyorum. Fakat kendi görüşlerini savunmak adına iftira atmayı dahi mübah sayan kimselerden de bunu bekleyecek değilim.
Allah ahiret gününde herkesin gerçek yüzünü ortaya koyacaktır.