Çözüldü Şafi Mezhebinde ilk Teşehhüdden Kalkarken Eller Ne Zaman, Nasıl Kaldırılır?

I Çevrimdışı

ibni abbas

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Şafi Mezhebine göre ilk teşehhüdden kıyama kalkarken elleri kaldırmak sünnettir.Peki elleri tam olarak ne zaman kaldıracağız?Kıyama kalkmaya başlamadan önce teşehhüd halindeyken elleri omuzlara kadar kaldırıp daha sonra mı kıyama kalkacağız,yoksa kıyama kalkma esnasında mesela yarı kalkmışken mi elleri kaldıracağız?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Namaza iftitah tekbiriyle girerken eller (raf'ul yedeyn) kaldırılır, ve akabinde eller (göğüste) bağlanır ve kıraate geçilir.
Üçüncü rekata kalkarken de eller kulak-omuz hizasına kaldırıldıktan sonra hemen bağlanıp kıraate geçilebilecek düzeye gelebilecek durumdayken kalkılır. Yâni ilk dediğiniz gibi daha teşehhud durumundayken böyle bir durum söz konusu olmaz. Hatta hadiste geçtiği üzere üçüncü rekata ellerini bir nevi yumarak yere dayanarak kalkılır buyurulmuştur. Eller yerde iken kalkmaz. Yere dayanıp kalkma gerçekleş(irken)tikten sonra eller kaldırılmalıdır.

İbn Ömer'den; demiştir ki: Peygamber (s.a.v.)'i gördüm, namaza başlarken, rukû'a varmak istediğinde ve başını rukû'dan kaldırdıktan sonra ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırıyordu.
(Ahmed b. Hanbel der ki : Sufyân b. Uyayne; (bu hadisi) bir defa "başını kaldırırken" çoğu kere de "başını rukû'dan kaldırdıktan sonra (ellerini omuzları hizasına kadar kaldırır) ve iki secde arasında ise kaldırmazdı" diye rivayet etmiştir.
(Ebu Davud, Namaz, 721; Muslim, salât 21, 25, 26; Tirmizî, salât 76, 110; Nesâî, sehv 2; îbn Mâce, ikâme 15, 73; Dârimî, salât 92; Ahmed b. Hanbel, II-8, 5, 424)


حدثنا أبو اليمان قال: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرنا سالم بن عبد الله: أن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما قال: رأيت النبي صلى الله عليه وسلم افتتح التكبير في الصلاة، فرفع يديه حين يكبر، حتى يجعلهما حذو منكبيه، وإذا كبر للركوع فعل مثله، وإذا قال (سمع الله لمن حمده). فعل مثله، وقال: (ربنا ولك الحمد). ولا يفعل ذلك حين يسجد، ولاحين يرفع رأسه من السجود.
Abdullah İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: "Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namaza tekbir getirerek başladığını gördüm. Tekbir getirdiği anda ellerini de omuzları hizasına kadar kaldırmıştı. Tekbir alıp ruku'ya giderken ve ruku'dan başını kaldırıp (Semi'allahu limen hamideh) diyerek doğrulurken de aynı şekilde ellerini kaldırırdı ve (Rabbena ve lekel hamd) derdi. Fakat secde ederken ve secdeden başını kaldırırken bunu yapmazdı."
(Buhari, Ezan, Bab 84, Hadis no: 738)
حدثنا عياش قال: حدثنا عبد الأعلى قال: حدثنا عبيد الله، عن نافع
أن ابن عمر كان إذا دخل في الصلاة، كبر ورفع يديه، وإذا ركع رفع يديه، وإذا قال: (سمع الله لمن حمده). رفع يديه، وإذا قام من الركعتين رفع يديه، ورفع ذلك ابن عمر إلى نبي الله صلى الله عليه وسلم
رواه حماد بن سلمة، عن أبوب، عن نافع، عن ابن عمر، عن النبي صلى الله عليه وسلم. ورواه ابن طهمان، عن أيوب وموسى بن عقبة، مختصرا
Nâfi' şöyle demiştir: "Abdullah İbn Ömer (r.anhuma) namaza başlarken tekbir getirir ve ellerini kaldırırdı. Ruku'a giderken, Semi’ allahu limen hamideh deyip doğrulurken ve ilk iki rekatı kılıp kalkarken ellerini kaldırırdı. Abdullah İbn Ömer Rasûlullah'ın da böyle hareket ettiğini söylemişti."
(Buhari, Ezan, Bab 84, Hadis no: 739)

