Aleykum selam kardeşim,
Hayatımın 40 yaşına kadar olan kısmı ile, 40'ından sonra olan kısmı arasında bilgi açısından fark çoktur belki ama geçmiş kayıp yıllarıma baktıkça: "eksik bilgi"den daha çok "mevcut bilginin hakkını vermemek"ten korkmak gerekiyormuş, onu anladım. Bildiğiniz bir konuda (gerçekten biliyorsanız, kontrollerini etraflıca yaptıysanız) kendinizden şüphe etmeyin. İnandığınız konuda tek başınıza kalsanız bile sebat edin. Ama her halükârda hata etme payı her insanda bulunabilir, dolayısı ile size karşı gelen kişileri her zaman bilinçle dinleyin. Bu şekilde hatanız var ise fark edebilirsiniz, hatanız yoksa da karşı tarafın hakikatle örtüşmeyen delillerini kolaylıkla fark edebilirsiniz inşaAllah.
Bunlar işin pratik kısmı. Özünde ise her zaman dua ile Allah'a sığınmak var. Şeytan o kadar çok farklı açıdan insana yanaşıyor ki: solu fark etmek çoğu kez kolay ama sağdan gelişler çoğunlukla zor fark ediliyor. Ölçünüz her zaman net delil (başka anlama yorulamayacak nitelikte ayet ve hadisler) olursa ve aşırılığın da zararlı olduğunu hep hatırlarsanız, bu konuda da ölçüyü yakalamanız çoğunluğa kıyasla kolay olacaktır inşaAllah.
Son olarak da, insanlarla iletişimde şeytanın aktifliği aşırı çoktur. En basitinden: Bilhassa yakınımız olan insanlarla "zevkler ve renkler tartışılmaz" denmesine rağmen sıklıkla tartışma çıktığına şahid oluruz. Nitekim insanların aynı evde yaşamalarına rağmen farklı zevklere sahip olmasını fitleyen de şeytan. Biri yemeği az pişmiş, öteki çok pişmiş sever; biri karışık renkleri, öteki sadeliği sever vs derken sıklıkla zevkler çatışıp huzurlar kaçabilir. Bu konuda insanlara tavsiyem: "olmazsa olmaz" olmayan ne kadar kişisel arzumuz var ise, onları yontup ortalama bir hale getirmektir. Mesela salça kişiye dokunmadığı halde "salçalı yemek yemem ben" veya tam tersi bir istek, bir zevkten öte: insanların standartını bozan, hem kendini hem başkalarını zora sokan bir durumdur. Dokunmuyorsa ve o yemeğin standartı oysa şikayet edilmeden yenilmeli. Alışkın olmama durumu da "ben bunu sevmem" diyerek uzak kalmakta inat etmekten kaynaklı. Birkaç denemeden sonra sevilmeyen nerede ise hiçbir damak lezzeti yoktur, veya ben tanımadım. Diğer her tür şey için de geçerlidir bu. İnsanların sevmiyorum dedikleri de, seviyorum dedikleri de ne varsa, uyanık olunsun: eğer tartışma sebebi oluyorsa ardında şeytanın tarafları farklı yöne çekmesi vardır.