Ebû Hurayra (r.anh)'den; demiştir ki: Peygamber (s.a.v.) namaza (başlamak) için tekbir aldığı zaman ellerini omuzlan hizasına kadar kaldırırdı. Rukû'a varmak istediği ve secdeye varmak için (rukû'dan) kalktığı zaman da böyle yapardı. İki rekat bittikten sonra (kıyama) kalkarken de aynı şeyi yapardı
(Ebu Davud, Namaz, 738)

Nafi'den rivayet edildiğine göre, Abdullah b. Ömer namaza durunca tekbir alır ve ellerini kaldırırdı. Ruku'a vardığında ve "semiallahu limen hamideh" dediğinde, iki rekattan (sonra üçüncü rekata) kalktığında da (yine) ellerini (kulakları hizasına kadar) kaldırırdı.
(Abdullah İbn Ömer) bu hadisi Peygamber (s.a.v.)'e isnad etti.
(Ebu Davud, Namaz, 738; Buhari, ezan 83, 84; Nesâî, tatbîk 24, 26, 89)

Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisin baş tarafını Bakıyye (b. el-Velid) Ubeydullah 'dan rivayet etti. (Ubeydullah da) bu hadisi (Peygambere) isnad etmiştir. Bu hadisi bir de es-Sakafî, Ubeydullah 'dan rivayet etmiştir. (Ancak Ubeydullah) bunu (Abdullah) İbn Ömer'e isnad etmiştir. (Sakafi) bu rivayetinde (şöyle) demiştir: "İkinci rekattan (sonra üçüncü rekata) kalkarken ellerini göğüsleri hizasına kadar kaldırırdı" Doğru olan da budur.
Yine Ebû Dâvûd dedi ki: Bu hadisi aynı zamanda el-Leys b. Sa'd, Mâliki Eyyûb ve İbn Curayc mevkuf olarak rivayet ettiler. (Yani senedini Peygambere isnad etmediler), sadece Hammâd b. Seleme bu hadisi Eyyûb'dan naklederek . Peygamber (s.a.v.)'a isnad etti. Eyyûb ile Mâlik (rivayetlerinde) iki secdeden (rekattan sonra üçüncü rekata) kalktığında (ellerini) kaldırdığından bahsetmemişlerdir. el-Leys ise, hadisinde el kaldırmayı söz konusu etmiştir. İbn Curayc bu rivayetinde; "Ben Nâfi'e; "İbn Ömer ellerini iftitah tekbiri alırken mi daha yukarı kaldırırdı, yoksa diğerlerinde mi'' diye sordum. O da; ' 'hayır (hepsinde) aynı seviyede (kaldırırdı)" diye cevab verdi. (Bunun üzerine ben, "bana işaretle göster" dedim; o da göğüslerine veya biraz daha aşağısına işaret etti" demiştir.


قد ثبت رفع اليدين عند القيام إلى الركعة الثالثة في حديث ابن عمر رضي الله عنهما
فقد روى البخاري أن ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ إِذَا دَخَلَ فِي الصَّلَاةِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا رَكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ، رَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا قَامَ مِنَ الرَّكْعَتَيْنِ رَفَعَ يَدَيْهِ. ورفع ذلك ابن عمر إلى النبي صلى الله عليه وسلم

قال الشيخ ابن عثيمين -رحمه الله-: متى يكون الرفع؟ الجواب: يكون الرفع إذا قام، لأنه لفظ الحديث:إذا قام من الركعتين رفع يديه، فلا يرفع وهو جالس ثم ينهض، ومعلوم أن كلمة إذا قام ليس معناها حين ينهض، إذ أن بينهما فرقاً. ذكره في الشرح الممتع على زاد المستقنع 3/296-297. وهذا مذهب الشافعية رحمهم الله
İbn Ömer (radıyallahu anhumâ)’nın rivayet ettiği hadiste, üçüncü rekata kalkarken elleri kaldırmanın sabit olduğu bildirilmiştir.
Buhârî, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet eder:
İbn Ömer (radıyallahu anhumâ) namaza başladığında tekbir getirir ve ellerini kaldırırdı. Rukûya girdiğinde ellerini kaldırırdı. ‘Semiallahu limen hamideh’ dediğinde ellerini kaldırırdı. İki rekattan kalktığında da ellerini kaldırırdı.
İbn Ömer bunu Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) nisbet etmiştir.
(Buhârî, Ezân, Bab 84, Hadis no: 735 - 739; Ebû Dâvûd, Salât, 727 - 743; Nesâî, İftitâh, 90)

Şeyh İbn Useymîn (rahimehullah) şöyle demiştir: “Eller ne zaman kaldırılır?”
Cevab: Ayağa kalktığında kaldırılır. Çünkü hadisin lafzı şöyledir: İki rekattan kalktığında ellerini kaldırırdı. Yani otururken kaldırıp sonra ayağa kalkmak değildir. Bilinmektedir ki ‘kalktığında’ ifadesi ‘ayağa kalkmaya başlarken’ demek değildir. Çünkü bu ikisi arasında fark vardır. (İbn Useymîn, eş-Şerhu’l-Mumti‘ alâ Zâdi’l-Mustakni‘, C. 3, Sf: 296-297’de zikretmiştir.) Bu, Şafiîlerin görüşüdür (rahimehullah).


Hadislerde sabit olan lafız وإذا قام من الركعتين رفع يديه
İki rekattan kalktığında ellerini kaldırırdı.” (Buhârî, Salât, 735; Ebû Dâvûd, Salât, 726; Nesâî, Tatbîk, 1088 vb.)
Burada da özellikle
قام (kalktığında) ifadesi geçiyor, yani ayağa kalktıktan sonra. Eğer “otururken kalkmadan” elleri kaldırmak sabit olsaydı, lafızlarda إذا نهض (kalkmaya başladığında) veya حين أراد أن يقوم (kalkmak istediğinde) gibi ifadeler gelirdi. Ama böyle bir rivayet sahih kaynaklarda yoktur

Ulemanın değerlendirmesi:
Şâfiîler ve Hanbelîler: Hadiste geçen
قام kelimesini esas alarak, ayağa kalktıktan sonra eller kaldırılır derler.
Bazı âlimler (mesela bir kısım Hanbelîler), “kalkmaya başlarken” yorumunu yapmış, ama bu daha çok içtihada dayanıyor, açık bir hadis lafzına değil.
Hanefîler: Zaten üçüncü rekata kalkarken ellerin kaldırılmadığını söylerler.

Yani özetle: "Otururken elleri kaldırmak" şeklinde sahih hadis yok. Var olan hadisler hep “ayağa kalktığında” ifadesini kullanıyor.

Şafiî ve Hanbelî mezhebine göre yere dayanarak kalkmak sünnet; Hanefî ve Mâliki mezhebine göre, hasta, zayıf ve güçsüzlerin dışında yere dayanarak kalkmak mekruhtur. (Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu'l-İslamî, 1/711)

İmam Şafiî'nin de aralarında bulunduğu âlimlerin çoğunluğuna göre eller (omuzlara kadar) kaldırılır.

Not: Ellerin kaldırılması konusunda erkeklerle kadınlar arasında fark bulunduğunu gösteren bir delil vârid olmamıştır. Ancak Hanefiler'e göre erkeklerin ellerini kulaklarına kadar kaldırması gerekirken, kadınlar omuzları hizasına kadar kaldırırlar. Çünkü ellerin omuzlara kadar kaldırılması kadınlar için daha koruyucu ve daha uygun bir yoldur. Her şeyin en doğrusunu sadece Allah bilir.
 
I Çevrimdışı

ibni abbas

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Üçüncü rekata kalkarken de eller kulak-omuz hizasına kaldırıldıktan sonra hemen bağlanıb kıraate geçilebilecek düzeye gelebilecek durumdayken kalkılır. Yâni ilk dediğiniz gibi daha teşehhud durumundayken böyle bir durum söz konusu olmaz. Hatta hadiste geçtiği üzere üçüncü rekata ellerini bir nevi yumarak yere dayanarak kalkılır buyurulmuştur. Eller yerde iken kalkmaz. Yere dayanıb kalkma gerçekleş(irken)tikten sonra eller kaldırılmalıdır.

Bu yazıyı okuyunca teşehhüd halindeyken ellerin kaldırılıp daha sonra kıyama kalkmanın yanlış olduğunu anladım.Ama "Yere dayanıb kalkma gerçekleş(irken)tikten sonra eller kaldırılmalıdır." bu yazıyı net olarak anlayamadım.Benim anladığım şu:Kıyama tam olarak kalkılır o an hemen elller kaldırılır ve bağlanır.Doğru mu anlamışım?

"gerçekleş(irken)tikten" bu kelimeden hem yarı kalkık halde ellerin kaldırılabileceğini hem de tam kalktıktan sonra ellerin kaldırılabileceğini anlıyorum ben.

---

Tekrar okuyunca şunu anladım:Elleri kaldırma zamanı şu olmalıdır:Eller kaldırıldıktan sonra hemen bağlanabilecek duruma geldiği an kaldırılmalıdır.Yani elleri kaldırmak için tam olarak kıyama kalkık olmak gerekmez.Mesela yarı kalkıkken kaldırsak hemen elleri bağlama durumumuz olur.Önemli nokta şu:Elleri kaldırdıktan sonra hemen elleri bağlamak gerekir.Bunu yapabilecek durumda isek ellerimiz kaldırabiliriz.Doğru mu anlamışım:)

Bir de şunu sorayım:Tam olarak kıyama kalktıktan sonra elleri kaldırsak daha sonra hemen elleri bağlasak nasıl olur?Böyle yaparsak elleri bağlamada bir gecikme olacaktır.Sünnete uygun olan şekli tam kalkmadan elleri kaldırmak sanırım.Ama tam olarak kalktıktan sonra elleri kaldıracak olursak namaza zarar vermez.Ama bu uygulamayı tercih etmemek gerekir.

Bir de Abdurrahman Ceziri'de Maliki Mezhebine göre 3.rekata kalkarken ellere dayanarak kalkmak sünnet,diğer üç Mezhebe göre ise ellere dayanmadan kalkmak sünnettir yazıyor diye hatırlıyorum.Yanlış hatırlıyor da olabilirim tabi.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Tekrar okuyunca şunu anladım:Elleri kaldırma zamanı şu olmalıdır:Eller kaldırıldıktan sonra hemen bağlanabilecek duruma geldiği an kaldırılmalıdır.Yani elleri kaldırmak için tam olarak kıyama kalkık olmak gerekmez.Mesela yarı kalkıkken kaldırsak hemen elleri bağlama durumumuz olur.Önemli nokta şu:Elleri kaldırdıktan sonra hemen elleri bağlamak gerekir.Bunu yapabilecek durumda isek ellerimiz kaldırabiliriz.Doğru mu anlamışım:)

Bir de şunu sorayım:Tam olarak kıyama kalktıktan sonra elleri kaldırsak daha sonra hemen elleri bağlasak nasıl olur? Böyle yaparsak elleri bağlamada bir gecikme olacaktır.Sünnete uygun olan şekli tam kalkmadan elleri kaldırmak sanırım.Ama tam olarak kalktıktan sonra elleri kaldıracak olursak namaza zarar vermez.Ama bu uygulamayı tercih etmemek gerekir.

Bir de Abdurrahman Ceziri'de Maliki Mezhebine göre 3.rekata kalkarken ellere dayanarak kalkmak sünnet,diğer üç Mezhebe göre ise ellere dayanmadan kalkmak sünnettir yazıyor diye hatırlıyorum.Yanlış hatırlıyor da olabilirim tabi.

Hadislerde kalktığında, kalktıktan sonra gibi ifadeler geçiyor, teşehhudden kalkmaya niyetlenirken daha otururken tekbirle eller kaldırılmaz yani.

قد ثبت رفع اليدين عند القيام إلى الركعة الثالثة في حديث ابن عمر رضي الله عنهما
فقد روى البخاري أن ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ إِذَا دَخَلَ فِي الصَّلَاةِ كَبَّرَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا رَكَعَ رَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ، رَفَعَ يَدَيْهِ، وَإِذَا قَامَ مِنَ الرَّكْعَتَيْنِ رَفَعَ يَدَيْهِ. ورفع ذلك ابن عمر إلى النبي صلى الله عليه وسلم

قال الشيخ ابن عثيمين -رحمه الله-: متى يكون الرفع؟ الجواب: يكون الرفع إذا قام، لأنه لفظ الحديث:إذا قام من الركعتين رفع يديه، فلا يرفع وهو جالس ثم ينهض، ومعلوم أن كلمة إذا قام ليس معناها حين ينهض، إذ أن بينهما فرقاً. ذكره في الشرح الممتع على زاد المستقنع 3/296-297. وهذا مذهب الشافعية رحمهم الله
İbn Ömer (radıyallahu anhumâ)’nın rivayet ettiği hadiste, üçüncü rekata kalkarken elleri kaldırmanın sabit olduğu bildirilmiştir.
Buhârî, İbn Ömer’in şöyle dediğini rivayet eder:
İbn Ömer (radıyallahu anhumâ) namaza başladığında tekbir getirir ve ellerini kaldırırdı. Rukûya girdiğinde ellerini kaldırırdı. ‘Semiallahu limen hamideh’ dediğinde ellerini kaldırırdı. İki rekattan kalktığında da ellerini kaldırırdı.
İbn Ömer bunu Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) nisbet etmiştir.
(Buhârî, Ezân, Bab 84, Hadis no: 735 - 739; Ebû Dâvûd, Salât, 727 - 743; Nesâî, İftitâh, 90)

Şeyh İbn Useymîn (rahimehullah) şöyle demiştir: “Eller ne zaman kaldırılır?”
Cevab: Ayağa kalktığında kaldırılır. Çünkü hadisin lafzı şöyledir: İki rekattan kalktığında ellerini kaldırırdı. Yani otururken kaldırıp sonra ayağa kalkmak değildir. Bilinmektedir ki ‘kalktığında’ ifadesi ‘ayağa kalkmaya başlarken’ demek değildir. Çünkü bu ikisi arasında fark vardır. (İbn Useymîn, eş-Şerhu’l-Mumti‘ alâ Zâdi’l-Mustakni‘, C. 3, Sf: 296-297’de zikretmiştir.) Bu, Şafiîlerin görüşüdür (rahimehullah).


Hadislerde sabit olan lafız وإذا قام من الركعتين رفع يديه
İki rekattan kalktığında ellerini kaldırırdı.” (Buhârî, Salât, 735; Ebû Dâvûd, Salât, 726; Nesâî, Tatbîk, 1088 vb.)
Burada da özellikle
قام (kalktığında) ifadesi geçiyor, yani ayağa kalktıktan sonra. Eğer “otururken kalkmadan” elleri kaldırmak sabit olsaydı, lafızlarda إذا نهض (kalkmaya başladığında) veya حين أراد أن يقوم (kalkmak istediğinde) gibi ifadeler gelirdi. Ama böyle bir rivayet sahih kaynaklarda yoktur

Ulemanın değerlendirmesi:
Şâfiîler ve Hanbelîler: Hadiste geçen
قام kelimesini esas alarak, ayağa kalktıktan sonra eller kaldırılır derler.
Bazı âlimler (mesela bir kısım Hanbelîler), “kalkmaya başlarken” yorumunu yapmış, ama bu daha çok içtihada dayanıyor, açık bir hadis lafzına değil.
Hanefîler: Zaten üçüncü rekata kalkarken ellerin kaldırılmadığını söylerler.

Yani özetle: "Otururken elleri kaldırmak" şeklinde sahih hadis yok. Var olan hadisler hep “ayağa kalktığında” ifadesini kullanıyor.



"Şafiiler dediler ki: Secdeden kalkarken dizleri ellerden önce kaldırmak, dizleri kaldırdıktan sonra da ellere dayanarak yerden kalkmak sünnettir. Namaz kılan kişi güçlü biri de olsa, kadın da olsa yerden kalkarken ellerine dayanması sünnettir." (Abdurrahman Cezırî, Dört Mezhebe Göre İslâm Fıkhı- I, Çağrı Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 1993)
Diğer mezheblerin secdeden kalkarken görüşü bildirilmemiş.
 
Üst